Fintech pazarında hangi fırsatlar var?
Türkiye’de bankacılık sektörü çok büyük ve güçlü durumda. Mevcut işgücü çok yetkin ve uzman kişilerden oluşuyor. Teknoloji etkin bir biçimde işin içinde yer alıyor. B2C’de (kurumdan tüketiciye) kimlik doğrulama gibi uygulamalar bilinçli kullanılıyor. Mobil penetrasyon çok yüksek. Şubesiz bankacılık ve e-ticaret uygulamalarının artmış olması, güvenlik ve hile yönetimi alanında uzmanlaşacak girişimler için önemli bir alan. Diğer ülkelere de açılım yapılabilir. Paralel önemli işler çıkarılabilecek bir diğer alan da sigortacılık.
Teknoloji dünyasında yaşanan büyük gelişim, tüm sektörleri etkileyip dönüştürdüğü gibi farklı yeni alanlar da açıyor. Bunun en güncel örneği fıntech oldu. Finansal teknolojiler olarak tanımlanan fîntech pazarı, online ve mobil alanda geliştirilen finansal işlemler ile iki sektörü birleştiren bir devrim yarattı. Bu alandaki girişimler tüm dünyada giderek artarken, fonlar, yatırımcılar ve bankaların gözleri de onlara çevrilmiş durumda.
Fintech işlem hacminin bu yıl İngiltere’de 229 milyar dolara, Almanya’da ise 118 milyar dolara çıkacağı öngörülüyor. Dünya genelinde 24 milyar dolardan fazla fintech yatırımı yapıldı. Global ölçekte 2017 yılına kadar mobil ödeme sistemlerine yapılacak yatırımın 823 milyar dolar olacağı tahmin ediliyor.
20 MİLYAR DOLARI BULACAK
Veri analizi şirketi Statista’ya göre, 2016 sonu itibanyla Türkiye’de fintech pazarının 20 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Türkiye’de fintech alanı her yıl yüzde 20 büyüme gerçekleştiriyor. Özellikle ödeme sistemleri, para tahsilatı, para transferi ve e-fatura & e-devlet gibi segment-lerde çözümler öne çıkıyor. 2012-2016 arası Türkiye’de melek yatırımcılar ve girişim sermayeleri fintech girişimlerine 20 milyon dolar yatırım yaptı. Türkiye’de fintech yatırımlarının sayısı şu anda 200’ün üzerinde. Son beş yılda bu alandaki yatırımların miktarı da sekiz kat büyüdü.
Avrupa’da en çok kredi kartı kullanım oranına sahip olan Türkiye’de kredi kartı sayısı artmaya devam ediyor. Buna rağmen Türkiye’de harcamaların yüzde 57’si hala nakit ile gerçekleşiyor. Yaklaşık 3 milyon kişi mobil ödeme sistemlerinin potansiyel müşterisi olarak görülüyor. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde özellikle öne çıkan fintech alanlarında önemli oranlarda büyüme elde edileceği öngörülüyor.
PAZARI GENİŞLETECEK
Kullanıcılar için büyük kolaylık sağlayan mobil ödeme ve tahsilat sistemleri özellikle fınans sektörünü de etkilemeye başladı. Bankalar ya kendi bünyelerinde benzer uygulamalar geliştiriyorlar ya da halihazırda hizmet veren şirketleri bünyelerine katma yoluna gidiyorlar. Mobil tahsilat uygulamaları ile KOBİ ve bireysel girişimcilerin hem yurtiçi hem de yurtdışı pazarlara daha kolay açılmalarının ve gelir artışı elde etmelerinin sağlanması bekleniyor.
Günümüzde yüzde 65’i bulan mobil bankacılık kullanımı buradaki gelişimi gösteriyor. Elektronik para ve ödeme kuruluşlarının da ekosisteme dahil olmasıyla birlikte bu oran ve sürecin hızlanması bekleniyor. Ayrıca Türkiye’de 25 milyon civarında bankacılık hizmeti almayan ya da alamayan kitle bulunuyor. Şirketler özellikle sunulacak finansal hizmetler ile bu kitleye erişmeyi hedefliyor. Türkiye’de ödeme ve elektronik para kuruluşları geçen yıl 11,3 milyon müşteriye hizmet ederek 16 milyar TL işlem gerçekleştirdi.
LİSANSLA DÜZENLEME GELDİ
Türkiye pazarında fintech alanının geçen yıl haziran ayında yürürlüğe giren yasa ile mevzuata bağlanması ve kuruluşların faaliyet göstermek için BDDK’dan lisans alması da sektörü değiştiren bir unsur oldu. Şimdiye kadar 20 şirket lisans aldı ve 25 şirket de lisans almayı bekliyor. Lisanslarla birlikte oyunun kurallarının standart hale gelmesi pazarı da düzenleyecek.
Pazarın büyük yabancı oyuncularından PayPal, geçen hafta yaptığı açıklamada 6 Haziran 2016 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere Türkiye’deki faaliyetlerini durduracağını bildirdi. Çünkü şirket gerekli lisansı alamadı. Bunun nedeni olarak ise BDDK’dan açıklama geldi. Sunucu sistemlerini Türkiye’ye taşımadığı için lisansı alamadığı söylendi. PayPal gelecekte Türkiye’deki müşterilerine yeniden hizmet verebilmek için gerekli izinlerin alınması yönündeki çalışmalarının devam edeceğini de belirtti.
Bu durum, lisans sonrası pazardaki değişimi ve yatırımların burada artırılması yönündeki çalışmaları da gösteriyor. Şirketler şimdi farklılaşma stratejilerini ve katma değerli hizmetlerini ön plana çıkaracak. Şirketler aldıkları lisanslarla hem de yurtiçinde hem yurtdışmda yeni ürün ve hizmetler sunmaya başlayacak. Bu da beraberinde yeni ödeme sistemlerini getirecek.
YENİ ÖDEMELER GELECEK
Dünyadaki trendler incelediğinde, kullanıcıların güvenlik ile ilgili soru işaretlerine token (kullanıcılarının tüm ödemelerini aynı cihazdan yapması ve tüm hesaplarını aynı anda kontrol edebilmesi için tasarlanmış giyilebilir bir ödeme), biyometrik doğrulama gibi çözümler, üye işyerlerin-deki yaygınlık için NFC (temassız ödeme) ve HCE (bulut tabanlı temassız ödeme) gibi daha standart çözümler ve yine kullanıcı tarafında kullanım kolaylığı sağlayan çoklu entegrasyon altyapılı cüzdanlar yoğunlukla tercih ediliyor ve bu çözümlerde geliştirmeler yapılıyor. Yine mobil cüzdanların yükselişte olduğu görülüyor. Bunun yanı sıra nesnelerin interneti (iOT), giyilebilir teknolojiler ve sanal gerçeklik (VR) uygulamalarının ödeme sistemlerini de içeren uygulamalarını görmeye başladık. Bu gelişmelerin ödeme sistemleri dünyasında yansımaları artacak. Apple Pay’ın piyasaya çıkışından sonra Android Pay’in de hayatımıza girmesiyle de, ödeme sistemlerinde yeni teknolojilere doğru bir yakınsama olması bekleniyor.
TEKNOLOJİ İHRACI MÜMKÜN
Önümüzdeki dönemde daha fazla ‘fınansallaşan’ telekom operatörleri ve bilgi teknolojileri şirketleri ile daha fazla ‘dijitalleşen’ bankaların hem işbirliklerini hem de rekabetini göreceğiz. Bunun sonucunda her iki sektör de değişecek. Bu gibi değişimler Türkiye’de yeni iş kolları, fırsatlar ve istihdam alanları yaratacak.
Global oyuncuların pazara ilgisi oldukça fazla ve Türkiye’ye bu alanda yatırım yapıyorlar. Türkiye’deki girişimlerden de online ve mobil çözüm sunan şirketler, yurtiçindeki büyümelerinin yanı sıra yurtdışı operasyonları için de plan yapıyor. Hatta içlerinde şimdiden yurtdışına teknoloji ihraç eden şirketler bulunuyor. Bölge ülkelerden başlayarak yurtdışında faaliyet gösteren birçok fıntech şirketini yakında göreceğiz.
TELEKOM DA PAZARA GİRDİ
Online ve mobil ödeme şirketlerinin kurulup bu alanda faaliyet göstermesinin yanı sıra telekom şirketleri tarafında da bu alanda girişimler oluyor. Geçen yıl Vodafone Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri Anonim Şirketi’ni kuran Vodafone Türkiye, bu şirket aracılığıyla ödeme hizmetleri, para havalesi, elektronik para ihracı ve fatura ödemeleri ile Vodafone Mobil Ödeme, Vodafone Cep Cüzdan ve Cep Nakit Kart ürünleriyle hizmet veriyor. Şirket ayrıca mobil ödeme ürünüyle satın alınan hizmetin ödeme tutarının tahsilatına aracılık edebiliyor. Örneğin, Vodafone faturasız hat aboneleri, alışverişlerini anında Vodafone hatlarının TL bakiyesinden düşerek yapabiliyor. Faturalı hat aboneleri ise yaptıklan alışverişleri telefon faturalarına yansıtabiliyor.
Vodafone Bireysel Servisler Direktörü Emre Kanaat, önümüzdeki döneme ilişkin planlan konusunda şunları söylüyor: “Önümüzdeki dönemde mobil ödeme üzerinden penetrasyonu artırmak ve yeni servisler açmak birinci önceliğimiz olacak. Bu alanda iş ortaklarımızla birlikte yeni lansmanlar-la ürün ve hizmet portföyümüzü genişletmeye devam edeceğiz.”
FARKLI ALANLAR GELECEK
Türk Telekom da TT Ödeme Hizmetleri A.Ş. adına Ödeme Hizmeti Faaliyet Lisans başvurusunu Haziran 2015’te gerçekleştirdi. Türk Telekom Mobil Ödeme, Türk Telekom Netten Ödeme ve Türk Telekom Evden Ödeme ürünlerini sunan şirket, bu ürünlerle anlaşmalı olan üye işyerlerinden satın alınan ürün ve hizmet bedellerini mobil, internet veya ev telefonu faturalarına yansıtma veya TL bakiyelerinden düşme olanağı sağlıyor.
Türk Telekom Dijital Ödeme Hizmetleri Direktörü Zeynep Bosna, verdikleri hizmetler konusunda şöyle konuşuyor: “Dijital Ödeme Hizmetleri anlamında müşterilere sunduğumuz mevcut ödeme çözümleri ağırlıklı olarak e-ticaret harcamalarında kullanılıyor. Bu çözümlerin 2015 yılında lansmanını yaptığımız projeler ile birlikte uygulama dükkanlannda, fiziksel restoranlarda ve mobil uygulamalar gibi alışılmışın dışındaki farklı alanlarda da kullanılmaya başlandığını söyleyebiliriz. Portföyümüzü farklılaştırmak adına yeni ürün çalışmalarımıza devam ediyoruz. Mobil cihazlar ile temassız ödeme, fatura ödemeleri, ulaşım ödemeleri, para transferi gibi işlemler gibi uçtan uca ödeme hizmetleri sunmayı hedefliyoruz.”
BANKALARLA İŞBİRLİĞİ
Telekom şirketleri dışında bankalar da bu alanda hem kendi çözümlerini yaratıyor hem de fıntech şirketleriyle anlaşmalar yapıyor. Örneğin Yapı Kredi, fıntech şirketleri ve fınans alanına odaklanan start up’larla işbirlikleri gerçekleştiriyor. Yapı Kredi’nin bu alanda, bugüne kadar incelediği flntech ve start up şirket sayısı binin üzerine çıktı.
Yapı Kredi Alternatif Dağıtım Kanalları Genel Müdür Yardımcısı Ya-kup Doğan, “Bu yeni girişimleri bir fırsat olarak görüyor, hem bu firmalarla ortak çalışma alanlarını değerlendiriyor hem de bu firmalara yatırım yapılabileceği stratejisini benimsiyoruz. Londra, Milano, Kopenhag, Viyana ve San Francisco gibi birçok şehirde bu girişimlerle görüşmeler yaptık ve yapmaya da devam ediyoruz. İncelediğimiz yeni teknolojileri kısa bir süre içinde müşterilerimizin hizmetine sunacağız” diyor.
PLATFORM KURULDU
Fintech ekosistemine bir platform girişimi de eklendi. Kurumlan, eğitimcileri, girişimcileri ve yatırımcıları bir araya toplayan platform olan FinTech İstanbul geçen şubat ayında kuruldu.
FinTech İstanbul Kurucu Ortağı İhsan Elgin, bugüne kadar yaptıklarına ve hedeflerine ilişkin olarak şunları söylüyor: “Dört ay gibi kısa bir zamanda oldukça iyi bir yol kat ettik İki adet meet-up ve düzenlediğimiz Fintech 101 eğitimleriyle girişimciler, yatırımcılar, fı-nansçılar, kanun belirleyiciler gibi her kesimden temsilciyi bir araya getirdik ve getirmeye de devam edeceğiz. Uluslararası yeni bağlantılar yakaladık. Önümüzde fıntech’in farklı alanlarında yapacağımız yeni meet-up’lar var. Bu kez sigorta ve ilgili alanlardaki kişileri de platformun içine dahil edeceğimiz bir etkinlik olacak.”
ABD’YE TEKNOLOJİ İHRACATI!
Farklı alanlardan girişimler de bu alanda faaliyet göstermeye başlıyor. Örneğin Garanti Bankası’nın büyük ortağı BBVA’nın Global Ödeme Sistemlerinden Sorumlu Başkanlığı’ndan ayrılan Mehmet Sezgin, bu alanda yeni bir girişime imza attı. Mehmet Sezgin, SezginPay isimli bir şirket kurdu. Öncelikle ABD pazarında faaliyet gösterecek olan SezginPay, Amerika’daki kart çıkaran yüzlerce bankaya ödeme sistemlerinde plastikten mobil ödemeye geçecek altyapıyı sunacak. Kart sahiplerine kartlarını uzaktan kontrol edecek mobil çözümler sunacak olan şirket, işyerlerinin ise en doğru müşteriye indirim ve özel avantajlar sunmasına yardımcı olacak.
Mehmet Sezgin, bu yatırım konusunda şunları söylüyor: “Yazılım aşamasına kısa sürede geçmeyi ve önümüzdeki dokuz ay içinde faal olmayı umuyoruz. Yazacağımız sistem, ödeme sistemlerinde 25 yıllık birikimin sonucu ortaya çıkıyor. BBVA Wallet ve bonus uygulamalarının çok daha ileri götürülmesini hedefliyor. Türkiye’den sürekli know-how transferi yapacağız ve yazılım alacağız ama Türkiye pazarında bir planımız yok.”
YENİ FIRSATLAR VAR
Her ne kadar daha çok ödeme sistemleri alanında girişimler görülse de, fintech sadece ödeme sistemlerini değil bankacılığın her alanını kapsıyor. Örneğin risk skorlaması, KOBİ’lere kredi sunulma kararları, blockchain teknolojileri, 24 saatte EFT’nin saat ve telefon numaraları ile yapılabilmesi gibi birçok alanda önemli fırsatlar olduğu ifade ediliyor. Bu alanda yapılacak yatırımlarda önümüzdeki dönemde öne çıkmanın daha mümkün olabileceği de söyleniyor. Fintech şirketlerinin burada edindikleri bilgi ve deneyim ile yurtdışına teknoloji ihracatı yapma potansiyelleri yüksek hatta şimdiden başladığını söylemek bile mümkün. Ayrıca beklentilere göre bankacılık gelecekte giderek açık bir platforma haline gelecek ve pek çok hizmeti için üçüncü parti şirketlere hizmet sunacak. Burada da en önemli oyuncular fintech şirketleri olacak.
Mobil penetrasyonun yüksek olması, şubesiz bankacılık ve e-ticaret uygulamalarının artması bu alandaki fırsatların önünü açan faktörler arasında yer alıyor. Pazarda bu yönlü fırsatlar varken yeni girişimler ve yatırım yapmak isteyen şirketler için de potansiyel barındıran bir alan açıldı. Burada başarılı olmuş şirketler yenilerine örnek olabilir.
11 FİNTECH ŞİRKETİNİN BAŞARI OYKUSU
BİRLEŞİK ÖDEME
akıllı ödeme teknolojileri
Birleşik Ödeme, 2010 yılında kuruldu. Elektronik para, ön ödemeli kart, para transferi, mobil ödeme ve self-servis kiosk alanlarında faaliyet gösteriyor. Ekim 2015’te elektronik para lisansı alan şirket, self-servis kiosk faaliyetlerinin yanı sıra diğer faaliyet alanları ile ilgili proje çalışmalarına başladı. Şirket Avrupa’da özellikle İngiltere’de lisans başvuru sürecini de yıl sonu itibariyle sonlandırarak, sektörde global bir oyuncu olmayı hedefliyor.
Birleşik Ödeme CEO’su İlker Sözdinler, şunları söylüyor: “Self-servis kiosk faaliyet alanında pazar lideri konumundayız. Aynı başarıyı ön ödemeli kart ve mobil ödeme alanında da göstererek sektörde önemli bir oyuncu olmayı hedefliyoruz. Yıl sonu itibariyle hizmet alanımızı genişletmek ve Türkiye genelinde en az 15 ile ulaşarak 1 milyar TL ödeme hacmi hedefliyoruz. Bunun yanı sıra,akıllı ödeme teknolojileri alanındaki faaliyetlerimizi hayata geçirerek, ürün portföyümüze mobil ödeme, ön ödemeli kart ve para transferi çözümlerimizi eklemek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz!’
CEMETE
2009 yılında Kapalıçarşı’da kurulan şirketin ilk faaliyet alanı uluslararası para transferi olarak başladı. Faaliyet alanını geçen yıl aldığı “Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri Kurutuşu” lisansı ile ulusal para transferi, tahsilat ve ödemelere aracılık, elektronik para, kartlı sistemler ve sanal POS hizmetleriyle genişletti. Uluslararası hızlı para transferinde geçen yılki rakamlara oranla, pazar payının Türkiye’de faaliyet gösteren tüm şirketler arasında yüzde 15’e ulaştığını söyleyen CEMETE Genel Müdürü Onur Baran Çağlar, “Öncelikle CMT HAN (Hesaplı ve Akıllı Nokta) franchise’larımızı ve CMT Banco’larımızı (acente ve korner) yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Yıl sonuna kadar bin 500 noktada CMT HAN ve CMT Banco’larımız ile tüm hizmetlerimizi sahada ve çoklu kanalda faaliyete almayı hedefliyoruz. Anadolu’da yaygınlaşmayı, markalaşmayı ve yerel ağlara öncülük yapmayı ön planda tutuyoruz” diyor. Şirket hizmetlerini bölge ülkelere de götürmeyi hedefliyor.
Hepsipay
Geçen yıl kurulan Hepsipay de lisans alan şirketlerden. Pazara henüz yeni giren şirket, Hepsiburada’nın 15 yıllık elektronik ticaret ve pazaryeri tecrübesini de alarak yenilikçi ürünlerle kısa süre içerisinde pazarın öncü şirketlerinden biri haline gelmeyi hedefliyor. Hepsipay Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kuloğlu, “Hepsipay olarak Doğan Online’ın Türkiye’nin dijitalleşmesine öncülük etme, kolay ve güvenli e-ticare-ti yaygınlaştırarak sektörü büyütme vizyonu çerçevesinde KOBİ ve girişimcilere işlerini geliştirme konusunda destek olmaya odaklanıyoruz. Sektöre
girmek isteyen elektronik ticaret firmalarını hızlı ve güvenli bir şekilde e-ticarete taşırken aynı zamanda sahtecilik önleme, tek tıkla ödeme, tekrarlayan ödeme gibi katma değerli hizmetlerimizle işlerini büyütmelerine katkı sağlıyoruz” diyor. Elektronik ticaret ve ödemenin olduğu her alanda çözümler sunmak şirketin öncelikli planları arasında yer alıyor.
iPara
OiPara
2012’de Gittigidiyor’un kurucu ortakları tarafından Türkiye’nin ilk Online ödeme sistemi olarak kurulan iPara, sanal POS altyaptsı ve dijital cüzdan
hizmetleri ile faaliyet göstermeye başladı. 2013’te iPara, Multinet tarafından satın alındı ve geçen yıl Aypara Ödeme Kuruluşu A.Ş. adı ile yine hisseleri Multinet’e ait olan
yeni bir şirket altında BDDK ile lisans başvuru süreci tamamlandı. iPara Satış ve Operasyon Direktörü Avşar Dirgin, “iPara kart saklama, tek tıkla ödeme, tekrarlayan ödeme benzeri katma değerli hizmetleri ile de e-ticaret şirketlerine online tahsilat alanında anahtar teslim çözümler sunuyor. Hem mobil tarafta hem de fiziksel mecrada da kullanıcılarımız iPara üyelikleri sayesinde alışveriş yapabilecek. Ayrıca mevcut platformumuzu lokal ve global pazarda kullanıma açacağız” diye konuşuyor. Şirket ayrıca 5 milyon TL’lik elektronik para lisansına başvurup hem B2B hem de B2C sektöründe çok önemli bir oyuncu olmayı hedefliyor.
ıvzıco
easy payment lyzico
2013 yılında kurulan iyzico, farklı alanlarda hizmet veren çeşitli büyüklüklerdeki e-ticaret şirketlerine ödeme platformu sunuyor. Türkiye’de 14 farklı banka ve ödeme yöntemiyle entegre olan şirket geçtiğimiz yıl ürünlerine 27 farklı yeni özellik ekledi, lyzico CEO’su Barbaros Özbugutu, “IFC, 212, Speed Invest ve Endeavor Catalyst’ten aldığımız 16 milyon TL’lik yatırım ve 2016 başındaki İran açılımıyla yeni döneme
çok daha büyük hedefler koyarak giriyoruz, iyzico olarak İran’da yaptığımız işbirliği ile İran’daki Shetab sistemine bağlı kartları uluslararası ödeme sistemlerine entegre hale getirdik. Türkiye’de ödeme sistemleri alanında konumumuzu koruyarak, bölgemizde de ödeme sistemi şampiyonu olma yolunda ilerlemeyi sürdüreceğiz” diyor. Şirket, ülkeler arası ödemelerin daha kolay yapılmasını sağlayacak ve Türkiye’deki şirketlerin yurtdışına satış yapabilmelerini kolaylaştıracak çözümler üzerine odaklanacak.
ruıoKa
©Moka
Moka, 2014 yılında kurulmuş ve lisans almış, bünyesinde fatura tahsilatı, sanal pos ve mobil ödeme hizmetlerini barındıran bir ödeme hizmeti sağlayıcısı. Ödeme çözümleri dışında sanal POS hizmetleri ve fatura tahsilat hizmeti veriyor. Fatura tahsilatı alanında mobil uygulaması otan Moka, akıllı telefonlar üzerinde yer, saat gibi kısıtlamaları ortadan kaldıran, fatura ödemeleri-
nin yanında harcama kontrolü de sağlayan mobit bir uygulamayı da yakın zamanda kullanıma sunacak. Moka Genel Müdürü Selim Güsar, “Fatura ödeme alanında büyümeyi planlıyoruz. Bunu yanı sıra özellikle perakende sektörüne yönelik geliştirdiğimiz mobil ödeme ve interak-tif CRM altyapısı ile sektör lideri oyuncular ile pilot çalışmalarımızı tamamlayıp en az üç şirket ile çalışmaya başlayacağız. Önümüzdeki beş yıl içerisinde Türkiye’de gerçekleştirdiğimiz ürün ve servislerimizi yakın coğrafyada yaygınlaştırmak ve sunmak adına çalışmalarımızı hayata geçireceğiz” diyor.
ödeal
Cep telefonlarıyla banka kartı ve kredi kartıyla tahsilat yapılmasını sağlamak amacıyla geliştirilen Ödeal işyerim uygulaması, Eylül 2014’ten bu yana hizmet veriyor. Özellikle sabit maliyetleri, ciro hedefleri, aylık kotalar gibi kriterler nedeniyle POS cihazı alamayan ya da almak istemeyen günlük işlem hacmi küçük işletmeler ve birey-
sel girişimlere kredi kartı ve banka kartıyla tahsilat olanağı sunuyor. 72 ilde 6o’dan fazla sektörde hizmet veren şirket, 8 bin kullanıcıya ulaştı. Ödeal CEO’su Fevzi Güngör, “Ödeal işyerim olarak öncelikli hedefimiz jEjCj M küçük sermayeli İ 1 işyeri sahiplerine !▼ «I ve bireysel girişimcilere kredi kartı ve banka kartı ile ödeme alamadıkları için müşteri kaybetmelerinin önüne geçerek, müşterilerine ödeme alternatifi sunabilmelerini sağlamak. Ödeal işyerim olarak orta vadede finansal teknolojiler alanında bölgesel bir şirket haline gelmek için çalışmalarımızı hızla sürdürüyoruz. Bu doğrultuda ürün ve hizmet çeşitliliğimizi artırmak adına çalışmalar da yürütüyoruz” diye konuşuyor.
Payguru
Mobil katma değerli servisler alanında hizmet vererek telekom ve medya sektörüne odaklanan şirket, 2003 yılında kuruldu. 2006 yılında TURKVEN’den yatırım aldı. 2009 yılında mobil ödeme alanına odaklanan şirket,
2011 yılında İtalyan NE0M0BILE grubuna satıldı. Takip eden beş yıl boyunca NE0M0BILE
W
grubu içerisinde birçok uluslararası mobil Ödeme projesine imza atan Trend ödeme, 2015 Flaziran ayı içerisinde Mustafa Işık Uman, Serkan Akkaya ve Sezer Özen yönetim kadrosu tarafından satın alındı ve Payguru adını aldı. 2015 Flaziran’ında BDKK ödeme izni başvurusunu tamamlayan şirket bugün itibariyle 12 ülkede 27 operatörle mobil ödeme hizmeti veriyor. Payguru Kurucusu Mustafa Işık Uman, “Şu an itibariyle kurumlara mobil ödeme hizmeti veren dört şirketten biriyiz. Son bir yılda hedefler çerçevesinde oluşturduğumuz stratejik planın en önemli maddesi büyümek ve pazarı büyütmek” diyor.
P
PAYTREK
Seamless Transactions
©Paytrek
1994’te kurulanTatil.com, Otel.com, Hotelspro.com gibi markaların sahibi Metglobal, geçen yıl grup şirketlerinin ödeme işlemlerini yürüten ödeme altyapısını Paytrek adı altında markalaştırarak tüm girişimlere hizmet
vermeye başladı. Paytrek üzerinden son 12 ayda 180 farklı ülkeden ve 52 para biriminden 1 milyona yakın satış işlemi tamamlandı. Bu işlemlerin Türkiye içindeki hacmi 220 milyon TL’ye ulaştı. Paytrek Genel Müdürü Cemal Hamitoğulları, “Sahtekarlık önleme, iş zekası, finansal mutabakat ve raporlama gibi ek hizmetleri geliştirerek hem sektörde farklılaşmayı hem de farklı gelir kaynaklan yaratmayı planlıyoruz. Özellikle big data konusundaki yatırımlarımızla çalışmalarımıza devam ediyoruz. Küresel pazarda güçlü bir oyuncu olmayı hedefliyoruz” diye konuşuyor. Şirketin Türkiye’de yeni aldığı BDDK lisansına ek olarak Avrupa için de bir ödeme kuruluşu lisansı alma hedefi var. 2017’de toplam gelirinin yüzde 50’sini yurtdışı satışlarından oluşturmayı hedefliyor.
Paylf’
m Pavu
***■’ Payll, global düzeyde birçok farklı ülkede faaliyet gösteren Naspers grubunun fintech iştiraki. Türkiye’de 2011 yılından bu yana faaliyet gösteriyor.
işletmelere sanal POS hizmetleri sağlamanın yanı sıra fraud, kart saklama, mobil ödeme gibi katma değerli çözümler sunarak faaliyet alanını genişletiyor.
PayLI CEO’su Emre Güzer, “Geldiğimiz noktada 5 binden fazla aktif işyerine hizmet veriyoruz ve Türkiye’de e-ticaret cirosunun yüzde 10’undan fazlasına dokunuyoruz. Türkiye’ye beş yıla yakın bir sürede 20 milyon dolardan yüksek bir yatırım yaptık. Türkiye’de faaliyet gösteren ve yurtdı-şından ödeme sistemleri kullanan global oyuncuları Avrupa’nın en iyi ödeme sistemleriyle tanıştırıp Türkiye’ye getirmeye başlayacağız” diyor. Şirketin amacı, yeni ödeme yöntemleriyle hem insanları bankacılık sistemleri ile tanıştırmak hem de yaklaşık 4 milyon olan yüksek frekansta alışveriş yapan online kullanıcı sayısını hızlı bir şekilde 10 milyona çıkarmak.
vvırecard
VVirecard
1999’dan beri faaliyet gösteren ve 21 binden fazla üye işyeri ile dünyanın önde gelen elektronik ödeme şirketlerinden olan VVirecard, Türkiye pazarına BPay şirketini satın alarak giriş yaptı. Şirket özellikle kredi kartı tahsilatlarındaki katma değerli servisler ve güvenlik artırıcı çözümleri ile kurumların tahsilat altyapılarını çok daha etkin ve güvenli hale getirmeyi planlıyor. VVirecard CEO’su Alper Akcan, “Yüksek kalitede girişimci eko-sistemine sahip olan Türkiye, alternatif ödeme araçları ve farklı ihtiyaçlara göre farklı çözümler sunan ödeme servis sağlayıcılarına her zaman talep gösterecek. Biz de yeni ürün ve hizmetlerimizle, sadece ödeme hacmini büyütmeyi değil, gündemde olmayan ürün ve hizmetlerle pazarı büyütmeyi hedefliyoruz” diye konuşuyor. Akcan, Türkiye’de başlayan lisans ile birlikte bu standartlar uluslararası geçerlilik göstereceğinden, globalleşen hizmet sektöründe yeni oyuncuların, servislerin ve şirketlerin Türkiye’ye gelmesinde, yatırım yapmalarında, büyük etken olacağını düşünüyor.
GARANTİ BANKASI GENEL MÜDÜR YRD. DİDEM DINCER BASER
‘Platformumuzu fintech’lere açacağız”
“Fintech’lerin avantajlı yönleri var. Müşteriye katma değer sağlıyorlar, bankalara göre maliyet yapıları daha verimli. Start up olarak başlayıp yazılımlarla büyük sistemlere gerek olmadan verimli çalışıp piyasaya verimli ürün sunabiliyorlar. Çoğu piyasada tabi olunan mevzuatlara tabi olmadıkları için daha esnek çalışma yapıyorlar. Müşteriye dönük olmayan kurumlara yönelik de hizmet verebiliyorlar. Bankaların ürün gamını hedefleyen fintech’ler var ama işbirliği yapacak şirketler de var. Onların doğal müşterisi de fintech’ler oluyor. O nedenle bankalar için risk oluşturmuyor. Daha çok pazarı büyütmek yönünde bir gelişim olarak algılıyoruz. BBVA’tnın çok büyük fonu var ve tüm fintech’leri izliyor. Türkiye piyasalarına da bakıyoruz ama ontarın seçimleri ile ilerliyoruz, işbirlikleri yakındır. Açık platformumuzu yeni ürünler için işlevsel hale getirip onlara açacağız. Dışarıdan gelen inovasyonlara açık olmak gerekiyor. O yüzden bankalar fintech’leri satın alabilir ya da işbirliği yapabilir. Ödeme sistemleri inovasyonun görüleceği alan olacak.”
ÖDEME VE ELEKTRONİK PARA DERNEĞİ BAŞKANI BURHAN EUACIK
“Geçen yıl 16 milyar TL işlem gerçekleşti”
“Dünya elektronik ticaret pazarında kredi karttnın payı 2014’te yüzde 30 iken 2019’da yüzde 23-24’lere inecek. Debit kartın payı azalacak ve elektronik cüzdan kullanımı yüzde 20’lerden yüzde 26-27’lere sıçrayacak. Dolayısıyla yeni ödeme sistemi alternatifleri ürün ve servisleri daha fazla kullanılmaya başlanacak. Türkiye yansımasına baktığımızda kredi ve debit kart toplam kullanımının yüzde 84 olduğunu ve dijital cüzdan, banka transferleri gibi ödeme sistemlerinin kullanımının oldukça az olduğunu söyleyebiliriz. Bu aslında bize Türkiye’nin büyük bir potansiyel barındırdığını ve bu ödeme sistemlerinin kurulması gereken alan olduğunu gösteriyor. Çünkü Türkiye’de bankacılık sistemiyle henüz tanışmamış yüzde 42’lik bir kitle yani 22-23 milyon insan var. Ödeme ve elektronik para kuruluşları geçen yıl 11,3 milyon müşteriye hizmet ederek 16 milyar TL işlem gerçekleştirdi. Bu doğrultuda henüz kredi kartı ve banka kartı kullanmayan geniş kitleye erişip onları da ödeme sistemleri ve finans dünyasının içine katıp, pastayı daha da büyüteceğimize inanıyoruz”
BKM GENEL MUDURU SONER CANKO
“Dünyadaki sayılı fintech merkezlerinden biri olacağız”
“Türkiye’nin sayılı fintech merkezlerinden biri olmaya en uygun ekosistemlerden biri olduğunu rahatlıkta söyleyebiliriz. Özellikle genç ve yeniliklere açık bir toplum olması, yeni teknolojilere hızlı adaptasyonu ve güçlü bankacılık altyapısı fintech sektörü için büyük birer avantaj. Tüm bunların üzerine ülkemizde bankaların fintech’lere bakış açısı diğer pek çok ülkenin aksine çok olumlu. Bankalar fintech’leri fırsat olarak görüp onlarla çeşitli işbirliklerine gidiyor. BKM olarak biz de fintech ekosistemin oluşması, tüm bu oyuncuların bir araya gelip birbirini tanıması, bu alana odaklanmak isteyenlere gerekli bilgilerin aktarılması hatta yurtdışına açılabilmeleri için çeşitli çalışmalar yapıyoruz. Türkiye’yi önümüzdeki yıllarda dünyanın önemli fintech merkezlerinden biri olarak göreceğimize inanıyoruz. Diğer yandan BKM olarak fintech atanında dünyadaki yenilikleri yakından takip edebilmek için çeşitli kuruluşlarla işbirlikleri yapıyoruz.”
Finans sektörünün yüzde 33 unü ele geçirmesi mümkün
PwC’nin küresel fintech araştırmasına göre, dünyada fintech alanındaki yatırımlar önümüzdeki 3-5 yıl içinde 150 milyar doları geçecek. Finansal hizmetler sektöründe yeni teknolojilere yatırım yapmayan geleneksel şirketler ise rekabette geride kalacak. PvvC’nin ‘Belirsiz Çizgiler: FinTech Finansal Hizmetleri Nasıl Şekillendiriyor’ başlıklı raporunda sunduğu araştırmaya katılan geleneksel finansal hizmetler sektörü yöneticileri, fintech tarafındaki gelişmeden dolayı işlerinin yüzde 23’ünün tehlikede olduğunu düşündüklerini söylüyor. Fintech yöneticileri ise finans sektöründeki işlerin yüzde 33’ünü ele geçirebileceklerini öngördüklerini belirtiyor. Araştırmaya katılan fon transferi ve ödeme sektörü yöneticileri, gelecek beş yılda pazar paylarını yüzde 28 oranına kadar fintech şirketlerine kaybedebileceklerini ifade ediyor. Bankacılar ise pazar paylarının yüzde 24’ünü kaybetme riski olduğunu söylüyor. Bu oran varlık yönetimi sektöründekiler için yaklaşık yüzde 22, sigorta sektöründekiler için ise yüzde 21 olarak görülüyor.