O Listeye Girmeyi Başaran Girişim
TÜRK teknoloji girişimcileri ektiklerini son birkaç yıldır biçmeye başladılar. Bunu, hem ihracat rakamlarından hem de ortaya çıkan inovatif ürün ve fikirlerden görebiliyoruz. Bu ivmeyi en hızlı yazılım alanında ve otomotiv ile savunma sektörlerinde daha net bir şekilde gözlemlediğimizi söyleyebiliriz. Intecro Robotik bu başarılı örneklerden sonuncusu. Biyomimetik bilimi merkezinde doğadan ilham alma anlayışı ile otomotiv, savunma, havacılık sanayi, genel endüstri, makine endüstrisi, vagon ve raylı sistemler, eneıji, iş makinaları ve tarım makinaları gibi endüstrilerde mühendislik tasarımı geliştiren Intecro Robotik, geçtiğimiz günlerde invitRO isimli moleküler tarama sürecine yardımcı olan test işlem cihazıyla, Covid-19 ile mücadelede geliştirilen çalışmalar kapsamında Avustralya’daki Robots For Good isimli “insanlık için hizmet veren robot projeleri” listesine girmeyi başardı.
DÖRT YÜKSEK TEKNOLOJİ ÜRÜN TASARIMI
Üç yıldır Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının işbirliği yaptığı Ar-Ge merkezlerinden birisi olarak faaliyet gösteren Ankara merkezli Intecro Robotik’in 11 yılda yakaladığı başarıyı ve uluslararası robotik listesine girme hikayesini şirketin CEO’su A. Ali Şen şöyle anlattı:
“Grubumuz bünyesinde 2011!de kurulan Intecro Healthcare ve Lab Automation son yedi yıldır biyomedikal cihaz alanında dört farklı yüksek teknoloji ürün tasarımı ve prototip üretimi tamamlamıştı. Salgın ile birlikte, başta Covid-19 testleri olmak üzere binlerce türden moleküler tanı sürecini, numuneden sonuca ulaşırken insansız ve tam otomatik olarak gerçekleştirebilecek, özgün ve yerli ürün olan invitRO’ yu geliştirmeye başladık. İnvitRO, yaygın olarak virüs, bakteri gibi organizmaların moleküler tarama süreçlerinde kullanılacak bir test işlem cihazı. Örnek verecek olursak Covid-19 testleri için en güvenilir yöntem olan süreçlerinde, numune bırakıldıktan sonra insan eli değmeden tanısal sonucu pozitif-negatif olarak yüksek doğrulukta verebilen robotik temelli bir laboratuvar cihazı. Bu türden testlerde çalışan moleküler biyologlar günde ortalama 80-100 civarı test işlemini gerçekleştirebilirken, invitRO Compact günde 400-600 civarı test yapabiliyor.”
10 FİRMADAN BİRİ
Bir sonraki nesil olan invitRO modüler cihazın Ar-Ge süreçlerinin tamamlanması ile birlikte test sayısının günde 4000-6000 civarına ulaşmasının hedeflendiğini belirten Şen, invitRO için TÜBİTAK ve Sanayi Bakanlığı’nın Covid-19 ile mücadele için seçtiği milli görev gücünde yer alan 10 firmadan biri olduğuna vurgu yaptı.
Şen, invitRO’nun uluslararası alanda duyulması içinse, “Ticari işbirliği içinde olduğumuz Avusturalyalı bir şirket, sosyal medya hesaplarımızda invitRO’nun da yer aldığı Covid-19 mücadele yayınımızı izlemiş ve bizimle bağlantıya geçti. Robots For Good adlı organizasyondan bahsetti ve oraya mutlaka bu inovasyon ile başvurmamızı tavsiye etti. Başvurumuzun ardından projemiz kabul oldu ve yayınladıklarını gördük. Dünya’nın farklı ülkelerinden insanlık için hizmet veren robot projelerinin yer aldığı siteye www.covid19robots.org adresinden erişim sağlanabilir” diye konuştu.
Pandeminin üretim modellerinin değişmesine neden olacağı görüşüne katılan A. Ali Şen, pandemiyle birlikte dijital dönüşüm konusunun hız kazandığına işaret ederek bu sürecin nasıl ilerleyeceğiyle ilgili şu öngörüde bulundu:
Yatırımcılar bu süreçte dijital dönüşüm ve sanayi devrimlerinin temelleri üzerinde ki firmalara ..odaklanıyor. Ayrıca ABD dahil pek çok Batılı ülke, Uzakdoğu’nun dünya üretim pazarındaki tekelini kırma eğiliminde. Buna karşı uzak doğunun da bu duruma kontra olarak karşılık verme çabalarına baktığınızda yine dijital teknolojilerin bir araç olarak kullanacağını görüyoruz. O halde şunu söyleyebiliriz, ‘hammadde temelli üretim için bilgi teknolojisi gereksinimi, bilgi teknolojisi için hammadde temelli üretim gereksiniminin oluşacağı bir dönem bizi bekliyor’. Dijitalizasyon süreçlerinin endüstri ile bütünleşmeye çalışması, sınırları daha fazla zorlayacak ve insanoğlunun hiç de alışkın olmadığı çözümler doğmaya devam edecek. Bu değişimleri görmek için sadece son 7-8 yıldaki endüstriyel robot devrimlerinc bakmak dahi yeterli olur. Ülkeler arası rekabet, teknolojinin getirdiği yenilikler, toplumların izolasyon alışkanlıkları, masaüstü ve uzak üretim anlayışına duyulan motivasyonu körüklemeye devam ediyor. Ayrıca pandemi ile birlikte yönetimsel alanlardaki insan merkezli iş gücünün azaltılması veya evden çalışma modellerinin geliştirilmesi gibi ihtiyaçlar nedeni ile dünya geri dönülmez bir tekillik yoluna girmiş gibi görünüyor.”
Yerli robotik çözümler
Intecro Robotik A.Ş ile beraber birbiri ile ilintili ancak farklı teknoloji alanlarında faaliyet gösteren üç grup şirket ve organizasyon bulunuyor.
• Robital Makine A.Ş. endüstriyel robotik makineleri katalog ürünü olarak üretiyor. Son dönemde salgın süreci ile birlikte, üçüncü jenerasyon maske makinalarını son üç ay içinde geliştirmiş. Artan talebi karşılamak üzere 16 bin metrekarelik alanda yeni bir fabrika yatırımı yapmak sureti ile seri üretime geçmiş. Bu makineleri bariCAT markası ile ihraç ediliyor.
• Intecro Healthcare ve Lab Automation yüksek teknoloji biyomedikal cihaz, klinik laboratuvar otomasyonu, robotik temelli tanısal laboratuvar cihazları geliştiriyor.
• MetalG Endüstriyel Robotlar ise 2015’ten bu yana altı eksen kol tipi sanayi robotu ve bu robotun ihtiyaç duyduğu alt teknolojileri geliştirmek üzere Ar-Ge odaklı faaliyet gösteriyor. 2020 itibariyle bir sınıftaki endüstriyel robotu seri üretim öncesi aşamaya getirdi. Bu robot özellikle alt teknolojileri ve milli kritiklik seviyesi yüksek bileşenleri açısından bakıldığında yüzde 78 yerliliğe ve teknolojik olgunluk seviyesine (TRL7-8) sahip.
Yerli projeler
• TÜVASAŞ A.Ş. tarafından raylara indirilen elektrikli hızlı tren setlerinin (EMU), seri üretimi için tesis edilen robotik üretim teknoloji ve hatları.
• MKE, Roketsan, Tübitak SAGE ve Aselsan gibi kurumlara kazandırılan nüfus edici mühimmat, akıllı mühimmat ve çok sayıda roket sistemleri için kullanılan yüksek teknoloji üretim sistem ve kabiliyetleri.
• BMC, Otokar, Isuzu, Katmerciler firmalarına kazandırılan çok sayıda savunma amaçlı zırhlı araç üretim teknolojisi.
• Yerli helikopterler GÖKBEY ve ATAK’larda kullanılan ve TAİ’ye entegre edilen Türkiye’nin ilk yerli kompozit üretim teknolojisi olan Robotik Filament Sarım Sistemi.
• ASELSAN’ın yerli radarlarda kullanılan robotik üretim sistemi.
• TÜBİTAK SAGE’ye tesis edilen 15KW’lık yüksek güçlü Fiber Lazer Birleştirme teknolojisi ve uygulama merkezi.
E-oyunlarda hack’lenmeye dikkat
Yaz mevsimine girdiğimiz bu günlerde, çocukların yaz tatillerinde zamanlarının büyük kısmını online ortamlarda geçireceğini tahmin ediyoruz. Bu online zamanın bir kısmı ise, özellikle erkek çocukları için e-oyunlarda geçeceğini söylemek, yanlış olmaz. Ancak burada bizi büyük bir tehlike bekliyor olabilir.
Siber güvenlik kuruluşu ESET, çok oyunculu çevrimiçi oyunlar geliştiren şirketlere odaklanan yeni bir Truva atı keşfetti. Anlayacağınız, global oyun endüstrisi, ne yazık ki çeşitli hacker gruplarının da olağan hedefi haline gelmiş durumda.
Oyunlarda arka kapı açan bu Truva atı, VVinnti Group adlı hacker grubuna oyun içi para birimlerini kendi finansai kazançları için manipüle etme imkanı tanıyor. ESET tarafından PipeMon olarak adlandırılan bu zararlı yazılımla göre saldırganlar en az bir kere Güney Kore ve Tayvan’daki şirketlerin yapı düzenleme sunucusunun güvenliğini aşarak otomatik yapım sistemlerinin kontrolünü ele aldı.
Bu, saldırganların video oyununun yürütülebilir dosyalarına Truva atı yerleştirmelerini sağlamış olabilir. Başka bir durumda da, saldırganlar şirketin oyun sunucularını tehlikeye attı. Bu saldırı sonucunda ise oyun içi para birimlerini finansai kazanç için manipüle etmek mümkün. ESET, etkilenen şirketlerle temasa geçti ve sorunu düzeltmek için gerekli bilgi ve yardımı sağladı. Sadece oyun şirketlerinin değil oyuncuların da siber hırsızların hedefinde bulunduğunu hatırlatan ESET güvenlik uzmanları, cihazlarda mutlaka güncel ve proaktif güvenlik yazılımı bulundurulmasını tavsiye ediyor.
Şule Güner