İsrail ve Rusya ile ilişkiler normalleşme sürecine girdi
Geçen hafta Türk iş dünyasını heyecanlandıran iki önemli gelişme oldu. İsrail ve Rusya ile ilişkiler normalleşme sürecine girdi. İki ülke ile esen barış rüzgarları iş dünyasına doping etkisi yaptı…
GEÇEN hafta Türkiye ekonomisini olumlu etkileyecek iki önemli gelişme oldu. İsrail ile imzalanan anlaşma ile iki ülke arasında uzun süredir devam eden sorun çözüme kavuştu. Türkiye istediğini aldı, karşılıklı ilişkiler tekrar eski günlerdeki gibi normale dönmeye başladı. İsrail ile ilişkilerin düzelmesini konuşurken bir iyi haber de 2015 sonunda uçak düşmesiyle durma noktasına gelen Rusya ile ilişkilerimizden geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e yazdığı mektup karşılık buldu. Putin, geçen hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı telefonla arayarak yeni bir sayfa açılmasını istedi. Böylece bozulan ikili ilişkiler normale dönmeye başladı. Putin. bu gelişmelerin ardından ilk kararnamesini imzaladı ve Türkiye’ye tur satışları ve bir süredir yapılamayan charter uçuşların önünü açtı. Diğer kısıtlamaların da sırayla kaldırılacağı mesajım verdi.
iki ülke ile yaşanan olumlu gelişme iş dünyasında moralleri yerine getirdi. Rusya pazarıyla direkt ilgili olan sektörlerde heyecan yarattı. Tekstil, hazır giyim, turizm, gıda, yaş meyve sebze sektöründeki iş dünyasının temsilcileri gelişmelerden memnuniyetlerini dile getiriyorlar. Rusya’nın Türkiye için önemli bir pazar olduğunu vurgulayan işadamları, her iki ülkenin de bu gelişmeden karlı çıkacağını söylüyor. İsrail ile ilişkilerin tekrar normale dönmesiyle ilgili olarak da değerlendirmede bulunan işadamları, özellikle enerji alanındaki yatırımların hareketleneceğini belirtiyorlar.
DIŞ TİCARET HACMİ DARALMIŞTI
Türkiye istatistik Kurumu (TÜIK) ve Rusya Federal istatistik Servisi (Rosstat) verilerinden derlenen bilgilere göre, geçtiğimiz yıl itibarıyla Rusya, Türkiye’nin ihracatında ikinci sırada bulunurken, ithalatında üçüncü sırada yer alıyordu. 2008 yılında toplam 38 milyar dolar seviyesinde bulunan Türkiye-Rusya dış ticaret hacmi, petrol fiyatlarındaki düşüşle birlikte Rus ekonomisinin resesyona girmesi sonucu 2015’te 23.3 milyar dolara gerilemişti.
Geçtiğimiz Kasım ayında yaşanan uçak krizi sonrasında ise Rusya’nın Türkiye’ye yönelik bazı ekonomik yaptırımları devreye almasıyla iki ülke arasındaki dış ticaret hacmi biraz daha daraldı. Bu yılın ilk dört ayında Türkiye’nin Rusya’ya ihracatı, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 61.5 azalarak 484.6 milyon dolara gerilerken, Türkiye’nin Rusya’ya başlıca ihracat kalemleri olan dokumacılık ürünleri, gıda, otomotiv sanayisi, kimyasallar, hazır giyim, deri mamulleri, elektrikli cihazlar ve madencilik ürünlerinin birçoğunun ihracat miktarında da önemli düşüşler görüldü.
“İHRACATI OLUMLU ETKİLEYECEK”
Rusya ile yaşanan kriz en çok ihracatçıları etkiledi. Petrol fiyatlarındaki düşüş nedeniyle zaten gerilemekte olan ihracat ilişkilerin bozulmasıyla neredeyse durdu. İki ülkenin j ilişkilerinin tekrar normalleşecek olması haliyle en çok ihracatçıları ilgilen diriyor. TİM (Türkiye İhracatçılar Meclisi) Başkanı Meh met Büyükekşi, “Rusya ile ilişkilerin normalleşmesi ihracatımızı olumlu etkileyecek ancak eski seviyelerine ulaşması gecikmeli olur” diyor. Büyükekşi yaptığı açıklamada şunları söylüyor:
“Kriz döneminde Rusya’ya ihracatımızdaki azalma yüzde 57’lere ulaştı. İlişkilerin siyasi düzlemde normalleşmesi ihracatımızı elbette olumlu etkileyecek. Ancak, Rus ekonomisinin toparlanması ve Rus halkının satın alma gücünün eski seviyelerine gelmesi biraz zaman alacak. Dolayısıyla, Rusya’ya ihracatımızın tekrar eski seviyelerine ulaşması da gecikmeli gerçekleşecek.”
65 MİLYAR DOLARLIK PROJE YAPILDI
Türk müteahhitlik sektörünün en güçlü olduğu ülkelerden biri hiç kuşkusuz Rusya. Türk müteahhitler 1988’den bu yana Rusya’da 1928 proje gerçekleştirdi. Bu projelerin toplam bedeli ise 65 milyar dolar. Türk müteahhitler ülkede faaliyet gösteren yabancı müteahhitler içinde de yüzde 20’lik pay ile lider konumunda. Sadece 2014’te 3 9 mi]yar dolar 2015’te ise 5.3 milyar dolarlık projeler üstlendiler.
Firmalar, Rusya’da bugüne 4 kadar çok çeşitli altyapı ve üstyapı Mithat işleri yaptılar. Bu işler kapsamında kentsel altyapı, arıtma ve boru hattı gibi çeşitli altyapı projeleri; enerji hatları, enerji santralleri, petrokimya tesisleri, endüstriyel tesisler ve depolama tesisleri gibi çeşitli sanayi tesisi projeleri; yol, köprü, tünel ve havaalanı gibi çeşitli ulaşım projeleri; konut, iş merkezi, idari bina, askeri tesisler, sağlık tesisi, turizm tesisi ve sosyokültürel tesisler gibi çeşitli bina projeleri bulunuyor.
Firmalarımız ayrıca Rusya’da pek çok turizm tesisi, otel, iş merkezi vb. projelerde yatırımcı konumunda.
“RUS TARAFI İÇİN DE ÖNEMLİ”
Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Mithat Yenigün, Rusya’nın yurtdışı müteahhitlik hizmetleri açısından olduğu kadar, inşaat malzemeleri talebindeki artış nedeniyle de önemli bir pazar olduğunu söylüyor.
Yenigün ilişkilerde normalleşmenin Türk firmalara Rusya’daki faaliyetlerine yeniden ağırlık verme ve yeni projeler üstlenme imkanı sağlayacağını belirtiyor. Bu yönde bir gelişme Türk müteahhitlik firmaları için olduğu kadar Rus tarafı için de önemli. Yenigün sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Yakın bir geçmişte Sochi’de (2014 Kış Olimpiyatları) birçok tesisin zamanında tamamlanması için Türk firmaları tercih edilmişti. Ayrıca, yine Rusya’da gerçekleştirilecek 2018 Dünya Futbol Şampiyonası kapsamında yapılacak kentsel alt ve üst yapı projelerinde de firmalarımız yer almak için hazır. Türk-Rus ilişkilerinde normalleşmenin en kısa zamanda başlaması her iki taraf açısından da arzu edilen ve beklenen bir durum. Türk müteahhitlik firmaları en önemli pazarları olan Rusya Fe-derasyonu’nda yeniden faal olmaya hazır ve istekliler.”
YAŞ MEYVE SEBZECİLER SEVİNÇLİ
Yaş meyve sebze sektörü için de Rusya önemli bir pazar. 1 milyar doların üzerinde ihracat yapan sektör kısıtlamadan en fazla etkilenenlerin başında geldi. Uludağ Yaş Meyve ve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Prof. Dr. Senih Yazgan, Rusya ile ilişkilerin normalleşmesinin sektörü umutlandırdığını söylüyor. Krizin özellikle başta narenciye olmak üzere turfanda ürünler üzerinde olumsuz etkilerinin olduğunu söyleyen Yazgan, hasatları başlayan ya da başlayacak ürünler için sektörün umutlandığını kaydediyor.
Konulan yasakların kısa bir sürede kalkması durumunda, Kasım ayından bugüne değin yaşanan, ancak önemli ölçüde etkisi bu dönemde görülecek olumsuzlukların fazla hissedilmeyeceğini söyen Yazgan, gelinen noktanın başta ihracatçılar olmak üzere çiftçilerimizi de sevindireceğini vurguluyor.
DERİNİN LOKOMOTİF PAZARI
Deri sektörü için Rusya olmazsa olmaz pazarlardan biri. Petrol fiyatlarındaki düşüş nedeniyle ihracatta kayıplar yaşansa da hala sektörün en önemli pazarı. Son gelişmelerden çok memnun olduklarını söyleyen İDMİB (İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği) Başkanı Mustafa Şenocak, yaşanan gelişmeleri “çok sevindirici” olarak nitelendiriyor. Şenocak, geçen hafta 300 kişilik Rus alım heyetini de
Antalya’da ağırladıklarını açıkladı. Rusya’nın sektör için lokomotif pazar konumunda olduğunu söyleyen Şenocak sözlerini şöyle sürdürüyor: “Hükümetimizin bu yöndeki çalışmalarını sektör olarak destekliyoruz. İnanıyoruz ki Rusya tarafında da olumlu adımlar atılacaktır. Türk ve Rus halkları uzun yıllardır geliştirdikleri bu işbirliğini ve dostluğu kısa bir kesintiden sonra devam ettirecektir. Bu gelişmeler iki ülkenin de menfaatinedir. Ticaretimizin eski günlerini yakalayacağını umut ediyoruz.”
“AYAKKABICILARA POZİTİF YANSIR”
Rusya pazarında en etkili olan sektörlerden bir diğeri de ayakkabıcılar. Rusya’da henüz perakende satış noktalan oluşturmasalar da bu ülkeye toptan satış yapan birçok firma var. Bunlardan Scooter markasının sahibi Mac-ro Ayakkabı, ihracatının önemli kısmını bu ülkeye gerçekleştiriyor. Özellikle botları yoğun olarak talep gören firma, iki ülke arasındaki siyasi gerginliklerin bir an önce son bulmasını bekliyor. Macro Ayakkabı Yönetim Kurulu Başkanı Fikret Şerafettinoğlu, uzun süredir Rusya’da müşterilerinin olduğunu, siyasi ve ekonomik ilişkilerin eski seviyeye gelmesinin kendilerine de olumlu yansıyacağını vurguluyor.
“ÇÖZÜM OLUMLU”
Hazır giyim sektörü açısından da Rusya oldukça önemli bir pazar. Sektörün hem Rusya’da mağazaları var hem de ülkeye ihracat yapılıyor. Uludağ Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Şenol Şankaya, Türkiye’nin Rus-yaya hazır giyim ihracatının yüzde 42 azalarak 204 milyon dolara gerilediğini söylüyor. Şankakaya’nın verdiği bilgiye göre, Ocak-Mayıs döneminde ise yüzde 49’luk düşüşle toplam 45 milyon dolarlık ihracat yapılabildi. Şankaya, “Rusya’ya yönelik ihracatımızdaki bu denli düşüşe neden olan politik kriz, son günlerde gelen olumlu açıklamalar ile yerini çözüme bırakmış gibi görünüyor. Olumlu adımın, hem ticaret hem de turizm alanında ülkemizi oldukça olumlu etkileyeceğine inanıyorum. Gelişmeleri yakından takip ediyoruz” diyor.
İstanbul Tekstil ve Hammadde İhracatçıları Birliği Başkanı İsmail Gülle de yaptığı değerlendirmede İsrail ve Rusya ilişkilerinde atılan adımların ihracata olumlu yansıyacağını söylüyor.
Gülle, “Rusya çok uzun yıllar tekstil sektörümüz için en büyük ihracat pazarı olarak öne çıktı. 2023 hedefleri doğrultusunda tekstil sektörü olarak bu pazarı iyi değerlendirmek, eskisinden de büyük bir hacme ulaşmak istiyoruz” diyor. İsrail ile ilişkilerin düzelmesiyle de büyük çaplı yeni projelerin devreye gireceğini söyleyen Gülle, benzer bir adımın Mısır için de atılmasını temenni ettiklerini belirtiyor.
“ESKİ GÜNLERE DÖNÜLÜR”
Rusya’da Kazan, St. Petersburg, Ufa ve Samara’da 10 mağazası bulunan Süvari Giyim İcra Kurulu Başkanı Fatih Coşkun, kısıtlamaların ilk günlerinde satışların yüzde 60 düştüğünü söylüyor. Gümrüklerde bir günde biten işlerin 30 güne kadar uzadığını söyleyen Coşkun, “Siyasi ilişkilerimizin yeniden düzelmesiyle birlikte bunun olumlu etkilerini ilk olarak perakende sektöründe göreceğimizi düşünüyorum. Çünkü Rus halkı hem Türkiye’yi, hem de Türk ürünlerini seviyor” diyor.
Rusların Türk markalarının kalitesine güvendiğini söyleyen Coşkun, ilişkilerin düzelmesiyle birlikte kriz öncesi satış rakamlarına çok kısa bir süre içinde ulaşılacağına inanıyor. Süvari olarak Rusya’yı yurtdışında en fazla büyüme potansiyeli olan ülkeler arasında gören Coşkun, önümüzdeki beş yılda bugün 10 olan mağaza sayısının 40’a ulaşacağını tahmin ediyor.
“SAHADA BÜYÜYECEĞİZ”
Rusya’da en yaygın mağaza ağma sahip Türk hazır giyimcilerin başında Adil Işık Group geliyor. Şirketin beşi Moskova’da olmak üzere Rusya genelinde 19 mağazası var. Adil Işık Group Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zehra Işık, bu mağazaların en prestijli lokasyonlarda bulunduğunu belirtiyor. İki ülke arasındaki politik ilişkilerin birçok sektörü yakından etkilediğini ifade eden Işık, Rusya’daki iş ortaklığının da avantajıyla sürecin etkilerini en aza indirdiklerini belirtiyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor.
“Stratejik büyüme kararlarımız arasında yurtdışı kanallarımız için çok fazla yeni pazarlara açılmaktansa bulunduğumuz lokasyonlarda büyüme ve güçlenme politikamız var. Uzun süredir Rusya pazarında bulunmamız ve gerçekleştirdiğimiz saha analizleri doğrultusunda faaliyetlerimizi geliştirerek sürdüreceğiz.”
“1 MİLYONU YAKALARIZ”
24 Kasım’da yaşanan uçak krizinde en büyük darbeyi turizmciler aldı. 2014’te 4.5 milyona ulaşan Rus turist sayısı, 2015’te ise ülkenin yaşadığı ekonomik kriz ve kasımda yaşanan uçak krizi nedeniyle 3.6 milyona gerilemişti. TÜRO-FED Başkanı Osman Ayık, son gelişmenin turizm sektörünü çok mutlu ettiğini belirterek, “Eğer Rusya ambargoyu kaldırırsa 90 binlere gerileyen Rus turist sayısı bu yıl 1 milyona çıkar. Çünkü pazarın zemini var. 2017’de de 2 milyona ulaşır. Eski rakamlara ise üç yıl W sonra ulaşırız diyor.
TÜROB Başkanı Timur Bayındır ise, iki ülke arasında anlaşma zemini yakalanırsa 2017 yılının kurtarılabileceğini kaydetti.
“DİĞERLERİ İÇİN DE BEKLİYORUZ”
Akdeniz Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Bülent Aymen de yaptığı değerlendirmede, gelişmelerin ihracatçı açısından umut verici olduğunu söylüyor. Aymen, Akdeniz ihracatçı Birlikleri olarak beş yıldır 450 milyon dolar civarında seyreden ihracatın 2016 yılı ilk altı ayında 65 milyon dolara ancak ulaştığını kereste-palet ihracatçısının da süreçten çok olumsuz etkilendiğini söylüyor. Bu hamlesinden dolayı hükümeti tebrik eden Aymen, “Ticaretle siyaseti ayrı tutmalı ve aynı hamleleri Libya, Mısır ve uzun vadede Su riye için de bekliyoruz” diyor.
“MISIR’LA İLİŞKİLER DÜZELMELİ”
Rusya’nın kısıtlamasından en fazla etkilenen sektörlerden biri de su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörü oldu. İstanbul Su Ürünleri ve hayvansal mamuller ihracatçıları Birliği Başkanı Ahmet Tuncay Sagun, son gelişmeleri heyecanla karşıladıklarını söylüyor. Sagun, “İsrail, Rusya ve Mısır’la ilişkilerimizi düzelterek, yeni safhaya getirmek üzere yapılan çalışmaları sektör olarak heyecanla karşılıyoruz” diyor.
İsrail ile sorunlara rağmen ihracatı yüzde 27 artırdıklarını belirten Sagun, 2015 yılında 20 milyon dolarlık ihracat yaptıklarını belirtiyor. Rusya ile ihracatta ise gerilemeler yaşandığını söyleyen Sagun, “Bizim için Rusya ilk 10 pazar içinde. Buna rağmen ihracatımız 2014’te 80.5 milyon dolar iken 2015 sonunda 56.9 milyon dolar oldu, yani yaklaşık yüzde 50 geriledi. Geçtiğimiz günlerde iki ülke arasında atılan adımlar ve yaşanan ılımlı gelişmeler neticesinde ilişkilerin ve dolayısıyla ticaretin de eski seyrine döneceğini umuyoruz. Mısır’la da ilişkilerin düzelmesini arzu ediyoruz” diyor.
“TÜRK ÜRÜNLERİNE İLGİ YOĞUN”
Makarna Bulgur Tanıtım Grubu Başkanı Surur Aydın da tüm ihracatçıların zor günler yaşadığını belirterek, Rusya ve İsrail’in sektör için önemli olduğunu, bu nedenle Rusya ile krizin artık ortadan kalkmasını istediklerini belirtiyor. “İsrail’de Türk ürünlerine karşı ilgi olduğunu söyleyen Aydın, “Nüfusu az olmasına rağmen çok fazla ithalat yapan bir ülke, ikili ilişkilerin düzelmesiyle birlikte bu ülkeye yapacağımız ihracatın iki katı artış göstereceğini öngörüyoruz” diyor.
İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Zekeriya Mete konu ile ilgili olarak “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan birçok platformda İran, Rusya ve İsrail gibi ülkelerle ilgili kararlarda dürüst ve samimi davrandı ancak samimiyeti karşı ülkelerde karşılık bulmadı” diyor.
“İYİLEŞME TİCARETTE ERKEN BAŞLADI”
Şekerli mamuller sektörü için İsrail önemli bir pazar. Sektörün Rusya’ya ihracatı çok az seviyede. Şekerli Mamuller Tanıtım Grubu Başkanı Hidayet Kadiroğlu, sektörün yılda 2.5 milyar dolarlık ihracat yaptığını belirterek, İsrail’e 60 milyon dolarlık ihracatlarının olduğunu belirtiyor. İhracatın bu ülkeye artmaya devam ettiğini belirterek, “Bu yılın ilk beş ayında yüzde 22 artış yakaladık. Siyasi iyileşme ticarette daha erken başlamış. Aslında bu ihracatı doğrudan İsrail yerine Filistin diye görmek lazım. Çünkü ürünler Filistin’e gidiyor, ‘ ancak İsrail gümrüğünden geçmek zorunda kaldığı için işlem İsrail’e ihracat olarak görülüyor. Filistin’de Türkiye’ye ve Türk ürünlerine büyük bir sempati var. Fakat iki ülke arasında gergin siyasi ilişkiler Filistin’e ihracatı zorlaştırıyordu yor.
Türkiye-lsrail anlaşmasıyla oluşacak olumlu atmosferin özellikle Filistin’e ihracatı kolaylaştıracağını ve ihracat performansını yükseleceğini düşünen Kadiroğlu, Rusya’ya ihracatın ise 24 milyon dolar seviyesinde olduğunu söylüyor. Rus ya’ya ilk beş aylık ihracat 2.6 milyon dolar seviyesinde kalmış. Kadiroğlu, “Fakat Rusya’yı sadece Rusya olarak görmemek ve bu ülkeden kazancımızı yalnızca yapılan ihracat değeri ile ölçmemek lazım. Çünkü Rusya ile ilişkiler bizim için çok önemli olan Türk Cumhuriyetleri ile olan ticaretimizi doğrudan etkiliyor. Taşımacılık maliyetlerini artırıyor” diyor.
Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) Başkanı Rahmi Çuhacı, yaptığı değerlendirmede, Türkiye’nin Rusya ve İsrail ile ikili ilişkilerinde sorunları çözmeye ve ilişkileri normalleştirmeye dönük attığı adımların mutluluk verici olduğunu söylüyor. Çuhacı, “Rusya ile yaşanan sorunlar ve sonrasında atılan düzelmeye dair adımlar iki ülkenin birbiri nezdinde ne kadar kıymetli olduğunu gösterdi. Bizler işadamları olarak sorunları sevmeyiz. Bir şekilde çözülmesi için çalışırız. Sorunlarla yaşamak ya da iş yapmak istemeyiz. Bu nedenle iki ülkenin attığı ve bundan sonra da atacağı adımlara önem veriyoruz.
Bu düzelme, Türkiye’nin genç iş adamları olarak kurduğumuz ülkelerarası ilişkileri daha sağlıklı ve verimli yönetmek, ülke ekonomisine katkımızı yükseltmek adına bizleri umutlandırıyor” diyor.