Zirve girişimciliğe giden yolu kısalttı
Zirve girişimciliğe giden yolu kısalttı
Girişimcilik bugün her zamankinden kolay, ancak çeşitli nedenler yüzünden zor da… Zirve, bu nedenlerin konuşulduğu ve inovasyona giden yolda girişimcilerin nasü hareket edeceğine dair fikir alışverişinin yapıldığı zevkli oturumlara sahne oldu…
TURKCELL Teknoloji Zirvesi’nde bu yıl Starters Hub işbirliği ile gerçekleşen, Yeni İşler ve Girişimcilik başlığıyla girişimcilerin zihnini açacak çok sayıda oturum yapıldı. Girişimcilik ve inovasyon başlıkları altında yapılan oturumlardan en ilgi çekici olanlardan biri de “İstanbul’dan San Francisco’ya Yolculuk” başlıklı olandı. Girişimci gözünden San Francisco’ya gidişin artılarını, eksilerini, başarı öykülerini aktarabilmek için kilometrelerce yolu aşıp bir fikri hayata geçirmiş ve girişimcileri hayallerinin peşinden koşmaya motive edip fikirlerini canlandırmış birbirinden değerli konuşmacılar bir aradaydı. Söz konusu oturumun konuşmacıları String Ventures Kurucu Ortağı Can Saraçoğlu, Carbon CEO’su ve Udemy Kurucu Ortağı Eren Bali, Early Bird Venture Capital Kurucu Ortağı Cem Sertoğ-lu ve Melek Yatırımcı Ömer Erkmen oldular.
Konuşmacılarının girişimcilere mentorluk vermek, internet girişimlerinde kurucu ortak olarak yer alma, internet girişimlerine yatırım yapma ve büyüyen internet şirketlerinde CEO olarak bulunma gibi çok sayıda değişik şapkayı beraber taşıdığı oturum, Cem Sertoğlu’nun “İnternet girişimciliği çok zor” sözleriyle başladı. Sertoğlu, oturumun açılışında özellikle sermaye bulma ve ekip için yetenekli iş arkadaşları edinme konularının zorluğuna değindi.
“GİRİŞİMCİ STRIPE ATLAS’I İNCELEMELİ”
Silikon Vadisi’nde de yatırım almanın kolay olmadığını söyleyerek söze başlayan Eren Bali ise şunları söyledi: “Udemy‘nin benzerini 2007’de Türkiye’de açmıştık. İlk baştaki ürünümüz de Udemy’ye oldukça benzerdi ancak ürün yayına girer girmez çalışmayacağını fark ettik. Ülkemiz global bir eğitim girişimi için en azından o zamanlar doğru bir yer değildi.”
Bazı girişimler için doğru yerler vardır. Her tür girişim için doğru yer Silikon Vadisi olmayabilir. “İnternet girişimlerinde doğru yer ve doğru zaman çok önemli” diyen Bali’nin vurgu yaptığı bir diğer konuysa Silikon Vadisi’ndeki yüksek rekabetti.
Sonrasında Ömer Erkmen söz alırken hem Scorp hikayesini hem de ABD’de şirket kurmanın avantajlarını ve püf noktalarını paylaştı. Erkmen bunun dışında en yenilikçi ödeme sistemleri şirketlerinden biri olan Stripe girişiminden ve Stripe’ın kısa bir süre önce yayınladığı Atlas platformundan da bahsetti. Erkmen, Türkiye’deki tüm girişimlerin Stripe Atlas’ı incelemesi gerektiğini söyledi. Oturumun devamında genel olarak ülkemizdeki girişimlerin uluslararası açılımı ve Udemy, Yemeksepeti ve Scorp gibi girişimler üzerine konuşuldu. Tüm konuşmacıların pazar büyüklüğü ve ekibin kalitesinin girişimlerin başarısında oldukça önemli olduğu konusunda hemfikirdi.
ÇOK BAĞLANTI, ÇOK ZEKÂ
Zirvenin en ilgi çekici oturumlarından biri de Nöro Sağlık Beyin Eğitimleri Araştırmaları ve Uygulamaları Merkezi Kurucusu Uzm. Dr. Kerem Dündar’ın “Girişimci Beynim İş Başında” adlı sunumuydu. Dündar, sunumunda, girişimciliğe giden yolda beynin etkin ve kontrollü kullanımının pratikle mümkün olduğu mesajını verdi.
Sunumda yine bir başka ilgi çeken nokta da zekanın nöronların birbirine bağlılığı ile ilgili olmasına dayanmasıydı. “Bir hücre diğer hücre ile beynin içinde ne kadar çok bağlantı yapıyorsa, o beyin o kadar zekidir. Örneğin, bu bağlantı sayısı farede bin ise insanda 10 bin. İşte aradaki fark bu… Aynı girişimcilikte olduğu gibi kaliteyi gösteren ve başarıyı getiren şey netvvork” diyen Dündar, iş hayatında da netvvork’ün ve kalitenin uyaranları artırdığına dikkat çekti. Dündar, “Bu network ve kalite nasıl artıyor diye sorarsanız, uyaranlar ile artıyor. Biz öğrenen canlılarız.
Yoksa sürekli aynı hataları yapardık. Girişimciler için de en önemli noktalardan biri network.”
EN ÖNEMLİ ARAÇ UMUT
Söz konusu girişimcilik olduğunda ise, “Hazzı ertelediğiniz sürece, dürtülerinizi kontrol ettiğiniz sürece profesyonelsiniz” diyen Dündar, beynin esas işinin karşıdan bir takım bilgilerle değerlendirme yapmak ve kararlar vermek olduğunu ancak bu kararlar verilemediğinde beynin yorulduğunu ve çok fazla zaman harcadığını söyledi. “Beynin en çok enerji harcadığı zaman, ne yapacağını bilmediği zamandır. Onu etkin kullanacağınızı öğrenin yeter.
Bu sürece önem vermemiz gerek. Eğer üzerine yeterince emek harcanırsa, dahi dediğimiz insanların hiçbirimize çok uzak olmadığını göreceksiniz” diyen Dündar, hayatta en önemli silahın umutlu olmak olduğunu, beyni değiştirip dönüştürmenin eğitimle mümkün olduğunu dile getirdi.
“İNOVASYON KİMİN İŞİ?”
Girişimciler için yol uzun ve meşakkatli. Peki, yeni bir girişimde inovasyonun yeri nerede? Bu ve daha pek çok sorunun cevabının verildiği oturum ise “Düello: İnovasyonu Kim Yapar? Girişimci vs. Bordrolu Çalışan…” başlıklı oturum oldu. İsviçre Ticaret Odası Türkiye Başkanı Doğan Taşkent ve Turkcell İş Ortakları ve İnovasyon Kıdemli Uzmanı Aydın Birik, inovasyonun çıkış noktalarını konuşurken, dinleyiciler de oturuma aktif olarak katıldılar.
Oturumda inovasyonun tanımı yapılırken pazar başarısı sağlamış buluşa inovasyon, fırsatı gören becerileri ve kaynakları toplayan bunu ürün ve servise dönüştüren lidere de girişimci dendi.
GİRİŞİMCİ ÖNYARGISIZ OLMALI
Düelloda Aydın Birik girişimcinin önyargısız ve korkusuz olduğunu ve bu nedenle bordrolu bir çalışana göre çok daha rahat inovasyon yapabileceğini savunurken, Doğan Taşkent bordrolu çalışanın da kaynakları olan ve pazar bilgisi olan bir yapıda çalışan biri olarak daha avantajlı olduğunu savundu. Taşkent, “Bordrolu çalışanın arkasında kurumsal bir yapı var ve bu kurumsal hafıza sayesinde yolunu kaybetse de çok çabuk bulma şansına sahip. Girişimcinin ise arkasında kimse yok” derken, Birik girişimcilerin yollarını çok çabuk bulduklarını dile getirdi ve şunları söyledi: “Girişimci hızlı öğrenmeli ve bu sayede uçurumun kenarına atladığında bile kendi kanatlarını yapabilmeli. Her şeyden önce hızlı inovasyon yapmalı.”
GİRİŞİMCİ DAHA HIZLI
İnovasyon söz konusu olduğunda girişimcinin inandığı fikriyle korkusuz, öğrenmeye açık ve önyargısız olması, bordrolu çalışanın da kurumsal yapının tecrübesi ve kaynaklarını arkasına alarak öğrenmeye açık olmasından bahsedildi. Birik, “Hızlı, dinamik olan girişimci daha hızlı yönünü değiştiriyor, bu da inovasyon açısından girişimciyi daha avantajlı kılıyor. Bordrolu çalışan ise kurumsal yapının hantallığı karşında hızla hareket edemiyor” dedi. Taşkent hantallık konusunda Birik’a katılırken, piyasada rekabetin ne olduğunu geçmiş tecrübelerden bildikleri için bordrolu çalışanların daha avantajlı olduğuna dikkat çekti.
Girişimcilerin pek çok alanda iş modeli inovasyonu yapabildiği, bordrolu çalışanların iseürün ve Ar-Gede inovasyon yaptığına vurgu yapılırken, oyunun kurallarım inovasyon konusunda bozacak olanın esnek yapılarıyla girişimciler olduğu, ancak endüstrinin kurallarını regülasyonlar devreye girdiğinde endüstrinin kurallarını büyük kuramların değiştirebileceği savunuldu. Her iki tarafın da yıkıcı inovasyon söz konusu olduğunda farklı avantaj ve dezavantajlara sahip olduğu konuşulurken, girişimcinin belli bir bilgi birikimi ile ilerlemesi gerektiği, hızlı ve çevik bir şekilde hareket ederken büyük kuramlardan insan desteği alabileceğine vurgu yapıldı. Girişimcinin elindeki imkanlar gereği ürün ve süreçlerden ziyade teknolojiyi kullanıp iş modeline odaklanması gerektiğinin altı çizildi.
UZAY HAYATIMIZDA DAHA ÇOK YER KAPLAYACAK
Uzay yolculuğunu gerçekleştiren ilk kadın turist olan Anousheh Ansari, zirvede yaptığı etkileyici konuşmada hayallerini nasıl gerçekleştirdiğini paylaştı. Sunumunda sanal gerçeklik, robot bilim ve yapay zeka gibi teknolojilerle insanlığın daha bağımsız olabileceğine dikkat çeken Ansari, bunlarla bağlantılı olarak uzayın hayatımızda daha çok yer kaplayacağını söyledi. “Sadece yeryüzündeki kaynakları kullanarak ihtiyacımızı karşılayamayacağız, mutlaka dışarıya bakmalıyız” diyen Ansari, uzay turizminin devamında muazzam gelişmelerin yaşanacağını belitti.
Uzaya erişimin maliyetinin ucuzlaması gerektiğinden bahseden Ansari’ye göre, insanlar kendi yaratıcılıklarını ve hayal güçlerini kullanarak bunun yollarını bulmalı. Bireyler başta akıllı telefonlar olmak üzere ellerinde çok güçlü cihazlar taşıyor ve bu güçlü cihazlarla pek çok şey yapabiliyorlar. Bu nedenle fikri olan biri bugünün imkanlarıyla bu fikrini kolayca hayata geçirebilir. “Her şey bir hizmet olarak elinizin altında. Turkcell gibi şirketler bunun için var” diyen Ansari, “Elimizdeki teknolojiyi kullanarak geleceği görmek mümkün değil ama gelecek biz nasıl istiyorsak, bu teknolojilerle öyle olacak” derken, teknoloji ile geleceği şekillendirmenin mümkün olduğunu söyledi.