Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

İhracatçıya 3.1 milyar TL destek

Türkiye’nin cari işlemler hesabı Kasım’da 986 milyon dolar fazla verdi. On iki aylık cari açık 33.9 milyar dolara geriledi. 2019 için 182 milyar dolar ihracat hedefine kilitlenen ihracatçıya 3.1 milyar TL’lik destek müjdesi geldi…

KÜRESEL üretim, büyüme ve ihracat üzerinde görülen olumsuzluklar, küresel ticaret savaşları, Avrupa ekonomisindeki yavaşlama ve artan jeopolitik risklere rağmen 2018’de Cumhuriyet tarihi rekorunu kırarak 168.1 milyar dolar ihracata imza atan Türkiye, 2019’da 182 milyar dolarlık ihracat hedefine kilitlendi. İhracatçılar 2019’u “ihracatta Sürdürülebilirlik ve Yenilik Yılı” olarak belirlerken, Hükümet Yeni Ekonomi Programı’nda, önümüzdeki üç yıllık dönemde kamu kaynaklarının öncelikli olarak ihracatı artıracak, teknolojik ürün üretimini sağlayacak, cari açığı azaltacak yatırımlara kanalize edileceğini beyan ederek, ihracat odaklı politikalara verdiği önemi ortaya koydu. Ekonomiye yönelik art arda paketlerin açıklandığı bir dönemde Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’dan da ihracat desteği müjdesi geldi. Pekcan, 2019’da değişen ve gelişen ihracat portföyüne uygun olacak şekilde ihracatçılara 3.1 milyar TL’lik destek kullandıracaklarını açıkladı. İhracat hedeflerine ulaşmak, aynı zamanda ihracat artışını yapısal ve sürdürülebilir şekilde uzun döneme yaymak için, önümüzdeki dönemde yeni ve doğru politikalar geliştirmek, alternatif pazarlara ve yeni nesil teknolojilere odaklanmak gerektiğini vurgulayan Pekcan, Ticaret Bakanlığı olarak tüm ihracat desteklerini Türkiye’nin ihracat potansiyeline doğrudan katkı sağlayacak alanları geliştirmek üzere tasarladıklarını kaydetti.

Bugüne kadar olduğu gibi, yeni dönemde de öncelikli olarak küresel alanda ihraç ürünlerinde teknolojiye, tasarıma, markalaşmadan pazarlamaya yatırım yapan firmaların en büyük destekçisi olacaklarını ifade eden Pekcan, “Teknoloji, markalaş-ma ve tasarıma yönelik 2018’de verilen toplam 861 milyon TL’lik destek tutarı, destek bütçemizden en büyük payı almıştır” dedi. 2018’de 600 firmanın teknoloji, tasarım ve markalaşma faaliyetlerinin desteklendiğini ifade eden Pekcan, 2018’de KOBİ’ler başta olmak üzere toplam 12 bin 255 firmaya destek sağladıklarını belirtti.

İHRACATTA MİKTAR ARTTI

Türkiye istatistik Kurumu’nun (TÜÎK) Kasım 2018 dış ticaret endekslerine göre, Kasım’da Türkiye’nin gerçekleştirdiği ihracat miktarı artarken, ithalat miktarı geriledi. Toplam ihracat/ithalat değerlerinde meydana gelen değişimleri ölçen endekse göre, 2018 Kasım’da ihracat birim değer endeksi bir önceki yılın aynı ayma göre yüzde 2.9 azalışla 92.5 olurken, ithalat birim değeri yüzde 1.7 artışla 92.7 değerini aldı. Bu dönemde ihracat miktar endeksi yüzde 12.7 artışla 176.9, ithalat miktar endeksi yüzde 22.5 azalışla 112.9 düzeyinde gerçekleşti. İhracat birim değer endeksinin ithalat birim değer endeksine bölünmesiyle hesaplanan ve 2017 Kasım’da 104.5 olan dış ticaret haddi, 2018 Kasım’da 4.7 puan azalarak 2018 yılı Kasım’da 99.8 oldu. Dış ticaret haddinin 100’ün üzerinde olması; dış ticarete konu malları baz yılına göre pahalıya satıp, ucuza satın alındığı için ülke lehine bir durum yaratıyor. Tersi durumda ülke aleyhinde bir durum söz konusu oluyor.

Ticaret Bakanlığı tarafından üçer aylık dönemler halinde uygulanarak Resmi İstatistik Programı (RİP) kapsamında yayınlanan Dış Ticaret Beklenti Anketi (DTBA), Türkiye’nin dış ticaretine yön veren firmaların yakın geçmişe ve mevcut duruma ilişkin değerlendirmeleri ile gelecek döneme yönelik beklentilerini yansıtıyor. Endeksin 100’den büyük olması beklentilerin artış yönünde olduğunu, 100’den küçük olması beklentilerin azalış yönünde olduğunu gösteriyor. Buna göre ihracat beklenti endeksi, 2019 birinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre 5.4 puan artışla 117 oldu. Bu yılın ilk çeyreğinde, 92.5 düzeyinde gerçekleşen kayıtlı ihracat sipariş düzeyi endeksi bir önceki çeyreğe göre endeksi azalış yönünde etkilerken, gelecek üç aya ilişkin ihracat (131), ihracat siparişi beklentileri (130.2) ve son üç ayda ihracat sipariş düzeyine (114.2) ilişkin soruların yayılma endeksleri, endekse artış yönünde yansıdı. İthalat beklenti endeksi, 2019 birinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre 5.4 puan gerileyerek 94.7 olarak gerçekleşti.

986 MİLYON DOLAR CARİ FAZLA

Cari işlemler hesabı Ağustos, Eylül ve Ekim aylarının ardından 2018 Kasım’da da fazla verdi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Kasım ayı ödemeler dengesi verilerine göre, cari işlemler hesabında 2018 Kasım’da 986 milyon dolar fazla gerçekleşti. 2017 Kasım’da 4.48 milyar dolar cari açık verilmişti. Bunun sonucunda, on iki aylık cari işlemler açığı bir önceki aya göre 5.5 milyar dolar azalışla 33 milyar 932 milyon dolara gerilerken, son 20 ayın en düşük seviyesi görüldü. 11 aylık cari işlemler açığı ise bir önceki yılm aynı dönemine göre 13.4 milyar dolar azalışla 26 milyar 185 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. Yeni Ekonomi Programı’nda 2018 yılı sonu cari açık hedefi 36 milyar dolardı. Aralıkta sınırlı bir cari açık verilebileceğine işaret eden ekonomistler, buna karşın yıllı bazda cari açığın açık 28 milyar doların altına inebileceğini ifade ediyor.

DOĞRUDAN YATIRIMLAR ARTTI

Ödemeler dengesi verilerine göre altın ve enerji hariç cari işlemler hesabı ise, bir önceki yıl Kasım’da 898 milyon dolar açık vermişken, bu ayda 4.5 milyar dolar fazla verdi. Kasım’da cari işlemler hesabının fazla vermesinde, bir önceki yılın Kasım ayında 4.8 milyar dolar açık veren dış ticaret dengesinin 2018’in aynı ayında 523 milyon dolar fazla vermesi ve hizmetler dengesi kaynaklı girişlerin 386 milyon dolar artarak 1.5 milyar dolara yükselmesi etkili oldu. Seyahat kaleminden kaynaklanan net gelirler, 201 milyon dolar artarak 1.2 milyar dolara yükseldi. Birincil gelir dengesi kalemi altında yatırım geliri kaleminden kaynaklanan net çıkışlar, 158 milyon dolar artarak 1.16 milyon dolar oldu. İkincil gelir dengesi kalemi kaynaklı girişler 62 milyon dolar azalarak 221 milyon dolara geriledi. Kasım’da doğrudan yatırımlardan kaynaklanan net girişler, 673 milyon dolar artarak 1 milyar dolar oldu. Portföy yatırımları 1.7 milyar dolar tutarında net giriş kaydetti. Resmi rezervlerde Kasım’da 4.4 milyar dolar rezen7 artışı, Ocak-Kasım döneminde 10.8 milyar dolar rezerv azalışı gözlendi. Net hata noksan kaleminde kaynağı belirsiz para girişi ise Kasım’da 994 milyon dolar, yılın 1 ayında 19.5 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

YIL SONU BÜYÜME BEKLENTİSİ YÜZDE 1.4

TCMB geçen hafta reel sektör ve finansal sektördeki temsilcileri ile profesyonellerden oluşan 75 katılımcı tarafından yanıtların top-lulaştırılarak değerlendirildiği 2019 Ocak ayı beklenti anketini açıkladı. Buna göre GSYH 2019 yılı büyüme beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 1.5 iken bu anket döneminde yüzde 1.4 oldu. 2020 yılı büyüme beklentisi ise yüzde 3 olarak gerçekleşti.

Cari işlemler açığı beklentisi Ocak’ta bir önceki anket dönemine göre 2.7 milyar dolar azalışla 24.7 milyar dolar oldu. 2020 yılı cari işlemler açığı beklentisi ise 27.6 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

2019 yılsonu döviz kuru (ABD Doları/TL) beklentisi bu anket döneminde 6.18 TL oldu.12 ay sonrası döviz kuru beklentisi ise bir önceki anket döneminde 6.25 TL iken, bu anket döneminde 6.30 TL olarak gerçekleşti. 2019 Ocak ayı tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 1.56 iken, bu anket döneminde yüzde 1.16 olarak öngörüldü. Şubat ayı TÜFE beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla yüzde 0.98 ve yüzde 0.94 oldu. Cari yılsonu TÜFE beklentisi bu anket döneminde yüzde 16.45 oldu.

ARALIK TA ALTIN KAZANDIRDI

Aralık’ta en yüksek reel getiri külçe altında olurken, yıllık değerlendirmede en çok dolar kazandırdı. TÜ1K tarafından açıklanan fi-nansal yatırım araçlarının reel getiri oranlarına göre Aralık’ta en yüksek aylık reel getiri, yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) ile indirgendiğinde yüzde 3.96, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 2.06 oranlarıyla külçe altında gerçekleşti.

Üç aylık değerlendirme devlet iç borçlanma senetleri (DİBS), altı aylık değerlendirme dolar en çok kazandıran yatırım aracı oldu. Fi-nansal yatırım araçları yıllık olarak değerlendirildiğinde dolar Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 3.52, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 15 oranında yatırımcısına en yüksek reel getiriyi sağladı. Yıllık ortalamalara göre ise 2018 yılında yatırımcısına en çok kazandıran finansal yatırım aracı euro olurken, en çok DİBS kaybettirdi.

GELİRİN YÜZDE 46.4’Ü ÜÇ BÜYÜK İLİN

2017’de Gayrisafi Yurt İçi Hasıla’dan (GSYIT) en büyük payı yüzde 31.2 ile İstanbul aldı. TÜİK’in geçen hafta il bazlı olarak açıkladığı 2015-2017 dönemi GSYH verilerine göre İstanbul’u yüzde 9 pay ile Ankara, yüzde 6.2 pay ile İzmir izledi. 2017’de İstanbul, Ankara ve İzmir toplamda yüzde 46.4 pay ile GSYH’nin yarısına yakın bölümünü oluşturdu. İl düzeyinde GSYH hesaplarında son üç sırada 2.79 milyar TL ile Tunceli, 2.28 milyar TL ile Ardahan ve 1.8 milyar TL ile Bayburt yer aldı.

Kişi başına GSYH’de 2017’de İstanbul 65 bin 41 TL ile ilk sırada yer aldı. İstanbul’u, 64 bin 659 TL ile Kocaeli ve 52 bin TL ile Ankara izledi. İl düzeyinde kişi başına GSYH hesaplamalarında,14 bin 185 TL ile Şanlıurfa, 14 bin 80 TL ile Van ve 12 bin 729 TL ile Ağrı son üç sırada yer buldu. Kişi başına GSYH, 2017’de 10 il için 10 bin 602 dolar olan Türkiye ortalamasının üzerinde gerçekleşti. İstanbul, sanayi sektöründe yüzde 29 pay ile 2017’de en yüksek paya sahip oldu. Ankara yüzde 8.2 pay ile ikinci sırada, İzmir yüzde 7 pay ile üçüncü sırada yer aldı. Sanayi sektöründe yüzde 0.04 ile İğdır, yüzde 0.02 ile Ardahan ve Bayburt illeri en düşük payı aldı.

Gözler Merkez Bankası’nda

TCMB, 16 Ocak’ta yılın ilk Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısını gerçekleştirecek. Ekonomistlerin faiz değişikliği beklemediği PPK’nın ardından TCMB, 18 Ocak’ta Olağanüstü Genel Kurulu’nu yapacak. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak yaptığı bir açıklamada Nisan’da Hazine’ye devredilecek Merkez Bankası karının Ocak’ta devredilmesi için böyle bir adım atıldığını açıklamıştı. Bütçe kapsamında TCMB’den Hazine’ye devredilecek karı 20 milyar TL civarında öngördüklerini dile getiren Albayrak, gelinen noktada yılsonunda ortaya çıkan tablonun bu rakamın 37 milyar TL seviyesinde olacağını gösterdiğini kaydetti. Albayrak, “İşte bu kaynağın çok önemli bir kısmı ocak ayında devreye girecek.

Nisan yerine Ocak’ta bu karın Hazine’ye devredilmesinin temel amacı, etkin nakit yönetimi kapsamında kamu yatırımı, kamu ödemeleri, piyasaya ödemeleri ve KDV iade ödemelerinin bu ekonomik koşullarda çok daha hızlandırılarak piyasaya likiditenin çok daha hızlı şekilde sunulmasıdır” dedi.

“İhracat büyümenin itici gücü olacak”

Cari işlemler hesabının genel olarak fazla vermesi beklenen bir durumdu. Ağustos itibarıyla başlayan sürecin Kasım’da da devam ettiğini görüyoruz. İthalat 20 milyar dolardan 15 milyar dolara gerilerken, ihracat da 15-16 milyar dolar düzeyinde seyretti. Hem ihracatın toparlanması hem de ithalattaki düşüş cari açığı yıllık bazda geriletti. Aylık bazda ise fazla vermeye devam ediyoruz. Aralık ayında mevsimsel ithalatın artmasıyla bir miktar açık söz konusu olabilir. Ancak önümüzdeki aylarda cari fazla verme ihtimalimiz yüksek. Büyük oranda finansmanda net hata noksan önemli bir kalem olmaya devam ediyor. Aradaki fark da Merkez Bankası’nın 10.8 milyar dolarlık rezerv kaybıyla sonuçlanmış durumda. Ağustos-Ekim arasında Türkiye’den sermaye çıkışı vardı.

Kasım’da ise bir miktar giriş görüyoruz. İhracat 2019’da Türkiye’nin büyüme için en önemli gücü olacak. Ancak ihracatçının maliyet hesabında zorluklar yaşanıyor. Oradaki sıkıntıyı gidermek için destek iyi gelebilir. Merkez Bankası’nın Nisan’a kadar konumunu değiştirmeyeceğini düşünüyorum.

“Faiz oranları değişmemeli”

TCMB’nin 16 Ocak tarihli toplantısında faiz oranlarında bir değişikliğe gitmemesi gerektiğini düşünüyorum. Bu senaryonun döviz cephesindeki etkisini geleceğe yönelik mesajlar belirleyecek. Türkiye ekonomisi şiddetle yüksek enflasyon-yüksek faiz sarmalından kurtulması gerekiyor. TCMB enflasyon ile mücadelede bir maliyetinin olmayacağını gördüğünde bu ihtiyacı karşılayacaktır. Doğru zamanda doğru bir hızla başlatılacak faiz indirim serisi döviz kurlarını yükseltmez. Aksi olur ve faiz indirimleri erken ve makul hızın ötesinde bir tempoda başlarsa hem devam etmesi hem de kalıcılığı güç olur. Piyasa bu konuda sahip olduğu kuşkuları dağıtacak tonlamada bir açıklama metni ile karşılaşırsa 16 Ocak kararlarının TL üzerinde limitli pozitif etkisi olacağı görüşündeyim.

“Türk ürünleri rekabetçi düzeyde”

Cari açık veren bir ülkenin cari fazla vermesi önemli. Türkiye’nin ihracat performansı yükselse de, cari fazlanın sebebi ihracat patlamasından kaynaklanmıyor. Bunun en önemli nedeni olarak ithalatın yavaşlamasını görüyoruz. Yaşanan kur şoku nedeniyle Türk malları rekabetçi seviyeye geldi. 2019 ilk çeyreğinde yıllık cari açıkta yaşanan gerileme sürecinin yavaşlayacağını düşünüyorum. Merkez Bankası’nın faizde bir değişikliğe gitmesini beklemiyorum. Merkez Bankası’nın sıkı duruşundan taviz vermemesi gerektiğini düşünüyorum. Sıkı durduğuna, enflasyonda kalıcı bir gerileme sağlanmadan hemen faiz gevşetmeyeceğine, bağımsız olduğuna piyasaları ikna etmesi gerekiyor.

Faiz indirimini en erken 25 Nisan olarak görüyorum. Eğer beklenenden erken faiz indirimine gidilirse, piyasa beklentileri bozulur, enflasyon beklentileri yukarı döner. Açıklanan talep artırıcı desteklerin etkisiyle enflasyonun ilk çeyrekte İlk çeyrekte bir miktar yükselme ihtimali var.

“Faizde değişiklik beklemiyorum”

Merkez Bankası’nın faizde değişiklik yapmasını beklemiyorum. Şu anda öyle bir hava olmamasına karşın, faizde bir değişikliğe gidilirse bunun aşağı yönlü olacağına düşünüyorum. Cari işlemler hesabı beklentiler çerçevesinde Kasım’da da fazla verdi. Büyük bir ihtimalle bu süreç önümüzdeki aylarda da devam edecek. Cari fazla verilmesinin nedenlerinden biri kurun yükselmesiyle ihracatta yaşanan artış. Esas faktör ise ekonomide yaşanan yavaşlama.

2019 yılı birinci çeyrek büyümesi büyük bir ihtimalle negatif çıkacak. Dolayısıyla Türkiye’de büyüme yavaşladığında ihracat da yavaşlıyor, ödemeler dengesi fazla vermeye doğru gidiyor. Bugünkü konjonktürde ihracatın genel desteklere ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum. İhracatın çok spesifik ve özel alanlarda desteklenmesi gerekiyor.

HÜLYA GENÇ SERTKAYA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu