G20 ülkelerinde melek yatırım seferberliği
Dünya Melek Yatırım Forumu (WBAF) olarak G20 ülkeleri ve G20 dönem başkanlıklarıyla yakın iletişim içinde olmak çok önemli.
BU yıl bildiğiniz gibi G20 dönem başkanı Almanya. Bu yüzden, G20’nin finansman konularını da ilgilendiren tüm toplantıları çeşitli gruplar şeklinde Almanya’nın farklı şehirlerinde yapılıyor. Girişimcilerin finansmanını ilgilendiren ilk toplantı geçen aylarda Wiesbaden’de yapılmıştı. Geçen hafta da İkincisi Frankfurt’ta yapıldı. Her iki toplantıya da Dünya Girişim Forumu (WBAF) Başkanı olarak davetliydim.
Bu hafta, Wiesbaden’deki toplantıda girişimcilerin finansmana ulaşımını kolaylaştırmak için G20 ülkelerinin atması gereken ilave adımların ortaya çıkarıldığı çalıştaym yanı sıra, Frankfurt’taki toplantıda aynı zamanda EBAN’m onursal başkanı Peter Jungen’in G20 ülkelerinde melek yatırımcılığın rolü üzerine yaptığı konuşmalara değinmek istiyorum.
SEKTÖRÜN YÜZDE 80’İ G20 ÜLKELERİNDE
Öncelikle dünya sermaye piyasalarında melek yatırımcıların coğrafi dağılımına göz attığımızda ilginç bir durumla karşılaşıyoruz. Avrupa’da 6.7 milyar euro ve ABD’de 26 milyar dolarlık yatırımın gerçekleştiği melek yatırım sektörü, dünya cirosunun 50 milyar dolarlık işlem hacmiyle karşılaştırıldığında şunu rahatlıkla görebiliyoruz: Dünyada startup’lara gerçekleşen yatırımın yüzde 80’e yakın bir oranı G20 ülkelerinde gerçekleşiyor.
Peki bu tespit neden önemli?
Çünkü, eğer dünyada melek yatırımcılık sektörünün gelişmesini ve gobal ölçekte girişimcilere gerçekleşen erken aşama yatırımlarının artmasını istiyorsak; G20 ülkelerinin özellikle politika yapıcılarının bu işe daha fazla dikkatini çekmek gerekiyor. Daha açok konuşmak gerekirse, G20 ülkelerinin finansman ve ekonomiyle ilgilenen birimleri, bizler için stratejik önem taşıyor.
İşte bu yüzden, Dünya Melek Yatırım Forumu (WBAF) olarak G20 ülkeleri ve G20 dönem başkanlıklarıyla yakın iletişim içinde olmayı çok önemsiyoruz. Nitekim, böyle bir yakın ilişkinin kurulması gereği de hem Wiesbaden’deki hem de Frankfurt’taki toplantılarda çok açık bir şekilde ortaya çıktı.
İşte gözlemlerim:
1. Dünya ekonomisinin her ne kadar yüzde 95’i KOBİ ölçeğindeki küçük ve orta ölçekleri işletmelerce gerçekleşiyor olmasına rağmen; start-up, girişimci ve scale-up kavramlarının bu yüzde 95’lik oranda nasıl bir yer kapladığı hakkında OECD dahil olmak üzere ortaya somut bir veri maalesef hiçbir G20 ülke otoritesi tarafından konamadı. Hatta start-up, girişimci ve scale-up kavramları arasındaki farkların bile G20 otoritelerince tam tam anlaşılmadığını gözlemledim.
2. Bunu gözlemlemekle beraber, yine aynı G20 otoritelerinin bu segmente ( start-up, scale-up ve girişimciler) olan ilgisi ve bu konuda neler yapılabileceğine yönelik çalışma iştahları oldukça yüksek. Bu da şu demek oluyor: Ne kadar fazla bu konulan bu toplantılarda gündeme getirirsek o derecede olumlu ve girişimciler için gerçekten iyi kararların alınması mümkün.
3. G20 toplantılarına katılanlar gerçekten etkili ve yetkili kişiler. Bu yüzden bu toplantılar, global ölçekte melek yatırımcıları ilgilendiren kararlar açısından çok önemli.
4. Her ne kadar melek yatırımcılık işlem hacminin önemli bir kısmı G20 ülkelerine gerçekleşse de bu ülkelerdeki melek yatırım teşvikleri açısından beklenen veya olması gereken destekler tam anlamıyla ortaya çıkmış değil. G20 ülkeleri içinde Türkiye yüzde 75’lik vergi teşviği ile en çok ilgi gören ülke konumunda.
5. G20 ülkelerinin finans ve ekonomi bürokratları crowdfunding, CVC, melek yatırım gibi kavramları hızla öğrenmeye çok istekliler. Bu öğrenme süreci geçtikten sonra, her ülke kendi ekonomik düeni içinde neler yapabileceklerini düşünmeye başlıyacaklar. Bu da şu demek: Almanya’nın 2017 dönem başkanlığında hemen hızlı sonuçlar almak biraz hayal gibi duruyor, ancak konu iyi takip edlirse 2018 yılında Arjantin’in dönem başkanlığı sırasında ülkeler bazında somut adımların atıldığım görmek mümkün gibi duruyor.
Herkese iyi haftalar…
Baybars Altuntaş / Para
