E-ticarete geçişte kuyruk var
Perakende sektöründe işler biraz durgun.
Fakat e-ticaret sitesi kurmak isteyenler yazılım geliştiricilerin önünde kuyruk oluşturmuş durumda.
BUGÜN için e-ticaret satışlarının istenen düzeyde olmadığı ve artış hızının yavaş olduğunu söyleyebiliriz. 30 milyon internet kullanıcısı arasında, e-ticaret kullanıcı sayısı 6 milyona bile ulaşmıyor. Fakat şu bir gerçek ki, yeni neslin satın alma alışkanlan ve yaşam biçimine baktığımızda e-ticaretin büyümesinin kaçınılmaz olduğu görülüyor. Dijital hayatın içine entegre olmuş yeni kuşak, satın almaşım da bu şekilde yapacak; bu kesin. Peki markalar, şirketler buna ne kadar hazır?
Şu günlerdeki en büyük telaş, özellikle ‘offline’ yani sadece klasik mağaza satışı yapan markaların kendilerini ‘online’ yani internet ve mobil tarafa konumlandırması yönünde. Bu gelişme bütün perakende modelini değiştiriyor. Dijital uygulamalarla bambaşka bir dünya geliyor. Üstelik uygulanan modellerin çoğu hibrit. Bu dünyada kendisini dönüştüremeyenler geride kalacak.
Bu konulan Ticimax’in kurucusu ve Genel Müdürü Cenk Çiğdemli ile konuştum. Ticimax, e-ticaret yazılım ve servis altyapısı sunan bir şirket. Pazarda ilk sıralarda yer alıyor. Sayılan 2100’ü aşan müşterileriyle işin tam merkezinde duruyor.
‘TALEBE YETİŞEMİYORUZ”
Cenk Çiğdemli, “Biz eskiden kapı kapı dolaşıp e-ticaret yapın diyorduk. Şimdi gelen taleplere yetişmeye çalışıyoruz. Haftada 1-2 internet sitesi açarken bu sayı şimdi günlük adetimiz oldu” diyor. Evet e-ticaret satışlan çok hızlı gelişmiyor gibi görünüyor; anlatılanlardan herkesin nehrin bu yakasına geçmeye çalıştığı an-laşılıyor. Başarı kriterleriyle ilgili gözlemlerini sorduğum Çiğdemli, “E-ticarette herkesten farklı bir şey yapmak gerekiyor. Başansız olanlar kopyalayanlar, diğerlerinin aynısını yapanlar. Bir yerde bir açığı yakalayıp onu iyi dolduranlar daha iyi büyüyor. Örneğin, birbirine benzeyen çok sayıda tekstil şirketi var. Fakat bir tanesi çıktı C ve D sosyoekonomik gruba hitap eden bir site yaptı. 20 TL’ye elbise satmaya başladı. Şu anda en hızlı büyüyen e-ticaret sitelerinden biri haline geliverdi” diyor.
KARŞI TREND DE VAR
Yukanda Çiğdemli çok talep geliyor demişti ya, bunların büyük çoğunluğu offline tarafında olan mağaza ve markalarmış. Son dönemde işler ağırlıklı olarak bu tarafa kaymış. Ama tam tersi bir trend de söz konusu. Çiğdemli, “E-ticaret yapanlar faaliyetlerini offline’a taşıyorlar. Yani aynı marka adlarıyla mağazalar açıyorlar. Trendyol açtı örneğin, Markofoni de açıyor. Online ile yola çıkanlar offline’a yöneliyor” diyor.
Bunlar esnek, pazarın getirdiği gelişmelere göre konum alma konusunda iyi örnekler. Fakat offline’a geçişte başka bazı önemli değişimler de yaşanıyor.
“SHOWROOM EFFECT GERÇEK OLDU”
Evet, online olanlar offline da satılabiliyor; bazen de tam tersi… İkisi birleşip hibrit modeli oluşturuyor. Çünkü insanların dokunma, deneme tutkusu sürüyor. O zaman “Showroom Effect” dediğimiz bir durum ortaya çıkıyor. Yani mağazalar sadece denemek ve dokunmak için mutlaka uğranılan yerler olma gibi bir işlev üstleniyor. Çiğdemli, bu konuda bir mobil uygulamadan bahsediyor. “Artık mağazada sadece o ürünün barkodunu okutarak, ürünün adresinize gelmesini sağlayabilirsiniz. Şimdi böyle bir uygulama üzerinde çalışıyoruz. Yakında şirketlere sunacağız” diyor.
EN YENİ TRENDLER
Çiğdemli ile en yeni trendlerden de konuştuk… “Bizim tarafımızdan bakınca artık her şey mobile kayıyor gibi görünüyor. Müşterilerimize artık e-ticaret sitesinin mobil aplikasyonunu da veriyoruz. Yine şimdilerde Apple Watch için uygulama geliştiriyoruz. Tüm ürünleri saatinizden görebileceksiniz. Aynca satın almayı teşvik edici uygulama ve yöntemler gelişiyor. Örneğin, tam siteden çıkarken, Ayrılma sana yüzde 20 indirim yaptık’ diyerek anında teklifte bulunuluyor. Ya da sizin daha önce baktığınız ürünü önünüze getirip, ‘Bu üründe size indirim yaptık’ teklifi getirerek satm alma alışkanlıklarını takip eden uygulamalar ön plana çıkıyor” diyor.
İlk yazılımını öğrenciyken yazdı
Cenk Çiğdemli, işe daha üniversite yıllarında yani bundan 10 yıl önce web tasarımı yaparak başlamış. Deyim yerindeyse “mahallenin bu işi bilen gençlerindeymiş. Sonra e-ticaret talepleri çok gelmeye başlayınca bu işi bir paket olarak sunmaya karar vermiş. Yazılımını kendisi, dizaynı ise bir arkadaşı yapmış. Süreci şöyle anlatıyor: “Önce işlerimizi aile şirketi Nice Group altında yürütürken, bugün benim işlerim aile işlerini geçmiş durumda. Bugün yazılımın sekizinci versiyonunu çıkarıyoruz. Bir Ar-Ge merkezi kurduk. Önemli yazılımcılarla çalışıyoruz. Babam başlarda hızlı büyümeden korkmuştu ama artık alıştı.’1 Çiğdemli, bundan sonra da e-ticarette büyümeye devam edeceklerini; ağırlıklı olarak mobil ve lojistik gibi altyapıda gerekli ürünlere yöneleceklerini söylüyor.