Referandum Sonrası Piyasalar
Türkiye referandum sonrası “Güçlü Türkiye” hedefi etrafında kilitlendi. İş dünyası Türkiye’nin dünyanın ilk 10 ekonomisi olması için desteğe hazır olduğunu açıkladı. Talepleri ise ekonomiye odaklanılması yönünde…
TÜRKİYE, 16 Nisan referandumunda ‘evet’ diyerek yeni bir dönemin kapısını açtı. Siyasal, sosyal ve ekonomik olarak büyük bir değişim ve dönüşümün eşiğinde olan Türkiye’de yeni dönemin asıl hedefi “Güçlü bir Türkiye”… Yeni Türkiye dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmenin planlarını yaparken, iş dünyası da bu hedefe destek veriyor. Referandum sürecinin oluşturduğu belirsizliğin ortadan kalkmasından memnun olan iş insanları şimdi işlerine daha şevkle odaklandılar. Yerli ve yabancı yatırımcıların artık ‘kritik’ kararlarını rahatlıkla verebileceklerini belirten iş insanlarının, Türkiye’yi yönetenlerden de yeni dönemde bazı talepleri var. Bunların başında ekonominin yine en önemli gündem maddelesi olması ve yapısal reformların gerçekleştirilmesi. 2023 hedeflerine kilitle-nilmesi ve ekonomik istikrarın kalıcı hale getirilmesi de iş insanların ortak istekleri arasında yer alıyor.
Ticaret ve sanayi odalarından sivil toplum kuruluşlarının başkanlanna, patronlardan yöneticilere iş aktörlerinin tümü, güçlü Türkiye hedefinde hükümetin yanında yer aldıklarını deklare ederken, hükümetin bu hedef doğrultusunda hemen düğmeye basmasını istiyorlar.
“MARŞA BASMALIYIZ”
Türkiye’nin en büyük ticaret odası İstanbul Ticaret Odası’mn (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar, “Ekonomide yeni çıpa halkımızın ‘evet’i olacak. Bu ‘evet’e üretimde, istihdamda, ihracatta yeni rekorlar yakışır. Bekleyen reformlar için marşa basma fırsatı kapıda” diyerek sözlerine başlıyor. Referandum sonrası hem yerli hem de uluslararası yatırımcıların rahat nefes aldığını belirten Çağlar, “Yatırımcı artık politik tartışma ve yeni belirsizlik kaynağı istemiyor. Yatırımcı Türkiye’nin uzun süredir beklenen re-
formlara odaklanmasını istiyor. Halkın iradesine dayalı ekonominin ilk harcı, ’evet’le başlayacak reformlar olsun” diyor.
İstanbul Sanayi Odası (ISO) Başkanı Erdal Bahçıvan ise, ekonomiye odaklanıl-ması gerektiğini belirterek, “Önümüzdeki dönemin ekonominin ana gündem maddesi olduğu, seçim atmosferinin yaşanmayacağı, ülkemizi yarınlara taşıyacak yapısal reformların gerçekleştirileceği bir dönem olmasmı diliyorum1 diye konuşuyor, îş dünyası olarak ülkedeki istikrar ve güven ortamının sürmesinin en büyük beklentileri olduğunu vurgulayan ATO Başkam Gürsel Baran ise şunları söylüyor: “Türkiye’nin yakın siyasi tarihine baktığımızda, ilerleme ve kalkınmanın, siyasi istikrarın sağlandığı dönemlerde gerçekleştiği görülmekte. Sorunlu bir coğrafyada yer alan Türkiye, ancak güçlü bir ekonomi ile ayakta kalabilir. Yeni Anayasa kalıcı bir güven ve istikrar ortamını tesis edecektir. Türkiye’nin kaybedecek vakti yok.
REFORM GÜNDEMİ
İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle de yeni dönemde herkese büyük sorumluluk düştüğüne inanıyor. Türkiye ekonomisini dünyada ilk 10’a sokma hedefinin gerçekleştirilmesi için çalışılması gerektiğini belirten Gülle, şu değerlendirmeleri yapıyor: “Hükümet Cumhurbaşkanlığı Sis-temi’nin iş dünyasının bu hedefe katkısını azami seviyeye çıkaracak adımları hızlıca atacağına inanıyoruz. İş dünyası, yeni dönemin verdiği coşkuyla üretim, istihdam, yatırım ve ihracat hamlelerine daha fazla atılacaktır. Biz tekstil ihracatçıları olarak son 17 ayın en yüksek seviyesine getirdiğimiz ihracatımızı, rekorlara taşımak için şevkle çalışmayı sürdüreceğiz.”
Türk iş dünyasının önde gelen sivil toplum kuruluşları da yeni Türkiye’nin geleceğinden umutlu. TÜSİAD (Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği) tarafından referandum sonrası yapılan açıklamada şöyle deniliyor: “Referandum sonucu hangi yönde olursa olsun, şimdi daha güçlü Türkiye için toplumsal dayanışma içerisinde olmanın ve vakit kaybetmeden geleceğe bakmanın zamanıdır. Türkiye’nin yapısal sorunları, dün olduğu gibi bugün de varlıklarını sürdürmektedir. Bu sorunları çözmek, milli menfaatlerimiz doğrultusunda küresel ölçekte rekabetçi Türkiye’ye giden yolun anahtarıdır. Şimdi Türkiye için toplumsal özgürlük, çoğulculuk ve dayanışma içinde ilerleme zamanıdır. Ülkemizin önünde, devletimizin, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ve hükümetimizin odaklanmasını önerdiğimiz ve kararlılıkla destek olacağımız somut bir reform gündemi bulunmaktadır.”
“İŞBİRLİĞİMİZ SÜRECEK”
Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Başkanı Ahmet Erdem, Türkiye’nin yatırımcılara cazip fırsatlar sunan yüksek büyüme potansiyeline sahip bir ekonomi olduğunu düşünüyor. “Referandum sonrasında önceliğin yeniden ekonomiye verilmesi, ülkemizin kalkınması sürecinde uluslararası doğrudan yatırım akışının devamı açısından büyük önem taşımakta” diyen Erdem, sözlerini şöyle sürdürüyor: “YASED olarak, bugüne kadar olduğu gibi önümüzdeki dönemde de, ülkemizin kalkınmasına katkı sağlama hedefimiz doğrultusunda; Türkiye ekonomisine yönelik yatırımcı ilgisinin artması, mevcut yatırımların verimliliğinin yükselmesi ve böylece ülkemizdeki refah artışının desteklenmesi amacıyla hükümetimiz başta olmak üzere tüm paydaşlarımızla yakın işbirliği içinde çalışmaya devam edeceğiz.” Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DE-İK) Başkanı Ömer Cihat Vardan ise, geçmişte ülke yönetiminde yaşanan çift başlılık, hükümet kuramama, hızlı karar alamama, bürokratik işleyişteki aksamalar gibi tüm yönetimsel sorunların yeni dönemde olmayacağına vurgu yaparak şu değerlendirmelerde bulunuyor: “Bundan sonra düşüncemiz, ülkemizin bütün bu sorunlardan armmış olarak Saym Cumhurbaşkanımızın başkanlığında ve liderliğinde öncelikle 2023 ve akabinde 2053 ve
2071 hedeflerine yönelik altyapıyı oluşturarak ileriye emin adımlarla yürüyeceği ve ülkemizin dünya arenasında hak ettiği yeri almak üzere çalışacağı yönündedir. Biz-ler de iş dünyası olarak hepimiz bu misyonun bir parçası hüviyetinde dün olduğu gibi bundan sonra da, ülke hizmetine katkı sağlamaya çalışacağız.”