2016 lojistik yılı olacak
Lojistik sektörü 2023 hedeflerine ulaşma çabalarında kritik bir öneme sahip. Zor bir yılı geride bırakan sektör 2016’da yeni yatırımlara hazırlanıyor. Farklı pazar arayışları, yeni depo yatırımları ve yeşil lojistik sektörün en önemli gündem maddeleri…
GELİŞMEKTE olan ülkeler arasında en canlı ekonomilerden biri olan Türkiye, Asya ve Avrupa arasında stratejik köprü konumunda olması nedeniyle lojistik sektörü açısından önemli bir potansiyele sahip. Ancak 2 binin üzerinde şirketin faaliyet gösterdiği sektör için 2015 kolay bir yıl olmadı. Komşu ülkelerde yaşanan karışıklıklar, dış ticaret hacmindeki dalgalanmalar, TL’deki değer kaybı ve gümrük yönetmelerindeki değişiklikler sektörü önemli ölçüde etkiledi. Buna rağmen Türkiye’nin genel ekonomik durumu ile lojistik sektörünün büyüme oranları karşılaştırıldığında sektörün genel ekonomiden daha fazla büyüdüğü görülüyor. 2014’ü yaklaşık yüzde 14’lükbir büyüme oranıyla kapatan sektörde 2015’te yine çift haneli büyüme bekleniyor.
YENİ PAZAR ARAYIŞLARI SÜRÜYOR
Sektör temsilcileri yeni yatırımlar konusunda temkinli davransa da geleceğe dair umutlan sürüyor. Beykoz Lojistik Meslek Yüksekokulu, Lojistik Uygulamaları ve Araştırma Merkezi ve Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Demeği’nin ortaklaşa gerçekleştirdiği Lojistik Sektöründe Eğilimler Araştırma-sı’na göre, lojistiğin patronlarının yüzde 44.6’sı 2016’nm ilk çeyreğinde yatırım yapacağını, yüzde 45’i yeni personel istihdam edeceğini belirtti.
Sürdürülebilir büyüme hedefleyen firmalar, satın almalar ya da birleşmelerle pazardaki konumlarını güçlendirmeye çalışıyor. Özellikle yabancı sermayeli firmaların girişimlerini artırması bekleniyor. Öte yandan, sektörün yeni pazar arayışları da sürüyor.
Türk lojistikçilerin son 10 yılda yeni pazarlar anlamında kendini geliştirdiğini söyleyen Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Lojistik Yönetimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Okan Tuna, Ortadoğu ve Afrika’nın Türkiye için önemini koruduğu görüşünde. Sektörün vereceği katma değerli hizmetlerin yeni pazarlar doğuracağını düşünen Tuna, firmaların intermodal hizmetler ve depoculuk gibi konularda gösterdiği gelişimin pazarı genişletme konusunda önemli olduğunu vurguluyor.
LOJİSTİK MASTER PLANI ŞART
Toplam büyüklüğü yaklaşık 300 milyar TL’yi bulan lojistik sektörü, 2023’te 500 milyar dolarlık ihracat hedefleyen Türkiye’nin dış ticaretteki en önemli kozlarından biri. Türk lojistik sektörünün rekabet gücünü artırmak ve 2023 ihracat hedefine ulaşmak için hazırlanması planlanan Türkiye Lojistik Master Planı için ihale hazırlıkları tamamlandı. Plan çerçevesinde, lojistik mevzuatının altyapısının oluşturulması, yurtiçinde lojistik köy, merkez ve üslerin tanımının yapılması ve bu yerler için kurulum ve işletme ilkelerinin belirlenerek sınıflandırmaların yapılması sağlanacak.
Türkiye’de lojistik süreçlere bakışta bütünleşik bir yaklaşım olmadığını belirten Okan Tuna, “Eğer kümelenme mantığı olmazsa Lojistik Master Planının Türkiye’ye bir faydası olmayacaktır. Ancak rekabet eden ve birbirine bağlı kuramların aldığı ortak kararlar lojistikte maliyetleri düşürme konusunda I? önemli katkılar sağlar” diyor. Şehir trafiğinin Master Plan’da yer alması gerektiğinin altını çizen Tuna, “Geçen yıl İstanbul’da yaptığımız ‘İstanbul Trafik Otoriteni’ araştırmasında trafikte yaşanan gecikmenin 6.5 milyar TL gibi bir değer olduğunu tespit ettik. Bu bulgu bile, şehir lojistiğine yönelik çabaların acilen başlaması gerekliliğini ortaya koyuyor” diyor. Tuna’ya göre, unutulmaması gereken bir başka nokta da limanlar. “Limansız lojistik yapılamaz” diyen Tuna, Lojistik Master Planı’nın kıyı yapıları master planı ile beraber düşünülmesi gerektiğini söylüyoruz.
OMSAN
Ortakiıkfar ve işbirlikleriyle büyüyecek
ilk küresel Türk lojistik şirketi olma vizyonu ile hareket eden Omsan, yeni dönemde denizyolu ve demiryolu taşımalarının portföyündeki ağırlığını artırmayı, gemi, lokomotif ve müşterilerinin sektörlerine özel vagon yatırımlarıyla intermodal taşımacılığa ağırlık vermeyi planlıyor. Müşterilerinin değişen ihtiyaçlarına hızlı uyum sağlayabilmek için yeni yatırımlar yaptıklarım belirten Lojistik Genel Müdürü Osman Küçükertan, Depo yatırımları yapmayı ve mevcut depolarımızda kullanılan ekipmanları modernleştirmeyi hedefliyoruz” diyor.
Omsan Lojistiğin 2016 hedefleri arasında Türkiye, Orta ve Doğu Avrupa’da şirket satın alma ve stratejik ortaklıklar kurmak var. Sürdürülebilir büyümeyi esas alan şirket, geçen yılı yaklaşık 600 milyon TL ciro ile kapattı. Bu yıl yüzde 20’lik bir büyüme planladıklarını söyleyen Küçükertan, şirketin 2016 yıl-sonu ciro beklentisini ise 610 Milyon TL olarak açıkladı.
Anadolu’nun her köşesindeki müşterilerini Avrupa’nın tamamına en rekabetçi koşullarda ulaştırmayı hedefleyen Omsan, teknolojik uygulamalara da büyük önem veriyor. Şirket, depolama hizmetlerini geliştirmek amacıyla Tuzla deposunda kendi bünyesinde geliştirdiği ‘Otomatik Ayrıştırma Sistemini’ devreye aldı. Bu uygulama sayesinde işgücü tasarrufu sağlanarak yüzde 70 oranında verimli- î lik artışı elde edildi.
Yine Omsan mühendisleri tarafından geliştirilen ‘Emniyetli ve Ekonomik Sürüş Simülatörü’ ile sürücülerin yetkinliği artırılarak yakıt sarfiyatının azaltılması, kazaların/hasarların (özellikle akaryakıt ve tehlikeli madde taşımacılığında) en aza indirilmesi, karbon saliminin azaltılması ve sürüş hatalarından kaynaklı araç ve ekipmanlarda (lastik, balata vb.) meydana gelen aşınma ve yıpranmaların minimal ölçeğe indirilmesine imkan veriyor.
HOROZ
Yeni destinasyoniara hazırlanıyor
Dünya ekonomisinin yavaşlama evresinde olduğunu söyleyen Horoz Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Taner Horoz, önümüzdeki 10 yıl bu evreden çıkılamayacağım ve lojistik sektör temsilcilerinin temkinli olması gerektiğini söylüyor. Müşterileriyle doğru orantıda kazanç sağladıklarının altını çizen Horoz, “Ancak, hacim yükselterek ve yeni ürünlerimizle yeni coğrafyalarda is yaparak karlılık hadlerimizi koruyabiliriz” diyor. Her yıl Türkiye’nin büyüme hızının iki ila üç katı büyüme hedeflediklerini söyleyen Horoz, önümüzdeki yıllar daha fazla katma değer üretebilecekleri projelere yoğunlaşacaklarını belirtiyor.
Horoz’un 2016’da depo veya şirket kurma gibi bir düşüncesi yok fakat yeni destinasyonlarda partnerlerle iş geliştirmeyi planlıyor. Fransa’nın önde gelen taşımacılık şirketlerinden SDV International ile yaptığı ortaklık sayesinde yurtdışında önemli bir ağa sahip olan şirket, yurtdışında bölgesinin önde gelen firmalarıyla işbirliği yapmak istiyor. “Kaliteli işgücü ve teknolojiden ödün vermeyeceğiz” diyen Horoz, satış teşkilatım ve operasyon birimlerini de yeniden yapılandıracaklarını belirtiyor.
Horoz Lojistik, 2016’da müşterilerine yeni çözümler sunmaya devam edecek. Uzmanlaştığı beyaz eşya sektöründe ‘ev teslimatı’ projesini başlatan firma, e-ticaret sitelerinden alışveriş yapanların adreslerine ürünlerini teslim ediyor. Bu sayede hem göndericinin bayi satış noktası ve deposundan. hem de Horoz Lojistik’in hizmet verdiği lojistik depolardan son kullanıcı adreslerine sevkiyat yapılabiliyor. Ayrıca ürünler katlara kadar taşmıyor. Ev teslim hizmetinde, zaman kavramının öneminin bilincinde olan Horoz Lojistik, geliştirdiği altyapıyı kullanarak, teknik servislerle senkronize teslimatı mümkün kılıyor. Ürünlerin sağlam ve eksiksiz biçimde adrese ulaştırılması konusunda kayıp ve hasar riskini, kurguladığı model sayesinde minimuma indiriyor.
REYSAŞ
Depo yatırımlarına devam
Araç taşımacılığı ile başladığı lojistik sektöründe kısa zamanda büyüyen Reysaş Lojistik, sektöründe öncü birçok firmaya entegre lojistik hizmeti sunuyor. Kısa sürede 800 bin metrekarenin üzerinde kapalı depolama kapasitesine ulaşan firmanın bu konudaki yatırımları sürüyor. Reysaş’m yurtiçindeki yaklaşık 5 milyon metreküp kapasiteye sahip 15 adet depo inşaatı halen devam ediyor.
Firma, 2015’i yaklaşık 600 milyon TL ciro ile kapatmayı planlıyor. Bu yılı lojistik sektörü açısından değerlendiren Reysaş Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Egemen Döven, “Seçime kadar yaşanan belirsizlik nedeniyle lojistik ihtiyacı olan firmalar yatırımlarını erteledi. Seçim sonrası bu firmaların lojistik ihtiyacı çok hızlı şekilde arttı. Avrupa’da fazla hissedilmese de Rusya, Irak ve Suriye pazarlarının daralmaya devam etmesinden ötürü ithalat-ihracat azalmaya devam etti. Tüm bu olumsuzluklar sonucu lojistik sektöründeki cirolar azaldı” diyor. Türkiye’de lojistik sektörünün büyümesi için öncelikle yatırımlara hız verilmesi gerektiğini belirten Döven, katma değerli hizmetler, kaliteli hizmet ve kalifiye eleman seçimiyle de istenilen büyümenin mümkün olabileceğini söylüyor.
Son yıllarda öne çıkan ‘yeşil lojistik’ kavramı, Türkiye’nin de gündeminde. Uzmanlar gelecekte var olmak isteyen firmaların yeşil lojistiğe geçmesini bir zorunluluk olarak görüyor. Reysaş, çevreye duyarlı, karbon salımmınm azalmasına katkıda bulunan innovatif uygulamalara yatırım yapmaya devam ediyor. Firmanın filosunda bulunan araçlar, Euro3, Euro 4 ve Euro 5 normlarında çevre dostu ve yeşil motor standartlarına sahip.
GALATA
Satın almaları sürdürecek
Bu sene 70’inci yıldönümünü kutlayan Galata Lojistik, 2014’te ilk yurtdışı yatırımını yaparak yılı dengeli bir büyümeyle kapattı. Firma bu yılın ilk yurtdışı yatırımını ise Tunus’taki acentesinin yüzde 50’sini satın alarak gerçekleştirdi. Ekonomik dengelerin sıkça değiştiği bu zaga’a dönemde temkinli Vittorıo davrandıklarını belirten Galata Taşımacılık CEO’su ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Vittorio Zagaia, önümüzdeki yıl da benzer satın almalar gerçekleştirerek yurtdışındaki açılımlarına devam etmek istediklerini ifade ediyor. Şirketin özellikle Afrika’daki varlığını arttırmaya yönelik çalışmalar yaptıklarını söyleyen Zagaia, “Akdeniz kıyısındaki ülkelerde şirket satın almaları yapmak istiyoruz. Buna ek olarak İran konusundaki gelişmeleri de dikkatle takip ediyoruz. Bu noktada yatırım imkânlarını araştırıyoruz” diyor.
Ekonomi ivme kaybetse de Galata Lojistik büyümesini sürdürüyor. Bunun en önemli nedeninin farklı sektörlerle çalışmak olduğunu söyleyen Zagaia, “Geniş bir müşteri kitlemiz var ve ekonomik gelişmelerden her sektör aynı oranda etkilenmiyor. Iş ortaklarımızla aynı oranda büyüyoruz” diyor. Zagaia, bu yıl için öngördükleri bütçe hedefinin ise 100 milyon TL’nin üzerinde olduğunun altını çiziyor.
Türkiye’de sürdürülebilir lojistik için altyapı yatırımlarının hızlandırılması gerektiğini vurgulayan Zagaia, bu yatırımların devlet tarafından yapılabileceği kadar tanınacak imtiyazlar ve teşviklerle özel sektör tarafından da gerçekleştirilebileceğini belirtiyor.
ATLASGLOBAL
Dünyadan hızlı büyüyor
Devlet Hava Meydanları Genel Müdürlüğü tarafından açıklanan verilere göre, 2015 Mayıs sonu itibariyle Türkiye hava yük trafiği geçen yılın aynı dönemine oranla yaklaşık yüzde 4.5’lik bir artış gösterdi. Türkiye hava kargo pazarının global hava kargo pazarına oranla daha hızlı büyüdüğünü söyleyen Atlasglobal Havayolları Kargo Direktörü Şebnem Şaylı, “Global pazarın bu yılın ilk altı ayında yüzde 3.5 oranında büyüme kaydettiği düşünüldüğünde durumun Türkiye için umut verici olduğunu görüyoruz” diyor.
Hava kargo sektöründe hızın ön planda olduğunu söyleyen Şaylı, sektörün gelişimi için yapılması gerekenleri ise şöyle özetliyor: “Havalimanlarında 7/24 gümrük hizmeti alınabilmesi sektörün gelişimi için büyük önem taşıyor. Ayrıca karayolu, deniz, demir ve havayolu taşıma modelleri arasında entegrasyonun sağlanması ve gümrük mevzuatında transit taşımacılığı desteklemeye yönelik kolaylıkların getirilmesi hayati önem taşıyor.” Stratejik bölgelerin yerel havayolu olmayı hedefleyen Atlasglobal, yeni dönemde öncelikle yakın coğrafyalarda, ardından da orta menzilli lokasyonlarda işbirliklerini geliştirmeye devam edecek.
MARS LOGİSTİCS
Yeşil rekabette bir adım önde
Tüm dünyada olduğu gibi artık Türkiye’deki nihai tüketiciler de satın aldıkları malların ya da aldıkları hizmetlerin çevreye dost olmasını talep ediyor. Yeşil lojistik kapsamında Iitermodal taşımacılık hizmetini başlatan Mars Logistics, Türkiye’den deniz yoluyla Trieste’ye gelen yükleri demiryoluy-la Lüksemburg’a ulaştırıyor. Firmanın yeni hizmeti sayesinde karayolu kullanımına göre karbondioksit salımmının da önüne geçilmiş oluyor.
Mars Logistics Genel Müdürü Ali Tulgar, intermodal taşımacılık konusundaki yatırımlarının yanı sıra ihtiyaç doğrultusunda filo ve depo yatırımlarını da sürdüreceklerini belirtiyor. 2015’i yüzde 12’lik bir büyümeyle kapatmayı öngördüklerini söyleyen Tulgar, 2016 için benzer bir büyüme hedeflediklerinin altını çiziyor. Firma, yeni yılın üçüncü çeyreğinde Hadımköy’deki yeni lojistik merkezine taşınacak.
Tulgar, Türkiye’de lojistik sektörünün Avrupa seviyesine yakın bir konuma geldiğini belirtiyor. Liman yatırımlarının hız kazanması gerektiğini düşünen Tulgar, kara taşımacılığında ise Avrupa Birliği kotalarından dolayı yaşanan sıkıntılarm performans kaybına neden olduğunu söylüyor.
ALIŞAN LOJİSTİK
“Altyapıda eksiklik var”
2015’e hızlı bir başlangıç yapan Alışan Lojistik, kiralama modeli ile 30 adet Tırsan Perdeli Maxima semi-treyler yatırımı gerçekleştirdi. Gebze’de 15 bin palet kapasiteli yeni bir depolama tesisinin de devreye alındığını söyleyen Alışan Lojistik Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Damla Alışan, böylelikle toplam 200 bin palet depolama kapasitesine ulaşıldığını belirtiyor. Firma, 2016’da da yatırımlarına ara vermeyecek. Alternatif taşıma modları ve yeni depo yatırımları birbiri ardına hayata geçecek.
Geçen yılı 335 milyon TL ciro ile tamamlayan Alışan Lojistik, bu yılı ise yüzde 20’lik bir büyüme ile kapatacak. Sektörün büyüme hızını geçtiklerini söyleyen Alışan, gelecek beş yıl içinde yüzde 50 seviyelerinde büyümesi beklenen sektörün, yabancı yatırımcı desteğiyle daha da güçleneceğini belirtiyor. Öte yandan, sektörün sıkıntılarına değinen Alışan, “Hizmet veren taşıtların çoğunluğu kamyon tipinde ve TIR oranı düşük. Bunun yanında teknolojik altyapıda önemli eksikler var.
Özellikle depo yatırımları kalite standartlarından çok uzak” diyor.