Dünya Girişim Forumundan Çıkan Sonuç
Dünya Girişim Forumu’nda bu yıl en çok finansmana erişim meselesi konuşuldu. Çalışmaların dünya çapında yaygınlaştırılması için konu Birleşmiş Milletler’e taşınacak…
Sırada Birleşmiş Milletler var
MERKEZİ Fransa’da bulunan Dünya Girişim Forumu’nun yıllık toplantısı geçen hafta Çin’in Hangzhou şehrinde gerçekleşti. Bildiğiniz gibi Hangzhou, meşhur Ali Baba’nın merkezinin bulunduğu kent. Nitekim forum kapsamında Ali Baba’nın merkezine de bir gezi gerçekleştirildi.
60 ülkeden 500’ün üzerinde delegenin katıldığı Dünya Girişim Forumu’nun Türkiye ve Güney Doğu Avrupa Özel Temsilcisi olarak bu yılki toplantıda üç ayrı noktada katkı sağlamaya çalıştım, ilk gün, Avrupa-Asya Melek Yatırım Forumu’nun başkanlığını yürüttüm ve bu kapsamda Girişimciler için Global Finansman Yöntemleri panelinin yanı sıra, ikinci gün geleneksel Lions’ Den Dünya Startup Yarışması’nm dört jüri üyesinden biri olarak yer aldım. Ayrıca, Lions’ Den’in finalistler ödül töreninde dünya birincisine ödülünü takdim ederek bir kapanış konuşması yaptım.
Bu yıl forumda altı ayrı alt forum düzenlendi:
• Girişimciler için global finansman yöntemleri
• İnternet ve stratejik planlama
• Sosyal girişimcilik: Girişimciler nasıl sosyal değer yaratan şirketler kurabilir?
• Global girişimcilik üzerine vizyonlar
• Çin’de iş yapma teknikleri
• Girişimcilik becerilerinin yükseltilmesinde üniversitelerin rolü.
ANA KONU FİNANSMANA ERİŞİM
Bu oturumların içinde en çok ilgiyi ilk oturum olan ve moderatörlüğünü yaptığım “Girişimciler için Global Finansman Yöntemleri” oturumu gördü. Bu oturumun bu kadar ilgi görmesinin sebebi bence şöyle özetlenebilir: Girişimciler ve delegeler (akademisyenler, politika yapıcılar vs.) şu durumun farkındalar. Artık, girişimcilik deyince bu işin sosyal değerleri, vizyonu vs. gibi konular ikinci planda kalıyor; ana konu girişimcilerin finansmana ulaşımı olarak öne çıkıyor. 60 ülkeden 500’ün üzerinde delege bu konuda aynı salona toplanıyorsa, işte burada durup biraz düşünmek gerekir diyorum.
Bu oturuma Portekiz’den EBAN Emeritus Başkanı Paulo Andrez, ABD’den AngelVest icra Kurulu Başkanı Caroline Pan, Singapur’dan NUS Üniversitesi Girişimcilik Merkezi Başkanı Prof. Wong Poh Kam ve Çin’den Westlake Partners Başkanı Daniel Mahnert konuşmacı olarak katıldılar.
Oturum başkanı olarak yaptığım açılış konuşmasında delegelere şunu sordum: ABD Başkanı Obama, ABD’ye 1950’li yıllarda başkan olsaydı, her yıl düzenlediği Global Girişimciler Zirvesi’nin adım yine Global Girişimciler Zirvesi olarak mı adlandırırdı?
Sanırım o zamanlar böyle bir zirve düzenlemeye karar verseydi, zirvenin adı “Global Mucitler Zirvesi” olurdu. Neden mi? Çünkü o yıllarda, ‘icat’ çok önemliydi. Halbuki bugün ‘inovasyon’ önemli. Aradaki temel fark bu…
Bugün, tüm devletler anladı ki, dünyada yeteri kadar icat var ve acil olarak yeni bir icada gerek yok. Gerekli olan şey, yeni istihdam yaratacak ve devletlere ek vergi geliri kaydedecek olan yeni inovasyonlar. Zaten, icat edilen şey, eğer pazarda satarsa ve tüketici tarafından kabul görürse, işte onun adı inovasyon oluyor. Eğer satmazsa, icat olarak kalıyor.
ÖNEMLİ OLAN İCADIN PAZARA TAŞINMASI
Bugün, icat çıkarmanın, inovasyona dönüşmediği müddetçe ne toplumlara ne bireylere ne de devletlere bir hayrı var. Bu yüzden, günümüzde, icat etmekten ziyade icadın pazara taşınması çok önemli.
işte tam da burada önemli bir detay var. icat çıkaran mucitlerin pek çoğu, söz konusu icatları pazara taşımaktan ve tüketiciyle buluşturmaktan anlamıyor. Peki, mucitle tüketici arasındaki bu görevi kim üstlenecek? Cevap çok basit: Girişimciler.
Evet, girişimciler bu kadar önemli. Artık, dünyada gerçek bir ekonomik kalkınma, girişimciler olmadığı takdirde pek mümkün görünmüyor. Öyleyse, girişimcileri daha yakından mercek altına almak gerekiyor. Yakından mercek altına aldığınızda da, tüm dünyada girişimcilerin ortak bir sorunu var: Finansman.
Özellikle global ekonomik kriz sonrası, girişimcilerin finansmana ulaşımları çok güçleşti. Ancak, icatları hele de bugünün rekabet şartlan altında inovasyona çevirebilmek için girişimcilerin finansman ihtiyacının giderilmesi gerekiyor. Biz de bu oturumda girişimcilerin finanse edilme tekniklerine daha yakından baktık.
DÖRT AŞAMALI FİNANSMAN İHTİYACI
Girişimcilerin dört ayrı aşamada finansmana ihtiyaçları var ve dünya girişimcilik ekosisteminde bu finansmanları sağlayan farklı oyuncular var:
1- 0-50.000 dolar
Accelerators / Hızlandırıcı merkezler, kamu kaynakları, iş planı yarışmaları, crowdfunding platformları
2- 50.000-500.000 dolar
Melek yatırımcılar
3- 500.000-3.000.000 dolar
Melek yatırım sendikasyon grupları, mini VC’ler
4- 3.000.000 dolar ve üstü VC’ler – Private equties / özel yatırım fonları
Bankaları ve borsaları bu tablonun dışmda tuttuk, çünkü bu birimler girişimcilere yatırım yapan birimler değiller.
HIZLANDIRICI MERKEZLERİN ÖNEMİ ARTIYOR
Bu tablodan da anlaşılacağı üzere, girişimcilerin çoğunun iş fikri aşamasındaki girişimci adaylarından ( girişkenlerden) olduğunu bildiğimize göre, tüm dünyada özellikle ilk 0-50.000 dolar aralığındaki finansmana yoğun ilgi var. Bu da, çekirdek fonlama sağlayan hızlandırıcı merkezlerinin, kamu kaynaklarının, iş planı yarışmalarından kazanılan ödüllerin ve crowdfunding platformlarının gün geçtikçe daha da önem kazanacağını gösteriyor. Bu merkezleri aslında kısaca mini-melek yatırımcı olarak da adlandırabiliriz. Ancak bir farkla; melek yatırımcılar, finansmanın yanı sıra know-how, mentorluk ve networking sağlıyorlar; bu birimlerin içinde bunu sağlayabilen sadece hızlandırıcı merkezler.
Bu yüzden, hızlandırıcı merkezleri biraz netleştirmek istiyorum. Hepiniz kuluçka merkezleri tanımına aşinasınızdır. Kuluçka merkezleri belirli bir süre – genellikle en fazla altı ay – girişimcilere ofis imkanı vererek girişimcilere kuluçka görevi yürütüyorlar. Artık dünyadaki yeni trend şu: Kuluçka merkezleri, girişimcilere ofis imkanı sağlamanın yanı sıra girişimcilere 30.000 dolara kadar yatırım da yapıyorlar. İşte, yatırım yapan kuluçka merkezlerine ‘hızlandırıcı merkez’ diyoruz. Türkiye’de gerçek anlamda hızlandırıcı merkez maalesef bulunmuyor.
0-50.000 dolar bandındaki bu finansman sağlayıcıların tamamını ise çekirdek fonlama / seed funding olarak ayırıyoruz. Bu aşamadaki bu çekirdek fonlamanm tek bir amacı var: Aklındaki iş fikri, pazar araştırması ve iş planından oluşan bir PowerPoint sunumla gelen girişimci adayının, melek yatırımcının karşısına çıkana kadar en azından bir demo ortaya çıkarabilmesini sağlamak.
Kısaca özetlemek gerekirse, artık girişimcilerin hangi aşamada ne tip finansmana ihtiyaç duydukları ve bu finansmanı sağlayacak birimlerin kimler olduğu dünya girişimcilik ekosisteminde oturmuş durumda. Şimdi sıra, bu uygulamaların tüm ülkelerde aynı terminoloji ve benzer kurallarla devreye girmesini sağlamak. Böylece dünya girişimcilik ekosisteminde ortak bir dil konuşulmaya başlanacak.
ORTAK BİR FİNANSMAN DİLİ GEREKİYOR
İşte bu oturumun somut çıktısı olarak bu yıl ki Dünya Girişim Forumu Deklarasyonu’nda yer alacak somut paragraf şöyle olacak:
“Tüm dünya ülkelerinde girişimcilerin ihtiyaç duyduğu finansmanın, know-how, network ve mentorluk desteğiyle verilmesinin özendirilmesi gereklidir. Kuluçka merkezlerinin hızlandırıcı merkezlere dönüştürülmesi, kamu kaynaklarının bu merkezler kanalıyla kullandırılması devletler düzeyinde yapılacak girişimlerle sağlanmalıdır. Birleşmiş Milletler’e dahil tüm ülkelerde dünya girişimcilik ekosisteminde ortak bir finansman dili kullanılması için çalışmalar başlatılmalıdır.”
Forum boyunca en çok konuşulan konu, işte bu çıktı oldu. Şimdi sıra New York’ta Birleşmiş Milletler’in Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Merkezi ile temasa geçerek forumda ortaya çıkan ve tüm delegelerin onayladığı bu çıktıyı hayata geçirmeye geldi.
Bu konuda Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon ile temasa geçme görevini Dünya Girişim Forumu Genel Kurulu tarafıma tevdi etmiş bulunuyor. Kendi adıma gurur duymanın yanı sıra, ülkem adına da Türkiye’nin dünya çapındaki bu tip gelişmelerde bir girişimcilik üssü olarak kendini göstermesine ufak ta olsa katkı sağlamanın sevinci içindeyim.
Herkese iyi haftalar…
Baybars Altuntaş / Para
