Küresel piyasalarda işlerin kötüleşmesi
Gelecek yılın ikinci yarısından itibaren küresel piyasalarda işlerin kötüleşeceğini söyleyip duruyorum. Bu nedenle nakde hızlı çevrilme kapasitesi yüksek dönen varlıkların toplam varlıklar içindeki payı artırılmalı…
2018’de hep birlikte iyi çalışmalıyız
Büyümeyi nasıl yorumluyorsunuz?
Geçen hafta büyüme verileri açıklandı. Bu yılın ilk yarısında yüzde 5’in üzerinde büyüyen Türkiye ekonomisi üçüncü çeyrekte yüzde 11 daha genişledi.
OECD verileriyle kıyaslandığında Türkiye en yüksek hızda büyüyen ekonomi olmuş üçüncü çeyrekte. Yüzde 6.8’le Çin ve yüzde 6.3’le de Hindistan izliyor Türkiye’yi. Objektif bir şekilde inceleyelim detayları. Evvel emir şunu söylemeliyim. Büyüme hızı geçen yılın aynı dönemine göre kıyaslanarak hesaplanır.
Malum, geçen yıl ekonomi dışı hadiseler nedeniyle ekonomimiz yerle yeksan olmuştu. Çok kötü halimizle kıyaslanarak hesaplanan yüzde 11.1’lik büyüme ekonomiyi olduğundan iyi gösteriyor. Ancak “baz etkisi” denen bu etkiden armdırsak bile Türkiye ekonomisi yüzde 5 üzerinde büyüme yakalamış olurdu.
Potansiyel büyüme hızının (ne ifrat ne tefrit, ideal hız) yüzde 4.5 olduğu hesaba katılırsa ekonomik aktivitenin sıkı büyüdüğü söylenebilir. Manşet verilerin dışında büyümenin kalitesine de bakmalıyız.
Bitişikteki grafikte yatırım büyümesi görülüyor. Buna göre büyüme kompozisyonunun da iyileştiği gözleniyor. Makine ve teçhizat yatırımları şahsen en önem verdiğim, geleceğimiz açısından en kritik gördüğüm kalemdir. Makine verdiğim, teçhizat yatırımlarında üçüncü çeyrekte güçlü artış yakalanmış ki sevindirici. Bu maç geride kaldı, önümüzdeki maçlara bakıyoruz, bakmalıyız. Önümüzdeki yıl global arenada (özellikle ikinci yarı) kriz bekliyorum. Bankalarımızın kredi/mevduat oranı ve Hazine’nin iç borç çevirme oranı (ödediğinden çok borçlanıyor) çok yüksek. Kaynak problemi yaşadığımız bir dönemdeyiz. ABD, bize ve İran’a karşı vites yükseltmeye devam ediyor. Büyümenin önümüzdeki yıl belirgin bir şekilde yavaşlaması kuvvetle muhtemel. Önümüzdeki yıl için hep birlikte iyi çalışmamız şart.
Fed faiz artırımlarına devam eder mi, bizi nasıl etkiler?
Geçen hafta ABD Merkez Bankası Fed faiz oranlarında 0.25 puanlık artırıma gitti. Bekliyorduk, piyasa bekliyordu, hiç etkisi olmadı. Basın konferanslı toplantıydı, Fed ekonomik tahminlerini güncelledi. Buralarda da kayda değer bir gelişme yok. Fed, önümüzdeki yıl üç kez daha 0.25 puanlık faiz artırımı yapmayı planlıyor. Ama piyasa Fed’den “kesin 1, belkili 2” artırım bekliyor. Fed’in piyasalar üzerinde fazla tesir yaratmayacağı günlerdeyiz. 2018 ikinci çeyrekle birlikte Fed çok daha etkili olacaktır.
Hocam 2018-2019 global kriz beklentiniz geçerli mi?
Pek tabii ki… Epeydir işliyorum bu beklentimi. Geçen hafta Mauldin Economics çok çarpıcı bir analiz paylaştı. İçerik kadar başlık çok ilgimi çekti, belki de benzer düşünüyor olmamızdan kaynaklanıyor. Başlık şöyle alınmış kaleme: “2000 Dot-Com dünyasında balon ve 2001 krizi… 2007 Konut dünyasında balon ve yüzyılın en büyük finansal krizi 2008-09… 2017 NE VARSA HER ŞEYDE HER YERDE balon ve …” Katılmamak mümkün değil. Dolar kurunda orta vadede yukarı yönlü trendin devamını beklememin başlıca nedenlerinden biri de bu. Bilançoları saat yönünde döndürmeye başlamak gerek. Ne kastediyorum? O halde, nakde hızlı çevrilme kapasitesi yüksek olan dönen varlıkların toplam varlıklar içindeki payı artırılmalıdır. Benzer şekilde, uzun vadeli yükümlülüklerle özkaynaklarm toplamından elde edilen “devamlı sermaye”nin de toplam pasifler içindeki payı yükseltilmeli.
Piyasalar konusunda çok negatifim, bu yılı makyajlamaya devam ederek iyi kapatacaklardır. 2018’de petrolde düşüş bekliyorum. 2018’de altının 1180-1300 bandındaki sıkışık seyrine devam etmesini bekliyorum. Dolar kurunda yükselişin devam etmesini bekliyorum. Borsa endekslerinde düşüş bekliyorum. Piyasa faizlerinde yükselişin devam edeceğini öngörüyorum.
ERKİN ŞAH1NÖZ