Dünya ekonomisindeki beklentiler…
FED’in eylülde faiz artırmasını beklemiyorum. İngiltere, İtalya ve Avrupa sıkıntılı. Dünya genelinde ekonomik görünüm hiç olmadığı kadar kötü. Dünyanın 2017’de resesyona girme ihtimali çok yüksek. Dolar/TL ise orta vadeli ana yükseliş kanalı içinde hareket ediyor…
Amerika Merkez Bankası (FED) toplantısını nasıl yorumluyorsunuz?
FED, beklendiği gibi herhangi bir faiz değişikliğine gitmedi. Ancak toplantı bildirisinde oldukça önemli bir değişiklik yaptı. Bildiriye “yakın vadede ekonomik görünüme ilişkin riskler azalmıştır” ifadesi eklendi. Bu, teknik olarak bir sonraki toplantıda (eylül) faiz artırımı yapmaya niyetli oldukları anlamına geliyor. Piyasa aktörleri de bu şekilde yorumladı.
Bitişikte piyasanın eylül toplantısına ilişkin beklentileri görülüyor. Piyasa FED’in eylülde ikinci faiz artırımım yapmasına yüzde 24 ihtimal vermeye başladı. Lâkin benim okumam biraz daha farklı. FED’in bu ifadeyi koymasının nedeni eylülde faiz artırımı yapacak olması değil. Bir miktar ton sertleştirmesiyle son dönemde finansal piyasalarda yaşanan anormal coşkuyu dizginlemeye yönelik bir hamle olarak yorumluyorum. Nedenini de aşağıdaki bölümlerde aktaracağım.
İngiltere’de durum nasıl?
Brexit için başvuru bile yapılmadı henüz. Ancak geleceğe yönelik belirsizlikler hem yatırımcıların hem de tüketicilerin ciddi şekilde frene basmasına neden oldu.
Grafikte İngiltere ekonomisinin en güncel durumunu gösteren PMI endeksi bulunuyor. Lütfen inceleyin. Adı “Bileşik PMI?, hem hizmetler hem de imalat sektörlerini kapsıyor. Özetle, Ingiltere ekonomisinin yüzde 90’ı hakkında fikir veriyor. Endekste 50’nin altı daralma, üstü de genişlemeye işaret eder. Son açıklanan rakam hem 50’nin altında hem de 2009 krizinden beri gözlenen en düşük düzeyde. Ingiltere ekonomisi resesyona girmek üzere.
Peki ya İtalya…
İtalya’da da ayrı bir problem var. Bankacılık sektörü krizin eşiğinde. Teksas rasyosu, sorunlu kredi göstergesidir. Bu rasyonun 100’e yaklaşması bankanın “ciddi risk” taşımaya başladığı anlamına gelir.
Grafikte, Italyan bankalarının Teksas rasyoları görülüyor. Büyüklerin tamamında büyük sorun var. Italyan bankalarının sorunlu kredileri 350 milyar euro’ya ulaştı. Bu toplamın yüzde 80’i bir şekilde gayrimenkule dayalı ve gayrimenkul fiyatları da 2010 yılından beri yüzde 20 civarı düşüş yaşadı. Özetle, sorunlu kredilerin canlanması mümkün değil. Pek yakında İtalyan bankalarına yönelik negatif haber akışı başlar.
Peki ya Avrupa’da durum nedir?
Grafikte Euro-Bölgesi ZEW güven endeksi görülüyor. Ingiltere’nin çıkış sürecinin Avrupa’daki ekonomik aktörlerin beklentilerini ne derece bozduğu görülüyor. Güven endeksi son dönemdekine benzer düşüşü 2008-2009 ve 2012-2013 dönemlerinde yaşadı ve her ikisinde de Avrupa resesyona girdi.
Dünya genelinde ekonomik görünüm hiç olmadığı kadar kötü. Şartlar böyleyken FED’in eylül ayında faiz artırımı yapması imkansız. Dünya ekonomisinin 2017’de resesyona girme ihtimali ise çok yüksek.
Dolar/TL’de beklentiler…
Grafikte yurtiçi yerleşiklerin bankacılık sektöründeki döviz mevduat stoku görülüyor. 22 Temmuz haftası yurtiçi yerleşiklerin (bireyler ve kurumlar) 8.5 milyar dolar civarında döviz sattıkları görülmekte. Kar satışı yapılmış. Moody’s’den bir not indirimi gelmezse (5 Ağustos tarihinde) kurun inebileceği en düşük düzeyin 2.90-2.93 bandı olabileceğini tahmin ediyorum. Trend grafiği de hemen yanda. Dolar/TL, orta vadeli ana yükseliş kanalı içinde seyrine devam ediyor. Borsa konusunda görüşüm negatif.
ERKİN ŞAHİNÖZ / PARA DERGİSİ