Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Türkiye ekonomisi büyümesini sürdürecek

Türkiye ekonomisi 2018 yılının ilk çeyreğinde yüzde 7.4 büyüdü. İç talep ve yatırımlar büyümeyi desteklerken, ithalat sınırladı. Ekonomistlere göre büyüme, ilk çeyrekteki kadar olmasa da yılın geri kalan bölümünde de sürecek…

TÜRKİYE ekonomisi 2018 yılına hızlı giriş yaptı. 2017 yılında yüzde 7.4 büyüyen Türkiye ekonomisi, 2018’in ilk çeyreğinde de aynı oranı yakalayarak beklentilerin üzerinde büyüme gerçekleştirdi. Türkiye ekonomisi bu performansıyla OECD ve AB ülkeleri arasında ilk sırada yer alırken, G-20 içinde ise ikinci oldu. Yılın birinci çeyreğindeki güçlü büyümede yatırımlar ve iç talep etkili oldu. Kamu ve özel sektör yatırmalarından oluşan gayrisafi sabit sermaye yatırımlarının yüzde 9.7 arttığı yılın ilk üç ayında, makine ve teçhizat yatırımlarının yüzde 7 artış göstermesi önümüzdeki döneme ilişkin büyüme görünümünü destekledi.

Ekonomistlere göre büyümenin ilk çeyrekteki performansı yavaşlayarak da olsa yılın geri kalan bölümünde de devam edecek.

6 ÇEYREKTİR KESİNTİSİZ BÜYÜYORUZ

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı Dönemsel Gayrisafi Yurtiçi Hasıla verilerine göre Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYH) tahmini zincirlenmiş hacim endeksi olarak (2009=100), 2018 yılının birinci çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7.4 arttı. Üretim yöntemiyle gayrisafi yurtiçi hasıla tahmini, 2018 yılının birinci çeyreğinde cari fiyatlarla yüzde 21.9 artarak 792 milyar 691 milyon TL oldu.

Takvim etkisinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, 2018 yılı birinci çeyreğinde yıllık bazda yüzde 7.2 arttı. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi ise bir önceki çeyreğe göre yüzde 2 artış gösterdi.

Türkiye ekonomisi, 2016 yılı 3. çeyreğinde yaşanan daralmanın ardından son 6 çeyrektir kesintisiz büyüme performansı gösteriyor. Ekonomistlerin ilk çeyrek büyüme beklentisi yüzde 7 düzeyindeydi. Orta Vadeli Program’da büyüme hedefleri 2018, 2019 ve 2020 yılı için yüzde 5.5 seviyesinde bulunuyor.

HİZMETLER VE SANAYİNİN KATKISI

Gayrisafi yurtiçi hasılayı oluşturan faaliyetler incelendiğinde, 2018 yılının birinci çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak; tarım sektörü toplam katma değeri yüzde 4.6, sanayi sektörü yüzde 8.8, imalat sanayi yüzde 9.3, inşaat sektörü yüzde 6.9, bilgi ve iletişim yüzde 5.8, finans ve sigorta yüzde 4.8 arttı. Ticaret, ulaştırma, konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetlerinin toplamından oluşan hizmetler sektörünün katma değeri ise yüzde 10 artış gösterdi. Ekonomistlerin yaptığı hesaplamalara göre yılın ilk çeyreğinde hizmetler sektörünün büyümeye katkısı 2.27 puan, sanayi sektörünün katkısı 1.87 puan, imalat sanayinin 1.65 puan, inşaatın 0.47 puan oldu.

TÜKETİM HARCAMALARI YÜZDE 11 ARTTI

Yerleşik hanehalklarınm ve hanehalkma hizmet eden kar amacı olmayan kuruluşların (HHKOK) toplam nihai tüketim harcamaları, 2018 yılının birinci çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre zincirleme hacim endeksi olarak yüzde 11 arttı. Bu dönemde devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 3.4 artış gösterdi. İç talep kaynaklı gerçekleşen büyümeye özel tüketimin katkısı 6.7 puan, devlet tüketiminin katkısı 0.5 puan oldu. İlk çeyrekte kamu ve özel sektö-Nisan’da sanayi ciro endeksi yüzde 25.6 arttı rün yatırımlarını ifade eden gayrisafi Ciro endeksleri ve değişim oranları, Nisan 2018 Sabit sermaye oluşumu İse yüzde 9.7 Takvim etkisinden artlS gösterdi. Yatırımların büyümeye arındırılmış katkısı 2.8 puan olarak belirlendi. Mal ve hizmet ihracatı, yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre zincirleme hacim endeksi olarak yüzde 0.5, ithalatı ise yüzde 15.6 arttı. İlk çeyrekte ihracatın büyümeye katkısı 0.11 puan ile sınırlı kalırken, ithalat büyümeden 3.69 puan götürdü.

Gayrisafi sabit sermaye oluşumunun detaylarına baktığımızda zincirlenmiş hacim endeksi olarak inşaat yatırımları bu yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12.3, makine ve teçhizat yatırımları yüzde 7 artış gösterdi. İşgücü ödemeleri, 2018 yılının birinci çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 18.7 arttı.

SANAYİ ÜRETİMİNDE ARTIŞ

TÜİK geçen hafta büyümenin öncü göstergelerinden sanayi üretim endeksi verilerini açıkladı. Buna göre takvim etkisinden arındırılmış seriye göre sanayi üretimi Nisan’da geçen yılın aynı ayma göre yüzde 6.2 arttı. Nisan’da madcncilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi geçen yılın aynı ayma göre yüzde 10.1, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 6.3 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 3.8 arttı. Beklentilerin bir miktarı üzerinde gerçekleşen sanayi üretim endeksi birinci çeyreğe göre bir miktar yavaşlamaya işaret etti. Sanayi üretimi yıllık bazda 2018 yılının Ocak, Şubat ve Mart aylarında sırasıyla yüzde 12, yüzde 10.2 ve yüzde 7.8 artış göstermişti.

Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış verilere göre sanayi üretimi bir önceki aya göre yüzde 0.9 artış gösterdi.

TÜİK geçen hafta ciro endekslerini de açıkladı. Buna göre sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında takvim etkilerinden arındırılmış ciro endeksi, 2018 yılı Nisan’da geçen yılın aynı ayına göre yüzde 25.2 arttı. Bu dönemde ciro, sanayi sektöründe yüzde 25.6, inşaat sektöründe yüzde 35.6, ticaret sektöründe yüzde 23.8, hizmet sektöründe yüzde 23.6 artış gösterdi.

CARİ AÇIK 21.8 MİLYAR DOLAR

Cari açık dış ticaret açığının öncülüğünde artışını sürdürdü. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre cari işlemler açığı Nisan’da geçen yılın aynı ayma göre 1.7 milyar dolar artarak 5.43 milyar dolara yükseldi. Bunun sonucunda, on iki aylık cari işlemler açığı 57.1 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Cari işlemler hesabı yılın ilk 4 ayında geçen yılm aynı dönemine göre 9.7 milyar dolar artışla 21.8 milyar dolara ulaştı.

Nisan’da, seyahat kaleminden kaynaklanan net gelirler, 366 milyon dolar tutarında artarak 1.12 milyar dolara yükseldi. Yatırım geliri kaleminden kaynaklanan net çıkışlar, 269 milyon dolar artarak 1.4 milyar dolar oldu. Nisan’da doğrudan yatırımlardan kaynaklanan net girişler, geçen yılın aynı ayma göre 138 milyon dolar artarak 703 milyon dolar olarak gerçekleşti. Portföy yatırımları 502 milyon dolar tutarında net çıkış kaydetti.

Dr. Cahit SÖNMEZ /TOBB ETÜ Öğretim Üyesi
“Hanehalkı tüketimleri ve yatırım harcamalarıyla büyüdük”

İlk çeyrek büyüme hızında alışageldiğimiz kaynaklar ön plana çıkıyor. İç talep yine önemli rol oynamış yüksek büyüme hızında. İç talep içinde de hanehalkı tüketimleri payı çok yüksek. Yılın ilk çeyreğinde hane halkının tüketimi yüzde 11 artmış. Devlet harcamalarının büyümeye katkısı sınırlı düzeyde kalmış.

Bir yıl içerisinde yapılan özel ve kamu sektörü yatırımlarının toplamını ifade eden gayrisafi sabit sermaye oluşumu da belirgin bir şekilde büyümeye katkı yapmış. Kısaca hanehalkı tüketimleri ve firmaların yaptığı yatırım harcamaları ile büyümüşüz. Net ihracatın etkisi oldukça zayıf görünüyor. Güçlü büyümenin yılsonuna kadar sürmesi biraz zor görünüyor. Yakalanan büyümede teşviklerin de payı vardı. Faizlerin de yükseldiği gerçeğini de denkleme dahil ettiğimizde finansman maliyeti nedeniyle yılın kalan çeyreklerinde büyüme hızının momentumunun düşeceğini söyleyebiliriz.

Teşviklerle destekli iç talep kaynaklı büyümenin maliyeti de yüksek oluyor. Bireylerin kredi borçları artıyor ve tasarruflar düşüyor. Üretim için daha fazla ithalat gerektiğinden cari açık yükseliyor. Teşviklerin kamu açıkları üzerinde olumsuz etkisi oluyor. Bu yüzden Türkiye ekonomisinin büyüme potansiyeli olan yüzde 5’ler seviyesini koruyabilmesi için dış talebin de devreye girmesi gerekiyor. Aksi takdirde yapısal reformlar meyve verene kadar yakalanacak yüksek büyüme hızlarının bedeli yüksek olacaktır.

Murat TUFAN/ Meksa Yatırım Stratejisti
“Büyümede KGF’nin de etkisi var”

Türkiye ekonomisi 2018 yılının ilk çeyreğinde iç tüketim, ithalat, yatırım ve hizmetler sektörü ile yüksek büyüme rakamlarını yakalamış. Nisan ayının ortasında gelen erken seçim açıklamasına kadar dolar kuru kısmen yatay primli diyebileceğimiz bir performans göstermişti. Ancak bu aydan itibaren artan politik riskler ve diğer unsurlar dolar kurunda rekorların kırılmasına neden oldu.

Tüm bu gelişmeler doları yılbaşından bugüne yaklaşık yüzde 28 yükseltti. Geçtiğimiz yılın son çeyreğinden itibaren doların yatay performansından dolayı devlet özellikle alt yapı yatırımlarına ağırlık vermişti. Büyüme performansının bu çeyreğe kadar yüksek gelmesinde Kredi Garanti Fonu (KGF) gibi adımların oldukça etkili olduğuna şahit olduk. Nisan ayı ödemeler dengesinde ise cari açık yaklaşık 57 milyar dolar açıklandı. Geçtiğimiz yıl ki cari açık rakamlarına göre yaklaşık 23 milyar dolarlık artış meydana geldi.

Yılın geri kalan çeyreklerinde büyüme rakamlarını bir miktar aşağı yönde revize etmek daha sağlıklı olabilir diye düşünüyorum. Bunun temel sebebi ise yükselen kurun özellikle şirketlerimizin bilançolarını olumsuz etkiliyor. Yükselen kurdan dolayı cari açığın GSYH olan oranı yükseldi ve ekonomimiz açısından önümüzdeki dönemde riskler yaratmaya başlayabilir. İç ve dış piyasalarda önümüzdeki dönemde yaşanması muhtemel ekonomik/ politik süreçler, yükselen petrol ve dolar büyümenin yüzde 4-4.5 bandında büyümesini gerektirebilir.

Prof. Dr. Murat YÜLEK / İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi
“Cari açığın bu sene içinde düşmesi zor”

Türk ekonomisi ilk çeyrekte yüksek büyüme performansı gösterdi. İlk üç aydaki imalat sanayi büyüme rakamları sebebiyle bu büyüme performansı beklentiler dahilindeydi. Hızlı büyümenin temelinde hanehalkı tüketimi ve yatırım harcamaları yatıyor. Sektörel bazda bakıldığında da büyümenin geniş tabanlı olduğu anlaşılıyor. Tarım sektörü yüzde 4.56 büyüme kaydederken, imalat sanayi yüzde 9.35, inşaat yüzde 6.92, hizmetler ise yüzde 10.03 hızla büyüdü. Ancak imalat sanayi içinde alt sektörler bazında büyüme oranlarının farklılaştığı görülüyor. Örneğin aramalı ve dayanıksız tüketim malları alt sektörleri hızlı büyürken dayanıklı tüketim mallan alt sektörü üretiminde Şubat ve Mart’ta gerileme oldu. Büyümenin ilk çeyrekteki performansı 2018 yılına yavaşlayarak da olsa yayılacak. Yükselen faizlere paralel olarak finansman maliyetleri büyümeyi negatif etkileyecek.

Kredi talebinin güçlü devam ediyor olması, şirketlerin yüksek finansman maliyetlerini sırtlamasına sebep olacak. GSYH’nın yüzde 5’ini aşan cari açığın bu sene içinde düşmesi zor. Enerji fiyatları yüksek seyretmeye devam edecek. Altın ithalatının yavaşlaması söz konusu olabilir. Bu durumda cari açıkta bir miktar gerileme görebiliriz. Faiz artırımları sermaye girişine olumlu etki edecek olsa da finansman tarafında çok dikkatli olunması ve yakından izlenmesi gerekiyor.

Doç. Dr. Nurullah GÜR / İstanbul Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi
“İkinci yarıda büyüme, Türkiye ekonomisi ortalamasına yaklaşır”

Büyüme performansı 2018’in ilk çeyreğinde geçen yıl bıraktığı yerden devam etti. İlk çeyrekteki büyüme rakamı beklentilerin hafif üzerinde geldi. Hanehalkı harcamaları ve yatırımlar büyümenin temel destekleyicileri oldu. Kamunun yatırımlar yoluyla büyümeye destek olduğu anlaşılıyor. İhracatın büyümeye katkısı bir hayli düşük kaldı. Büyüme rakamlarına sektörel açıdan baktığımızda hizmetler sektörü ve sanayinin performansı dikkat çekiyor. Tarım ise beklentilerin biraz aşağısında bir büyüme performansı gösterdi. Faiz oranlarındaki yükseliş ve baz etkisinden dolayı yılın ikinci yarısında büyüme rakamlarında düşüş yaşanması bekleniyor. Ekonomik büyümenin yükseldiği dönemlerde cari açıkta yaşanan kötüleşme Türkiye ekonomisinin kronik bir problemi. Büyüme hızlandığında ithal ara malı ve enerji talebi arttığı için cari açık da ister istemez artıyor. Son aylarda petrol fiyatlarındaki ciddi yükseliş de cari açığı arttıran bir başka neden. Son üç çeyrekte Türkiye ekonomisinin ortalamasının bir hayli üzerinde gelen büyüme rakamlarının artık sonuna geliyoruz. Yılın ikinci yarısı ile birlikte ekonomik büyüme rakamlarının Türkiye ekonomisi ortalamalarına yaklaşacağı öngörülüyor. Yılın ikinci yarısında cari açıkta normalleşme yaşamamız kuvvetle muhtemel. Nisan ve Mayıs’ta TL’de yaşanan değer kaybı da cari açığın azalmasına katkı sağlayacak.

Hülya Genç Sertkaya

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu