İnşaat yatırımları açıklanmaya muhtaç
Türkiye ekonomisi yılın ilk yansını yüzde 5, l’lik büyümeyle kapattı. Geçen yılın aynı dönemine göre ilk çeyrekteki büyüme yüzde 5,2 ve ikinci çeyrekteki büyüme de yüzde 5,1 oldu. Ancak bu dönemdeki büyüme büyük ölçüde inşaat yatırımlarından kaynaklandı. Özellikle ikinci çeyrekteki büyümede inşaat yatırımları çok büyük rol oynadı, inşaat yatmmlan hariç bırakıldığında ikinci çeyrekteki büyüme yüzde 1,4’e geriliyor. Bu ölçüde olmasa da ilk çeyrekteki büyüme de inşaat yatıranları hariç bırakılırsa aşağıya iniyor. îlk çeyrekteki inşaat yatırımları hariç büyüme yüzde 3,7 olarak hesaplanıyor.
inşaat yatırımlarının ekonomik büyüme üzerinde bu ölçüde büyük bir rol oynaması, bu yatırımların nasıl gerçekleştiği konusunda bir merak uyandınyor. Ancak yaptığımız araştırma bu merakı gidermenin pek mümkün olmadığını gösteriyor. inşaat sektörüne ilişkin elimizdeki veriler inşaat yatırımlarındaki artışla pek uyuşmuyor. Bu nedenle bu konuda Türkiye istatistik Kurumu’nun (TÜİK) bir açıklama yapması şart görünüyor.
YENİ SERİYLE BAŞLADI
inşaat yatırımları büyüme üzerinde bu ölçüde büyük rol oynamaya, TÜlK’in geçen yılın aralık ayında milli gelirin hesaplanma yöntemini değiştirmesinden sonra başladı. 2009 baz yıllı yeni milli gelir serisindeki inşaat yatırımları 1998 baz yıllı eski seridekinden çok daha yüksek. Üstelik yeni seride inşaat yatırımlannda çok daha yüksek artışlar görünüyor. Bu da inşaat yatırımlarının zaman zaman büyümeyi çok fazla etkilemesine neden oluyor.
Yeni milli gelir serisine göre inşaat ya-tırımlan daha önce 2010 yılının üçüncü çeyrek dönemiyle 2011’in son çeyrek dönemi ve 2013’ün ilk çeyrek dönemiyle 2014’ün ilk çeyrek dönemi arasında da büyümede önemli rol oynamıştı. 2017’nin ilk iki çeyreğine ilişkin veriler büyümenin inşaat yatırımlanyla coştuğu yeni bir dönemin içinde olduğumuzu gösteriyor.
Elimizde inşaat yatırımlarındaki değişimi öncüleyebilecek iki potansiyel gösterge var. Bunlardan birini yapı ruhsatları diğerini de yapı kullanma izin belgeleri oluşturuyor. Yandaki tabloda 2010 yılından bu yana üçer aylık dönemler itibariyle inşaat yatırımlarındaki, yapı ruhsatı alınan daire sayısındaki ve yapı kullanma izin belgesi alınan daire sayısındaki yıllık değişim yer alıyor. Tablonun en alt satırında da inşaat yatırımlarındaki yıllık değişim ile bu iki gösterge arasındaki korelasyon katsayıları bulunuyor. Burada korelasyon katsayısının -1 ile +1 arasında değerler alan bir ölçü olduğunu, -l’e yaklaştıkça kuvvetli negatif ilişkiye, +l’e yaklaştıkça kuvvetli pozitif ilişkiye, sıfıra yaklaştıkça ise zayıf bir ilişkiye işaret ettiğini belirtelim. Tablodaki ilk korelasyon katsayısı 0,18’de kalıyor ve bu da inşaat yatırımlarındaki yıllık değişim ile yapı ruhsatı alman daire sayısındaki yıllık değişim arasındaki ilişkinin çok zayıf olduğunu ifade ediyor. Tablodaki ikinci korelasyon katsayısı ise 0,62’yi buluyor ve bu da inşaat yatırımlarındaki yıllık değişim ile yapı kullanma izin belgesi alınan daire sayısındaki yıllık değişim arasındaki ilişkinin nisbeten kuvvetli olduğu anlamına geliyor.
AÇIKLAMA ŞART
Hatırlarsanız biz bu ikinci gösterge-‘ ye dayanarak ikinci çeyrekte inşaat yatırımlarında bir yavaşlama çıkacağım tahmin etmiştik ama gerçekleşme tam tersi olmuştu. Bu durum aradaki kuvvetli ilişkiye rağmen yapı kullanma izin belgelerinin inşaat yatırımlarını her zaman öncü-leyemediği anlamına geliyor, ikinci çeyrekte yapı ruhsatlanndaki artış ise inşaat yatırımlarındaki artış ile uyumlu gibi görünüyor ama korelasyon katsayısının düşük olması onun da geçmiş değerlerinin inşaat yatırımlanyla uyumlu olmadığı anlamına geliyor. Kısacası, inşaat yatırımlarında ikinci çeyrekte yaşanan patlamanın bu iki göstergeye dayanarak açıklanması zor görünüyor.
Açıkçası, inşaat sektörüne ilişkin en önemli iki göstergenin inşaat yatırımlarındaki artışı açıklayamaması biraz kafa kanştınyor. Kafaların kanştığı yerde “alternatif açıklamalar” ortaya çıkabilir. Bu nedenle TÜlK’in inşaat yatmmlannın nasıl hesaplandığı konusunda etraflı bir açıklama yapması şart görünüyor.