Derinin çöpünden teknolojik ürün çıkardı
İskefe Grup’un temelleri 1954 yılında Alkoç Ailesi tarafından atıldı. Deri tabaklama işiyle sektöre adım atan aile, 2002 yılında inovasyona ve yüksek teknolojili ürünlere odaklanmaya karar verdi. Helal jelatin pazarındaki boşluğu görerek bu alana yönelik AR-GE çalışmalarına öncelik veren grup, 2012 yılında Halavet Gıda şirketiyle sığır jelatini üretimine başladı. Bu üretimin ardından farklı ürün grupları geldi. Bugün jelatin, protein, hidrolizat, hayvansal kaynaklı sıvı aminoasit üreten şirket, 100 milyon doları aşan cirosuyla 20’nin üzerinde ülkeye ihracat yapıyor. 40 milyon desimetre deriyi işleme kapasitesine sahip olan grubun, yedi tane deri üretim tesisi bulunuyor.
DÜNYADA ÜÇÜNCÜ SIRADA
Yaklaşık beş yıl gibi bir sürede sığır jelatininde dünyanın önemli üreticileri arasına girmeyi başaran grup, dünyanın jelatin ihtiyacının yüzde 3’ünü karşılıyor. Çok değerli bir protein olan jelatin, gıda sektöründe yaygın olarak şekerlemeler, tatlılar, süt ürünleri, et ürünleri, soslar ve çorbalar, içecekler, fırın ürünlerinde kullanılıyor. Jelatin, derinin yarma denilen yan ürününün bir alt yan ürünü olan etek ve boyun kısmından elde edilebiliyor. Dünya genelinde yılda yaklaşık 400 bin ton jelatin üretiliyor. Bu üretimin yüzde 46’sı domuz derisinden elde ediliyor. Müslümanlar tarafından tüketilen 200 bin tona yakın kısmı ise sığır derisinden üretiliyor. Türkiye’nin bu üründeki ithalat hacmi 2012 yılında 33 milyon dolarken, aynı yıl Halavet Gıda’nın kurulmasının da etkisiyle şimdi 20 milyon dolara kadar geriledi.
Bereket Gıda ile kolajen kremlerin hammaddesi olan hidrolizat üretimi yapan grup, bu hammaddeyi Uzakdoğu’ya ihraç ediyor. Grubun diğer işi olan sıvı gübre üretimi ise kolajenin sıvı hale getirilip işlenmesiyle ortaya çıkıyor. Bu sıvı gübre tarımsal üretimde yüzde 25-40 arasında verim artışı sağlıyor.
İskefe Grup CEO’su Murat Göç, bir ekosistem mantığıyla hareket ettiklerini söylüyor. Göç, “Bir tesisimizin atığından kullanamadığı bir ürün veya yan ürünü diğer fabrikalarımızda katma değere dönüştürüyoruz. Hedefimiz deriyi işledikten sonra elimizde atık olarak sadece su kalana kadar ürünü değerlendirebilmek” diyor.
İLAÇ KAPSÜLÜ ÜRETECEK
İskefe Grup şimdi de yine deri yan ürünlerinden yeni bir üretime girmeye hazırlanıyor. Dünyada 2,5 milyar Euro’nun üzerinde büyüklüğü olan ilaç kapsülü üretimi için tesis kurma çalışmaları sürüyor. Yılda 300 milyon adede yakın kapsül üretmeyi planlayan şirket, üretiminin yarısını ihraç etmeyi hedefliyor.
İthalat sektörü olumsuz etkiliyor
Türkiye’de et sektörüne yöneii< oo!:tikalar deri ve deri yan sanayi sektörünü etkiliyor. Bazı ülkelerden ithal edilen hayvanların derilerinin gerekli nitelikte olmaması sektöre olumsuz yansıyor. Bu politikalar oluşturulurken et ve et fiyatlarının ön planda olduğunu söyleyen Murat Göç, sözlerine şöyle devam ediyor: “Bu politikalar bizi çok etkiliyor. İthal edilen hayvanların menşeine göre verimli olmadığımız hammadde kaynakları ortaya çıkıyor. Türkiye’nin yerli hayvan ırkı ve Türkiye’deki hayvanların derisi katma değerli ürün üretmeye müsait. Ancak Güney Amerika gibi ülkelerden gelen hayvanlardan bu verimi alamıyoruz.
Etçiler de bu durumda derileri satmakta zorlanıyor. Bunun nedeni arz-talep dengesindeki dalgalanma değil. Hayvancılık sektöründe ıslahı dört gözle bekliyoruz.”
İlaç kapsülüne özellikle müslüman coğrafyadan ciddi bir talep var. Şirket, ilaç sektöründe Türkiye’de üretim yapan şirketlerin tamamıyla görüşmeler yaparak belli bir aşamaya gelmiş durumda. Hedef, iki yıl içinde 2,5 milyar Euro’luk kapsül pazarından yüzde 1,5 pay almak.
Murat Göç, dünyada bu ürünün üretiminde daha çok Avrupa ve Hindistan’ın öne çıktığını ifade ediyor. Göç, “Fiyatta rekabetçi olacağız. Hindistan’da üretilenlerin kaliteleri alt seviyede. Biz fiyat değil kalite rekabeti yapacağız” diyor. 2020 yılında bitmesi planlanan fabrikada 100’ün üzerinde kişi istihdam edilecek.
ikinci olarak da sucuk ve sosis gibi ürünler için yenilebilir kolajen kılıf üretilmesi planlanıyor. Ürünün AR-GE süreçlerini tamamlayan şirket, bu ürünü aynı zamanda Uzakdoğu’ya ihraç etmeyi planlıyor. 2,5 milyar Euro’luk bir büyüklüğü bulunan bu pazardan da iki yıl içinde yüzde 1,5-2’lik pay almak hedefleniyor.
TÜRKİYE’DE OLMAYAN ÜRÜNLER
Murat Göç, dünyada üretimi olan ancak Türkiye’de üretilmeyen ürünlere odaklandıklarını söylüyor. Göç, “Dünyada belli bir pazara ulaşmış ama Türkiye’de üretimi olmayan ürünleri alıp üretmeyi tercih ediyoruz. Bunların know hovv’larını geliştiriyoruz. Bizim için önemli olan ileri teknoloji altyapısını kurmak ve hammadde kaynağını oluşturmak” diye konuşuyor.
İskefe Grup’un bir diğer planı da saç bakım ürünlerinde kullanılan keratin üretmek. Birçok şampuanın temel hammaddesi olan keratinin üretimi için AR-GE çalışmaları sürüyor. Murat Göç, önümüzdeki dönemde hammadde odaklı üretime devam edeceklerini söylüyor.
CİRONUN YÜZDE 10’U AR-GE’YE
500’ün üzerinde çalışanı bulunan İskefe Grup, 2018’de yüzde 30 büyüdü. 2019’da ise yüzde 20’nin üzerinde büyüme hedefleniyor. AR-GE merkezinde geliştirdikleri ürünlerin her yıl en az birini piyasaya sürmeyi hedeflediklerini söyleyen Murat Göç, bu doğrultuda önümüzdeki dönemde yatırımların devam edeceğini vurguluyor.
iskefe Grup’un 60 kişinin çalıştığı Tuz-la’daki AR-GE merkezinde yeni ürünler üzerinde projeler devam ediyor. Halihazırda merkez 10-12 yeni ürün üzerinde çalışıyor. 100 milyon doların üzerinde ciroya ulaşan şirketin cirosunun yüzde 10’u AR-GE’ye gidiyor. Bugüne kadar TÜBİTAK ile 14 civarında proje tamamlayan İskefe Grup, halihazırda üç proje için de çalışmaları sürdürüyor.
AYŞEGÜL SAKARYA PEHLİVAN