9 aylık finansal sonuçların sonuna yaklaşırken
Bir şirketin finansal sonuçlarına yönelik beklentiler doğrultusunda kısa vadeli alım stratejileri takip edilirken, açıklanan rakamların hemen sonrasında panik alım-satım kararlarından kaçınılmalı. Fiyatların dengelenmesi beklenmeli…
SON haftalarda paylan Borsa İstanbul’da işlem gören şirketlerin devam eden dokuz aylık finansal sonuç açıklama sürecine odaklamyoruz. Hem devamlılık hem de tamamlayıcılık sağlaması açısından aynı konu üzerine odaklanmaya devam ettiğimiz yazımıza bazı hatırlatmalarla başlayalım 19 Ekim 2018 tarihi itibariyle BIST şirketlerinin dokuz aylık finansal sonuçları açıklanmaya başladı.
22 Ekim 2018 tarihi itibariyle de önemli piyasa değerine sahip şirketlerin finansal sonuçlarını açıklama süreci hızlandı. Bu yazının hazırlandığı 2 Kasım Cuma sabahı itibariyle, BIST şirketlerinden 141’inin, yani yaklaşık yarısının, finansal sonuçlan açıklandı.
BEKLENTİLER DOĞRULTUSUNDA
Dokuz aylık finansal sonuçlar, banka dışı konsolide olmayanlar sonuçlar için 30 Ekim 2018 Salı sona ererken, konsolide olanlar için ise 9 Kasım 2018 Cuma gününe kadar devam edecek. Bankaların sonuçlarının açıklanması için ise son tarih 19 Kasım 2018 Pazartesi olacak. Altı ve 12 aylık sonuçlara ilişkin denetim süreçleri nedeniyle, üç ve dokuz aylık ara dönem sonuçlarının açıklanma süreci, ilgili dönem sonuna göre daha erken başlıyor ve görece hızlı bir şekilde sona eriyor. Dolayısıyla, bu yazı hazırlandığı Cuma gününün akşamından itibaren açıklanan sonuçların hızlı bir şekilde artması muhtemel.
9 Kasım Cuma günü banka harici BIST şirketlerinin tamamına yakının (banka, bilanço dönem farklı olan, süre izni olan vb. hariç) dokuz aylık finansal sonuçlarını karşılamış olacağız. Aşağıdaki tabloda şu ana kadar açıklanan finansal sonuçlara ilişkin özet bilgiler yer almakta. Genel olarak banka ve sigorta dışı şirketlerde kur kaynaklı net finansman giderleri nedeniyle şu ana kadarki finansal sonuçlarda FAVÖK’ün net kâra göre daha güçlü gerçekleştiği söylenebilir ki genel beklenti de bu şekilde bir resim oluşacağı yönünde idi. Bankacılık sektöründe; özellikle kur kaynaklı etkilerin ayrılan karşılıkları artırdığı, bunun da kârlılıklarını bir miktar baskıladığı söylenebilir.
TABLOLARI NASIL HAZIRLADIK?
Genel tablonun ardından, hisse bazlı dikkat çekici sonuçlara da göz atılması amacıyla başka bir tablo daha hazırladık. Bu tabloda, şu ana kadar finansal sonuçları açıklanmış olan şirketlerden FAVÖK ve Net Kâr rakamları hem bir önceki çeyrek döneme göre hem de geçen yılın çeyreğine göre artış gösterenleri filtreleyip; temel-teknik-likidite görünümü gibi koşullar tarafında görece daha olumlu olduğunu değerlendirdiğimiz hisselere yer verdik. Her bir şirketin 2018 üçüncü çeyreğinde açıkladığı FAVÖK ve Net Kâr rakamları ile bunların bir önceki çeyreğe ve geçen yılın çeyreğine göre gösterdiği değişim yer almakta. Ayrıca şirketlerin finansal sonuçlarına ilişkin beklenti-gerçekleşme etkisinin hisse fiyatlarına ne ölçüde yansıdığına dair tek başına yeterli bir gösterge olmasa da en azından ön fikir vermesi açısından tablonun en sağ bölümünde her bir hissenin son bir, üç ve altı aylık dönemde BIST-100 endeksine göre gösterdiği relatif performanslara da yer verdik. Yukarıda da belirttiğimiz gibi relatif performansların yalnızca şirket finansallarma yönelik beklenti-gerçekleşmelerden değil, hisse özelindeki haber bazlı gelişmeler, piyasa ya da sektör genelini etkileyen konular vb. etkilendiğini de tekrar vurgulayalım.
Dokuz aylık finansal sonuçların önemli ölçüde tamamlanacağı haftaya girerken hazırladığımız bir diğer tabloda da, önümüzdeki hafta boyunca finansal sonuçları açıklanması beklenen ve yatırımcüarm yakın takibinde olması muhtemel olan şirketlere dair bilgilere yer verdik. Bu tabloda, ilgili şirketlerin “muhtemel” finansal sonuç açıklama tarihleri, FAVÖK ve Net Kâra yönelik Research Turkey ve Bloomberg üzerinden elde edilen üçüncü çeyrek konsensüs beklentiler ile bir önceki çeyrek dönem bir önceki yılın aynı çeyreğindeki gerçekleşmeler yer almakta. Ayrıca, bir önceki tablodakine benzer şekilde yine en sağ bölümde ilgili hisselerin son bir, üç ve altı aylık dönemde BIST-100 endeksine göre gösterdiği relatif performanslar da bulunmakta.
FİYATLARIN DENGELENMESİ BEKLENMELİ
Son olarak önceki haftada değindiğimiz bazı noktaları tekrarlayalım. Finansal sonuçlar açıklandığında, gözlenen gerçekleşmelerin piyasa beklentileriyle uyumlu olması durumunda; beklenti gerçekleşmiş olduğundan hisse fiyatlarında bir miktar kâr satışı ya da yataya yakın hareketlerin öne çıktığı söylenebilir.
Açıklanan rakamların beklentilerden daha zayıf olması durumunda ise, gerçekleşme beklentinin altında kaldığından hisse fiyatlarında görece fazla bir satış baskısı; tam tersine açıklanan rakamların beklentilerin üzerinde olduğu durumlarda, yani gerçekleşmenin beklentiyi aştığı durumlarda ise hisse fiyatlarında görece yukarı yönlü hareketlerin öne çıktığı görülmekte.
Bu kapsamda gözlenen aşağı ya da yukarı yönlü hareketlerin şiddetinin, büyük ölçüde gerçekleşmenin beklentiden saptığı ölçüde olması beklenebilir. Finansal sonuçların piyasaların kapalı olduğu saatlerde yayınlandığından, açıklanan rakamlara yönelik piyasa tepkisi takip eden ilk açılışta fiyatlara önemli ölçüde yansımakta. Piyasaların olumlu/olumsuz gelişmeleri fiyatlama konusunda zaman zaman abartma eğilimi göz önüne alındığında, bu tarz hareketlerin genellikle sert ve kısa vadeli olduğu görülmekte. Dolayısıyla, bir şirketin finansal sonuçlarına yönelik beklentiler doğrultusunda kısa vadeli alım stratejileri takip edilirken, açıklanan rakamların hemen sonrasında panik alım-satım kararlarından kaçınarak, ilk açılıştan ziyade fiyatların bir miktar dengeye gelmesiyle birlikte alım-satım yapmak daha sağlıklı sonuçlar verebilmekte.
EROL GÜRCAN