Kur 2.85 – 2.95 bandına geri döner
Darbe girişimi piyasalarda da şok etkisi yaptı. Yabancılar döviz alırken, Türk yatırımcılar 8-10 milyar dolarlık satış yaptı. Bankacılara göre, faiz ve döviz piyasası ağustosta aynı hızla toparlanacak…
15 TEMMUZ gecesi yaşanan darbe girişimi mali piyasaları sarstı. Hafta sonu olmasına rağmen, hükümet ve kamu otoritesinden gelen açıkla-malar, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın “piyasanın arkasmdayım” şeklinde yorumlanan düzenlemeleri, bankalardan gelen art arda açıklamalar yükselen tansiyonu bir ölçüde de olsa dengelemeyi başardı.
Ancak hafta ortasında sürpriz bir dalga daha geldi. Uluslararası kredi derecelendirme şirketi Standard and Poor’s (S&P) Türkiye’nin kredi notunu ve görünümünü aşağı çekti. İlk şoku atlattığı düşünülen piyasalar kısa süreli ikinci bir dalga daha yaşadı. Özellikle yabancı yatırımcıların gelişmeler karşısında ürkerek satışa yönelmesi ile dolar tarihi zirvesi olan 3.08 TL’ye kadar yükselirken, faiz oranları çift haneyi zorlamaya başladı.
YABANCI ALDI, YERLİ SATTI
Ancak yabancı yatırımcıların hisse senedi, bono ve eurobond satarak Türkiye’den çıkmaya çalıştığı saatlerde sürpriz bir gelişme oldu ve Türk yatırımcılar imdada yetişti. Döviz kurlarındaki yükselişi fırsat bilen Türk yatırımcılar, hafta boyunca yabancılar döviz alırken satış yaptı. Bankacılık kaynaklarına göre hafta boyunca Türk yatırımcıların sattığı döviz tutarı 8-10 milyar dolar seviyesine ulaştı. Sonuçta yerlilerin sattığı, yabancıların aldığı haftayı dolar 3.06 TL’den, euro .1.37 TL’den tamamlarken, bono faizleri yüzde 9.44 seviyesinden kapattı.
UMUT AĞUSTOS AYINDA
Zor geçen haftanın sonunda gözler şimdi yeni haftaya çevrildi. Türkiye açısından kısa vadede en büyük riskin uluslararası kredi derecelendirme şirketi Moody’s’in de Türkiye’nin notunu indirmesi olacağını söyleyen bankacılar bu konuda çok ümitsiz değiller. Global ekonomilerin Türki-*- ye gibi gelişmekte olan ülkelere olan serma-ye akışım desteklediğini hatırlatan banka-; cılar, şokların atlatılmasının ardından yabancıların tekrar Türkiye’ye döneceği ko-nusunda hemfikir. Bu nedenle kısa vadede faiz ve dövizdeki yükselişler sınırlı düzeyde sürse bile ağustos ayında toparlanmanın yine aynı hızla olması bekleniyor.
“KUR AĞUSTOSTA GEVŞER”
Odeabank Bireysel Bankacılık Grup Müdürü Atilla Yenihayat, kur ve faizin ağustos ayından itibaren küresel genişleme rüzgarının da etkisiyle düşüşe geçmesini bekliyor. Son aylarda küresel piyasalardaki gelişmelerin Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere talebi artırdığını hatırlatan Yenihayat, küresel ekonomiler ve Türkiye’ye etkilerine ilişkin şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Brexit sonrası iki önemli merkez bankasının (İngiltere ve Japonya) genişleyici yönde adım atacağı beklentisi, gelişmekte olan ülke varlıklarında para girişine neden oldu. Amerika’da beklentiden yüksek gelen son ay tarım dışı istihdam rakamı, küresel büyümede işlerin yolunda olduğu algısını güçlendirdi. Yürüyen bir Amerikan ekonomisinin yanında genişleyici hamlelerde bulunacak iki merkez bankasından beklenen olası hamleler, faizin yanında tüm değerli enstrümanlarda talep yaşanmasına imkan veriyor. Temmuzun ilk yarısı bu konjonktüre paralel hareket eden Türk piyasaları geçen cuma yaşanan malum olay sonrası negatif ayrışmaya başladı. Yabancı yatırımcıların talepleri ile yükselen kur ve faize bir olumsuz etki de S&P’den geldi. Bu durum Moody’s‘e odaklanan piyasa oyuncularını şaşırttı. Son günlerdeki kur artışının nedeninin özellikle bu haber beklentisi ile hareket eden yabancı alımları olduğunu düşünüyorum. Haberin açıklanması ile Türk varlıklarındaki (kurlarındaki) baskının bir miktar azalmasını bekliyoruz. Bu dönemde lokal faiz hadlerinde çok ciddi bir bozulma yaşanmaması da bu tezimizi destekler nitelikte.”
Ay sonuna doğru yapılacak FED toplantısından eylül ayma yönelik bir faiz artış algısı yaratılmaya başlandığını kaydeden Yenihayat, “Faiz artış beklentisi ile bir süre daha bu seviyelerde yatay seyredeceğini beklediğimiz kur ve faizin ağustos ayından itibaren küresel genişleme rüzgarına yeniden girerek düşüşe geçmesini bekliyoruz” diyor.
Öte yandan TCMB’nin geçen hafta gerçekleştirdiği 0.25’lik faiz indiriminin piyasalara çok yansımadığına ve faizleri olumlu etkile mediğine dikkat çeken Yenihayat, FED ve BoJ, toplantısı sonrası global piyasaların yeniden olumluya döneceğini düşünüyor. Yenihayat, “Bunun ardından yabancı yatırımcının Türkiye’ye yönelik ilgisi ile faizlerde normalizasyon yaşanmasını bekliyoruz. Bu ilgi özellikle vadesi iki yıla kadar olan kısa vadeli faizlere yoğunlaşacak” diyor.
“FAİZLERDE İNİŞ ERTELENDİ”
Deniz Portföy Genel Müdürü Fatih Arabacıoğlu, otoritenin zamanında aldığı önlemler nedeniyle faiz ve döviz piyasasının rahatsız edici noktalara gitmesinin önüne geçildiği kanısında. Son dönemde ortaya çıkan beklenmedik politik riskler nedeniyle her iki piyasa için de volatilitede belirgin artış görüldüğüne dikkat çeken Arabacıoğlu, “KıSa vadede yaşanan değişikliklerin artçı şokların piyasalarda bir süre daha negatif etkilerinin görülmesi olası. Ancak uzun vadede mevcut risklerin sona ermesi durumunda piyasalar normal seyrine geri döner” diyor.
TCMB’nin geçen hafta 0.25’lik faiz indiriminin piyasaya gecikmeli yansıyacağı değerlendirmesinde de bulunan Arabacıoğlu, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“TCMB yaşanan gelişmelere sadeleşme adımlarının hızını kısarak cevap verdi ve adımlarına bundan sonraki gelişmelere göre karar vereceğini belirtti. Geriye dönük TCMB faizi ve bankaların mevduat ve kredi faizi ilişkisine baktığımızda faizin üst bandı kadar TCMB’nin ağırlıklı ortalama faizinin de dikkate alındığını görüyoruz. Bu doğrultuda, bankaların faizlerini bir miktar aşağı yönde etkilenmesini beklemekle beraber bunun bugünkü koşullarda biraz erteleneceğini düşünüyorum.”
“DÜŞÜŞ GÖREBİLİRİZ”
Burgan Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Yasin Demir’e göre, gerek kurlarda gerekse faizlerde geçen hafta en yüksek seviyeler görüldü. Bundan sonra piyasalarda normalleşme yaşanacağı ve her iki cephede de düşüşler yaşanabileceği tahmininde bulunan Demir, “TCMB’nin PPK’daki soğukkanlı tavrı, ekonomi yönetiminin preaktif duruşu ve yabancılarla komünikasyonu aralıksız sürdürmesi; oluşan risk priminin aşağı gelmesinde yardımcı olacak. Seviye telaffuz etmek zor; uluslararası piyasalardaki gelişmeler de belirleyici olacak ancak kur tarafında tekrar 2.85-2.95 bandına dönmemiz olası görünüyor. Global büyümedeki sıkıntılar, gelişmekte olan ülke piyasalarını destekleyeceği için orta vadede Türk Lirası’nın daha da değer kazanması olası” diyor. TCMB’nin geçen hafta içinde yaptığı 0.25’lik faiz indirim kararını da değerlendiren Demir, beklentilerini şöyle özetliyor: “TCMB, faiz indirimlerinin sonuna yaklaştığımızı işaret ediyordu; bundan sonra daha çok sadeleştirme ve bandın sınırlarında değişiklikler bekleyeceğiz. Bu indirim tek başına değil ama bu dahil bugüne kadar yapılan faiz indirimleri, kredi ve mevduat faizlerinin de gerilemesine sınırlı yardımcı oldu. Bunun nedenlerinden biri bankaların TCMB faiz indirimlerine gecikmeli reaksiyon göstermesi olduğu için TCMB faiz indirimlerine devam etmese bile bankaların kredi ve mevduat faizlerindeki gerilemenin bir miktar daha sürmesi olası.”