Defne Yetiştirin Devlet Desteği Var
İçeriğe Ait Başlıklar
“Define ile değil defne ile…”
Orman köylüsünün yeşil altın olarak ifade edilen “defne” ile kalkınması hedefleniyor. 4 milyon TL bütçeli 2016-2020 Defne Eylem Planı ile üretim maliyetleri düşürülecek, kırsal istihdam artırılacak. Milli ekonomiye katkı sağlanacak…
ORMAN ve Su işleri Bakanlığı, sağlıktan kozmetiğe, gıdadan kimyaya birçok sektörün vazgeçilmezi “defne” için harekete geçti. Hem orman köylüsünün gelirlerini artıracak hem de ülke ekonomisine kazandıracak eylem planı hazırlayan Bakanlık, öncelikle kaliteli defne yaprağı üretimi yapılabilen alanların rehabilitasyonu, korunması ve bakımını sağlayacak. 4 milyon TL bütçenin ayrıldığı “2016-2020 Defne Eylem Planı” ile artan sabit yağ ihtiyacının karşılanabileceği tohumluk defne alanlarının geliştirilmesine yönelik adımlar atılacak. Defne alanlarında transport (taşıma) ve makineli çalışma imkanları artırılacak. İç tüketim geliştirilecek. Orman Genel Müdürü İsmail Üzmez’in ifadesiyle köylü “define değil, defne ile kalkınacak”.
DÜNYANIN DEFNESİ TÜRKİYE’DEN
Tıbbi aromatik bitkiler arasında yer alan defne, bölge halkına alternatif gelir kaynakları sunuyor. Türkiye genelinde 7.1 milyon orman köylüsünün geçim kaynakları arasında yeşil altın olarak bilmen defne de bulunuyor. Halen dünya defne ihtiyacının yüzde 90’ı Türkiye’den temin ediliyor. Dünya pazarlarından gelen talebin her geçen yıl artması, defne yaprağı ve tohumlarının farklı kullanım alanlarının gelişmesi sadece tabiattan toplama şeklinde faydalanılmasına bağlı olarak mevcut defne alanlarına baskıyı artırı-
yor.
Özellikle son yıllarda planlı üretim imkanları geliştiriliyor. Ancak toplayıcıların aşırı ve bilinçsiz faydalanması, faydalanılan alanlarda makineli çalışma imkanlarının olmaması, defne alanlarında iç kısımlara ulaşımı sağlayacak yol şebekesinin yetersizliği gibi sebeplere bağlı olarak çok kıymetli ve verimli defne alanları tahrip oluyor. Yaprak verimi düşüyor, zaman zaman da kalite azalıyor. İşte bu noktada Orman ve Su İşleri Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü (OGM) tarafından hazırlanan 2016-2020 Defne Eylem Planı ile sürdürülebilir faydalanma hedefine ulaşılması, kırsal istihdam ve milli ekonomiye katkı sağlanması öngörülüyor.
BEŞ ANA HEDEF
4 milyon TL bütçenin aktarılacağı Defne Eylem Planı, beş ana başlıktan oluşuyor. Kaliteli defne yaprağı üretimi yapılabilen alanların rehabilitasyonu, korunması ve bakımı öncelikli başlıklar arasında yer alıyor. Plan döneminde 1.250 hektar defne alanının rehabilitasyonu için 1 milyon TL harcanması öngörülüyor. Eylem planında, 2 milyon 625 bin TL’nin defne alanlarında taşıma ve makineli çalışma imkanlarının artırılması için aktarılması hedefleniyor. Eylem planı çerçevesinde defne tohumundan faydalanılacak 100 hektar alanın envanteri ve korunmasına 150 bin TL, kaynak yöneticileri ve mahalli toplayıcıları dahil 5 bin kişinin eğitimine 100 bin TL, iç tüketimin artırılmasına yönelik tanıtıma 125 bin TL kaynak aktarılması planlanıyor. Eylem planı finansmanının ise Orman Genel Müdürlüğü döner sermaye ve özel bütçe kaynaklarından karşılanması öngörülüyor.
Plana göre beş yılın sonunda Türkiye, yaprak kalite ve verimi yüksek defne ormanlarına sahip olacak. Taşıma imkanlarının geliştirilmesi ile üretim maliyetleri düşürülecek. Defne tohumundan faydalanılacak alanların envanteri ve korunması çalışmalarıyla tohum işleyen işletmelere hammadde temini sağlanacak Tanıtım faaliyetleri ile iç pazarda defne kullanımı artırılacak.
“KÜLTÜRE ALIM ÇALIŞMALARI YAPILMALI”
Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Botanik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hulusi Malyer, defne eylem planında yaprak verimi ve kalitesinin düşük olduğu alanlarda verim ve kaliteyi artırıcı nitelikte rehabilitasyon çalışmaları yapılması planlandığına dikkat çekerek, canlandırma kesimi, budama koruma, dikim gibi yöntemlerden bir ya da bir kaçının kullanılarak uygulamaların gerçekleştirilebileceğini vurguladı. Malyer, eylem planında rehabilitasyon yanında, kültüre alım çalışmaları ile ilgili neler yapılması gerektiğine de yer verilmesine ihtiyaç olduğuna dikkat çekti.
Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Kimya Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Uslu ise, eylem planı bütçesinin yetersiz olduğu görüşünde. Defne Tanıtım Grubu ile Defne Tanıtma Derneği’nin kurucusu ve Başkanı olan Uslu, defne eylem planının “ağaç dikmekten öte ağaç kesmek için yapılmış bir çalışma” olduğunu ifade ederek, eylem planında yeni orman alanı açılmasına ağırlık verilmemesini eleştirdi. Uslu, “Eylem planında şu kadar orman yaratacağız denilmesi gerekirken, şu kadar rehabilitasyon yapacağız deniliyor” ifadelerini kullandı. Romalılardan bu yana bir defne ağacı dikil-mediğini ileri süren Uslu, defne alanının rehabilitasyonu için harcanacak 1 milyon TL ile 1 milyonun üzerinde defne ağacı di-kilebileceğini kaydetti. Orman köylüsünün kilosu 1 ya da en fazla 2 TL’ye defne yaprağı sattığını belirten Uslu, ünlü bir markanın alışveriş merkezinde ise 3 gram defne yaprağını 6 TL’ye tüketiciye sattığına dikkat çekti. Orman köylüsünden kilosu 1.5 TL’ye alman defne yaprağının kilosunun iç piyasada kilosunun 500 TL’ye kadar çıktığını belirten Uslu, buna müdahale edilmesi gerektiğini vurguladı.
Türkiye’den en fazla defne yaprağı alan ülkeler arasında Romanya ve Polonya olduğuna işaret eden Uslu, bu ülkelerin defne yapraklarını turşu üretiminde kullandığını, bu turşuları da AB’ye sattıklarını vurguladı. Endonezya ve Filipinler’de balıkçıların balıklarını, buzluklarda defne yapraklarıyla koruduğunu söyledi.
TÜRKİYE EN BÜYÜK ÜRETİCİ
Türkiye, dünyadaki kuru defne yaprağının en önemli üreticisi ve satıcısı konumunda. Üretim maliyetlerinin düşük olması nedeniyle son yıllarda Gürcistan üretici ülke konumuna geçmiş bulunuyor. Son yıllarda defne yaprağı ithalatının artış eğiliminde olduğu gözleniyor. 2005’te 120 bin dolar civarında olan defne yaprağı ithalatı, 2014’te 1.8 milyon dolara, 2015’te ise 3.3 milyon dolara yükseldi. 2005’te 33 ton olan defne yaprağı ithalatı ise 2015’te 2 bin 302 tona ulaştı.
Türkiye genelinde defne envanter alanı 130 bin hektarı buluyor. Mevcut potansiyel ürün miktarı ise 312 bin ton. Defne envanter alanlar arasında Adana, Muğla, Mersin, Bursa, Kahramanmaraş, Antalya, İstanbul, Zonguldak, Kastamonu, Sakarya, İzmir, Balıkesir, Amasya, Bolu ve İsparta yer alıyor. 2005’te 6 bin 436 ton düzeyinde olan defne yaprağı üretimi 2014’te 15 bin 578 tona, 2015’te 21 bin 634 tona yükseldi. Türkiye’de üretimin bu yıl 23 bin ton civarında olacağı tahmin ediliyor.
DEFNE YAPRAĞI İHRACATI
2005’te 5 bin 557 ton defne yaprağı ihraç eden Türkiye, 2014’te 12 bin 255 ton, 2015’te 12 bin 741 ton defne ihraç etti. 2005’te 11.8 milyon dolar olan defne yaprağı ihracatı, 2014’te 35.8 milyon dolara, 2015’te 35.9 milyon dolara çıktı. İhraç edilen ülkelerin başında Hong Kong, ABD, Almanya ve Brezilya geliyor. Türkiye yıllık ortalama 1 milyon dolar değerinde defne uçucu yağı ihraç ediyor. Ayrıca, defne meyvelerinden sıkma veya suyla kaynatma yoluyla üretilen sabit yağ sabun yapımında kullanılmak üzere Arap ülkelerine ihraç ediliyor.
Ege Ağaç Mamulleri ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkam Nurettin Tarakçıoğlu, defne yaprağında en büyük alıcının Çin olduğunu belirtti. Onun yanı sıra AB ülkeleri, Rusya ve Brezilya’nın önemli alıcılar olduğuna işaret eden Tarakçıoğlu, “ABD, Japonya, Gü ney Afrika ve Avusturalya’yı da sayıyor.
FİDAN ÜRETİMİ 400 BİN ADET
OGM’nin yıllık defne fidanı üretimi 399 bin 886 adet düzeyinde. 2016 yılı Kasım itibarıyla diğer yıldan devreden miktarla beraber toplam stoklarda ortalama 657 bin 100 adet fidan bulunuyor.
Ortalama 1+0 yaşında tüplü fidanın 2016 yılı satışı fiyat 0.87 TL. Çit bitkisi ve peyzaj maksatlı talep edilen defne fidanının, kamu ve özel fidanlıklardan temin edilebildiği bilgisini veren OGM, defne ormanlarından yaprak ve tohum üretiminin faydalanma planlarına göre yapıldığını, vurguladı.
Orman köylüsüne doğrudan destek verilmiyor. Ancak orman köylülerine tarife bedeli ile satış yapılıyor. Tarife bedeli gerçek bedelinin yanında sembolik nitelikte bir bedel olduğundan dolaylı yoldan orman köylüsüne destek sunuluyor.
İÇ PİYASADA TÜKETİM ARTIRILACAK
Dış pazarda her geçen yıl kullanım miktarı artan defne ürünlerinin iç pazardaki kullanımı sınırlı seviyede. Defne ürünlerinin, ülke genelinde yaygın kullanımının artırılmasıyla bu alanda faaliyet yürüten sektörün daha güçlü olması, kırsal istihdamın ise sürdürülebilir hale getirilmesi hedefleniyor. Defne ürünlerinin toplanmasından mamul ürün haline getirilmesine kadar bütün safhalarda büyük oranda orman köylüsü istihdam edildiğine dikkat çeken Üzmez, planlanan dönem sonunda orman köylüsünün kazancının artacağını, defnenin ekonomiye katkısının büyüyerek devam edeceğini vurguladı.
Defne iç tüketimin artırılmasında tanıtımın önemine dikkat çeken Nurettin Tarakçıoğlu’na göre defnenin yurtiçi tüketiminin artırılmasında medya organları daha çok kullanılabilir. Belki okullarda sadece defne yaprağına değil tüm baharat tüketiminin artırılmasına yönelik tanıtım faaliyetleri yapılabilir. Bu sayede tuz tüketiminin düşürülmesi sağlanabilir ve daha sağlıklı nesiller yetiştirilebilir.
Defnenin de aralarında yer aldığı tıbbi aromatik bitkilerin geleceğinin parlak olduğuna dikkat çeken Üzmez ise, tıbbı aromatik bitkilerle ilgili iki kez çalıştay yaptıklarını anımsattı. Üzmez, 10-12 Mayıs 2017’de Orman ve Su İşleri Bakanlığının himayesinde, üniversite işbirliği ile Konya’da 1. Uluslararası Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Kongresi düzenleyeceklerini söyledi.
Yurtdışında 12 bin dolara satılıyor
Defne fiyatları genelde toplayıcı ve tüccarı memnun edecek seviyelerde seyrediyor. Nurettin Tarakçıoğlu’na göre defne, kültürü yapılmadığı için işçilik nakliye masrafları dışında maliyeti olmayan bir ürün. Arz talep dengesine göre piyasalarda fiyat dalgalanmaları olabildiğine dikkat çeken Tarakçıoğlu, yurtdışında ise fiyatın 2 bin 500-12 bin dolar arasında değiştiğini vurguladı. Prof. Dr. Hulusi Malyer, yaş defne yaprağının 50-60 kuruş ile 1TL arasında satıldığını belirterek, kuru defne yaprağının fiyatının ise 5-6 TL arasında değiştiğini kaydetti. Malyer, yapraktan çok uçucu yağ üretimine geçmenin daha önemli ve gelir getirici olduğuna dikkat çekti.
Prof. Dr. İbrahim USLU / Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Kimya Eğitimi Anabilim Dalı öğretim üyesi
Yaprağı da tohumu da değerli
Defne bitkisinin bakteri, virüs ve mantarlar ile mücadele etme özelliği bulunuyor. Zeytin gibi bitkilerin sadece meyvesini toplarsınız ama defne öyle değil; hem yaprakları hem de tohumlarını satıyorsun. Hiçbir bakteri, içeriğinde 100’den fazla bileşeni bulunan defneye karşı direnç kazanamıyor. Antibiyotiklere karşı direnç kazanan bakteriler defneye çaresiz kalıyor. 20 yıl sonra dünyada, bakteriler antibiyotiklere karşı tamamen dirençli hale gelecek. Defnenin önemi daha fazla kavranacak. Dünyayı defne ormanları kurtaracak. Türkiye’den çok fazla defne ihraç edilecek. Bu nedenle Türkiye’de yeni defne ormanları oluşturulmalı. Daha fazla defne ağacı yetiştirilmeli, bu ağaçların talan edilmesinin önüne geçilmeli.
Nurettin TARAKÇIOĞLU / Ege Ağaç Mamulleri ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı
İşi ciddi tutmalıyız
Defne üretiminde lider olan Türkiye, yurtdışı pazarlarda liderliğini sürdürebilmek için fiyat kalite dengesine talebe göre dengeli politikalarla takip etmeyi başarmalı. Ne kadar uzun yıllaradır lider konumda olduğumuz bir ürün olsa da globalleşmiş dünya pazarlarında modern iletişim kanalları rekabeti değişik yönlere çekmekte ve hiç ummadığınız rakiplerle savaşmak zorunda kalmaktasınız. Bunun için işi ciddi tutup pazarlardaki değişik talepleri yerine getirebilmek esnekliğine sahip olmak zorundayız. Markalı ürün satışı yok denecek kadar az.
Özellikle baharat konusunda markalaşmak değişik ülkelerden mal temin etmek şekliyle olabiliyor. Bunun için de hedef müşteri kitlenizle rekabete girmek zorunda kalınıyor. Baharat olarak, ürün gamını tamamlamadan markalı defne yaprağı ihraç etmek hemen hemen imkansız. Katma değerli bir ürün ancak müşteri kalite standartlarını sağlayarak yaratılabilir.