Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Ekonomiye seçim dopingi

İlk çeyrekten sonra toparlanmaya başlayan ekonomiyle ilgili mayıs verileri de olumlu geldi. Güven endeksleri ve kapasite kullanımı artarken, ülke risk primi de azalıyor. Uzmanlara göre, seçim harcamaları reelpiyasayı canlandırıyor…

KÜRESEL ekonomide yaz rehaveti öncesinde hareketli günler yaşanıyor. FED’in faiz artışının yılsonuna kayacağı beklentisi artıyor. Euro bölgesinde ise Yunanistan’dan sonra mali sorunların Ispanya’yı da etkileyebileceği endişesi yaşanıyor. Bu durum doların dünyada yeniden değer kazanmasını sağlıyor.

seçim dopingi

İçerde ise seçim heyecanı yaşanıyor. Haftasonu yapılacak seçimler öncesinde piyasalar genel olarak sakin bir seyir yaşıyor. Ekonomide ise mayıs ayma ilişkin gelen birçok veri görünümün düzelmeye başladığı sinyalini veriyor, ilk çeyrekte dibe vuran güven endeksleri nisandan itibaren toparlanmaya başlamıştı. Mayıs ayında da ekonomik güven endeksi ve reel kesim güveninde toparlanmanın sürdüğü dikkat çekiyor. Ayrıca reel kesimdeki üretim artışı açısından önemli bir gösterge olan kapasite kullanım oranı da mayısta artış trendi sergiledi.

GÜVEN ARTIYOR

Merkez Bankası tarafından düzenlenen İktisadi Yönelim Anketi sonuçlarına göre, Reel Kesim Güven Endeksi mayısta önceki aya göre yüzde 1.1 artarak 109’a çıktı. Nisanda 107.9 olmuştu. TÜIK tarafından hesaplanan Ekonomik Güven Endeksi ise tüketici ve üreticilerin genel ekonomik duruma ilişkin değerlendirme, beklenti ve eğilimlerini özetleyen bir bileşik endeks. Endeks, mayıs ayında bir önceki aya göre yüzde 1.5 oranında artarak 80.1’den 82.16’ya yükseldi.

Mayısta diğer olumlu bir veri ise kapasite kullanımında görülüyor, iktisadi Yönelim Anketi kapsamında 2676 işyerinden alman yanıtlarla yapılan hesaplamaya göre, mayısta imalat sanayi genelinde kapasite kullanım oranı, önceki aya göre, 0.8 puan artarak yüzde 74.9 seviyesinde gerçekleşti. Mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanım oranı da önceki aya göre 0.1 puan artarak yüzde 74.7 oldu.

Seçim öncesi kamu harcamalarının ekonomide canlanma sağladığını savunan ekonomistler, özellikle konut ve otomotiv satışlarındaki artışa dikkat çekiyor. Uzmanlara göre, seçim sonrasında hangi hükümet kurulursa kurulsun ekonomi öncelikli olacak. Keza ekonomiyi canlandırmaya yönelik para ve maliye politikaları izlenecek.

“KAMUNUN DESTEĞİ VAR”

Piri Reis Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, seçim öncesinde kamu harcamalarının ekonomimde canlanma sağladığını savunuyor. Aslanoğlu, güven endeksleri üzerinde döviz kurunun çok etkili olduğuna dikkat çekiyor. 2015 yılı ilk çeyreğinde döviz sepetinin 2.90’lara kadar çıktığını hatırlatan Aslanoğlu, şu anda bunun 2.75’lere gerilemesinin olumlu etkisine işaret ediyor. Diğer bir faktörün ise FED’in faiz artışıyla ilgili kaygıların azalması olduğunu belirten Prof. Aslaâm ha fazla olduğu

için dolar bazında ucuzlamış görünüyor. Örneğin geçen yıl 200 bin TL’lik bir dairenin dolar karşılığı 100 bin dolardı. Bu yıl konut fiyatı 230 bin TL’ye çıkmış bile olsa dolar karşılığı 85 bin dolar. Bu şekilde cazip görünüyor.

“EKONOMİYE İLGİ ARTACAK”

TOBB Teknoloji Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atılım Murat, aylık verilerin trend yaratmayacağına, aynı artışın birkaç ay daha sürmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Ekonomide yılın ikinci yarısında ciddi toparlanma bekleyen Murat’a göre, seçim sonrasında nasıl bir hükümet oluşursa oluşsun, ekonomiye bir güven desteği gelecek. Hem para hem maliye politikası büyümeyi canlandırmak için uygulanacak. İkinci yarıda birçok şey değişecek. Ekonomi sanılanın aksine ikinci yarıda daha iyi performans gösterecek. Siyasi partilerin ekonomik programlarına bakarsak vergi indiriminden diğer birçok teşviğe kadar ekonominin destekleneceği görülüyor.

“DEVAMLILIK ÖNEMLİ”

Saxo Capital Markets Menkul Değerler Uluslararası Piyasalar Müdürü Burak Demirpehlivan, Türkiye piyasalarının yakın zamana kadar ag-resif şekilde ayrıştığına dikkat çekiyor. Dolatın dünyada zayıflaması ve TL’nin , içerde değer kazanmasının piyasaları olumlu etkilediğini belirtiyor. Makro veriler tarafında olumlu durumun sürdürülebilir olmasının önemine işaret eden Demirpehlivan’a göre, yaz aylarında kapasite kullanımı gibi rakamlarda mevsimsel olarak negatif etkiler görülebilir. Ayrıca haziranda kritik beklentiler var. ECB’nin varlık alımmı genişleteceği bir dönem olacak. Paritenin kura desteği olmayacak; böyle bir ihtimal var. İkincisi, FED’in faiziyle ilgili olarak her ne kadar eylül sonrasına kaldı denilse de erken olma ihtimali ortadan kalkmış değil. Bu da kur tarafında risk oluşturuyor. Öte yandan seçim süreci de bitiyor olacak. Makro verilerde devamlılık sağlanamazsa yurtdışı gelişmeler olumsuz bir seyir ihtimalini ortaya koyuyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu