Profesör Ender Suvacı 800 Bin Euro Yatırım Aldı
Profesör Ender Suvacı, birkaç yıl içinde 13 milyar dolarlık koruyucu güneş kremi pazarını alt üst edebilir.
Anadolu Üniversitesindeki odasında Prof. Dr. Ender Suvacı, bilgisayarındaki sunumu açıp ekrandaki birtakım görselleri işaret ediyor. “Bu geliştirdiğimiz MicNo toz teknolojisi” diyor, “Mikron ve nano boyutlu aktiflerde iki problem gördük. Nano partiküllerin belirli bir düzende birarayavgelmelerini sağladık. Mikron boyutunda, güneş altında şeffaf görünen ve deri altına nüfuz etmeyen güvenli tozlar oluşturduk.” Bu cümlesinin fazla anlaşılmaz kaldığını düşünüp uzun uzun sunumdaki bilgilere göz gezdiriyor sonra da “Güneş kremlerinin yeni bir nano partikül teknolojisiyle üretimine olanak tanıyoruz. Bu kozmetik alanında önemli bir buluş” diyor.
Bugün kullanılan mineral bazlı fiziksel aktif koruyucu tozlar, nano boyutta üretildiklerinde cilt üzerinde şeffaflık sağlasa da, topaklanma, pütürsü etki yaratıyor ya da kıl köklerinden deri içine nüfuz ediyor. Kremde mikron gibi daha büyük boyutlu tozlar kullanıldığında ise cilde yoğurt sürülmüş gibi estetik açıdan olumsuz bir beyazlık etkisi yaratıyor. İşte Suvacı’nm MicNo’su da tam olarak bu sorunları ortadan kaldırıyor. Mevcut güneş kremlerine göre daha yüksek koruma sağlıyor; şeffaf olması sayesinde cilt üzerinde kalıntı oluşmasını engelliyor; nano kremlerin toksik özelliklerini minimize ediyor.
Kozmetik dışında su arıtma, elektronik ve savunma sanayinde de kullanım alanı olan MicNo henüz bir ürüne dönüşmüş değil. Ancak Suvacinın Anadolu ve İstanbul Şehir üniversiteleri spin off’u Entekno, bu buluşla Ekim 2016’da Avrupa Birliği destekli “Horizon-2020 SME Ins-trument” programının ilk fazından 50 bin euro, bir yıl sonraki ikinci fazdan ise 800 bin euro kaynak bulmayı başardı. Aynı günlerde erken aşama girişim sermayesi fonu DCP’nin yatırımı geldi. Bu kaynak girişleri, Entekno’nun Statista verilerine göre altı yıl sonra 13,7 milyar dolar hacme ulaşması beklenen güneş koruyucusu işine girişini simgeliyor. Buna göre Şubat 2018’de başlayacak ve 20 ay sürecek Faz II kapsamında MicNo teknolojisiyle geliştirilecek güneş kremi gibi kozmetik ürünlerin ticarileştirmeye hazır hale gelmesi için gereken formülasyon çalışmaları, testler ve uluslararası belgelendirmeler tamamlanacak. Yani yaklaşık iki yıl içinde üretim aşamasına geçmiş olmayı planlıyorlar. Prof. Suvacı özellikle oldukça rekabetçi bulduğu “SME Instrument-Faz II” desteğini almayı önemli buluyor. “Entekno’nun Avrupa’daki inovasyon tabanlı şirketler arasında en üstteki yüzde 2’lik dilimde yer aldığını göstermesi açısından önemli” diyor.
39 yaşında profesör unvanını alan Anadolu Üniversitesi Malzeme Bilimi Bölümü öğretim üyesi ve Arin-kom TTO Proje Yürütücüsü Suvacı aslında Entekno’yu 2008’de Siemens AG için geliştirdiği elektroseramik tozları üretimi için kurdu. “Tozlara” ilgisinin temeliyse ABD’de mastır ve doktora dönemine dayanıyor. Memur bir ailenin çocuğu olan ve babasının mesleğinden ötürü ilkokulu dört farklı kentte okuyan Suvacı, ilk ve orta öğretiminde ortalama bir öğrenci olduğunu, yazları ise eczanelerde çıraklık yaptığını hatırlıyor. “Babam paranın nasıl kazanıldığını öğretmek istiyordu” diyor. Üniversite sınavında yüzde 3’lük dilime girerek ODTÜ Malzeme Mühendisliğini kazandı. Okul bitince de staj için İngiltere’ye gitti. “O sıralar Türkiye’de kalite yönetimi yeni başlıyordu. Kaliteci olmaya karar vermiştim” diyor. Bu hedefle staj sonrası ODTÜ Endüstri Mühendisliği’nde mastır yaptı. Mastır sırasında kazandığı Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bursu ile Pensilvanya Eyalet Üniversitesi’nde “İleri Teknoloji Seramikler” alanında mastırını tamamladı, ardından doktora yaptı. Fotoğraf makinelerinden radyolara, fırın çakmaklarından dizel otomobillere kadar birçok alanda kullanılan “piezoelekt-rik” malzemesinin kurşun içermeyen ve seramik tabanlı geliştirilmesini konu alan doktora tezinin, ‘en iyi’ çalışma seçildiğini söylüyor.
Post doktora için okulda kalan Suvacinın ilgi alanın şekillenmesi,de bugünlere dayanıyor. Okulda “Toz Esaslı Malzemeler Araştırma Grubu”na katılan Suvacı, aldığı MEB bursunun karşılığı olarak Anadolu Üniversitesine dönme zorunluluğu olsa da aslında yurtdışmda kalmayı daha çok istediğini anlatıyor. Ama 2001’de bir kongre için davet edildiği Anadolu Üniversitesi’nde rektör Engin Ataç ile yaptığı sohbet fikrini değiştirmesine yol açmış. Aynı dönemde malzeme bilimi ve mühendisliği bölümüne kendi deyimiyle “ondan çok daha başarılı” akademisyenlerin katıldığını, aynı vizyona sahip insanlarla çalışmaya başladığı için şanslı olduğunu düşünüyor.
2001’de Eskişehir’e dönen Sıvacı, 2004’te ise bu kez Humboldt bursuyla bir buçuk yıl Darmstadt Teknik Üniversitesi’ne ziyaretçi profesör olarak çalıştı. Entekno’yu kurmasına kurmasına vesile olan Siemens işbirliği de bu dönemde başladı. “Siemens’in misafiri olarak Münih’te bir konferansa çağırıldım. Orada doktora tezimde yaptığım bir çalışmayı çok beğendiklerini ve kendi sistemlerine adapte etmek istediklerini söylediler” diyor. Proje bazlı olarak başlayan bu işbirliğini bir süre arkadaşlarının şirketleri üzerinden yürütmüş. Suvacı ancak 2008’de Siemens’in isteğiyle Entekno’yu kurdu. “Açıkçası öğretim görevlilerin şirket kurmasına sıcak bakmıyordum. Bilim insanlarının yerinin laboratuvar olduğunu düşünüyorum” diye gerekçelendiriyor bunun nedenini. Suvacı, Entekno’yu kurar kurmaz ilk işi, finan-sal işleri yürütmesi için ODTÜ’den de arkadaşı Oktay Uysal ile çalışmak oldu. “Çünkü” diyor, “sürdürülebilir bir iş kurmak için hem yöneticilik yapıp hem de teknoloji geliştirmek kolay değil.”
Entekno, Siemens işbirliği çerçevesinde geliştirdiği kurşunsuz elektroseramik toz bazlı elektroseramik malzemeleri Almanya, Belçika, Avustralya, İsveç gibi ülkelere ihraç etti. Ama artık Siemens işbirliği sonlanmış durumda. Artık tüm odak, altı yıldır üzerinde çalıştığı MicNo. Sıvacı, Anadolu Üniversitesi teknoloji transfer ofisi Arinkom ile Şehir Üniversitesi’nin Teknoloji Transferi Hızlandırıcı Programı ortaklığındaki “MicNo” için öncelikli amacının birkaç yıl içinde teknolojiyi yerli yerine oturtmak olduğunu anlatıyor. Yeni teknolojiler üretmeye devam edecek, teklif gelirse de ‘çıkış’ yapmayı düşünüyor. “Bizim gibi şirketlerin böyle düşünmesi gerekiyor. Çünkü teknoloji geliştiren insanlarız. Girişimci akademisyenlik böyle birşey.”