E-ticarette oyun zamanı

E-ticaret iyi güzel de, satıcı ile müşteri arasındaki yüz yüze iletişimi ortadan kaldırıyor. Şirketler, tüketicileri sitede kalmaya ürün satın almaya ikna etmek için oyuna davet etme yolunu buldular…

ARTIK yalnızca bilgisayar ya da oyun konsollarında değil, e-ticaret sitelerinde alışveriş yaparken de oyun oynamak mümkün. Üstelik tüketici bu uygulamalar sayesinde eğlenmekle kalmıyor, ödül ve avantajların da sahibi oluyor. E-ticaretin aktif olarak yaşamın parçası olduğu ülkeler gibi artık Türkiye’de de e-ticaret sitelerinde oyunlaştırılmış uygulamaların sayısının hızla arttığını ve bu sayede tüketiciye dokunduklarını görüyoruz. Oyunlaştırılmış uygulamalar, e-ticaret kullanıcısına istenilen şeyleri yapması doğrultusunda sanal ya da gerçek ödüller verilmesini ve bu ödülleri istediği zaman kullanmasını sağlıyor.

BU YILIN ONLİNE PAZARLAMA TRENDİ OLACAK

Yurt dışında “gamification” olarak adlandırılan bu uygulamaların Türkiye’de 2015’in e-ticaret trendleri arasında yerini alacağı konusunda uzmanlar hem fikir. Haksız da sayılmazlar. Eğlence ve rekabetten faydalanarak tüketicilerin sitede daha fazla zaman geçirmesini sağlayan bu uygulamalar, araştırmalara göre markaya duyulan sadakati de büyük ölçüde artırıyor. Bu kadarla da kalmıyor… Online alışveriş sitelerinde sunulan puan sistemi, hediye çeki, arkadaşları davet ederek indirim kazanma avantajları gibi uygulamalarla oyunlar, tüketicilerin e-ticaret sitelerine yürekten bağlanmalarına sebep olmayı sürdürmeye kararlı…

Dünyanın önde gelen e-posta ve mobil pazarlama çözüm sağlayıcılarından biri olan Emarsys’in Türkiye Ülke Müdürü Murat Erdör un açıklamaları da oyun uygulamalarının e-ticaret pazarında kilit rol oynayacağını ortaya koyuyor. Erdör, durumu şöyle özetliyor:

“Kullanıcının alışveriş yaparken eğlenmeşinin sağlanması, eğlencenin yanı sıra indirim başta olmak üzere birçok fırsattan yararlanmasına olanak tanıması, markaya duyulan sadakati artırması ve tüketiciler ile etkileşim yaratması, e-ticaret sitelerinin oyunlaştırmayı ve oyun-laştırılmış uygulamaları tercih etmelerindeki başlıca unsurlar.” “Oyunlaştırma”mn içerdiği yarışma, ödül, unvan, indirim ve benzeri unsurlarla tüketici nezdinde arzu edilen davranışların tekrar edilmesine yol açtığını da sözlerine ekleyen Erdör’e göre, tüm bu avantajlar, oyunlaştırma kavramını çok yakın zamanda markalar için karşı konulmaz bir pazarlama aracına dönüştürecek.

KLİKSA İLK KEŞFEDENLERDEN

Oyunlaştırmanın bu avantajlarını keşfedip önemli yol almış e-ticaret sitelerinin de sayısı hızla artıyor. Bunlardan biri olan Kliksa’nm Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan, “Kullanıcı deneyimini arttırmak, süreçleri daha keyifli hale getirmek ve etkileşimi arttırmak için kullandığımız tekniklerden biri de, oyunlaştırılmış uygulamalar” diyor. Oyunlaştırmanın yer aldığı uygulamalar aracılığıyla tüketicilerle duygusal bağ kurmayı hedeflediklerini vurgulayan Safkan, “Bunu yaparken de kullanıcılarımızı farklı ödüller ile arzu edilen eylemlere teşvik ediyoruz” diye sözlerine devam ediyor.

Bu çerçevede Kliksa, dijital dünyada bir ilk niteliği taşıyan ve indirim kazanmak için mouse ile kazıma olanağı sunan oyunlaştırıl-mış uygulamasını kullanıcılarla buluşturmuş.

Kliksa.com’u ziyaret eden ve almak istedikleri “Kar Tanesi” simgeli ürünleri bulan kullanıcılar, ürün fiyatının altında yer alan ve yılbaşını simgeleyen renkli alanı mouse’un sol tuşu ile kazıyarak, hediyelerini indirimli satın alma şansına sahip olmuşlar.

“Bir diğer oyunlaştırılmış uygulamamız olan ÇevirKazan ile telefonuna veya tabletine Google Play veya Apple Store’dan Kliksa uygulamasını indiren tüketicilerine yüzlerce üründe indirim imkânı da sunduk. Uygulama çerçevesinde üzerindeki san noktalı ürünleri se-, çen tüketiciler, telefon veya tabletini 180 derece çevirdiğinde indirimli fiyatlardan yararlandı” diyen Safkan, bu uygulamaların artarak devam edeceğini söylüyor…

Yeni sosyal ağımız

SÖZ dijital dünyadan açılmışken, şirketlerin pazarlama alanında, Facebo-ok, Twitter ve Instagram’a ek olarak, yeni sosyal medya arayışlarına girdiğini de hatırlatalım. Bu konudaki en iddialı adayın ise Spotify olduğunu söylemek zor değil. Her üç saniyede yeni bir abone kazanan Spotify’ı yalnızca internetten müzik dinleyebileceğimiz bir uygulama olarak tanımlamak artık zor. O, aynı zamanda popüler sosyal medya platformlarından birine dönüşüyor; hal böyle olunca, pazarlamanın da oda-*Jr ğma yerleştiğini söylemek mümkün.

2008’den bu yana tüm dünyada hızla yayılan, Türkiye ile birlikte 32 ülkenin popüler uygulamaları arasına girmiş olan Spo-tify’m son açıkladığı rakamlar son derece çarpıcı. Firma, Mayıs 2015 itibariyle, geçen yıl aynı dönemde 10 milyon olan ücretli abone sayısını 20 milyonun üzerine ve yine 40 milyon olan aktif kullanıcı sayısını da 75 milyonun üzerine çıkardığım açıkladı. Bu durumdan en karlı çıkan tarafın müzisyenler olduğunu söyleyebiliriz. Şirket büyüdükçe, müzisyenlere, söz yazarlarına ve yapım şirketlerine ödediği telif ücretleri de hızla artıyor. Şirket sadece 2015’in ilk çeyreğinde 300 milyon dolar telif ücreti ödediğini açıkladı. Kuruluşundan bu yana ödediği telif tutarının ise toplamda 3 milyar doları aştığı hesaplanıyor.

Pazarlama dünyasını ise bu rakamların ötesinde, ünlülerin aynen Twitter’da olduğu gibi onaylanmış Spotify hesaplarının bulunuyor olması da ilgilendiriyor. Spotify tutkunlarının başında ABD Başkanı Barack Obama var. Türkiye’de ise Hayko Cepkin, Soner Sarıkabadayı ve Aylin Aslım gibi ünlüler Spo-tify’da aktif. Platformun içinde tamamı ücretsiz birçok uygulama da bulunuyor. Bu uygulamalar ve özellikleri nedeniyle Spotify’in önümüzdeki dönem dijital pazarlamada çok daha aktif kullanılacağını öngörmek hiç de zor değil.