Reklamda üçüncü boyut

Ankara’da 15 Temmuz Şehitler Anıtı’na imza atan Outdoor Faetory’nin hikayesi, açıkhava reklamcılığında üç boyutlu kampanyalara geçişle başlıyor: Sırada İstanbul’un yeni simgesi var…

OUTDOOR Factory ya da Türkçe ifadeyle Açıkhava Fabrikası, bundan yaklaşık sekiz yıl önce Toygar Yedigöz, Şükrü Tan Erim, Sinan Cihan, Sinan Turaman ve Suphi Aydrner tarafından kuruldu. Asıl alanları açıkhava reklamcılığıydı. Ancak açıkhava reklamcılığında “3 boyutlu” kampanyaların öne çıkmasıyla şirket bambaşka bir dönüşüm geçirdi. Hikayenin detaylarını az sonra paylaşacağız ama özetlemek gerekirse Turkcell’in tavuğuyla başlayan bu başarı hikayesi, önce Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin önünde yer alan 15 Temmuz Şehitler Anıtı’na ardından Vialand, Anka Park ve yakın zamanda kapılarım misafirlere açmaya hazırlanan Osmaniye Masal Park’a kadar ulaşıyor.

TAVUK HİNDİYE BENZEYİNCE

Şirket ortaklarından Toygar Yedigöz, reklam sektörüne havaliman-larındaki reklam panolarıyla giriş yaptıklarını belirtiyor. Açıkhava reklamcılığında önemli başarılar elde eden firma için kırılma noktası ise az önce söylediğimiz gibi “Turkcell’in tavuğu” olmuş. Bu kampanya için şehrin farklı noktalarına yerleştirilmek üzere üç boyutlu tavuk maketlerini zamanında ve diledikleri gibi yetiştiremeyen ortaklar; buradan hareketle dönüşüm yaşamışlar ve bugün 120 milyon TL ciroya sahip bir şirket haline gelmişler. Yedigöz, süreci şöyle özetliyor: “Reklamverenlerin tercihi üç boyutlu çözümlere kayıyordu. Turk-cell’in tavuğunun hindiye benzemesi, bizi hırslandırdı. Dünyada bu işi en iyi yapan Kanadalı bir şirkete ulaştık. Onlar da Avusturya distribütörleriyle iş ortaklıklarım sonlandırma karan almışlardı. Böylece şirketin Viyana’daki üretim ve makine üssünü İstanbul Kurtköy’de kurduk. İşte Outdoor Factory’nin hikayesi, 2010 yılında böyle başladı.” Sadece yedi yıl önce 300 bin dolarla başladıkları bu işte bugün geldikleri nokta göz kamaştırıcı. Head&Shoulders’m Migros’lardaki dev şampuan şişelerinden Arçelik’in Çelik’ine, Yapı Kredi’nin Vadaa’la-rmdan Garanti Bankası’mn Bremen Mızıkacılarına, Opet’in OPEGO’sun-dan THY’nin Vingo’suna kadar onlarca üç boyutlu kampanyada imzaları bulunuyor. “Bugün halen Kanada’nın en yakın distribütörü biziz. Bu bize sadece Türkiye değil, KKTC ve Ortadoğu’da da kampanyalarda başrolde olma şansı sağlıyor” diyen Yedigöz, “Üç boyutlu üretim kabiliyetimiz, önce belediyelerle işbirliklerinin kapışım açtı, ardından da tema parklarda başrolde yer almamızı sağladı” diye vurguluyor.

İLK DENEYİM VİALAND

Zaman içerisinde belediyelerden alışveriş merkezlerine, şehir meydanlarından havalimanlarına ve müzelere, şehre renk ve tema katan tüm etkinliklerde yer almaya başladıklarını ekleyen Toygar Yedigöz, “Tam bu noktada Tema Park teklifleri almaya başladık” diyor.

“Tema Parkı konsepti, dünyada oldukça uzun bir geçmişe sahip.

Türkiye, bu konuda oldukça geride kalmış durumda. Oysa tema parklar bulundukları şehirlerin ekonomisine önemli değer katıyor, turist sayısını büyük ölçüde artırıyor” diyen Yedigöz sözlerini şu şekilde sürdürüyor: “Bu konudaki ilk deneyimimiz Bayraktar Grubu tarafından yapılan Vialand oldu. Kısa sürede çok önemli mesafeler kat ettik. Bugün yurtdışında bu konuda düzenlenen dev fuarlara katılıyoruz. Bu fuarlarda yaptığımız işbirlik-leriyle artık Türkiye’de tema parklarda kullanılan makina parkurları için de distribütörlük yapıyoruz. Hatta bir tanesinin yüzde 50’sini almak için masadayız. Global şirketlerin yüzyılda geldikleri noktaya bu kadar kısa sürede ulaşmak bize gurur veriyor.”

BİRÇOK PROJE GERÇEKLEŞTİRDİLER

Bugün 30’u aşkın belediye ile çalışan Outdoor Factory, Konya İstiklal Harbi Müzesi, Bağcılar Çanakkale Harbi Müzesi, Yüreğir Kurtuluş Müzesi, Osmaniye Kent Müzesi gibi onlarca farklı projeye imza atmış. Müze ve tema parkların Anadolu’daki şehirlerin ekonomisi ve turizmi açısından ise kilit noktada durduğunu vurguluyor. Yıllık ortalama 45 milyar dolarlık tema park turizmi pazarı bulunduğuna dikkat çeken Yedigöz, Türkiye’nin de bu dev pazardan payım alması için zamanın geldiğini hatırlatıyor. “Belediyeler şehrin simgesi ve çekim merkezini oluşturmak istiyor. Bu parklarla bölgelerine yerli turist çekebiliyorlar” diyen Yedigöz, özellikle Ankara, Osmaniye, Düzce ve İstanbul’un bu konuda önemli hazırlıklara ev sahipliği yaptığı görüşünde. Vietnam, Katar, Dubai ve Sudan gibi 15 ülkeye de projeler ürettiklerini belirten Yedigöz, “İhracatımız 4 milyon dolar seviyesinde. Dünyada 45 milyar dolan bulan tema parksek-törü Türkiye’de de büyüyor. Bugün en küçük tema parkı yatırım tutarı 50 milyon TL seviyesinde” diyor. İstanbul’da yaptıkları çalışmalarla Harem, Yenikapı veya Karaköy’ün şehrin simgesinin inşası için uygun olduğunu belirlediklerini vurgulayan Yedigöz, “Benim hayalim Karaköy; ama Cumhurbaşkanımız ne derse o” diye de ekliyor.

İlk trilyoner şirket kim olacak?

DÜNYANIN itibarlı iş dünyası yayınlarının en çok okunanlar listesinde yer almalarının sırrı listelerde saklı. En Zenginler, 500 Büyük, 40 yaş altı 40, En Beğenilenler diye liste uzayıp giderken, milyarderler de hem bireysel hem de kurumsal olarak bu listelerde yer almak için kıyasıya rekabet veriyor.

İşte bu listelere uzun zamandır teknoloji şirketleri adeta çıkarma yapıyor. Bir zamanlar petrol, maden, finans ve perakendenin başını çektiği listelerde artık liste başı, sermayesi küçük fikri büyük yola çıkıp “dev” rakamlara ulaşmış isimler… 2018’den itibaren bu konuda önemli bir değişim de yaşanacak. Görünen o ki bugüne kadar konuştuğumuz milyarderler listesi, yerini yavaş yavaş trilyonerlere bırakacak. Global haberler, dünyanın teknoloji devi şirketlerinin “değeri 1 trilyon doları aşan ilk şirket” olmak için de rekabet ettiği yönünde. Steve Jobs’un ölümüyle kan kaybetmiş olsa da Apple, listenin halen en güçlü adayı. Onu sırasıyla Goog-le, Microsoft, Amazon ve Facebook takip ediyor. Bu yıl bunu görmek kısmet olur muhtemelen. Çünkü Apple’m sadece yaklaşık yüzde 15 büyümesi, bu rakama ulaşması için yeterli.

MELIS TOSYALI