Korona Salgını Dijitalleşmeye Olan İhtiyacı Artırdı
KRİZDE gözler dijital teknolojilere, onları üretenlere ve kullanıcı şirketlere odaklandı. Özellikle iş süreç yazılımlarında ön plana çıkan SAP, bu şirketlerden biri. Onların baktıkları noktadan analiz yapmak önemli. Bir süre önce SEFA Bölgesi’nde (Türkiye, Portekiz, Ispanya, İsrail ve Fransızca konuşan Afrika ülkelerini kapsayan Güney Avrupa ve Frankofon Afrika) SAP’nin iş ortakları organizasyonunu ve genel sektörü içeren yapının direktörü olan Selçuk Öznal ile bir sohbet gerçekleştirdim. Öznal’ın sohbetimizden ortaya çıkan notları sizlerle paylaşmak istedim. Tabii bu görüşmenin online görüntülü görüşme platformlarıyla yapıldığını söylememe gerek yok.
Bu ülkelere ve Türkiye’ye baktığınızda dijital dönüşümle ilgili genel değerlendirmeniz nedir?
Birkaç açıdan bakmak lazım; şok anı ve şirketlerin bu şok anlarında nasıl davrandığı. Herkes evden çalışmaya başladı ve işlerini nasıl kesintisiz yapabileceklerini değerlendirdiler. Dünyada dengeler değişti ve herkes bir arayışa girdi. Bu doğrultuda yeni fırsatlar ne olabilir diye araştırmalar yapıldı. Biz de SAP olarak bu konuya öncelik verdik. Müşterilerimizin yanında olup onlara yardımcı olmak için planlar yaptık. Hangi aksiyonları almalıyız diye tartıştık. Kısa, orta ve uzun vadeli planlamalar yaptık. Her ülke ve şirket aslında bir testten geçiyor. Süreçte ne olacağını henüz yeni gözlemlemeye başladık. Şirketler adaptasyon ve inovasyon arayışı içinde. Ispanya, Portekiz ve İtalya gibi ülkeler bizden bir adım önde, çünkü bulut teknolojilerinin kullanımı bizden daha yaygın. Oradaki şirketler dijitale geçişe bizden önce başladılar. Türkiye’ye baktığımızda ise bizim bir şansımız var. Biz krizlere karşı daha antrenmanlıyız. Şirketlerin yönetici ve çalışanları krize çabuk adapte oluyorlar, çevik bir şekilde cevap veriyorlar. Krizi fırsata çevirmeyi başarabiliyoruz. Birçok şirket bunu yaptı ve bu kriz döneminde de yapacak. Beklentiler ve ihtiyaçlar değişiyor. Bu krizlerin beraberinde teknolojik gelişmeleri getirdiğini de unutmamalıyız.
Yönetim açısından farklılık yaratacak, müşteri deneyimi değişecek diyebilir miyiz?
Biraz daha farklı bir ortam yaratmak için arka planlar üretiyoruz. Bu sadece işle ilgili değil yönetimsel olarak insana dokunmayı da ön plana çıkarıyor. Bu tarz yapılar içinde teknolojik olarak neler yapabileceğimizi değerlendirdik. Müşteri deneyiminde de bu benzerlik var. Bunları internet ortamında farklı bakış açılarıyla kullanılması gerekiyor. Bunu hep konuşuyorduk; artık daha hızlanacak. Belki de dükkânları artık sanal olarak geziyor olacağız. Müşterinin deneyimini de bir şekilde evrimleştireceğiz. Müşteri sanal ortamlarda çok sadık değil. Bir e-ticaret platformunda sıkıntı yaşadığında, kolayca diğerine geçebiliyor. E-ticarettc en iyisi olmak da yeterli olmayacak. Müşteri deneyimini artırmak ve mükemmel müşteri deneyimi yaşatabilecek şeyler yapmak gerekecek. Küçük insani dokunuşların yapılması gerekecek. Gittikçe dijitalleşip mekanikleşirken işlerin dijitalleştiği bir dünyada insan biraz daha su üstüne çıkıp daha değerli hale gelecek. Makinelerin yaptığı işler masrafsız işler olacak, insana dokunan ino-vatif ve kreatif işler daha değerli hale gelecek.
“Değişime direnilmemeli”
SAPSEFA Böigesi Direktörü Selçuk Öznal, dijitalleşme döneminde SAP’nin senaryosunu şöyle özetliyor: “Firmalar, kısa vadede mümkün olduğunca altyapılarını buluta taşıyacaklar. Büyük veri konusunda ciddi bir destek veriyoruz. Blockchain gündeme gelecek. Yapay zekâ çok ön plana çıkacak. Fiziksel yönetimden uzaktan yönetime geçişler olacak. Örneğin, evde sıkılınca sanal gözlüklerle bir nebze sanal bir tur atıyor olabileceğiz. Makine öğrenmesi ön plana çıkacak çünkü makineler insanların yaptığı rutin işleri yapabilecek. İnsanlar sekiz saat çalışırken makine 24 saat çalışıyor. Odaklanma problemi olmadığı için hata payı çok düşük oluyor ve yüzde 99.99’a kadar başarı payına erişebiliyorlar. İstemesek de bu makineler gelecek. Mutlaka değişmemiz ve gelişmemiz gerekiyor. Nesnelerin interneti (loT) çok konuşulacak. Böyle dönemlerde de fabrikaların çalışması lazım bu nedenle tam otomasyon gerekiyor. Bununla ilgili çok hızlı çözümler üretiyoruz. İşleri nasıl daha dijital hale getiririz diye müşterilerimizle beyin fırtınası yapıyoruz. Eskiden bu teknolojiler için müşterilerimizle toplantı yapıp anlatmak için büyük çaba sarf ederdik. Şimdi rollerimiz değişti müşteri bizi arar hale geldi. Makinelerin önünde sanal ortamlarda toplantılarımızı yapıyoruz. Çok enteresan bir devinim içindeyiz. İşlerimiz çok büyüdü ve bu teknolojiler çok daha fazla konuşulur hale geldi. Dijital bir gelecek şekilleniyor. Firmalara, “Adaptasyonu hemen başlatıp, teknolojik devinimden geri kalmamalısınız” diyoruz. Değişime direnilmemeli.”
Volkan Akı