Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Panik alım-satımlardan uzak durma zamanı

ABD Merkez Bankası FED geçen hafta politika faizini 25 baz puan artırırken 2017 yılı için ise üç faiz artışına işaret etti. Bu kararın BİST’e kısa süreli satış baskısı getirmesi beklense de yıl sonu aralığı 75.000-80.000 olarak öngörülüyor. 70.000-75.000’i ‘alım’ fırsatı olarak değerlendiren uzmanlar, “Panik alım-satım kararlarından uzak durun, dengeli portföy oluşturun” diyor.

2016’da piyasalara yön veren birçok gelişme yaşandı. Bunlardan biri de ABD’nin merkez bankası olan FED’in kararlan ve izlediği politikaydı. 2016’ya dört faiz artırım beklentisiyle başlayan FED, sadece 14 Aralık’taki yılın son toplantısında faiz artışına gitti ve politika faizi oranını 25 baz puan artırarak yüzde 0,25-0,50’den yüzde 0,50-0,75’e yükseltti. Banka 2017 için iki faiz artışı tahminini de üç faiz artışı olarak revize etti. FED’in bu kararına ek olarak; terör olayları, başkanlık sistemi tartışmaları, kur dalgalanmaları, ekonomide üçüncü çeyrekte yaşanan yüzde 1,8’lik küçülme gibi gelişmelerle piyasalarda dikkatler BIST-100 Endeksi’ne çevrildi.

hisseler

BİST-100 NE OLUR?

Yıl boyunca iniş çıkışlı bir görünüm sergileyen endeks, temmuzdan bu yana 80.000 seviyesine ulaşamadı. Göstergelere bakıldığında, BİST-100 Endeksi’nin cari F/K oranının 8,63 olduğu görülüyor. Buna karşın, MSCI Gelişen Piyasalar Endeksi’nin F/K oranı 15,48, MSCI Dünya Endeksi’nin F/K oranı ise 21,80 seviyesinde. PD/ DD oranlanna göz atıldığında; BİST-100’ün 1,10 PD/DD ile 1,46 olan MSCI Gelişen Piyasalar Endeksi ve 2,14 olan MSCI Dünya Endeksi’ne göre iskonto sunduğu ortaya çıkıyor.

Bu noktada merak edilen konu, iskontonun devam edip etmeyeceği. Yüksek iskontonun kalıcı olarak daralmasının zor gözüktüğünü ifade eden İş Yatınm’ın araştırma uzmanları, bunu jeopolitik ve politik risklere, turizm gelirlerindeki düşüşe, büyüme hızındaki yavaşlamaya, TL’nin dışarıdan gelecek şoklara karşı savunmasız olmasına bağlıyor. Olumsuz tabloyu değiştirebilecek gelişmeleri ise ocak ayında OHAL’in uzatılmaması, Fitch’in yatırım yapılabilir notunu koruması, ABD’de ‘Trumpflasyon’ rallisinin güç kaybetmesi veya terse dönmesi olarak sıralıyor.

İş Yatırım; kur, büyüme ve uzun vadeli faiz oranlarındaki güncellemelerle BİST-100 için 12 aylık hedef değerini 91.000 olarak hesaplıyor. “Bu değer, yüzde 21 getiriye işaret ediyor. BİST-100 Endeksi için ‘al’ tavsiyemizi de koruyoruz” diyen kurum, yükselişin devamında getiri potansiyeli öz sermaye maliyetinin altına geleceği için görüşünü değiştirebileceğini de vurguluyor.

KUR-ENDEKS İLİŞKİSİ

Tüm bu gelişmelerin BİST tarafına satış dalgası getirme olasılığı da dillendiriliyor. Gedik Yatınm Araştırma Uzmanı Ali Erkan Tanacıoğlu, FED’in faiz artırımının önceden fiyatlara girdiğini, piyasaları asıl etkileyen unsurun FED’in 2017 faiz artırımı öngörüsünü ikiden üçe yükseltmesi olduğunu söylüyor. Küresel piyasalarda dolann yükselmesinin ilk anda BİST’e satış baskısı olarak yansıdığını ifade eden Tanacıoğlu, “Satış baskısının devamında endeksin ‘ucuz’ olarak nitelendirdiğimiz 70.000-75.000 bölgesine gerilemesi alım’ fırsatı olarak değerlendirilebilir” diyor. Tanacıoğlu, endeksin olası geri çekilmelerde 75-000’in altında kalıcı trend oluşturmasını beklemiyor ve yıl sonu öngörüsünü 75.000-80.000 olarak belirtiyor.

Yılı kapatmaya hazırlanırken genel olarak borsalarda yıl sonu rallisi görülür. Fakat Destek Yatırım Araştırma Müdürü Murat Tufan, bu yıl böyle bir ralli görülmesinin zor olduğuna ve FED’in faiz artırımına gitmesiyle endekste yükselişlerin sınırlı kalabileceğine işaret ediyor. “Doların yönü endeksin hareketi açısından belirleyici olacak” diyen Tufan, kurda gevşemelerin endeks tarafına alım getirebileceği görüşünü paylaşıyor ve yıl sonu için 80.000’i gösteriyor.

YABANCI NE ALDI, NE SATTI?

Piyasalardaki bu dalgalı seyrin bir diğer etkisi de, yabancı yatırımcılar tarafında görülüyor. Yabancılar üç aylık alım serisinin ardından kasım ayında 682,5 milyon dolarlık net satım gerçekleştirdi. Bunun 491 milyon doları hisse senedi satışı oldu. Moody’s’in not indiriminin yabancı çıkışım arttığını söyleyen Reel Kapital Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Enver Erkan, ‘Yabancılar en çok hisse senedinden ve devlet iç borçlanma senetlerinden (DİBS) çıkıyor” diyor. Nitekim 2 Aralık haftasında hisse senetleri piyasasında net 48 milyon dolar, DİBS’de net 111 milyon dolar satıcı olan yabancı yatırımcılar, 9 Aralık haftasında hisse senetleri piyasasında net 99 milyon dolar alıcı, DİBS’de net 124 milyon dolar satıcı tarafta yer aldı.

Enver Erkan’a göre, satışların nedenlerini terör, jeopolitik risk unsurları, OHAL, siyasal sistem ve anayasa ile ilgili belirsizlikler oluşturuyor. Erkan, ABD’deki reel faizin artmasıyla yabancılara Türkiye piyasasında kalmaları için olumlu görünüm sunmak ve reel getiri öngörüsü yapabilmelerini sağlamak gerektiğinin de altını çiziyor.

Yabancıların kasım ayında en çok net alım yaptığı hisselerin başında Tüpraş, Erdemir, Aselsan, Trakya Cam ve Soda Sanayii’nin geldiği bilgisini veren Enver Erkan, satışlarda ise Garanti Bankası, THY, Yapı Kredi Bankası, Petkim ve Akbank’ın başı çektiğini söylüyor.

YATIRIMCILARA 5 ÖNERİ

  1. Dip seviyeden alım ya da tepe seviyeden satış stratejisi yerine uzun vadeli potansiyele bakılmalı.
  2. Panik alım-satım kararlarından uzak durulmalı.
  3. Tek hisseye ağırlık verilmemeli.
  4. Güçlü mali performanslı, endekse göre betası düşük, yabancı para yükümlülüğü yüksek olmayan hisselerde alım yapılmalı.
  5. Hisse portföylerinde denge oluşturulmalı.

5 YABANCI DEV NE DİYOR

Credit Suisse: 15 Temmuz sonrasında ‘ağırlığını artır’dan ‘eşit ağırlık’a çektiğimiz önerimiz, büyümede aşağı yönlü revizyon, politik gevşeme ve TL’deki zayıflamanın yüksek enflasyonu ateşleme olasılıkları nedeniyle sürüyor. Hisse senetlerinde dolar cinsinden yüzde 12 potansiyel var.

Goldman Sachs: Performans farklılıkları üstün performanslı hisse bulmada fırsat ancak tahvil getirilerindeki hareketler aşağı yönlü risk. 2017’de döviz dalgalanmalarına bağlı maliyet ve borç enflasyonu, yavaşlayan tüketim, turizmde kademeli iyileşme, hisseler arasında farklılık yaratacak.

JP Morgan: Türkiye piyasası için tavsiyemizi ‘nötr’den ‘ağırlık azalt’a düşürdük. Hisse değerlemeleri ucuz ama tahvil faizlerinin yükselmesi banka kârlarını olumsuz etkileyecek. Ekonomi paketi beklentiyi karşılamadı ve siyasi durum soru işareti. TL’deki baskı sürecek. Büyüme tahminimizi 2016 için yüzde 2,8’den yüzde 2,5’e, 2017 için yüzde 2,8’den yüzde 2,6’ya revize ettik.

Morgan Stanley: TÜFE bazlı reel kur endeksine bakıldığında, TL göründüğü kadar ucuz değil. TL’nin değerinin artırılması için sürdürülebilir tedbirler olmadığı dikkate alındığında, kurda yaşanacak toparlanma ABD Hazine kağıdı getirilerinde düşüş gibi global makro değişikliklerden gelecek.

Nomura International: TL’nin zayıflamasının şirket bilançolarındaki olumsuz etkileri özel yatırım harcamalarını frenleyecek. Kur hareketinin tüketici ve reel kesim güvenindeki olumsuz yansıması GSYH’nin büyümesini olumsuz etkileyecek. 2017’de büyümede önemli bir değişim olmayacağını düşünüyoruz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu