Enflasyon Yorumları 2019
TÜKETİCİ fiyatları Şubat’ta aylık bazda yüzde 0.16 arttı ve yıllık enflasyon 0.68 puan azalarak yüzde 19.67 oldu. Yıllık TÜFE bu düzeyi ile son altı ayın en düşük seviyesini gördü. Yurtiçi üretici fiyatları (Yl-ÜFE) Şubat ayında yüzde 0.09 oranında yükselirken, yıllık enflasyon 3.34 puan azalışla yüzde 29.59’a geriledi. Şubat’ta tüketici fiyatları üzerindeki üretici fiyatları kaynaklı maliyet baskıları sürdü. Enflasyondaki düşüş faiz indirimi için yeterli olmadı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) 6 Mart’taki toplantısında politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 24 düzeyinde sabit bıraktı. Fiyat istikrarına yönelik risklerin devam ettiğine dikkat çeken TCMB, ihtiyaç duyulması halinde ilave sıkılaştırmaya gidilebileceğini yineledi. Bu arada ihracat Şubat’ta zirveye koştu. İhracat geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3.7 artarak 14.3 milyar dolar oldu.
GIDA YÜKSEK SEVİYESİNİ KORUDU
Yurtiçi piyasalar geçen hafta Şubat ayı enflasyon verisine ve PPK toplantısına çevrildi. Şubat’ta yıllık enflasyon petrol fiyatlarındaki görünüme bağlı olarak enerji grubunda yükselirken, diğer alt gruplarda düşüş gösterdi. Gıda ve alkolsüz içecekler yıllık enflasyonu bu dönemde gerilemekle birlikte yüksek seviyesini korudu. Şubat ayında devreye giren tanzim satışların market fiyatları genel seviyesini düşürmesi, indirimler, hükümetin yüksek fiyat artışlarına karşı denetimleri artırması gibi kısa vadeli fiyat aksiyonlarıyla gıda enflasyonu Şubat ayında 1.72 puan azalarak yüzde 29.25’e geriledi. Bu gerilemeye karşın Şubat’ta yıllık en fazla artışın yaşandığı ana mal grubu gıda ve alkolsüz içecekler oldu. Gıda fiyatlarındaki aylık yüzde 0.9 artış da fiyatlar genel seviyesinin üzerinde kaldı. TCMB’nin aylık fiyat gelişmeleri raporuna göre yıllık enflasyon işlenmemiş gıdada yüzde 39.07’ye, işlenmiş gıdada ise yüzde 20.18’c geriledi. İşlenmemiş gıda grubu yıllık enflasyonundaki azalışta temel belirleyici taze meyve sebze fiyatları oldu. Bu dönemde taze meyve-sebze grubunda yıllık enflasyon 4.36 puan gerilese de yüzde 59.75 ile yüksek seviyesini korudu. Çekirdek enflasyon göstergelerinin yıllık enflasyonu yavaşladı, ana eğilimindeki düşük seviyeler korundu. Türkiye istatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre özel kapsamlı TÜFE göstergesi (B) aylık bazda geriledi, işlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’de 2019 yılı Şubat’ta bir önceki aya göre yüzde 0.15 düşüş, geçen yılın aynı ayma göre yüzde 18.48 artış gerçekleşti.
TÜİK verilerine göre TÜFE’de aylık en yüksek artış yüzde 2.48 ile sağlık grubunda görülürken, aylık en fazla düşüş yüzde 4.81 ile giyim ve ayakkabı da ^oldu. Şubat ayının zam şampiyonu ise yüz-. de 35.19 artış ile marul oldu.
“İNDİRİM İKİNCİ YARIDA”
TCMB beklendiği üzere 6 Mart’taki PPK toplantısında politika faizini yüzde 24’te sabit tuttu. Merkez Bankası’nın kararının sürpriz olmadığının altını çizen ekonomistler, enflasyonda tatminkar ve kalıcı bir gerileme olmadan TCMB’nin politika faiz oranını değiştirmesinin beklenmemesi gerektiğinin altını çizdi. Koç Üniversitesi . Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selva Dcmiralp, henüz trendin enflasyonun kalıcı düşüşünden bahsetmek için erken olduğuna dikkat çekerken, İstanbul Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nurullah Gür yılın ikinci yarısından itibaren enflasyondaki düşüşün daha ikna edici hale geldikçe TCMB’nin faizlerde indirime gitmesinin muhtemel olduğunu vurguladı. Hacı Bayram Veli Üniversitesi İIBF Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necat Coşkun da yılın ilk yarısı tamamlanmadan politika faizini düşmesinin beklenmemesi gerektiği görüşünde.
ŞUBATTA İHRACAT REKORU
Şubat’ta serbest bölge ihracatları ve antrepo verilerini de kapsayan genel ticaret sistemine göre ihracat yıllık bazda yüzde 3.71 artışla 14.3 milyar dolara yükselirken, ithalat yüzde 18.7 azalarak 16.16 milyar dolar oldu. Ticaret Bakanı Ruhsar Pck-can, ihracat rakamının Türkiye tarihinin en yüksek Şubat ayı ihracatı olduğunun altını çizdi. Ticaret Bakanlığı’nın resmi olmayan geçici verilerine göre dış ticaret açığı ise yüzde 69.6 azalarak 1.85 milyar dolara geriledi. Şubat’ta ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 88.6’ya yükseldi. Özel ticaret sistemine göre Şubat’ta ihracat bir önceki yılın aynı ayma göre yüzde 3.46 artışla 13.6 milyar dolar, ithalat ise yüzde 16.6 azalışla 15.8 milyar dolar oldu.
TİM Başkanı İsmail Gülle, yaptığı açıklamada Şubat’ın ikinci yarısı itibarıyla ihracatın geçen seneki ivmesini yakaladığına işaret ederek, haftalık bazda 3.5 milyar doların üzerinde bir ihracat seviyesine ulaştıklarını, bu artış trendinin Mart’la da devam edeceğini kaydetti. Gülle, “Hedefimiz, haftalık ihracatı 4 milyar doların üzerine taşıyarak, bu yıl en az aylık bazda 16 milyar doları aşmak” dedi.
“PAZAR ÇEŞİTLİLİĞİ ARTIRILMALI”
Prof. Dr. Selva Demiralp ihracattaki artışın Avrupa’da beklenen yavaşlamanın henüz ihracat rakamlarına yansımadığına işaret ettiğini söyledi. İthalatın büyümedeki yavaşlamaya paralel olarak geri çekilmeye devam ettiğini belirten Demiralp, “2019 ihracatı Avrupa’nın büyüme performansı ile birebir etkili olacak. Oradaki yavaşlama korkulduğu kadar büyük olmazsa bize daha güçlü bir pazar imkanı doğacaktır” dedi.
Küresel ekonomide ve ticarette yavaşlama sinyallerinin geldiği bir dönemde Türkiye’de ihracatın artışını sürdürdüğünü vurgulayan Doç. Dr. Nurullah Gür ise, özellikle iç talebin daraldığı bir dönemde firmaların iç piyasada yaşadıkları gerilemenin bir kısmını ihracatla telafi etmelerinin ekonomik büyümedeki yavaşlamayı belli ölçüde frenleyeceğini dile getirdi, ihracattaki artışın temel olarak imalat sanayi ürünlerinden geldiğini belirten Gür, şunları kaydetti:
“Ülke bazında baktığımızda Çin ve ABD’ye gerçekleştirdiğimiz ihracatta gerileme yaşanırken, AB piyasasından karışık sinyaller mevcut. Almanya, Fransa ve İtalya’ya ihracatımızda gerileme yaşanmışken Birleşik Krallık, İspanya ve İrlanda gibi Avrupa ülkelerine ihracatımızda artışlar var. Öte yandan Asya ve bazı gelişmekte olan ülkelere ihracat artışı sevindirici. Küresel ve bölgesel şoklardan dış ticaret anlamında mümkün olduğunca az etkilenmek ve ihracatın ekonomik büyümeye katkısını güçlü tutabilmek için ürün ve pazar çeşitliliğini artırmalıyız.”
Dış ticaret açığında ve dolayısıyla cari işlemler açığında azalmanın temel belirleyicisinin ithalattaki azalma olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Mustafa Necat Coşkun, 2018 üçüncü çeyreğinden itibaren ekonomideki yavaşlamanın büyüme performansını düşürürken ithalatta azalmayı beraberinde getirdiğini söyledi. Döviz kurlarındaki değişimin ihracat üzerindeki olumlu etkisi ve ithalatta azalmayla dış ticaret dengesinin iyileşme gösterdiğini dile getiren Coşkun, “2019 Ocak-Şubat aylarında ithalattaki gelişmeler 2018’e göre ekonomide daralmanın boyutunu gösteriyor” dedi.
EN ÇOK BIST-100 KAZANDIRDI
Şubat’ta aylık en yüksek reel getiri YI-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 7.22, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 7.15 ile BIST 100 endeksinde gerçekleşti. TÜİK verilerine göre Şubat’ta devlet iç borçlanma senetleri, mevduat faizi, külçe altın yatırımcısına kazandırırken, dolar ve euro kaybettirdi.
TÜİK geçen hafta 2018 kadın istatistiklerini de açıkladı. Buna göre Türkiye nüfusunun yüzde 49.8’ini kadın nüfus oluşturdu. Kadınların istihdam oranı erkeklerin yarısından az oldu. Hanehalkı işgücü araştırması sonuçlarına göre 201’de Türkiye’de 15 ve daha yukarı yaştaki istihdam edilenlerin oranı yüzde 47.1 olup bu oran erkeklerde yüzde 65.6, kadınlarda ise yüzde 28.9 düzeyinde belirlendi. Şirketlerde üst düzey ve orta kademe yönetici pozisyonundaki kadın oranı 2012 yılında yüzde 14.4 iken 2017 yılında yüzde 17.3 oldu.
Prof. Dr. Mustafa Necat COŞKUN / Hacı Bayram Veli Üniversitesi İİBF Öğretim Üyesi
“Enflasyonda düşme eğilimi sürecek”
Gıda ürünlerindeki fiyat artışında olumsuz mevsim koşullarının etkisi yüksek. Önümüzdeki aylarda gıda ürünlerinin fiyatlarında gerilemeyle birlikte endekste baz etkisiyle yıllık enflasyonun düşme eğilimini sürdürmesi bekleniyor. Yıllık enflasyondaki gerilemenin önemli bir nedeni yurtiçi üretici fiyat endeksindeki düşmenin sürmesi. Döviz kurlarında ve uluslararası piyasalarda enerji fiyatlarında önemli bir dalgalanma olmaması halinde bu süreç devam edecek ve üretim maliyetlerinin enflasyonist etkisi sınırlanacak. İç talepte azalmanın fiyatlara artış yönünde baskı yaratmaması ve döviz kurunda göreli istikrar enflasyonun düşmesinde olumlu etki yapacak. Enflasyonun tek haneli rakamlara gerilemesi kısa dönemde daha sıklaştırılmış para ve maliye politikaları ile mümkünken orta ve uzun dönemde kalıcı düşük enflasyon için yapısal önlemlerin yer aldığı daha kapsamlı politikaların uygulanması gerekiyor.
“İkinci yanda ılımlı büyümeye yöneliş olabilir”
TCMB kararı net TL pozitif olduysa da Çarşamba günü toplantı sonrası kurda yukarı yönlü bir seyre şahit olduk. Yüksek olasılıkla bir veya daha fazla piyasa aktörünün beklenen iyi haberi takiben TL pozisyonu kapattığını tahmin ediyorum. Ölçek olarak fiyat üzerinde etki gücü yüksek bu ordinoların yanında küresel piyasalarda hakim gri hava da döviz kurlarını yukarı yönde destekledi. Her ne kadarjeopolitik belirsizlikler TL adına dezavantaj oluştursa da 5.50 -5.55 bandında güçlü dirence sahip olan dolar/ TL’nin Türkiye pozisyonu düşünebilecek yabancı yatırımcılar nezdinde teşvik edici olacağı görüşündeyim. Türkiye ekonomisinin de yılın ikinci yarısında ılımlı biçimde büyümeye yöneliş şansı yakalayacağını düşünüyorum.
“Tek hane için 2020’yi bekleyeceğiz”
Manşet enflasyonun yüzde 20’nin çekirdek enflasyonun ise yüzde 19’un altına beklenenden daha kısa sürede inmesi enflasyonla mücadelenin psikolojik cephesi açısından sevindirici bir gelişme. Gıdada aylık ve yıllık bazda kısmi iyileşmeler yaşanmış olsa da gıda enflasyonu genel itibarıyla yüksek seyretmeye devam ediyor. ÜFE ile TEFE arasında bir ara yüzde 20’Iere kadar açılan makasın yüzde 10’a inmesi maliyet artışlarının fiyat etiketlerine yansımasının önümüzdeki aylarda sınırlı kalacağına işaret ediyor. Döviz kurları ve petrol fiyatlarında olağan dışı bir gelişme yaşanmazsa TÜFE’de seneyi yüzde 14’ün biraz altında kapatabiliriz. Enflasyonun yeniden tek hanelere inmesi için 2020’yi beklememiz gerekecek.
Hülya Genç Sertkaya