Farmasi Kozmetik İle Ek İş İmkanı

HAKAN TUNA Cumhuriyetin ilk ilaç sanayicilerinden Dr. Cevdet Tuna’ın oğlu. Hakan Tuna, topu topu üç yıl önce Farmasi markasıyla doğrudan pazarlama işine girdi. Şimdi dünya devlerine rakip oldu. Kozmetik ürünlerini kendi fabrikasında üreten Tuna’nın 11 ülkede 300 bine yakın satış temsilcisi var.

Lise mezunu, hızlı girişimci

Hakan Tuna 1961 İstanbul doğumlu. Babası cumhuriyet döneminin ilk üniversite bitiren gençlerinden olan Tuna, babasının yolundan gitmemiş ve yüksek öğrenime devam etmemiş, kendisi lise mezunu. “Babamlar dokuz kardeş, toplamda 11 üniversite bitirmişler. Kız kardeşim Arzu Tuna’nın da iyi bir eğitimi var, kendisi büyük bir otel grubunun başında. Ben ise liseyi bile deftersiz kitapsız bitirdim” diyerek okumaya istekli olmadığını söylüyor. Girişimciliğe küçük yaşlardan itibaren yatkın olduğunu belirten Hakan Yılmaz’ın iki oğlu var. Büyük oğlu yurtdışında üniversite eğitimini sürdürüyor; küçük oğlu ise gelecek yıl liseden mezun olup yurtdışına gitme planları yapıyor. Hakan Tuna’nın en büyük hobisi hafta sonlan yurtdışındaki müşterilerini ve kendi yerlerini ziyaret etmek. Hafta içi ise Çerkezköy’deki fabrikasında üretimin başında bulunuyor.

22+3 kazandıran adam!..

DİYELİM Kî yeni bir iş kurdunuz. Kendinize rakip olarak kimi seçersiniz? Pazardaki oyuncuları mı, yoksa dünya devlerini mi?

Birçok girişimcinin bu soruya ilk şıkkı seçerek yanıt vereceğini tahmin ediyoruz. Fakat aralarından ikinci şıkkı, yani zor yolu seçenler de çıkacaktır. Hakan Tuna da bunlardan…

Tuna, daha girişiminin ilk aşamalarından itibaren küçük rakiplerle mücadele etmek varken, Avon, Oriflame, Amway gibi doğrudan pazarlama devlerinin gittiği yolu seçti. Bunu yaparken de babasından gelen üretim tecrübesine güvendi. Cumhuriyet tarihinin ilk ilaç üreticilerinden olan Dr. Cevdet Tuna’m oğlu olan Hakan Tuna, üç yıl önce Farmasi markasıyla piyasaya girerek katalogdan satışa odaklandı. 2014’te Rusya’da da doğrudan satış ağı kurmak istiyor. Farmasi Enternasyonel Ticaret Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Tuna ile ailesinin hikayesini, markasını ve hedeflerini konuştuk.

Sizin hikayenizin başkahramanı babanız değil mi?

Evet hikaye babamla başlıyor. Babam bugün 92 yaşında. 70 yıldır ilaç ve kozmetikle uğraşıyor. Babam Doktor Cevdet Tuna, Atatürk’ün Marshall yardımıyla Almanya’da okuttuğu gençlerden biri… Eczacıbaşı Topluluğu’nun kurucusu Nejat Eczacıbaşı, Abdi İbrahim, Mustafa Nevzat ile beraber okumuş. Daha sonra Türkiye’ye dönüp ilaç laboratuvarlarmı kuruyorlar. Babam da Eminönü Küçükpazar’da ilk laboratuvarmı kurup bir de eczane açmış. Yıl 1932… Halam Perihan Kandil de Türkiye’nin ilk eczacılarından biriydi.

Babanız işlerini nasıl geliştirmiş?

Küçük laboratuvardan sonra Tan İlaç Sanayi adlı şirketini kuruyor. Daha sonra işleri biraz daha geliştirip lisan İltaş İlaç Sanayi’ni kurmuş. Arı Mama pirinç unu bizim markamızdı. Ağrı kesiciler, yara merhemleri de üretiyorduk. Ancak daha sonra firmayı 1980’lerde Almanlara sattı.

Babanız lisan İltaş’ı sattıktan sonra siz ne yaptınız?

Kozmetik işine girdim. Parfüm, deodorant, duş jeli, ıslak temizlik mendilleri üretmeye başladım. Çerkezköy’de 5-6 milyon dolarlık yatırımla 2 bin metrekare kapalı alanda ilk tesisimizi kurduk. Halen 40 bin metrekare alanda üretimimizi sürüyoruz. Avrupa’nın alanındaki en entegre üretim tesisiyiz. Buraya yaptığımız yatırım 150 milyon dolara ulaştı. Önce büyük markalara fason ürettik. 2004’te de Ni-vea’dan esinlenerek Farmasi markasını oluşturduk.

Üretim tamam da satışta neden en zoru benimsediniz?

Ürettiğimiz ürünleri üç yıldır “network marketing” yöntemiyle satıyoruz. Anlamı çok katlı pazarlama, yani her katma kazandıran demek. En alttaki 100 TL’lik alışveriş yapana da kazandırıyoruz, en üstekine de.

Farmasi markasını ilk altı yıl nasıl pazarladınız?

Ara dönemde kendi markamızla dünyaya ihraç ettik ürünlerimizi. 118 ülkeye halen doğrudan ihracatımız var. Türkiye’de hiç marketlere ürün vermedik. Türkiye’ye son üç yıldır doğrudan satış yöntemiyle girdik.

Türkiye’de hangi noktaya geldiniz?

Türkiye’de şu anda 65 bin üyemiz var. Bu üyelerimiz kataloglarımızla bizim adımıza ürün satıp, para kazanıyorlar. En üst gelir seviyesine sahip olan üyemiz aylık 20 bin TL para kazanıyor.

Üyeleriniz satıştan ne kadar prim alıyor?

Sistemimiz yüzde 22+3 yani yüzde 25 kazandırıyor. 100 liralık mal satarsa 25 lira cebine giriyor. Sistemin içinde herkes yüzde, 22 kazanıyor, en üst seviyedeki müdürleri de artı yüzde 3 kazanıyor. Bir de biz liderlerimizi, müdürlerimizi sigortalı yapıyoruz. 60’a yakın aylık sigorta primini ödediğimiz üyemiz var.

Kaç çeşit ürününüz var?

200 çeşit ürünümüz var. Her ay beş ya da altı tane yeni ürün çıkartıyoruz. Bu kadar hızlı yeni ürün çıkaran başka bir marka ve tesis yok.

Dünyada hangi ülkelerde ürünlerinizi bu yöntemle satıyorsunuz?

Biz 118 ülkeye mal satıyoruz ama 11 ülkede networking satış yapıyoruz. Bir numarada Ukrayna var. Orada 85 bin kadın çalışan var. Türkiye’nin dört katı ciro yapıyorlar. Ülkenin 2014 bütçesi 35 milyon dolar. Azerbaycan’da 50 bin kadın çalışıyor. Fas, Tunus, Gürcistan, Bosna Hersek, KKTC, Kosova, Makedonya ve Mauritius adasında da yapılanmamız var. Belarus ve Rusya’da 2014’te sistemimizi faaliyete geçireceğiz.

En büyük atağı Rusya’da yapmak istiyoruz. Hedefimiz üç senede 300 milyon dolar ciro. Yaklaşık 300 bin kişilik bir satış temsilcimiz var. Dünyada 350 milyon kişinin Farmasi ürünü kullandığını tahmin ediyoruz.

Avon, Oriflame, Amway gibi dünya markalarına rakip oldunuz. Bu cesareti nereden buldunuz?

Türkiye’nin iç satış şartlarını hiç beğenmiyorum. Uzun vadeler, yüksek raf kiraları… Bu yüzden hiç iç pazara girmek istemedim. Böylesi bir yol seçtik. Dünya ticaretinin yüzde 22’sinin doğrudan satışla döndüğünü biliyorum. Türkiye’de 350 bin üye var sistemde. Dünya devi Avon bu yıl 127’inci yılını kutladı. Biz ise henüz üçüncü yılımızdayız. Buna karşın performansımız çok iyi…

Üç yılda böylesine hızlı büyümeniz kısmetinizi de açmıştır.

Şu anda görüştüğüm beş fon var. Ama hepsine kapalıyız. Büyümekte olan iki oğluma işleri bırakmak istiyorum.

Peki, bu işten siz ne kazanıyorsunuz?

Rakibimiz yüzde 4, maksimum da yüzde 8 veriyor. Biz yüzde 25 pirim veriyoruz. Üretimimizi satıp ürünlerimizi evlere sokuyoruz. Bir beğeni sağlamaya çalışıyoruz. Ama sistemi büyütmek istiyoruz. İhracatımız dahil sistemimizin cirosu 500 milyon dolar civarında.

Dokuz otelde hissesi var

Farmasi markasıyla üretim ve satış yapan Farmasi Enternasyonal Ticaret’in tamamı Hakan Tuna’ya ait. Tuna Ailesi’nin turizm yatırımları var. Aile şirketi Mordeniz Turizm İşletmeciliği’nin toplamda 9 bin yatak kapasitesine sahip dokuz oteli var. İstanbul’da Grand Haliç, Ayvalık’ta Haliç Park Oteli bu dokuz otelden en tanınmışları. Hakan Tuna, Datça’da yeni bir otel açmak üzere hazırlıkların sürdüğünü söylüyor. Kendisinin hissedarlık dışında turizm işiyle ilgisinin olmadığını belirten Tuna, “Amcalarım, eniştelerim ve profesyoneller otelleri yönetiyor. Babam dolayısıyla bizim hisselerimiz var. Ben yalnızca müşterilerimi orada yatırıyorum” diyor.

Farmasi kayıt için: https://farmasikatalogu.myfikirler.org/farmasi-kayit-ol/