Girişimcilik Haberleri

Girişimcinin realist olması cok önemli…

Son 2 yıldır Boğaziçi Üniversitesi’nin melek yatırımcı ağı olan BUBA’daki görevim sayesinde 2000’den fazla girişim projesini yakından inceleme fırsatım oldu. Çok sayıda sunum izledim ve yüzlerce girişimciyle mülakat yaptım. Gördüğüm kadarıyla, girişimcilerin iş planlarını hazırlarken yararlandıkları verilerin birçoğu güvenilir olmayan kaynaklardan geliyor. Veri kaynağı olarak sadece VVİkipedia gibi ‘açık kaynak’ (open source) platformları kullanmak ve rekabet ortamını incelemek için Google’da arama yapmak en çok tercih edilen yöntemler olmuş. “Google’da bir sürü anahtar kelime ile arama yaptım, ilk 10 sayfaya baktım, dünyada bizim rakibimiz olabilecek herhangi bir firmaya denk gelmedim” şeklinde kendini savunan girişimcilerin sayısı çok fazla. Halbuki, doğrudan rakiplerin dışında, anahtar kelimelerle bulunamayacak çok sayıda dolaylı rakip de var ve tüm dünya Google’dan ibaret değil. Mesela Çin’de Alibaba, Rusya’da ise Yandex var, girişimcinin oralarda da araştırma yapması gerekiyor…

acilis

Diğer yandan görüyoruz ki, yetersiz veriler ile yola çıkan girişimciler iş planlarını hazırlarken de gerçekçi olamıyorlar. İş her ne kadar yüksek potansiyele sahip olsa da, gerçekçilikten uzak bir dille anlatıldığında dinleyenin gözünde değersiz hale gelebiliyor. Bu ayki yazımda, BUBA’ya iletilen bazı projelerde gördüğümüz hatalı varsayımları ve gerçekçi olmaktan uzak projeksiyonları sizinle paylaşacağım. Umuyorum ki sizi hem güldüren hem de düşündüren örnekler seçebilmişimdir. Aşağıdaki örneklerin hepsi tamamen gerçektir ve girişimciler BUBA’ya yazılı veya sözlü olarak bu bilgileri iletmişlerdir:

■ “Dünya genelinde bu ürünün pazar büyüklüğü yaklaşık 20 milyar dolar. Biz birinci yılın sonunda en kötü ihtimalle bu pazardan yüzde 10 pay alsak, 2 milyar dolar eder” diyen girişimci, iş fikrini hayata geçirebilmek için BUBA’dan 250 bin TL yatırım istiyor. 250 bin TL yatırımla kurulan şirket yıl sonunda 2 milyar dolar satış hacmine ulaşacaksa biz kesinlikle bu işte varız!

■ “Samsung bizimle işbirliği yapmak istiyordu. Bizim için çok büyük olduklarını düşündük ve görüşmelerin devamını getirmedik” diyen girişimci, projesi için BUBA’dan ücretsiz ofis desteği istiyor. Biz de aynı şekilde, “Samsung’un ilgilendiği bir proje bizim için çok büyük olur” deyip bu isteklerini geri çevirdik.

■ “Google hiç reklam yaptı mı? Gördüğünüz gibi iyi ürün kendi kendini satıyor, reklam yapmaya gerek kalmıyor” diyen girişimcinin web sitesini son altı ayda toplam 5 bin kişi ziyaret etmiş. Google gibi reklam yapmadan trafiğinin artmasını bekliyorsa çok uzun süre daha bekleyeceği kesin…

■ “Bu fikrimi Facebook’a anlatsam bana sadece fikrim için 100 milyon dolar öderler” diyen girişimcinin mobil uygulama fikrini internette araştırıp gördük ki, zaten başkası daha önce hayata geçirmiş fakat uygulama hiç tutmamış. Yani, girişimcinin fikri sandığı kadar eşsiz ve düşünülmesi imkansız bir fikir değilmiş.

■ “Projemizi geliştirmek için devlet desteklerinden yararlanabilirdik fakat devletten hibe alan durumuna düşmek istemedik, bu sebeple hiç başvurmadık” diyen girişimcinin, BUBA’dan 100 bin TL başlangıç sermayesi istemesi biraz ilginç, değil mi? 100 bin TL’yi zaten KOSGEB vb. kurumlar karşılıksız olarak girişimcilere veriyor. Böyle bir imkan varken neden para karşılığında hisse veresiniz ki?

Bize pek rasyonel bir seçim olarak görünmedi…

■ “X şirketi, bu yazılımı kullanarak yılda 100 milyon dolar tasarruf sağlayabilir” diyen girişimciye yazılımını hangi fiyattan satacağını sorduğumuzda “10 bin dolar” cevabını alıyoruz. Peki, bu kadar yüksek tasarruf sağlayan bir yazılım neden daha iyi bir değerden satılmasın ki?

■ “Biz projeyi hayata geçirdikten sonra biri gelir mutlaka bizim şirketimizi satın alır” diyen girişimciye “Hangi şirketler satın alabilir?” sorusunu yönelttiğimizde “Çok düşünmedik, bilmiyoruz, Intel, GE gibi firmalar alabilir” cevabını aldık. Sonra öğrendik ki, zaten başka bir yabancı şirket aynı teknolojinin patent başvurusunu ABD’de yapmış ve büyük bir ihtimalle patentini alacak. Girişimcinin yaptığı yetersiz araştırma, onun gerçekçi olmayan bir hayale kapılmasına sebep olmuş…

■ “Bu ürünü belediyelere satmayı düşünüyoruz, piyasada benzer ürün olmadığı için belediyeler ihaleye çıkamayacaklar, doğrudan bizim belirlediğimiz fiyattan bizden satın alacaklardır” diyen girişimciye Kamu İhale Mevzuatı’nı okuması tavsiyesinde bulunduk… Her isteyen, ürününü istediği fiyattan belediyelere satabilseydi, ülkemizdeki milyoner sayısı yüz binlere dayanırdı…

■ “Kuracağım platform ile Türkiye’deki tüm meyve ve sebze ticaretini tarladan sofraya gelene kadar yönetmeyi hedefliyorum” diyen girişimcinin, gıda üretim ve tedarik zincirini yeterince incelemediğini ve meyve sebze hallerindeki yapıdan bihaber olduğunu siz de fark etmişsinizdir sanıyorum…

■ “Avustralya’da çok popüler olan bir kuzenim var, sadece o bizim markamızla ilgili Tvveet atsa, projemiz havaya uçar” diyen girişimci, tüm pazarlama planını Avustralya’daki kuzenine bağladıysa biz pazarlama bilimine dair okuduğumuz tüm kitapları yırtıp atabiliriz…

■ “En başta yapacağımız 10 bin TL’lik reklam harcaması ile markamız biraz duyulsun, devamı kulaktan kulağa pazarlama ile gelecektir. Bu şekilde ilk çeyrekte 500 bin aktif üyeye ulaşabiliriz” diyen girişimci acaba dünyada kaç adet mobil uygulamanın 10 bin TL’lik reklamla 500 bin aktif üyeye ulaştığını araştırdı mı?

Yukarıda sizinle paylaştığım örneklerde gördüğünüz üzere, büyük hayallerle sıklıkla karşılaşıyoruz. Birçok yetenekli girişimciyi büyük hayaller peşinde koşarken görünce biz de heyecanlanıyoruz fakat dikkatli olmaları gerektiğini de hatırlatıyoruz. “Hayal etmek başarmanın yarısıdır” demişler. Ben bu deyime bir ekleme yapmak istiyorum; gerçekleşme olasılığı yüksek olan hayaller kurmadıkça başarılı olmak bir hayal olacaktır…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu