ABD hava kuvvetleri yapay zekaya hazır
GEÇTİĞİMİZ üç aydır Basra Körfezi merkezinde Körfez ülkeleri arasında yaşanan, ABD ve bazen İngiltere’nin de dahil olduğu gerginlik, ulusal güvenlik kavramının öneminin daha da artacağının açık bir kanıtı oldu. Basra Körfezi’nde el koyulan bazı ticari gemilerle ilgili Körfez ülkeleri birbirini suçlarken, karşılıklı tehditler yapıldı.
Temmuz-ağustos arasında ortaya çıkan bu yeni uluslararası “sıcak nokta”nm ardından, son olarak Suudi Arabistan’ın resmi petrol şirketi Saudi Aramco’nun silahlı insansız hava aracı (SİHA) tarafından vurulduğunun açıklanması, hava kuvvetlerinin teknolojik donanımının ülkelerin askeri üstünlüğünü büyük ölçüde belirleyeceğim ortaya koydu. Körfez’de bu gelişmeler yaşanırken, geçen hafta ABD Hava Kuvvetleri de, hava güçlerinin kritik rolüne ilişkin çok önemli bir rapor yayımladı.
DAHA ÇOK TİCARİ İŞBİRLİĞİ
ABD Hava Kuvvetleri’nin raporunda altı çizilen öncelikli nokta, yapay zekanın savaşın nasıl olacağı kavramını 21’inci Yüzyıl’dan itibaren değiştireceği tespiti. Bu üstün teknolojinin şimdiye kadar ticari havayolları tarafından kullanıldığı, ABD’nin hava, uzay ve siber uzay misyonlarının veri ve enformasyon alanlarında yapay zekanın süzgecinden geçmekte olduğu, diğer yandan rakip ülkelerin yapay zekayı silahlarına entegre etmeye devam ettiği, raporda vurgulanan diğer başlıklardı. Bu nedenle ABD’nin hava kuvvetleri kabiliyetinin daha hızlı ve akıllı olması gerekliliği, bu teknolojinin uygulamaya konulduğu her misyonda daha yüksek hız ve kesinlik getireceği de raporda yer alıyor.
DÖRT TEMEL ALAN
ABD Hava Kuvvetleri Başkanı David L. Goldfein tarafından imzalanan raporda, ABD Savunma Bakanlığı’nın yapay zeka savunma stratejisinde temelinde yoğunlaşılacak dört alandan bahsediliyor. Bunlardan birincisi, hava kuvvetlerinin özel şirketlerle daha çok işbirliğine gideceğine dönük işaretler. Raporda, federal hükümet içi ve dışı en üst seviyedeki teknoloji sunucularıyla işbirliğine gidileceği; ticari anlamda kabul gören, arz zinciri güvenliği dikkate alınarak inşa edilen modeller oluşturulacağı belirtiliyor.
İkinci nokta ise, verinin yapay zeka için her şey olması ve yapay zeka algoritmalarını sürekli olarak veriyle eğitmek. Rapor, bu teknolojinin operasyonlarda başarı gösterebilmesi için neredeyse tam eş zamanlı olarak verinin algoritmalara akması ve bunun hem operasyonda anlık olarak kullanılması, hem de algoritmanın sürekli olarak gelişmesinin sağlanmasına da işaret ediyor.
Üçüncü ve çok önemli nokta, yapay zeka çözümlerine ulaşırken, bu çözümleri sunan halka açık algoritmaların demokratik bir şekilde kamuoyunun erişimine sunmak. ABD yasalarına uygun olarak özel sektörden destek alman teknolojilerin kamuya açık olacağı ve bu teknolojilerin “düşman” rakip ülkelerce de kullanılabileceği konusuna vurgu yapılırken, bununla birlikte bu teknolojinin kullanımındaki sorumluluk ve bu teknolojinin komutanlık bünyesinde geliştirilerek hangi amaçla kullanılacağının paylaşımının stratejik bir zorunluluk olması, böylece hızlı bir satım alım sürecinin gerekliliği belirtilmiş.
Rapordaki dördüncü madde bir başka önemli sorunun cevabını yanıtlıyor? Robotlar askerin yerini mi alacak? ABD Hava Kuvvetleri, her bir personelin bu teknolojiyi kullanmada beceri kazanmasının sağlanacağı, yeni teknolojilerin personele uyumunun komutanlık içindeki en büyük zorluğu oluşturacağı görüşünde.
Ancak makinelerin insanın yerini almayacağı, raporda özellikle belirtiliyor. Doğru kullanılması halinde, bu teknolojinin işgücünü zenginleştireceği, karmaşık denklemlerin çözüleceği ve karar vericilerin kanıtlanmış veriler üzerinde karar verebileceğine dikkat çekiliyor. Böylece, komutanlık mensubunun kritik düşünce gibi daha karmaşık görevlere yoğunlaşabileceği belirtiliyor.