Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Maliye, e-ticarete el attı

Tüm dünyada ağırlığı her geçen gün artan e-ticaret ülkemizde de hızla büyüyor. Güçlü bir potansiyele ve gelişime müsait olan e-ticaretin vergilendirilmesi son dönemde Maliye Bakanlığının da gündeminde…

GLOBAL olarak çok geniş bir kapsama alanı olan e-ticaret ülkemizde de hızla büyüme süreci içinde. Toplam perakendeden aldığı pay henüz yüzde 3.5 seviyesinde olmasına rağmen, klasik perakende firmalarının ve KOBİ’lerin ilgi alanına girmiş bulunuyor. Bu gelişim alanındaki fırsatların doğru değerlendirilmesi halinde ilgi gösterecek işletmeler ciddi bir potansiyel ile karşı karşıyalar.

Teknolojide yaşanan hızlı değişimlerin klasik perakendecilerin dijitalleşme alanındaki yatırımlarını artırmasına yol açacağından e-ticaret iş modellerinin de değişime başladığı görülüyor. Ağırlığı her geçen gün artan e-ticarete yönelik kamusal izleme mekanizmalarında da son aşamaya gelindiği görülüyor.

Türkiye e Ticaret Pazar Büyüklüğü

AMAÇ E-TİCARETİ VERGİLENDİRMEK

Maliye Bakanlığı bu amaçla hazırlığa başladığı ödeme sistemleriyle entegre bir izleme mekanizmasının altyapısını oluşturuyor. Bu izleme mekanizması sağlıklı oluşturulduktan sonra, bireysel ya da ticari/endüstriyel e-ticarete yönelik düzenlemeler yapılacak. Bakanlığın, ilgili şirketleri elektronik ticaret kanallarını kullanarak Türkiye’den gelir elde edilmesi durumunda “fiili olarak işyeri kurmuş” gibi değerlendirmesi gerekiyor.

Maliye Bakanlığı’nm, elektronik ticaret kanalıyla Türkiye’den kazanç elde edenlerin, ister mal, ister hizmet teslimi olsun, dar mükellef tanımı içinde hukuki olarak “fiili durumda bir işyeri kurulmuş” sayarak vergilendirmesini öngörülüyor. Bu amaçla uygulanacak ana yöntem ise, şirketlerin net olarak bu faaliyetlerinin ayrıştırılması olacak.

Dünya mali hukukunda olduğu gibi Türk mali hukukunda bu yönde bir mekanizma bulunuyor. Türk vergi mevzuatında, “dar mükellef’ tanımına göre, kanuni merkezi ya da iş merkezi Türkiye’de olmasa da şirketler, Türkiye’deki faaliyetlerinden dolayı vergilenebiliyor. Dar mükellefler de, Türkiye’de mevzuata uygun iş merkezi ya da kanuni merkezi bulunanlar gibi, kanunda sayılı kazançları nedeniyle bütün vergi ve yükümlülüklere tabi hale geliyor.

Halen büyük oranda “kayıtdışı” işleyen sistemin, kayıtlı hale gelmesi, elektronik ticaret yoluyla sipariş-ödeme-teslim kanalların tam olarak kavranmasının gerektiği, bu amaçla banka ve diğer ödeme kanallarından da bilgi alınarak e-ticaret işleminin bütün süreçleriyle ortaya konulmasına yönelik altyapı hazırlığının da son aşamaya geldiği görülüyor.

ALTYAPIDA ÖNEMLİ ADIMLAR ATILDI

Ülkemizde e-ticarette, büyük oranda kayıt dişilik olmasına rağmen, başarılı bir şekilde uygulanmakta olan e-fatura sistemi ile e-ticaretin vergilendirilmesinin altyapısı için önemli bir adım atıldı. Türkiye içinde kurulu üretici ya da ticaret şirketlerinin e-ticaret kanalıyla satış yapmalarına ilişkin elektronik fatura büyük oranda başarıya ulaştı. Bu altyapının kurulmasının ardından, siparişlerin genellikle banka kartı, kredi kartı ve diğer ödeme araçlarıyla veriliyor olmasıyla kayıtlılık da sağlanmış oluyor. Şirketler de tüketicilere satış karşılığında elektronik fatura gönderebiliyor, ödeme ve faturalama elektronik ortamda olduğu için Maliye tarafından takip edilebiliyor.

Elektronik ticareti yürüten küresel şirketlerin çoğu, vergi cennetleri merkezli olarak kuruluyor. Örneğin, Çin’de üretilen bir ürün İrlanda’ya, Hollanda merkezli bir şirket vasıtasıyla Türkiye’deki tüketiciye ya da şirketlere satılabiliyor. Bu şekilde sınır ötesi faaliyetler neticesinde elde edilen kazanç ya da harcama üzerindeki verginin kimin tarafından alınacağı önem kazanıyor. Bu konunun çözümünde temel yaklaşımlardan birisi, ülkelerin egemenlik haklarından hareketle kazanç nerede elde ediliyorsa verginin orada ödenmesi gerekiyor. Aksi takdirde gelişmekte olan ülkelerin vatandaşlarından elde edilen ve bu ülkelerin vatandaşlarına harcanması gereken vergiler çoğu zaman vergi cenneti ülkelere gidiyor.

Türkiye için de e-ticaret ile mal teslimlerinde, elektronik fatura merkezli bir uygulama hayata geçirilmiş ve büyük oranda başarı sağlanmış olduğundan, Maliye Bakanlığımızın bu yönde başlattığı çalışmalar yerinde. Bu durum, vergi gelirlerinin aşındırılmasmı önlemenin yanı sıra, yerli üreticilerin ve yerli tacirlerin haksız rekabete maruz kalmasını da önleyebiliyor.

TALHA APAK
Yeminli Mali Müşavir (YMM)
talha.apak@paradergi.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu