Kilis, tüm olumsuzluklara rağmen yatırımcı akınına uğradı
Suriye’den atılan füzelerle gündeme oturan Kilis, tüm olumsuzluklara rağmen yatırımcı akınına uğradı. Kilis’e kurulan İkinci OSB’ye aralarında dev grupların da olduğu 52 şirketten talep geldi. 3 bin kişiye istihdam sağlayacak yatırımların değeri 550 milyon TL’yi buluyor. Yoğun ilginin nedeni, “Suriye’deki savaş bitince Kilis altın değerinde bir ticaret merkezi olacak” diye açıklanıyor.
Suriye’de 2011 yılında patlak veren iç savaş Türkiye’ye sayıları 3,5 milyona varan bir mülteci akını yaşanmasına neden olurken, ülkemizin ekonomisini de derinden etkileyen sonuçlara yol açtı. Özellikle Suriye sınırındaki kentler çatışma ortamından en çok etkilenen yerler oldu. Bu kentlerin başında ise 93 bin nüfuslu olmasına rağmen 130 bin Suriyeli mülteciye kapılarını açan ve sınır ötesinden atılan füzelerin hedefi haline gelen Kilis var. Son beş yılda ticareti durma noktasına gelen ve yüzlerce esnafın kepenk kapatmak zorunda kaldığı Kilis, şimdi yaralarını saracak ve ekonomisini canlandıracak bir doğrudan üretim ve yatırım atağına hazırlanıyor.
Ekonomist Dergisi olarak Kilis’e yatırım yağmuruna mercek tuttuk ve şirketlerin böylesine sıkıntılı bir dönemde neden Kilis’i tercih ettiklerini ortaya koyduk.
İHRACATTA ARTIŞ BAŞLADI
Kent ekonomisi için birinci öncelik dış ticaret. Zira Kilis, bugüne kadar sınır ticaretiyle gelişen bir profil çizdi. Özellikle Suriye ve Irak pazarlarına yakınlığı nedeniyle şirketlerin radarına giren Kilis, Suriye iç savaşına kadar başta gıda, tekstil ve kimya sektörlerinde olmak üzere neredeyse tamamen ihracata dayalı üretim yapılan bir kent görünümündeydi. Fakat ihracata dayalı üretim yapan şirketlerin son yıllarda yaşadığı gerileme dikkat çekici. TÜİK verilerine göre, Suriye savaşı öncesinde 30 milyon dolarlık ihracat yapan kent, savaş ile birlikte 2012’de ihracatının üçte ikisini kaybetti ve ihracatı 10 milyon dolar seviyesine geriledi. Ancak 2014 ile birlikte yeniden Suriye ve Irak pazarına yönelmeye başlayan yatırımcılar Kilis’in ihracatını tekrar yukarıya çekmeye başladı. 2015 sonu itibariyle Kilis’in ihracatı 78 milyon dolara ulaşmış durumda. 2016’nın ilk dört ayındaki ihracat ise 30 milyon dolara yaklaştı.
1990’ların sonunda faaliyete geçen Kilis OSB’de şu anda 36 firma aktif olarak üretim yapıyor. 2011’den bu yana tek bir fabrika bile çatışmak ortam nedeniyle üretimini durdurmuş değil. Yani Kilis’te her şeye rağmen üretimin çarkları dönüyor.
YATIRIM YAĞMURU
Şimdi ise sıra yavaş da olsa dönen çarkları hızlandırmaya geldi. Bunun için de yeni açılan Kilis İkinci OSB hayati önem taşıyor. 52 sanayi parseline sahip İkinci OSB için 102 yatınmcı başvuru yaparken, 52 parselin ön tahsisi gerçekleştirildi. İkinci OSB’de 3 bin yeni istihdam yaratılması planlanıyor. Biz de haberimizde bu 52 yeni yatırımdan en büyük 40 tanesini sizin için tablo haline getirdik. Kilis İkinci OSB’de yatırım yapacak firmalar arasında General Tekstil, Biska, LCW, Oba Makama gibi önemli şirketler var.
Bu arada gelen yoğun talep üzerine OSB Genel Müdürlüğü, Kilis’e Üçüncü OSB’nin kurulması için de çalışmalarını başlattı. Öte yandan Limak Holding de 110 milyon dolar yatırımla Kilis Entegre Çimento Fabrikası ya-tınmına başladı. Limak’ın çimento yatırımının 2018’de devreye alınması planlanıyor.
ÜRETİMİ DURDURAN YOK
Kilis Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Mehmet Kanar, Kilis’e olan yatırımcı ilgisine ilişkin, “Herşeye karşın Türkiye özel sektörü üzerine düşen görevi yerine getiriyor” şeklinde konuşuyor. Kanar, “Kentimize ilişkin olumsuzlukları şikayet ederek, deyim yerinde ise ağlayarak gideremeyiz. Biz kent idarecileri olarak elbirliği ile dersimize en iyi şekilde çalışıyoruz. Altyapıyı titizlikle oluşturuyoruz. Özel sektör de ilgisini esirgemedi” diyor.
Mehmet Kanar’m verdiği bilgiye göre, Kilis son dönemde yaşadığı olumsuzluklardan ciddi şekilde etkilenmiş durumda. Ancak kentte faaliyet yürütüp de çalışmasına son veren veya yatınmından vazgeçen şirket yok. Kanar, “Eminim bu yatınmcı ilgisi, bölgedeki gerilimler azaldıkça giderek artan şekilde devam edecek” diye konuşuyor.
“KİLİS ALTIN DEĞERİNDE OLACAK”
Peki, füzelerin hedefindeki Kilis’e dönük yatınmcı ilgisinin temelinde ne yatıyor? Kentteki sosyal doku, işçi bulma konusunda sıkıntı yaratacak mı? Hammadde temini ve ürün satışında nakliye sorunu olacak mı? İlk etapta akla gelen bu ve benzeri sorulan yatırımcılara yönelttik.
Kilis İkinci OSB’de yatırım kararı alan şirketlere bakıldığında, neredeyse tamamının üretimini yüzde 100 ihracata yönlendireceği görülüyor. Mesela Türkiye’nin makarna ihracatının yaklaşık yüzde 30’unu gerçekleştiren Oba Makarna da bu kapsamda İkinci OSB’de yatınm karan alan büyük firmalardan biri. Oba, Kilis’te makarna, bulgur ve irmik tesislerinden oluşacak bir gıda üssü kuracak. 50 milyon TL’lik yatırımla hayata geçecek fabrika 250 kişilik istihdam yaratacak.
Oba Makama’yı 2005’te satın alan işadamı Musa Özgüçlü, Gaziantep Dördüncü OSB’deki fabrikalarından sonra ikinci fabrikalarını neden Kilis’e açma kararı aldıklarını şu sözlerle açıklıyor: “Er ya da geç savaş bittiğinde Suriye pazanna ulaşmaktaki en kilit nokta Kilis. Yalnızca Ortadoğu değil Körfez Ülkeleri ve Afrika’ya ulaşmak için de Kilis büyük imkan sunuyor. İskenderun Limanı’na uzaklığı bir saate indirecek tünelin açılmasıyla navlun maliyetlerimiz üçte bire düşecek. Suriye’deki savaş bittiğinde Kilis altın değerinde olacak.”
TEKNOLOJİ YATIRIMLARI ÇEKİYOR
Kilis, yalnızca geleneksel sektörlerde değil teknoloji alanında da yatırım çekmeye başladı. Özellikle sağlık teknolojileri konusunda iki önemli ya-tınmcı Kilis’te üretim karan aldı. Bunlardan biri Gaziantep merkezli Zimed Medikal, diğeri ise 2009’da İstanbul’da kurulan ITS Tıbbi Gereçler.
Başta diz altı implant olmak üzere ihracata yönelik sağlık ekipmanları üreten ITS Tıbbi Gereçler Genel Müdürü Safiye Birgül Yalçın, Kilis OSB’de yapacaklan 10 milyon TL yatınm için şimdiden yurtdışı satış bağlantılan kurduklarını belirtiyor. Yüzde 100 yerli üretim ile hem sağlık ekipmanları hem de makine dizaynı alanında hizmet vereceklerini kaydeden Yalçın, “İhracatta ilk hedefimiz AB ve ABD. Şimdilik Ortadoğu’yu düşünmüyoruz” diyor.
Peki füzelerin havada uçuştuğu bir dönemde Kilis’te yatınm karan almanın hiç zorluğu yok mu? Yalçın bu sorumuzu şöyle yanıdıyor: “Bombalann sıklaştığı dönemde pek çok nitelikli çalışanımız kenti terk etmek, en azından ailesini başka yere taşımak istedi. Ayrıca Kilis riskli bölge kabul edildiği için devlet ban kalan da dahil tüm bankalar kredi desteği konusunda büyük zorluklar çıkardı. Evet, tüm bunlar olumsuzluk. Ama biz Kilis’ten gitmeyeceğiz, çalışmaya devam edeceğiz. Suriye’de sular durulduğunda, Kilis’te üretim yapan firmalar açısından çok hızlı bir büyüme olacak. Kilis ise bir ticaret merkezi haline gelecek.”
85 SURİYELİ FİRMA VAR
Kilis yalnızca yerli firmalar açısından değil, mülteci göçü ile Türkiye’ye taşınan Suriyeli şirketler içinde gelecek vaat ediyor. Bugün itibariyle, Kilis Ticaret ve Sanayi Odası kayıtlanna göre, kentte 85 Suriyeli şirket bulunuyor. Bu şirketlerin önemli kısmı ticaret ile uğraşırken, ölçek olarak büyük firmalar ise üretime yöneliyor.
Bunlardan biri de Suriye vatandaşı Mustafa Karahoca’nın sahibi olduğu Atasay Kimya. 2014’te Türkiye’ye taşıdığı şirketiyle başta toz deterjan olmak üzere temizlik ürünleri imal ettiklerini anlatan Karahoca, üretimlerinin yüzde 100’ünü ihraç edeceklerini, birinci pazarlannın ise Irak olduğunu ifade ediyor. Karahoca, “Kilis’te bölgedeki diğer şehirlere göre teşviklerden daha çok faydalanabiliyoruz. Aynı yatırımı Antep’te yapsak maliyetler en az iki kat artar. Kilis ile ilgili çok büyük umutlanmız var” diye konuşuyor.
Kilis’te kısa sürede faaliyete geçecek ikinci OSB’nin yanı sıra son yıllarda hazırlık çalışmalarına hız verilen ve 19 milyon metrekare üzerine kurulması planlanan Polateli OSB de iş dünyası açısından heyecan yaratıyor. Polateli OSB için bugüne kadar 2280 firmanın müracaatta bulunduğuna işaret eden Kilis Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Erdal Öndeş, “Burada 1 milyon metrekareye varan parsel büyüklükleri olacak. Türkiye’nin en büyük OSB’sini Kilis’te kurmak istiyoruz” diyor. Ancak Polateli OSB’nin faaliyete geçmesi için birkaç yıl daha beklemek gerekecek. Zira son birkaç yıldır gündemde olan bu proje, altyapı hazırlıktan ve kapladığı atanın büyüklüğü nedeniyle yavaş ilerliyor.