4.5G ihalesinde kim ne aldı?
4.5G ihalesi nihayet gerçekleşti. Milletimiz ve ülkemiz için hayırlı olsun. Tüm bu süreçleri başından beri hazırlayan, yürüten, sonuçlandıran ve içinde kâh oyuncu kâh da düzenleyici olarak rol alan herkese bu ülkenin bir vatandaşı olarak kendi adıma teşekkür ediyorum. Diğer taraftan izlenimlerimi sîzlerle paylaşmak istiyorum.
Şu kadar yıl geciktik, yok şöyle teknolojiyi yakaladık gibi detaylara girmeyeceğim. Neden ertelendi veya neden 4.5G gibi konulara da… Doğrudan konuya gireceğim. Peki nedir bu frekans ve ihalesi?
YENİ BİR TEKNOLOJİK YOL
Öncelikle şartnameye değinmek istiyorum. Şartname genel itibariyle iyi hazırlanmıştı. Fakat eksikleri yok değildi. Nitekim bunlardan birisi B1 paketiydi. Turkcell temsilcisinin “B1 paketine şartnameye göre teklif veremedik” demesi dikkatimizden kaçmadı. Öğleden sonraki oturumun başında Komisyon Başkam’mn “Şartnamedeki açık olan konuları dile getirmeyin” demesini buna bağladık.
4.5G’nin en önemli özelliği, farklı frekansları kendi içinde eriterek tek bir frekans gibi çok yüksek bir hızda bize sunabilmesi. Herkesin verdiği örnekle anlatalım. İstanbul’daki iki köprüyü farklı yerlerde değil de yan yana hayal edin. Gelen ve giden yollan da aynı şekilde düşünün.
Yani iki farklı köprü ve yolun bir araya gelerek tek bir yol gibi olduğunu hayal edin. İşte 4.5G’nin sağlayacağı teknolojik yol böyle bir şey.
İhalede 800-900-1800-2100 ve 2600 gibi beş farklı frekans vardı. Bu frekansların içinde değişik bant sayıları bulunuyordu. Frekansları köprü, bantları şerit gibi düşünün. İhalenin frekansları (yani köprü) açık artırmaya çıkarılırken onların içindeki farklı bantlar (şeritler) bunun alt ihaleleri gibi konumlandı. Mesela aynı frekansta üç ihaleye ayrı ayrı paralar istendi. Neden? Çünkü bir ihale 50 bant (şerit), biri 30 sonuncusu 20 banttı (şeritti).
Bu arada bant sayısı aynı olsa da ihalede dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta da bazı bantların TDD bazılarının ise FDD olmasıydı. Bunu şöyle anlatalım. FDD dediğimiz çift şerit diyebileceğimiz daha kaliteli yollar. TDD ise biraz daha düşük kaliteli bir yol.
İHALENİN BELİRLEYİCİ OYUNCUSU
İhaleye giren şirketler en üst düzeyde katılım sergilediler. Fakat vücut dilleri çok kötüydü. Vücut dili açısında Turkcell masasındakiler diğerlerine nazaran daha iyi göründüler. Vodafone masasının vücut dili performansı ise pek iyi değildi.
İhaleye en iyi hazırlanan gördüğümüz kadarıyla Turkcell idi. Harcaması gereken paraları tam ihtiyacı olan noktalarda net harcadı. Turkcell çok para harcadı diyenlere şunu söylemek istiyorum. Rakipleri Turkcell’den daha fazla parayı daha kötü frekanslara harcadılar. Hadi örnek verelim. 1.800 frekansında 60 yakın bant ihale ediliyordu. Turkcell bu frekansa beklenmedik yüksek bir rakamla girdi. Verdikleri beklenmeyen yüksek rakamla rakiplerinin ayarlarım bozdular. Rakiplerinin ayarlan bozulunca ihaleyi 430 milyona euro ile aldılar. Aynı frekansın İkincisinde 40 bant vardı ve ayarları bozulan Avea 40 bandı 310 milyon euro’ya aldı. Yani bant başına düşen ücret Turkcell için 7.2 milyon euro, Avea için 7.75 milyon euro oldu. Oysa Avea zaten 1.800 MHz frekansı en çok olan şirketti.
Benzer bir durum 2.600 frekansında da yaşandı. Turkcell’in fiyat artırması rakiplerine defalarca mola aldırttı. 384 milyon euro’ya 50 bandı aldı. Her bir bant maliyeti 7.68 milyon oldu. Geri kalan 30 bandı ise çetin bir mücadeleden sonra Vodafone 240 milyon euro’ya aldı. Yani her bir banda 8 milyon euro ödedi.
2.100 ihalesi ise oldukça ilginçti. Turkcel ilk bandı 160 milyon, İkincisini ise 188 milyon euro’ya alınca üçüncü bandın hiç bir anlamı kalmadı ve herhangi bir artırmaya gerek kalmadan aldı. Çünkü bu tip frekanslarda 1 + 1=3 ediyor.
İhalede centilmence davranışlar da gördük. Son frekanslarda bunları yaşadık. Sektör adına güzel hareketlerdi.
DEVLETİN KASASI DOLDU
Gelelim ihaleden geriye kalan üç konuya. İlk olarak, ihale 3 milyar 356 milyon 112 bin 643 euro bedelle (Turkcell 1.62 milyar euro, Vodafone 777.9 milyon euro, Avea 954.6 milyon euro) bitti. KDV dahil bu miktar 3 milyar 960 milyon euro oldu. Yani devletin beklediğinin üstünde bir rakam gerçekleşti ve devlet para kazandı. Fakat dördüncü operatöre verilmesi gereken frekanslar kaldı. İleride dağıtılır mı? Bilmiyorum…
İkinci olarak, dördüncü operatör olarak NETGSM firmasının ismi geçiyordu. Fakat ihalede göremedik. İhale günü, ihaleyle ilgili dava açtığını öğrendik. Detayları öğrenince sizlerle paylaşacağız.
Üçüncü olarak, ihalenin en iyi PR çalışmasını yapansa Huawei idi. Huawei, 50 bin TL ücret verip şartname alan beş firmadan biriydi. Ana akım medyadaki meslektaşlarımız onun ihaleye gireceğini sanıp haber yaptılar. Huawei yöneticilerim tebrik ediyorum, güzel reklam yaptılar.
Musa Savaş