Pazarlama Reklam

Z Kuşağı’nın değişim hayalleri

Önümüzdeki yılların dünyasını Z Kuşağı’nın değişim hayalleri şekillendiriyor. Girişimci ve sanayiciler bu devrimin farkında olmazlarsa yaşama şansları yok…

Jeam Plaget’den Jeremy Rifkin’e geleceğin iş dünyası

KARİYER açısından aralarında epey fark var: Biri uzun yıllar bireylerde ruhsal gelişmenin sırlarıyla ilgilendi; Cenevre’de ‘Uluslararası Epistemoloji Merkezi’ni kurdu. Diğeri ise ‘3. Endüstri Devrimi’nden ‘4. Sanayi Devrimi’ne giden yolu açıp toplum ve çevre üzerinden yeni bir vizyonun oluşmasına hizmet etti.

Her iki ismin dolaylı yoldan girişim ve pazarlama düşüncesinin evrimleşmesine yol açması bu haftaki yazımızın konusu.

Önce Jean Piaget’yi ele alalım. İsviçre’de doğan ünlü psikolog kimi zaman ‘Cari Gustav Jung’un etki alanında kalmışsa da farkında olmadan yaratıcı pazarlama düşüncesinin oluşmasına ciddi katkılarda bulundu. ‘Genetik Epsitemoloji’ ve ‘Bilişsel Farkmdalık’ konusunda otorite olan Piaget, özellikle çocukları ele alıp, onların ruh dünyasıyla ilgilendi. Çocukluk çağında edinilen deneyimlerin devamlı bir gelişmeyle yetişkinlikte nasıl girişimciliğe evirildiği-ni anlattı. (Edinilen bilginin kaynağına inip onu çeşitli yönlerden inceleyen felsefe tabanlı eylemlere epistemoloji deniyor)

Z Kusagi

ALIŞKANLIKLAR KALICI DEĞİL…

Bilimsel ayrıntılara girmeden konunun kıyısına köşesine şöyle bir dokunup geçelim. Önce birkaç som: Acaba ‘girişim’ deyince genelde neden belli ülkeler akla geliyor? Ya da özelde ülkemizde neden belli kentler, bölgeler hep öne geçiyor? Buralarda doğanların bilişsel genetiği mi farklı? Bazı alışkanlıkların tekrarı; hatta hissedilemeyen gizemli bir dayatması mı var gerçekte?

Sorumuza devam edelim: Girişimci iş adamları bizde daha çok hangi illerden ya da bölgelerden çıkıyor? Henüz istatistiksel bir araştırma yok ama biraz araştırınca geleneksel bir realiteyle karşılaşıyoruz: Söz gelimi çocuklukta ‘simit satmayı’ (ya da sattırmayı) öğrenmiş toplum katmanlarından daha fazla girişimci çıkıyor. Anadolu’da bazı kentlerin sosyal dokusuna işlemiş ‘önce satış’, ‘önce para kazanma’, ‘önce daha fazla kazanç’ gibi küçük yaşlarda kazanılmış alışkanlıklar örneğin?

Amerika ve Avrupa da ise süreç daha farklı bir düzlemde gelişmiş. Orada kapitalizmin koşullandırmayla kazandırdığı ‘öne geçme’, ‘kendini gösterme’ ve ‘her yarışmadan galip çıkma’ gibi ‘makyavelist motivasyonlar’ süz konusu.

Çocuklukta şekillenip adeta bir kültür haline dönüşmüş değer yargıları… Buna araştırıcılık ruhunu, bilimin bir adım ötesini görme arzusunu da katmak mümkün.

YERELDEN GENELE DOĞRU…

Jean Piaget, 1890 -1980 yılları arasında yanşamış İsviçreli bir psikolog. Genetik epistemoloji ve bilişsel gelişim alanında çığır açıcı çalışmalar yapmış olan Piaget, çocukta düşünce ve dil gelişiminin bir süreklilik içinde değil de evrelerden ge-‘çerek olgunlaştığını buluyor: “Çocuklukta neyi öğrenirsek onun ölçütleri içinde düşünce sistemimizi geliştiririz. Yetişkinlikte karar verme ve akıl süreci sonradan öğrenilenlerden bağımsız olarak daha çocukluk çağında gelişir.” Teorinin özeti bu!

Şimdi devir değişiyor; belli bir yörenin kültürüyle simit satarak ‘adam olmak’ yerine dijital devrimin çocukluktaki etkileriyle büyüyor insanlık. Üstelik yerellikten genele giden coğrafyalarda filizleniyor yeni kuşağın genç girişimcileri: “Amerikalı gibi düşün, Avrupalı gibi tasarla, Japon gibi üret ve Çinli gibi sat!”

Bu dönem 3. Endüstri Devrimi’nin gerçeğiyle hareket edenlerin devri artık… Hem değişim hem de yenilik pazarlamasında sosyal medyanın yıldızı parlayan genç öncüleri bunlar…

‘Jeremy Rifkin’ işte bu sınıfı analiz eden Amerika’nın en hızlı yorumcusu, ‘yeni ekonominin yanılmaz astrologu’ ve de ‘sosyal değişimin bilimsel falcılığım yapanlardan biri…

Biyo-teknolojiyle başlayan analiz serüveni ‘Hidrojen Ekonomisi’, ‘Empati Uygarlığı’ ve ‘Üçüncü Endüstri Devrimi’ gibi kitaplaştırdığı 30’a yakm ayrıntılı eserle zirve yaptı. ‘Sıfır Marjinal Maliyet Merkezi’ ise çok ilginç son çalışmalarından biri oldu.

YENİ NESİLLE YENİ ALIŞKANLIKLAR

Kısaca şöyle diyor Jeremy Rifkin: “Bayatlamış klasik işler günümüz dünyasında yanıp kül oldu, her birikim gelecek döneme evirilerek küllerinden yeniden doğmaya başlıyor. Asıl büyük devrim ise önce biyoteknoloji, sonra ekoloji ve enerji konusunda görülecek. Bunları harekete geçirecek beyinler ise dijital kültürün tezgahından geçmiş çok genç kişiler olacak. Çünkü sıra dışı bireyler daha çocukluklarında sırlara daha aşina ve ebeveynlerinden daha baskın zekaya sahipler!

Ona göre 3. Sanayi Devrimi ‘Düşük Karbon Ekonomisi’nin alt yapısını oluşturuyor. Yeni dünya düzeninde ABD, Almanya ve Çin’in ‘Dijital Kültür’ birikimi yeni buluşlara yol açacak, geleceğin dünyasını bugünün harika çocukları yönetecek.

Dünya entegre olmuş bütüncül bir pazara doğru gidiyor. Ateşli silahlar zamanla yok olurken uygarlık buluşsal ekonomiyle yeni bir barış dönemine girecek.

‘Rifkin’ şu anda bir fütürist olarak çeşitli kuramlara danışmanlık hizmeti veriyor. Önde gelen yenilenebilir eneıji, elektrik iletimi, mühendislik şirketleri, mimarlık firmaları, ünlü elektronik markaları ve birçok yenilikçi kurum onunla işbirliği yapıyor. Ayrıca bazı kentler, bölgeler ve hükümetler onunla birlikte çalışıyor. Sadece Avrupa’da ‘TIR Consulting Group’, ‘Ha-uts-de-France’, ‘Rotterdam Büyükşehir Bölgesi’ ve ‘Lüksemburg Dükalığı’nda önemli görevleri var. Amerika’da ise ‘Pennsylvania Üniversitesi’nde yönetim dersleri veriyor.

CEO’lar ve üst düzey yöneticilere işletme faaliyetlerini sürdürülebilir ekonomilere dönüştürme önerilerinde bulunuyor. En çok ses getiren çalışması ise ‘Nesnelerin İnterneti ile İş Birliği Dönemi’ başlığıyla dile getirdiği sıra dışı görüşler.

Bilindiği gibi ‘Nesnelerin İnterneti’ (Internet of Things, kısaca IoT), fiziksel gerçekliklerin hem birbirlerine hem de büyük sistemlere entegre olmuş yeni bir iletişim ağı. ‘Rifkin’ işte bu birliktelik sayesinde mal ve hizmetlerin iyice ucuzlayacağı, gelecekte müthiş bir bolluk yaşanacağı iddiasında. Karbon yakıtsız sürdürülebilir yeni bir ekonomik çağın başlangıcında olduğumuzu söyleyen ‘Jeremy Rifkin’in ‘Jean Piaget’nin görüşleriyle buluştuğu nokta ise sosyalizm ve kapitalizmden sonra bilgi teknolojilerinin çocukluktan itibaren yön verici bir ‘us’a dönüşeceği iddiası.

Buradaki iki sihirli sözcük sadece ‘üretmek’ ve ‘paylaşmak’tan ibaret. Sonuçta geleceğin dünyasını daha şimdiden ‘Z Kuşağı’nm hayalleri kurguluyor. Sosyal araştırmacılar, siyaset bilimciler ve de iş dünyasının girişimci sanayicileri bu sessiz devrimin farkında mı acaba?

NUR DEMİROK

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu