Girişimcilik Haberleri

2014 Yılında Girişimcilik

Her yeni yıl girişimciler için yeni umutlar ve imkanlar anlamına geliyor. 2014 model girişimcilerin önünde finansmana ulaşmak için kullanabilecekleri yepyeni olanaklar olacak…

2014 Model Girişimci

2014 model girişimci, daha önceki yıllarda mevcut olmayan  olsa da sayısı yetersiz olan  yepyeni finansmana ulaşım köprüleriyle tanışacak. 2014 yılında bizzat üzerinde duracağım ve girişimciler için önemli açılımları içeren beş ana başlık olacak.

2014 girisimcilik

1. Melek yatırım ağları: Geçen yıl çıkan melek yatırımcı kanunu ile ülkemizde şu anda 150 civarında devlet tarafından onaylanmış melek yatırımcı var. Bu melek yatırımcılar yıllık 1 milyon TL’ye kadar yatırım yapabilecek. Toplamda 150 milyon TL’lik bir melek yatırım kapasitesi oluşmuş durumda.

İstatistikler şunu gösteriyor: Her 10 melek yatırımdan sadece biri başarılı oluyor ve hem yatırımcısına hem de girişimcisine güzel para kazandırıyor. Bu yüzden, ABD ve Avrupa’da melek yatırımcılar tek başlarına yatırım yapmak yerine BAN ( Business Angels Network) denilen melek yatırım ağlarını kurarak veya kurulu ağlara üye olarak yatırımlarını diğer melek yatırımcılarla ortak olarak gerçekleştiriyorlar.

Diyelim ki melek yatırımcı olarak bu yıl için 100 bin TL tutarında yatırım bütçesi belirlediniz. Bu yatırımı tek bir girişimciye 100 bin TL yatırarak da değerlendirebilirsiniz, bir melek yatırım ağının üyesi olarak diğer melek yatırımcılarla bu yatırım tutarını paylaşarak da. Burada ideal olanı, 10 melek yatırımcının bir araya gelerek yatırımı gerçekleştirmesidir. Yani biraz evvelki örneğimiz için konuşursak, 100 bin TL’lik yatırımı her bir melek yatırımcı 10 bin TL koyarak gerçekleştirir.

Böylelikle, 100 bin TL bütçesi olan bir melek yatırımcı, sadece bir tek girişimciye yatırım yapmak yerine, 10 ayrı girişimciye yatırım yapma fırsatı yakalar.

Melek yatırım ağları, melek yatırımcı için riskini düşürme faydasının yanı sıra daha fazla girişimci için yatırım alma fırsatını da ortaya çıkarır. Ayrıca şu gibi faydaları da mevcut:

• BAN üyesi olarak toplu şekilde yatırım yapıldığında, yatırım yapılan sektörden anlayan bir melek yatırımcı diğer grup üyelerini de sektör hakkında aydınlatıyor. Grup olarak yapılan yatırımın liderliğini, sektör uzmanı olan bu melek yatırımcı üstleniyor. Bu da, sektör hakkında deneyim ve tecrübesi olmasa da sektöre ilgi duyan diğer melek yatırımcılar için önemli bir güven unsuru olarak ortaya çıkıyor.

• Grup içinde üyeler yapılan melek yatırım için aralarında görev bölümü yapabiliyorlar. Pazarlama ve satış, ürün geliştirme, yönetim ve organizasyon, çıkış stratejileri gibi konularda ayrı ayrı uzmanlaşmış melek yatırımcılar girişimciye daha fazla destek olabiliyor.

• Girişimcinin 100 bin TL’lik yatırımı tek bir melek yatırımcıdan almak yerine, 10 ayrı yatırımcıdan alması, girişimcinin çok değerli bir yatırım grubuna sahip olmasının yolunu açıyor.

• Finansmanı olup, melek yatırımcı olarak yatırırım yapmak isteyen, ancak girişimcilik tecrübesi olmayan bireyler, bu ağların üyesi olarak hem yatırım yapıp hem de girişimciliği diğer ağ üyelerinden öğrenme fırsatım yakalayabiliyor.

Bu yıl Türkiye’de melek yatırım ağlarının sayısının da hızla artacağını ön görüyorum. Melek Yatırımcılar Derneği olarak EBAN ile beraber, melek yatırımcıların bir araya gelerek nasıl BAN kurabileceklerine yönelik bir eğitim programı uygulayacağız. Böylelikle, her şehrin bir BAN sahibi olması ve özellikle ticaret ve sanayi odalarının bu BAN’ların platformu olarak görev üstlenmesi projesini devreye sokacağız.

2. Crowdfunding: Bu yıl üzerinde duracağım yeni finansman metodundan söz ediyorum. Bu metoda aslında toplumumuz oldukça hazır. Eskilerin ‘imece’ dedikleri bu yatırım metodunda, girişimciler projeleri için bağış kabul ediyor. Internet üzerinden projelerim halka sunuyor ve arzu edenler girişimcinin projesine küçük oranlarda yatırım yapıyor. Yapılan yatırımın karşılığında ise herhangi bir hisse almıyorlar.

Girişimcilerin finansman arayışlarındaki en önemli sorunlarından biri, ilk aşamada 50 bin TL’ye kadar olan çekirdek finansmanın bulunmasıdır. Bu aşamayı geçebilmek çok önemli, çünkü melek yatırımcılar, girişimcilerin en azından bir demo ortaya koymalarım istiyor. Demonun ortaya çıkması ise yine finansman gerektiriyor. Ortada demo olsa – yani girişimci, diyelim ki ilk 20 bin TL’yi bulabilse – melek yatırımcıdan projesinin yüzde 20’si için 100 bin TL alabilecek ve şirketinin değeri bir anda 1 milyon TL olabilecek.

İşte Crowdfunding (Türkçesine şimdilik ‘Toplu Fonlama’ veya ‘İmece Fonu’ diyorum) bu aşamada süper bir formül. Girişimci iş fikrini internet sitesine koyuyor ve ilk çekirdek finansmanı toplumdan buluyor. Böylelikle melek yatırımcının karşısına çıkmaya hazır hale geliyor.

Bu konuda Avrupa Komisyonu’nda ciddi bir çalışma var. EBAN, crowdfunding sitelerini ‘Girişimcinin finansmana ulaşımını kolaylaştıran teknoloji platformları’ olarak tanımladı.

3. Kuluçka merkezleri: Yurtdışmda ‘incubation çenter’ olarak bilinen kuluçka merkezleri, Türkiye’de de giderek yaygınlaşacak. Özellikle üniversitelerin içinde bolca kuluçka merkezleri kurulacak. Kuluçka merkezleri, girişimcinin ofis ve mentor (kendi tercümemle “girişimci dadısı”) ihtiyacını ücretli veya ücretsiz olarak karşılayan açık ortam çalışma ofisleri.

Genellikle bilgisayar bağlantısı (girişimci dizüstü bilgisayarını kendisi getiriyor), kantin ve toplantı odası gibi temel ihtiyaçlara cevap veren kuluçka merkezleri, aynı zamanda melek yatırım ağları ile de çok yakın çalışma içinde olmak zorunda. Kuluçka merkezlerinin bir kısmı sadece ücretsiz ve sınırlı sayıda girişimciye hizmet verirken, bir kısmı da belirli bir ücret karşılığında daha fazla girişimciye hizmet verebiliyor.

Yurtdışmda, kuluçka merkezlerinin ikinci fonksiyonu da ‘hızlandırıcı/accelerator’ olarak rol almaları. Bu durumda ise, kuluçka merkezi girişimciye işin başında 30 bin euro yatırım yapıyor ve yüzde 20 hisse alıyor.

Türkiye’de kurulu kuluçka merkezleri henüz bu aşamaya gelebilmiş değil. Bu yıl kuluçka merkezlerinden daha fazla yararlanmak isteyen girişimcilerin Para Dergisi ni daha sık takip etmelerini öneriyorum.

4. Atıl kapasitenin sermayeye çevrilmesi; Bankadan, aileden, kuluçka merkezinden, melek yatırımcıdan ;7e özel fonlardan finansman bulamayan girişimci ne yapacak?

Bu yıl, sıfırdan iş kurma veya minimum maliyetle işini büyütme konusunda Altuntaş Formülü olarak yurtdışı kaynaklarda yayınlanmış ve akademik çevrelerde kabul görmüş sistemle de girişimcilerin daha fazla tanışması sağlanacak. Atölye çalışmaları ile bu formülün nasıl uygulanacağını girişimcilere düzenli aralıklarla bizzat aktaracağım. Böylelikle, müşteriyi ve son tüketiciyi kendiniz için melek yatırımcı veya crowfunding merkezi haline nasıl getirirsiniz, bu sorunun cevabını geniş girişimci kitlelerine atölye çalışmalarının yanı sıra bu sayfalardan ulaştırmaya çalışacağım.

5. Aile girişimcilik ofisleri: Geçen aylarda Berlin’de aile girişimcilik ofislerinin önemi üzerine bir konuşma yapmıştım. Servet sahibi ailelerin yatırımların değerlendirmek için kurulan bu ofislerin başına genellikle ailenin güvendiği ve bankacılık kökenli profesyoneller getiriliyor. Getirdiğim öneri, bu ofislerin mutlaka melek yatırım ağlarıyla işbirliği içinde yüksek potansiyel sahibi girişimlere yatırım yapmaları yönünde oldu ve bu yaklaşım oldukça ilgi gördü. Sebebini de şu şekilde sıraladım:

• Aile girişimcilik ofislerini yöneten profesyoneller, girişimcilikten gelmedikleri için, melek yatırımcı gözlüğüyle yeni girişim projelerini değerlendiremiyorlar.

Bu da ABD’de yıllık 20 milyar doları, AB’de ise yıllık 5 milyar euro’yu bulan bu sektörde yeteri kadar faaliyet gösterememelerinin ilk sebebi olarak karşımıza çıkıyor.

• Aile girişimcilik ofislerinin tek amacı servet yönetimi değil. Aynı zamanda ikinci veya üçüncü kuşağın aile dışından, güvenilir bir kaynağa damşabilme ortamını oluşturmayı da amaçlıyorlar. Sadece profesyonel banka yöneticiliğinden gelen bu bireylerin, yeni kuşağa girişimcilik, inovasyon, franchising, melek yatırımcılık gibi konularda dadılık yapması pek mümkün görünmüyor.

• Halbuki yeni nesil özellikle IT, mobil, online business gibi konularda zaten çok istekli ve bilgi sahibi. Ofis yöneticisinin bu konularda bilgi sahibi olmaması durumunda, yeni kuşak için doğru rol model olma özelliğini de kaybediyor. Bu da ofis yöneticisini yeni kuşaktan ziyade sadece birinci kuşağın iletişim içinde olduğu bir profil olmasına yol açıyor. Bunun önüne, melek yatırımcılarla kurulacak bir bağ ile geçmek mümkün. Özellikle, servet sahibi ailelerin ikinci veya üçüncü kuşak aile bireylerinin ortak bir sorunu var: Finansman var, network var, ancak bu ikisini birleştirip ortaya başarılı bir girişimin çıkmasını sağlayacak olan knowhow yok. Çünkü, eğitime fazla harcanan zamana karşılık piyasa tecrübesi için az harcanan zaman mevcut. Bu yüzden, girişimci dadılarına çok ihtiyaç var.

2014’TE GİRİŞİMCİLER İÇİN ÖNE ÇIKACAK KONULAR

Ülkemizdeki girişimcilik ekosistemine baktığımızda, girişimci-finansman-akademisyen-kamu dörtlüsünün çok ağırlıklı rol oynadığını görüyoruz. Girişimci iş fikrini üretiyor, finansmanı buluyor ve işin nasıl yapılacağı konusunda da akademisyenlerden görüş alıyor, kamu da girişimcinin önüne kırmızı halı seriyor.

Bu yıl aşağıdaki konulara ekosistemin daha fazla odaklanacağını düşünüyorum:

Girişimciler: inovasyon nasıl yapabilirler? Nasıl daha iyi iş modeli geliştirebilirler? İş modellerini iş planına nasıl daha gerçekçi dökebilirler? Bu üç sorunun cevabı bu yıl daha fazla tartışılacak. Ben de önümüzdeki haftalarda, özellikle inovasyon yapabilme ve melek vo.tiı ımcılar tarafından kabul gören iş planlarının nasıl hazırlanacağını sizlerle paylaşacağım.

Finansman kaynakları: Özellikle başlangıç aşamasındaki çekirdek sermayenin oluşması (seed funding) için crowdfunding /toplu iurlama/ imece fonu metodunun ilk 50 bin TL’ye kadar olan finansman ihtiyaçlarında önemli bir açığı kapatacağını öngörüyorum.

AB ve ABD’de girişimcilerin equity gap /finansman boşluğu ağırlıklı olarak 500 bin – 3 milyon dolar arası yatırımlarda görülürken, Türkiye’de başlangıç aşamasında ve 50 bin TL’ye kadar finansmana ihtiyaç duyan girişim projelerinde finansman boşluğu bandı daha yaygın. Bu boşluğun nasıl doldurulacağı da bu yılın konularından. Akademik kaynaklan Üniversitelerde daha fazla girişimcilikten gelen bireylerin girişimcilik dersi vermeleri ön plana çıkacak. TBAA – Melek Yatırımcılar Derneği, iş adamlarına ve başarılı girişimcilere yönelik ‘Üniversitelerde Girişimcilik Dersi Nasıl Verilir?’ konulu bk eğitim programını başkanlığını yürüttüğüm EBAN Institute işbirliğiyle vermeye başlayacak. Sadece başarılı girişimci ve iş adamlarının kabul edileceği bu program ekosistemimiz için önemli bir gelişme olacak. Böylelikle, üniversiteler de gerçekten girişimcilik yapmış başarılı iş adamlarından oluşan bir insan kaynağına sahip olacak.

Kamu: Kamu demek bürokrasi demek. Girişimciler için bürokrasinin sıfıra indirilmesinin ülke ekonomisi için çok büyük faydası var. Şunu unutmayalım ki, istihdamın çok önemli bir kısmı küçük işletmeler tarafından karşılanıyor, internetin, bürokrasinin azaltılmasında önemli rol oynayacağı çok açık. Böylelikle, girişimciler, bürokrasiye harcayacakları zamanı, pazarlama ve satış, ürün geliştirme, daha iyi müşteri hizmetleri gibi konulara harcayacaklar.

Girişimlerle dolu yoğun bir yıl geçirmenizi diliyorum…

Baybars Altuntaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu