40 dolarlık petrolün faydaları!
Ham petrol fiyatları bir yıl içinde 80 dolardan 40 doların altına geriledi. Fiyat düşüşü petrole dayalı sanayilere aynı oranda yansımadı. Plastikçiler durumdan şikayet ederken, lojistik ve ulaştırma sektörleri akaryakıtın ucuzlamasından memnun…
HAM petrol fiyatları bir süredir düşüyor. Geçen yıl 80 do larlar seviyesinde olan Brent petrolün varil fiyatı 40 dolara, ABD ham petrolününki ise 40 doların altına indi. Son bir yıllık düşüş oranı yüzde 50’yi buldu. Petrol denince aklımıza ilk olarak akaryakıt gelse de sanayinin de en önemli hammaddelerden. Petrole dayalı birçok sanayi kolu bu düşüşten olumlu etkileniyor.
Petroldeki düşüş hammadde fiyatlarına tam olarak yansımış değil. Dünyanm büyük petrokimya şirketleri üretim kısarak, kapasite düşürerek fiyatları yukarda tutmaya çalışıyor. Sanayiciler petroldeki düşüşün aldıkları hammadde fiyatlarına yeterince yansımadığını, dolayısıyla nihai ürünlerde beklenen indirimlerin yapılamadığını vurguluyor. Akaryakıt kullanan sektörler ise petroldeki düşüşten oldukça umutlu. Gıda ve lojistik sektörü temsilcileri maliyetlerde düşüşler görüldüğünü, Rusya, Irak, Suriye gibi ülkelerle yaşanan sorunların çözülmesi halinde akaryakıttaki düşüşün ekonomiyi olumlu etkileyeceğini, büyümenin motoru olacağını vurguluyorlar.
“UCUZLAMA PLASTIKÇILERE YANSIMADI”
PAGEV (Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı) Başkanı ve SEM Plastik Genel Müdürü Yavuz Eroğlu, petroldeki düşüşün plastik sektörüne yeterince yansıtılamadığını söylüyor. Eroğlu şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Plastik sektörünün en büyük maliyet kalemi ürününe göre değişmekle birlikte yüzde 50-80’e varan oranda plastik hammaddeler yani polimerlerdir. Ham petrol fiyatlarındaki düşüş petrokimya şirketlerinin işine yaradı, ama plastikçiler açısından durum çok farklı. Kullanılan hammaddenin neredeyse yüzde 70 oranında ucuzlaması tüm sektörler için son derece beklenmedik bir kazançtır. Ham petrol fiyatlarının düşmesi son yıllarda ayakta kalma mücadelesi veren petrokimya sektöründe yüz yılda bir görülecek cinsten bir rahatlık ve karlılık yaşanmasına yol açmış bulunuyor. Ama bu etki herkes için geçerli değil. Hammaddelerini petrokimya şirketlerinden alan plastik şirketleri gibi tedarik zincirinin en altında yer alan sektörlerde petrol fiyatlarındaki düşüşün neredeyse hiçbir etkisi olmadı.”
“AB NEZDİNDE ŞİKAYET EDECEĞİZ”
Yavuz Eroğlu, petrokimya şirketleriyle ilgili oldukça iddialı bir tespitte bulunuyor. Petrokimya şirketlerinin üretim kısmaları, tesis kapatma gibi gerekçelerinin gerçeği yansıtmadığını, bu konuda ortak hareket ettiklerinden kuşkulandıklarını belirtiyor. Eroğlu, “Yüzde 85 hammaddesini ithal eden Türk plastik sanayi Avrupa ile yoğun bir ithalat ilişkisi içinde. Avrupa’da yaşanan arzı azaltıp, fiyatların düşmesini engelleyen durumlar, Türkiye’deki plastik üreticilerini de etkiliyor. Nitekim Avrupa’daki kapanışlar, yurtiçindeki petrokimya fiyatlarının da yüksek kalmasına sebebiyet veriyor” diyor. Avrupa’daki plastik mamul üreticilerinin derneği EUPC ( Eu-ropean Plastic Converters) icra Kurulu Üyesi de olan Eroğlu, petrokimya şirketlerinin rekabet kurallarını ihlal ettikleri gerekçesiyle Avrupa Birliği nez-dinde şikayetçi olacaklarını vurguluyor.
“İHRACATÇI MUTSUZ”
1KM1B (İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri ihracatçıları Birliği) Başkanı Murat Akyüz de hammadde üreten petrokimya şirketlerinin üretimlerini kısması nedeniyle fiyatlarda yeterli düşüş olmadığını vurguluyor. Ham petroldeki fiyat düşüşlerinin yüzde 50’nin üzerinde olduğunu, bunun kimya sektörüne yansımasının ise yüzde 20’lerin altında kaldığını söylüyor.
Akyüz, Petrokimya şirketlerinin ortaklaşa hareket ettikleri izlenimi verdiğini belirterek, “Ham petroldeki fiyat düşüşünün alt sektörlere de yansıması gerekir. Ancak petrokimya şirketleri arzı düşük tutarak fiyatların yukarıda kalmasına neden oluyorlar. Bu da ihracatçı birçok şirketin maliyetlerini olumsuz etkiliyor” diyor.
MALİYETLERİ DÜŞÜYOR UND
(Uluslararası Nakliyeciler Derneği) Başkanı Çetin Nuhoğlu ise, nakliyecinin giderinin yüzde 60’ını mazotun oluşturduğunu vurgulayarak, akaryakıttaki ucuzlamanın rekabet güçlerini artırdığını söylüyor. Nuhoğlu, “Sektör şu anda Rusya, Suriye, Irak pazarlarmda yaşanan sıkıntılar nedeniyle zor bir dönemden geçiyor. Akaryakıt fiyatlarındaki düşüş doğrudan karlılıklara yansımasa da rekabet gücümüzü artırıyor.
Şirketlerle yaptığımız yıllık anlaşmalarda petrol fiyatlarının doğrudan müşteriye yansıtılacağı şartı var. Dolayısıyla navlun ücretleri aşağıya çekilir. Bu da mal sevkiyatını ve hizmet verdiğimiz şirketlerin karlılıklarını etkiler” diyor.
“BÜYÜMENİN MOTORU OLACAK”
Dağıtım ve filo şirketleri için akaryakıt fiyatlarındaki düşüş çok önemli. Hedef Gıda Genel Müdürü Çetin Yılmaz, “Rusya ve Irak sorunları çözülür ise akaryakıttaki fiyat düşüşü 2016 yılında büyümenin motoru olacaktır. Bütün sektörler fiyat düşüşlerinden olumlu etkilenecek. Fiyatlardaki düşüş ekonomiyi pozitif etkiler” diyor.
Meyve sebze sektörünün önemli aktörlerinden biri olan Çekok Gıda Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cevdet Çekok ise döviz kurlarındaki yükseliş nedeniyle akaryakıt fiyatlarının aynı oranda düşmediğini belirterek, “Fiyatlardaki düşüş hem iç pazarda hem de ihracat pazarlarında maliyetlerimizi aşağı çeker. Birebir fiyat düşüşleri olmasa da mutlaka olumlu etkisi oluyor. Fiyatlarda kısa süreli iniş çıkışlar oluyor. Bu da maliyet hesaplarını zorlaştırıyor” diyor.
“FİYATI KURLAR TUTUYOR”
PÜİS (Petrol Ürünleri işverenleri Sendikası) Başkanı lmran Okumuş da ham petrol fiyatlarındaki düşüşün pompaya yansımasının döviz kurlarındaki yükselişler nedeniyle sınırlı olduğunu söylüyor. Okumuş, “2014 Eylül’ünde 91 dolar olan Brent petrol fiyatları 40 dolar seviyelerine geldi. Peki, bu durum pompaya nasıl yansıdı? Aynı dönemde motorinin KDV’li fiyatı 4.34 TL iken 3.89 TL’ye indi. Pompa fiyatları bir formüle göre belirleniyor. Tek bir etken yok. Ham petrol fiyatları ve dolar kuruna dayalı bir formül var. Otomatik hesaplanıyor. Dolayısıyla ham petrolde fiyatlar yüzde 50 gerilerken pompaya aynı oranda yansımıyor. Kurlar fiyatın yukarıda kalma sına neden oluyor” diyor.