Bilançosu Al Veren 32 Hisse
Uzmanlar, ikinci çeyrekte finansal performans bakımından holding, demir çelik, havayolu, madencilik, savunma sanayi, kimyasal maddeler, cam ve makine sanayi sektör hisselerinin ön plana çıktığını belirtiyor…
SERMAYE Piyasası Kurulu tarafından ek süre verilen şirketler hariç yılın ilk yarısına yönelik bilançoların hemen tamamı açıklandı. Analistler genel olarak bakıldığında bilançoların yılın ilk yarısında başarılı sonuçlar elde ettiğini belirtiyor. Sektörel bazda bazı hisselerin ön plana çıktığını hatırlatan analistler genellikle döviz pozisyon fazlası taşıyan ve toplam satış gelirlerinde yurtdışı satış ağırlığı fazla olan şirketlerin daha başarılı sonuçlar elde ettiğini hatırlatıyor.
İkinci çeyrekte finansal performans bakımından holding, demir çelik, havayolu, madencilik, savunma sanayii, kimyasal maddeler, cam ve makine sanayi sektörlerinin başı çektiğini belirten uzmanlar, bilançosunu beğenip orta uzun vade için ‘al’ veren 32 hisseye dikkat çekiyor.
Açıklanan bilançolar kapsamında hisse seçimi yapmak isteyen yatırımcılara ise şirketin döviz pozisyonunda sıkıntısı olmaması, yeterli likiditesi olması, esas faaliyetlerinden istikrarlı biçimde kar elde etmesi, yurtdışı pazarlarda satış yapabilmesi, mak-ro ekonomik ve siyasi faktörlere olan duyarlılığının düşük olması kriterlerine dikkat etmelerini öneriyor.
“ÖN PLANA ÇIKAN HİSSELER”
Sektörel bazda, özellikle bir bölümünde bazı hisselerin ön plana çıktığını hatırlatan Ahlatcı Yatırım Menkul Değerler Araştırma Müdürü Barış Urkan, yılın ilk altı ayında cam sektörünün ortalama net kar artışının Anadolu Cam, Şişe Cam ve Trakya Cam’ın katkısıyla yüzde 95, çimento sektörünün Akçansa, Konya Çimento, Adana Çimento ve Aslan Çimento öncülüğünde yüzde 90, demir-çelik sektörünün Kardemir ve İsdemir sayesinde yüzde 101, iletisim-savunma sektörünün Alcatel katkısıyla yüzde 149, ulaştırma sektörünün TAV Havalimanı ve Çelebi Hava Servisi etkisiyle yüzde 89 ve otomotiv sektörünün ise Doğuş Otomotiv ve Ford Otosan katkısıyla yüzde 41 olarak gerçekleştiğini belirtiyor. Bu şirketler arasında Anadolu Cam, Şişecam, Akçansa, Konya Çimento, İsdemir, Alcatel, TAV Havalimanları, Doğuş Otomotiv’in net döviz pozisyonu bakımından artıda olduğu hatırlatan Ürkün, “Yine bu şirketler arasında Trakya Cam, Anadolu Cam, Ford Otosan gibi şirketlerin de toplam satışları içerisinde ihracat payının yüksek olduğu görülüyor” eliyor.
“HİSSE SEÇİMİNE DİKKAT”
Doların Türk Lirası karşısında yaşadığı yükselişin son aylarda hız kazanmasının şirketlerin operasyonel performanslarını da haliyle etkilediğini kaydeden Ürkün, yükselen kurun bir yandan ithalata bağımlılık oranı yüksek imalat sanayinin maliyetlerini artırırken, döviz borçluluğu yüksek firmaların ekonomide hissedilen durgunluk belirtilerinin etkisiyle borç ödemelerinin aksamasına ve hatta yapılamamasına neden olduğunu hatırlatıyor. Kurdaki bu yükselişin finansal giderlerde yarattığı yükselişle birlikte döviz yükümlülüğü yüksek şirketlerin karlarında da erimeler yarattığının altını çizen Ürkün, bu nedenle yatırımcılara hisse seçimi yaparken şu önerilerde bulunuyor:
“Öncelikle döviz varlığı olan ya da mümkünse döviz yükümlülüğü düşük olan ve kur artışları karşısında kur riskini hedge etme yöntemleriyle minimize etmeye çalışan şirketlerin seçilmesini öneriyoruz. Şirketlerin borçlarının kısa uzun vadeli dağılımının nasıl olduğu da önemli bir kriter olarak değerlendirmeye dahil edilmeli. İçinde bulunduğumuz ekonomik durum itibariyle kısa vadeli yükümlülüğü yüksek olan fakat likidite oranları düşük olan şirketler yerine borçlarını daha uzun vadeye yaymış ve borç/öz kaynak oranı yüksek olmayan şirketlerin de seçim konusunda bir adım önde olması gerektiğini düşünüyoruz. Tüm bunlarla birlikte satış gelirleri içinde ihracat payı yüksek olan şirketlerin (hisselerin) de kurdaki yükselişin devam ettiği ortamda cazip konumda olacağı unutulmamalı.” Ürkün’ün bilançosunu beğenip orta uzun vade için ‘al’ verdiği hisseleri ise şunlar:
Sabancı Holding, Aksa Enerji, Alarko Holding, Alarko Gayrimenkul Y.O, Anadolu Cam, Aselsan, BİM, Çemtaş, Deva Holding, Doğuş Otomotiv, Ege Endüstri, Enka İnşaat, Federal Mogul İzmit Piston, Ford Otosan, Goodyear, İsdemir, Kartonsan, Kardemir, Petkim, Pegasus, Şişe Cam, Soda Sanayi, TAV Havalimanları, Türk Hava Yolları, Tekfen Holding, Tofaş Oto, Trakya Cam, Tüpraş, Vestel Beyaz Eşya ve Vestel.
“NET KAR ARTIŞI GERİLEYEBİLİR”
Genel olarak açıklanan bilançoların birinci çeyrek ve geçen yılm aynı dönemine göre nispeten olumlu olduğunu belirten Noor CM Araştırma uzmanı Uğur Aydın, bu yılın ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre tüm sektörlerdeki toplam net dönem karı artışı yüzde 20.3 olarak gerçekleşirken, faiz ve vergi öncesi karların ise daha güçlü biçimde yüzde 38.6 arttığına dikkat çekiyor. Kur kaynaklı zararların etkisi ile net kar artışları daha sınırlı kalırken, bu alanda asıl etkiyi TL’nin sert değer kaybı yaşadığı üçüncü çeyrek itibariyle görüleceğini düşünen Aydın, “BIST-100 endeksindeki şirketlerin ortalama net kar marjı geçen yılı yüzde 11.36 ile tamamlarken bu yılın birinci çeyreğinde yüzde 11.14 seviyesine gerilemişti. İkinci çeyrekte de gerileme devam etti ve net kar marjı yüzde 10.80 olarak gerçekleşti. Hem yükselen döviz kurlarının etkisi, hem de ekonomideki normalleşmenin yılın kalan altı aylık bölümünde hissedilecek olmasından dolayı genel finansal performansta dengelenme ile net kar artışlarındaki gerileme eğilimi devam edebilir” diyor.
“DEMİR -ÇELİK’TEKİ KAR ARTIŞI ÖNEMLİ”
Buna karşın bazı sektörlerin ön plana çıktığını ve genel gidişattan olumlu ayrıştığını da belirten Aydın, ikinci çeyrekte finansal performans bakımından holding, demir çelik, havayolu, madencilik, savunma sanayii, kimyasal maddeler, cam ve makine sanayinin başı çektiğini söylüyor.
Holding sektörünün kar artışında Doğan Holding şirketlerinin De-mirören grubuna satışının etkili olduğunu, bu nedenle tek seferlik bir gelir artışından dolayı faiz ve vergi öncesi kar rakamlarında güçlü bir artış görülmediğini belirten Aydın, genel olarak şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 61.6’lık kar artışı sağlayan demir çelik sektörünün finansal performansındaki gelişim çok pozitif görünüyor. Yatırımcılara da bu dönemde hisse seçimi yaparken şirketin döviz pozisyonunda sıkıntısı olmaması, yeterli likiditesi olması, esas faaliyetlerinden istikrarlı biçimde kar elde etmesi, yurtdışı pazarlarda satış yapabilmesi, makroekonomik ve siyasi faktörlere olan duyarlılığının düşük olması kriterlerine dikkat etmesini öneriyorum.”
Aydın bilançosunu beğenip orta uzun vade için ‘al’ verdiği hisseleri ise Ereğli, Tüpraş, Şişe Cam, Trakya Cam, Anadolu Cam, Çemtaş, Aselsan, Soda Sanayi, Tekfen Holding, Türk Hava Yollan, Pegasus, Ford Otosan, Kardemir, Petkim, İsdemir, Ege Endüstri ve Kordsa olarak sıralıyor.
Barış ÜRKÜN / Ahlatcı Yatırım Menkul Değerler Araştırma Müdürü
“Petkim’in finansal sonuçları güçlenir”
PETKİM: Şirket ikinci çeyrekte yüzde 23 artışla ve piyasa beklentisinin üzerinde 371 milyon TL net kar açıkladı (piyasa beklentisi 208 milyon TL). İkinci çeyrekte artan ürün fiyatları ve kurdaki yükseliş satış gelirlerine ve operasyonel karlılığına katkı sağladı. Karlılığındaki ölçüt olan nafta-etilen marjının ilk çeyrekte daralma göstermesinin ardından yıl ortasında yeniden yükselişe geçmesi ve bunun yanında kurdaki yükselişe rağmen şirketin maliyetlerini kontrol altında tutabilmesi de elde edilen kara olumlu katkı sağladı. FAVÖK’ün ise bu yılın ilk çeyreğine göre yüzde 103 artış gösterdiği ve şirketin FAVÖK marjının ilk çeyreğe göre 7 puan artışla yüzde 18.8’e yükseldiği gözleniyor. Üçüncü çeyrekte faaliyete geçmesi planlanan Star rafinerisi ile Petkim’in hammaddesi olan naftanın tamamına yakını buradan sağlanacak. Böylece şirket naftayı, navlun ücreti ödemeden Star Rafıneri’den almaya başlayacak. Bu nedenle Star rafinerisinin devreye girmesinin ardından üçüncü çeyrekten itibaren finansal sonuçlarının güçleneceğini düşünüyoruz. Şirket hisselerinin 5.60 TL seviyesini yukarı yönde kırması durumunda yüzde 15 yükseliş potansiyeli ile 6.45 TL hedef fiyat öngörüyoruz.
BİM: Şirket, ikinci çeyrekte piyasa beklentisinin üzerinde 293 milyon TL net kar açıkladı. Net kardaki artış 2017 ikinci çeyreğe göre yüzde 36 olarak gerçekleşirken, satış gelirlerinde ise yine aynı çeyrekte 7.8 milyar TL ile yıllık bazda yüzde 26 yükseliş meydana geldi. Bu sonuçların şirketin güçlü operasyonel performansına katkı sağladığı gözleniyor. BİM’in personel sayısındaki artışa karşılık faaliyet giderlerinin satış gelirlerine oranının gerilemesi operasyonel performansa katkı sağlayan bir başka unsur olarak da karşımıza çıkıyor. Satış gelirlerindeki artışa karşılık giderlerindeki ılımlı yükseliş sayesinde FAVÖK’de yıllık bazda yüzde 36 artışla 442 milyon TL elde edildi. Artan mağaza sayısı ve müşteri trafiği sayesinde kar marjlarında da olumlu sonuçlar elde ettiği gözleniyor. Şirket, ikinci çeyrekte mağaza sayısını yıllık bazda yüzde 10 artış hızıyla 7211’e çıkardı ve böylece güçlü mağaza gelişimini sürdürdü. Yine ikinci çeyrek itibariyle şirketin yatırımlarında da yıllık 248 milyon TL ile yüzde 41’lik artış oluşurken yatırımların satışlara oranı yüzde 2.8’den yüzde 3.2’ye yükseldi. Söz konusu dönemde ayrıca Fas’ta da 19 yeni mağaza açılışı gerçekleşirken 2018’in ilk yarısında pozitif FAVÖK sonucu elde edildi. Sonuçları hisse performansı açısından olumlu olarak değerlendiriyoruz. Şirket hisselerinde yüzde 8 yükseliş potansiyeli ile 79.00 TL hedef fiyat öngörüyoruz.
THY: İkinci çeyrekte piyasa beklentisi olan 1.405 milyar TL’nin altında 441 milyon TL net kar açıkladı. Kar beklentilerin altında kalmış olsa da hem 2018 ikinci çeyrekteki 314 milyon TL, hem de 2017 ikinci çeyrekteki 194 milyon TL zarara göre değerlendirildiğinde sonuç oldukça başarılı. Açıklanan 441 milyon TL’lik net kardaki bu görünümde satışlardaki artış yanında net finansal giderdeki 1.3 milyar TL’den 624 milyon TL’ye gerilemenin de katkı sağladığını söyleyebiliriz. THY’nin net satış gelirleri ise yolcu sayısındaki artış ve kurdaki yükseliş etkisiyle 2018 ikinci çeyrekte geçen yılın eş dönemine göre yüzde 48 artışla 13.8 milyar TL olurken brüt kardan gelen katkının etkisiyle THY’nin FAVÖK marjı ise aynı dönem aralığında 1.5 puan artışla yüzde 16.7 olarak gerçekleşti. THY, 2018 için satış gelirleri beklentisini ise önceki 11.8 milyar dolardan 12.5 milyar dolara, 2018 için 74 milyon yolcu beklentisini 75 milyon adede yükseltti. 2018 FAVÖK hedefini ise önceki yüzde 23-24’den yüzde 25’e yükseltti. Öte yandan THY, Kurban Bayramı tatilinde 10 gün boyunca gerçekleştirilen 15 binin üzerindeki seferle 2 milyon 340 bin 448 yolcu taşındığını açıkladı. Ayrıca S&P şirketin kredi notunu BB-‘den B+’ya revize ettiğini duyurdu. THY hisseleri son verilere göre 9.84 F/K ve 0.94 PD/DD ile sektör ortalamasının altında çarpanlara sahip. Şirket hisselerinde yüzde 16 yükseliş potansiyeli ve 20.00 TL hedef fiyat öngörüyoruz ve ‘al’ önerisi veriyoruz.
Uğur AYDIN/Noor CM Araştırma uzmanı
“Ereğli ikinci çeyrekte iyi sonuçlar açıkladı”
EREGLİ DEMİRÇELİK: Şirketin 2017 yılından beri güçlü ve sürekli gelişim gösteren bir finansal performansı bulunmakta. Özellikle bu yılın ikinci çeyreğinde faaliyet verimliliği, likidite, karlılık ve büyüme göstergeleri açısından oldukça iyi sonuçlar açıkladığını görüyoruz. Kar marjlarında artan bir eğilim izleyen şirket aynı zamanda varlıklarını verimli kullanarak nakit akımı yaratma kapasitesini de genişletmekte. İkinci çeyrek itibariyle şirketin yatırımlarla toplam varlık büyümesinin yıllık yüzde 49’a ulaştığını görüyoruz.
Yükselen kar marjları ve artan faaliyet verimliliği göstergelerine ek olarak ikinci çeyrek itibariyle açıkladığı yeni yatırım projeleri ile büyümeye devam edecek olmasını da gelecek dönem nakit akımları açısından olumlu buluyoruz. Ayrıca şirketin gelirlerinin dolar, giderlerinin ise kısmen TL bazlı olması dolar kurundaki yükselişten şirketin olumlu etkilenmesini sağlamakta. Şirket kaynak yapısı içinde düşük borç kullanıyor.
Borç/öz kaynak rasyosu 0.2 seviyesinde bulunurken, düşük finansal kaldıraçla çalışması şirketin riskinin düşük olmasını sağlamakta. Güçlü nakit pozisyonuna ek olarak 2.54 seviyesindeki cari oranı şirketin işletme sermayesinin de güçlü olduğu ve likidite sıkıntısı yaşamayacağı şeklinde yorumluyoruz. Şirket satışlarının yüzde 13.3’ünü yurtdışına yapıyor ve bu satışlarda Kuzey Amerika’nın payı sadece yüzde 5 oranında. Bu nedenle ABD’nin çeliğe getirdiği gümrük vergisinin şirketin satış büyümesini çok fazla etkilemesini beklemiyoruz. FO/FAVÖK çarpanında emsal şirketler ortalaması 10.6 iken Ereğli’nin cari FD/FAVÖK rasyosu 7.3 seviyesinde ve aynı göstergenin son beş yıllık ortalaması ise 6.22 seviyesinde.
Benzer bir görünüm F/K oranı açısından baktığımızda da mevcut. Güçlenmeye devam etmesini beklediğimiz finansal performansına karşılık iskontolu çarpanlarla fıyatlanmasından dolayı yukarı yönlü potansiyelini korumasını bekliyoruz. Şirket hisselerinde yüzde 14.7 yükseliş potansiyeli ile 13.20 TL hedef fiyat öngörüyoruz.
TÜPRAŞ: Şirket 2018 birinci çeyrekte beklentilerin altında net kar açıkladı. İkinci çeyrekte bakım ve yenileme duruşları ile kapasite kullanım oranlarındaki düşüş sonucu üretimdeki gerilemeye rağmen petrol fiyatları ve kurlarda görülen yükselişin etkisi ile satış gelirlerini yıllık bazda yüzde 59 artırdı. Şirketin karlılık göstergelerinde ikinci çeyrek itibariyle görülen yükselişin, yukarı yönlü eğilimini koruyan petrol fiyatları ve döviz kurları ile yılın devamında da korunacağını düşünüyoruz. Şirket, 2018 yılı Brent ham petrol fiyatları tahminini 70-75 dolar/varil aralığına yukarı yönlü revize ederken aynı zamanda bu yıl içinde tam kapasite kullanımına erişmeyi hedeflediğini belirtti. Öz kaynak karlılığı 2018 ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre azalarak yüzde 36.4 olarak gerçekleşse de piyasadaki ortalama faiz oranlarının oldukça üzerinde bulunmakta.
Bu yıl içinde bitirilmesi beklenen bakım ve yenileme duruşları sonrasında artan kapasite kullanımına bağlı olarak satış hasılatının yükseleceğini öngörüyoruz. Bu kapsamda geçen yıla göre yavaşlayan net kar maıjı da tekrar artışa geçecektir. Şirketin 1.06 seviyesindeki cari oranı da likidite konusunda bir sıkıntısı olmadığını göstermekte. Aynı zamanda son beş yıllık zaman aralığında haftalık verilerle bakıldığında 0.67 seviyesinde görünen beta katsayısı şirketin sistematik risk faktörlerine duyarlılığının düşük olduğunu ve defansif stratejiler için de uygun olduğunu gösteriyor. Şirket hisselerinde yüzde 21.4 yükseliş potansiyeli ile 147 TL hedef fiyat öngörüyoruz.
ŞİŞE CAM: Bu yılın ilk altı ayında güçlü fınansallar açıklayarak olumlu yönde ayrışan cam sektöründe faaliyet gösteren Şişe Cam 2018 ilk yarısında konsolide net karını yıllık bazda yüzde 93’lük artışla 1.6 milyar TL seviyesine yükseltti. Esas faaliyetlerinden elde ettiği karla güçlü bir performans gösteren şirketin satışlarının içindeki ihracat gelirlerinin payı da yüzde 59 seviyesinde gerçekleşti. Türkiye’den yapılan ihracat ile yurtdışındaki birimlerde gerçekleştirilen üretimden yapılan satışların toplamını gösteren yurtdışı gelirlerin ciro içindeki payının yükselmesini şirketin gelecekteki mali performansı açısından olumlu yorumluyoruz.
Yılın ilk yarısında toplam 1.2 milyar TL yatırım harcaması yaptığını açıklayan şirket özellikle cam talebinin arttığı Hindistan’daki yatırımlarını yoğunlaştırmış görünüyor. İtalya’daki düz cam üretim tesisine yapılan yatırımla şirket bu ülkedeki üretim kapasitesini de artırdı.
Diğer yandan şirketin maliyetlerinde önemli payı bulunan doğal gaz fiyatlarının zayıf seyretmesi ve bu yılın üçüncü çeyreğinde ikinci çeyreğe göre yaklaşık yüzde 4 gerilemesi de şirketin kar marjlarının olumlu gelişimine katkıda bulunacaktır.
Artan yatırımlarla birlikte nakit akımlarının maliyetlerin üzerinde bir oranda büyüyeceğini ve şirketin önümüzdeki çeyreklerde de karlılığını artırmaya devam edeceğini düşünüyoruz.
Şirketin döviz pozisyonunda fazla olması da hisseyi cazip kılan faktörlerden bir diğeri olarak görünmekte. 8.27 seviyesindeki cari F/K oranı son beş yıllık ortalamasının yüzde 20 altında bulunmakta ve hisse senedinin iskontolu olduğu yönünde bir imaj oluşturmakta. Şirket hisselerinde yüzde 17 yükseliş potansiyeli ile 7.24 TL hedef fiyat öngörüyoruz.
İdil Taraklı