Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

ABD hazine tahvil faizinin piyasalara etkileri

KÜRESEL ekonominin üzerinde ciddiyetle durduğu ABD hazine tahvillerinin ayrıntılarına baktığımızda, risk iştahı, risk algısı, güvenli liman, sığmak gibi birçok sıfatın ekonomik konjonktürde etkili olduğu görülüyor. Kısacası ABD hazine tahvilleri, uzun ve kısa vadeli görünümde oldukça önemli fiyatlamalar yaratıyor. Söz konusu tahviller diğer finansal yatırım araçlarının fiyatlamasmı da doğrudan etkileyebilen önemli enstrümanlardan. Bu hafta söz konusu ABD hazine tahvillerinin piyasalar normalden daha riskli olduğunda nasıl bir barometre gibi çalıştığına değineceğiz…

ABD hazine tahvil

Devlet tahvilleri daha önce de belirttiğimiz gibi, hazine bakanlığı tarafından çıkarılan uzun vadeli borçlanma senetleridir. Vadesi bir yıldan kısa olan borçlanma senetlerine bono denir. Vade tarihi ne kadar uzunsa faiz oranı da o kadar yüksek olur ki, bu durum getirisinin yüksek olduğunu ifade eder.

ABD’de çıkarılan borçlanma senetlerinin bir, iki, beş, 10, 30 yıllık olmak üzere vadeleri değişebilir. Bir de ‘T-Bill’ (treasury-bill) denilen genellikle 90 günde çıkarılan en kısa vadeli tahvil çeşidi de vardır. Bu kısa süreli vade tarihinden ve ABD hükümetinin bir dolar bile borç bırakmamasından dolayı, bu tahvil çeşidi genellikle az riskli kazanç yolu olarak görülür.

TAHVİL FAİZİ VE BELİRSİZLİK

ABD 10 yıllıkları ise diğer vadelerdeki ve tüm dünyadaki faiz oranlarını etkileyen bir gösterge niteliğindedir. FED para politikasını oluştururken 10 yıllık tahvillerden yararlanır. Ekonomik perspektif genel itibariyle 10 yıllık bir süreç alınarak oluşturulur. Ayrıca 10 yıllık tahvil faizleri, ABD mortgage oranlarını da etkileyebilmektedir.

Tahvil faizlerinin düşmesi veya yükselmesi ile finansal dalgalanmalar daha da artar. Tahvil faizleri, genellikle enflasyona ilişkin beklentilerin yükseldiği, bütçe ve cari dengede bozulmaların arttığı, ekonomik büyümeye yönelik endişelerin arttığı ortamlarda daha da yükselir.

Bir diğer unsur da belirsizlik ortamında tahvillere yönelim söz konusu olur. Hisse senetleri gibi yatırım araçlarından korkan yatırımcılar, bu tür ortamlarda tahvillere taleplerini artırır. Bu durum tahvil fiyatlarını artırırken vadeye kadarki getiride düşüşlerin meydana gelmesine neden olur.

ABD’de faizlerin artmasıyla gelişmekte olan ülkelerde de faizler artıyorsa, fonlama maliyetlerinin artmasıyla gelişmekte olan ülke tahvillerinden bir çıkış yaşandığı görülebilir.

ABD hazine faizleri varlık fiyatları üzerinde ise oldukça etkilidir. ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin yükselmesi, temelde dolar temin etmenin faizinin daha yüksek olması anlamına gelir. Yani bu durumda doların değer artışı beklenebilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu