Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

İşsizliğe büyüme dopingi

İstihdam destekleri ve yüksek hızlı büyümenin katkısıyla işsizlik oranı Mart’ta 1.6 puanlık azalışla yüzde 10.1 oldu. Teşviklerin devamı halinde işsizlikte kalıcı düşüş, konut satışlarında rekor bekleniyor…

İSTİHDAM destekleri ve yılın ilk çeyreğinde Türkiye ekonomisinde yaşanan yüzde 7.4’lük büyüme, işgücü piyasalarına olumlu yansıdı. Mart 2018 itibarıyla son bir yılda istihdam 1 milyon kişinin üzerinde artarken, işsizlik oranı 1.6 puanlık azalışla yüzde 10.1’e geriledi. Kamunun ve özel sektörün gayrimenkul pazarını canlandırmak için attığı adımlar meyvesini vermeye başladı. Konut kredi faizlerinin düşürülmesi, özel sektörün kampanya atağı, konut satışlarında KDV’nin yüzde 8’e, tapu harçlarının yüzde 3’e indirilmesiyle, Mayıs ayında konut satışlarında bu yılm zirvesi görüldü. Yıllık bazda 3 aydır düşen konut satışları, Mayıs’ta bir önceki aya göre yüzde 16.1, geçen yılm aynı dönemine göre ise yüzde 2.7 artarak 119 bin 655’e ulaştı.

İŞSİZLİK ORANI YÜZDE 10.1

Piyasaların seçim öncesi pozisyon aldığı geçen hafta, takip edilen yurtiçi verilerden biri Şubat, Mart ve Nisan aylarını kapsayan Mart 2018 dönemi işgücü istatistikleri oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı Mart’ta geçen yılın aynı dönemine göre 432 bin kişi azalarak 3 milyon 210 bin kişi düzeyinde gerçekleşti. İşsizlik oranı 1.6 puanlık azalış ile yüzde 10.1 oldu. İşsizlik oranı bu düzeyi ile Mayıs 2016’dan bu yana en düşük seviyesini gördü. İşsizlik oranı Mart’ta, bir önceki aya göre ise 0.5 puan geriledi. Mart’ta, geçen yılın aynı dönemine göre tarım dışı işsizlik oranı 1.8 puanlık azalış ile yüzde 11.9 olarak tahmin edildi. Genç nüfusta (15-24 yaş) işsizlik oram 3.7 puanlık azalış ile yüzde 17.7 olurken, ne eğitimde ne istihdamda olanların oranı 1.2 puan azalışla yüzde 21.8 düzeyinde gerçekleşti.

Herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların oranı ise 0.7 puan azalarak yüzde 32.4 olarak belirlendi.

1 MİLYONUN ÜZERİNDE İSTİHDAM

Mart itibarıyla son bir yılda işgücü piyasasına 578 bin kişi girerken, 1 milyon 10 bin kişiye yeni istihdam sağlandı. İstihdam edilenlerin sayısı 28 milyon 499 bin kişiye yükselirken, istihdam oranı 1 puanlık artışla yüzde 47.1 oldu. Bu dönemde tarım sektöründe çalışan sayısı 27 bin kişi azalırken, tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı 1 milyon 38 bin kişi arttı. İstihdam edilenlerin yüzde 17.7’si tarım, yüzde 19.7’si sanayi, yüzde 7.3’ü inşaat, yüzde 55.3’ü ise hizmetler sektöründe yer aldı. Sanayi ve hizmet sektörünün istihdam içindeki payı artarken, inşaat sektörünün payı değişmedi.

Mart döneminde mevsim etkilerinden arındırılmış istihdam bir önceki döneme göre 59 bin kişi azalarak 28 milyon 877 bin kişi, işsiz sayısı 22 bin kişi artışla 3 milyon 174 bin kişi, işsizlik oram 0.1 puan artışla yüzde 9.9 olarak tahmin edildi.

Yılın ikinci çeyreği itibarıyla büyüme patikasında yaşanacak yavaşlamanın da etkisiyle işsizlik oranının yüzde 10 bandında taban yapması bekleniyor. İstihdam artırıcı teşviklerin önümüzdeki dönemde de devam etmesi halinde işsizlik oranında kalıcı bir düşüş görülebileceğinin altı çiziliyor. Hatırlanacağı üzere Orta Vadeli Program’da 2018 yılı işsizlik oranı hedefi yüzde 10.5 olarak öngörülmüştü.

KONUT SATIŞLARI ARTTI

Konut sektöründe kredi faizlerinin düşürülmesi, özel sektörün kampanya atağı ve kamu destekleriyle, Mayıs’ta konut satışları artışa geçti. 2018 Ocak’ta yaşanan yüzde 1.7 oranındaki artışın ardından Şubat, Mart ve Nisan’da gerileyen konut satışları, Mayıs’ta yıllık bazda yüzde 2.7 artışla 119 bin 655 oldu. TÜİK verilerine göre, Ocak’ta 97 bin 19, Şubatla 95 bin 953, Mart’ta 110 bin 905, Nisan’da 103 bin 87 adet konut satışı gerçekleşmişti. Mayıs’ta Türkiye genelinde ipotekli konut satışlarında yaşanan gerileme hız kaybetti. İpotekli konut satışı Mayıs’ta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 11.7 azalışla 36 bin 865 olurken, toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 30.8 olarak gerçekleşti. İpotekli konut satışları Ağustos 2017’den bu yana geriliyordu. Türkiye genelinde ilk defa satılan konut sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 4.8 artarak 55 bin 502 oldu.

Yılın ilk beş ayında konut satışları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5.4 azalışla 526 bin 619 olurken, ilk satışlar yüzde 3.6 gerilemeyle 241 bin 813, ipotekli satışlar yüzde 26.6 gerilemeyle 154 bin 157 düzeyinde gerçekleşti.

Mayıs’ta yabancılara yapılan konut satışları geçen yılın aynı ayına göre yüzde 36.1 artarak 2 bin 415 oldu. Yabancılara yapılan konut satışlarında, Mayıs 2018’de ilk sırayı 854 konut satışı ile İstanbul aldı. Mayıs’ta Irak vatandaşları Türkiye’den 407 konut satın aldı. Irak’ı sırasıyla İran, Suudi Arabistan, Rusya ve Afganistan izledi.

DÜŞÜK FAİZ DEVAM ETSİN ÇAĞRISI

Sektör temsilcileri, konut kredisinde faizlerin düşürülmesi, konut sektörüne yönelik vergi kolaylıkları, düzenlenen kampanyaların etkisiyle konut satışlarındaki artışın devam edeceği görüşünde.

İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durba-kayım, konut kredisinde düşük faiz uygulamasının yıl sonuna kadar devam etmesi halinde, hem yılm ilk dört ayında yaşanan kayıpların telafi edilebileceğini hem de yeni bir rekor kırılabileceğini ifade etti. Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) Yönetim Kurulu Başkanı Altan Elmas ise, kamu bankalarının elini taşın altına koyarak konut kredisi faiz oranlarını 0.98’e düşürmesinin sektöre hareketlilik getirdiğini belirtti. Yabancıya konut satışının rekor seviyede artarak devam ettiğine dikkat çeken Elmas, bu yılda yabancıya satışta rekor kırılacağını ifade etti.

BÜTÇE 2.7 MİLYAR TL FAZLA VERDİ

Bütçe vergi gelirleri performansındaki artışın etkisiyle Mayıs’ta 2.7 milyar TL fazla verirken, yılın ilk beş ayında ise 20.5 milyar TL’lik açık gerçekleşti. Maliye Bakanlığı verilerine göre, bütçe 2018 Mayıs’ta 8.74 milyar TL, yılm ilk beş ayında 11 milyar TL faiz dışı fazla verdi. Mayıs’ta bütçe gelirleri geçen yılın aynı ayına göre yüzde 21.8 artarak 70 milyar TL’yi, vergi gelirleri yüzde 20.2 artarak 61.2 milyar TL’yi aştı. Yılm ilk beş ayında bütçe gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 18.3 artışla 302.1 milyar TL, vergi gelirleri yüzde 20.2 artışla 252.1 milyar TL oldu.

Bütçe giderleri Mayısta yüzde 31.7 artarak 67.3 milyar TL, yılın ilk beş ayında ise yüzde 20.9 artarak 322.5 milyar TL düzeyinde gerçekleşti. Mayıs’ta ve yılın ilk beş ayında bütçe giderleri içerisinde yatırım harcamaları yüksek seyir gösterdi.

Maliye Bakanı Naci Ağbal, vergi gelirleri performansının bütçe hedefinin üzerinde gerçekleşmeye devam ettiğini vurguladı. Yaptığı bütçe değerlendirmesinde kurumlar geçici vergisinin yüzde 31.2 artış gösterdiğini dile getiren Ağbal, yılm ilk çeyreğine ilişkin beyan edilen karların da ekonomideki canlılığın devam ettiğini ortaya koyduğunu kaydetti. Mayıs ayı gelir vergisi tahsilatlarındaki artışın istihdam artışının sürdüğüne işaret ettiğini belirlen Ağbal, “Tüketim tarafında brüt KDV tahsilatının yüzde 21.8 artmasının ekonomideki canlılığın yılın ikinci çeyreğinde de devam ettiğini gösterdi” dedi.

PERAKENDE SATIŞ VE CİRO ARTTI

TÜİK geçen hafta Nisan ayı perakende satış endekslerini de açıkladı. Buna göre takvim etkilerinden arındırılmış sabit fiyatlarla perakende satış hacmi Nisan’da geçen yılın aynı ayına göre yüzde 8 arttı. Bu dönemde cari fiyatlarla perakende ciro ise yüzde 21.2 artış gösterdi.

Tüketici güveni ise Haziran’da yükselişe geçti. TÜİK ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen tüketici eğitim anketi sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi, Haziran’da bir önceki aya göre yüzde 0.6 oranında artışla 70.3 oldu. Haziran’da bir önceki aya göre hanenin maddi durum beklentisi yüzde 0.1 artarak 89.1, genel ekonomik durum beklentisi yüzde 1.4 artarak 92.1, tasarruf etme ihtimali endeksi yüzde 8.2 azalarak 24.6 düzeyinde gerçekleşti. Tüketici güven endeksinin 100’den küçük olması tüketici güveninde kötümser durumu gösteriyor.

TÜRKİYE EN UCUZ ÜLKELERDEN

TÜİK geçen hafta Salınalma Gücü Paritesi (SGP) 2017 geçici sonuçlarını da yayınladı. Avrupa Birliği İstatistik Ofisi’nce (Eurostat) açıklanan SGP’ye göre kişi başına gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) endeksinde 28 Avrupa Birliği (AB) ülkesi ortalaması 100 iken, Türkiye 65 değeri ile AB ortalamasının yüzde 35 altında kaldı. Ayrıntılı olarak tanımlanmış mal ve hizmet sepetinin farklı ülkelerdeki fiyat oranı olarak tanımlanan SGP’ye göre Türkiye’nin kişi başrna GSYH endeks değeri 2017’de bir önceki yıla göre 1 puan artış gösterdi. Karşılaştırmalarda yer alan 37 ülke arasında SGP’ye göre kişi başına GSYH endeksi en yüksek ülke 253 ile Lüksemburg, en düşük ülke ise 29 ile Arnavutluk oldu.

Kişi başına fiili bireysel tüketim düzeyi 28 AB ülkesi ortalaması 100 iken, Türkiye için 68 oldu ve AB ortalamasının yüzde 32 altında kaldı. Kişi başına fiili bireysel tüketim değeri en yüksek ülke Norveç, en düşük ülke ise Arnavutluk oldu.

Türkiye’nin fiili bireysel tüketime ilişkin fiyat düzeyi endeksi 46 olarak belirlendi. Bu değer, AB ülkeleri genelinde 100 euro karşılığı satın alınan aynı mal ve hizmet sepetinin Türkiye’de 46 euro karşılığı TL ile satın alınabileceğini gösterdi.

Geçen hafta açıklanan SGP Hanehalkı Nihai Tüketim Harcamaları 2017 verilerine göre ise, Türkiye’nin tüketim mal ve hizmetleri fiyat düzey endeksi 53 oldu. Fiyat düzey endeksi, ülkelerin ulusal para birimlerinin karşılaştırmalı olarak döviz kuruna göre alım gücünün göstergesi. Bir ülkenin fiyat düzeyi endeksi, 100’dcn büyük ise bu ülke karşılaştırıldığı ülke grubu ortalamasına göre “pahalı”, 100’den küçük ise bu ülke karşılaştırıldığı ülke grubu ortalamasına göre “ucuz” olarak ifade ediliyor. Veriye göre 28 AB ülkesi genelinde 100 euro karşılığı satın alman aynı mal ve hizmet sepeti, Türkiye’de 53 euro karşılığı TL ile satın alınabiliyor. 37 ülke arasında tüketim mal ve hizmetlerine ilişkin fiyat düzeyi endeksi en yüksek ülke 166 ile İzlanda, en düşük ülke ise 47 ile Makedonya oldu.

“İşsizlik oranında kalıcı bir düşüş görülebilir”

Vergi gelirlerinin yılın ilk beş ayında fazla vermesi, 2018’in ilk yarısında büyümenin güçlü olduğunu gösteriyor. Diğer taraftan yılın ikinci yarısında harcamaların kısılacağının açıklanması, büyümenin hız kesebileceğine işaret ediyor. Para politikasının önümüzdeki dönemde sıkı kalacağı da düşünülürse, aslında genişletici maliye politikasına yani harcamaların artmasına veya vergilerin indirilmesine ihtiyaç olacağını düşünüyorum. İstihdam tarafına bakıldığında, işsizliğin tek haneye inmek üzere olduğu görülüyor. İşsizliğin uzun bir süre sonra tek haneye inecek olması olumlu bir gelişmedir. İstihdam artırıcı teşvikler önümüzdeki dönemde de devam ederse, işsizlik oranında kalıcı bir düşüş görülebilir.

Hülya Genç Sertkaya

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu