Otomobiller Bilgisayar Olma Yolunda
“Connected” otomobiller, evinizden çıkarken çıktığınız saati bilecek, bu saate göre kendini çalıştıracak ve arabayı havanın durumuna göre ısıtacak ya da soğutacak.
DİJİTALLEŞEN dünyada, ürün ve hizmetler de baş döndürücü bir şekilde değişim yaşıyorlar. Bu değişimin birçok sektöre olduğu gibi otomotiv sektörüne de etkisi oldukça hissedilir hale geldi. Küresel otomotiv*endüstrisi, bir dış gücün çektiği tahta arabalarla başlayan bu yolculuğa artık, dijitalleşme ve yeni teknolojilerle, kısacası, büyük bir devrimle devam etmekte. Otomobillerdeki değişim trendlerini, alternatif enerjilerle çalışan araçlar, bağlı – connected arabalar ve otonom – sürücüsüz araçlar olarak sınıflamak mümkün. Bu yeni trendler doğrultusunda akaryakıtla çalışan, içten yanmalı motorlu taşıtlar yerlerini elektrikli araçlara bırakacak. Özellikle son dönemde sıkça değinilen, küresel ısınma ve iklim değişikliğine neden olan sera gazı emisyonlarını önleme ve enerjinin verimli kullanımı açısından geleceğin yönelimini temsil eden elektrikli araçların pazar payının, Bloomberg New Energy Finance’de yer alan bilgilere göre, 2040’da yüzde 54’e ulaşacağı tahmin edilmekte. Her geçen gün duyduğumuz, Avrupa ülkelerinde benzinli araçların yasaklanma haberleri de bu tahminin gerçekleşme olasılığının oldukça yüksek olduğunu kanıtlar nitelikte.
Bir diğer yeni trend ise bağlı, “Connected” arabalar, nesnelerin internetinin bir parçası olarak karşımıza çıkacak olan ve birçok cihazla bağlantılı olarak haberleşmeyi ve hayatımızı kolaylaştırması beklenen yeni nesil teknolojilerden biri. Küçük bir örnek verecek olursak; Connected Car evinizden çıkarken çıktığınız saati bilecek, bu saate göre kendini çalıştıracak ve arabayı havanın durumuna göre ısıtacak ya da soğutacak. Accenture’un bir haberine göre 2025 yılında araçların hepsi farklı ürünlerle, gömülü, dışarıdan bağlantılı ve akıllı telefon bağlantılı olacak ve birçok cihazla bağlantılı çalışabilecek. Otonom (sürücüsüz) arabalar ise çevresini algılamak için sahip olduğu çeşitli sensörler ile insan müdahalesine gerek duymadan özerk bir şekilde hareket etme kabiliyetine sahip otomobiller. Otonom araçlar sayesinde, kazaların yüzde 80 oranında azalması beklenirken, çevre güvenliği riskleri de en önemli gündem maddelerinden biri olacak ve yakın gelecekte satılan tüm araçların tam otonom ve elektrikli olacağı tahmin ediliyor. İşte tüm bu değişimler ve trendler sayesinde sektöre otomotiv şirketleri dışında yeni oyuncuların gireceği hiç şüphesiz. Dünya genelinde, üretilen araçlar her geçen gün yeni teknolojilerle donanıp giderek farklılaşırken, teknoloji devleri de otomotiv pazarından pay almayı, geleneksel ve alıştığımız otomobil algısını kökten değiştirmeyi hedefliyor.
Bu kapsamda, Otomotiv üreticileri örneğin: Ford, BMW, GM vb. mevcut iş modelellerinin yanında otonom araç ve bağlanabilen araçlar üzerinde çalışmalarını hızlandırarak, teknoloji firmalarına yatırımlar yaparak, yeni teknolojileri lüks araç modellerinden başlayarak alt modellere doğru genişletmeyi hedefliyor.
Öte yandan Google, Apple, Intel vb. teknoloji firmaları ise otomotiv sektörüne yönelmiş durumda, Google otonom aracı Waymo ile devrim yapmayı planlarken, her fırsatta akıllı otomobillerin geleceğin en önemli bilişim platformu olacağının altını defalarca çizen Intel, otonom sürüş teknolojisi sağlayan Mobileye şirketini satın aldığını duyurdu. Kısacası, artık araç üreticileri teknoloji şirketlerine, teknoloji şirketleri ise otomotiv üreticilerine dönüşüyor. Herkesin de bu köklü değişimlerin farkında olduğu otomotiv sektöründe en önemli soru ise otomotiv üreticilerinin dijital yenilikleri teknoloji firmalarına mı bırakacağı yoksa birer teknoloji firmasına mı dönüşecekleri…
GÖRGÜN ÖZDEMİR
