Haberler

5G konusunda doğrular ve yanlış bilinenler

5G hurafeleri

SALGINLA mücadele sürecinde hepimiz evde kalmaya çalıştık. Bu dönemde özellikle evden çalışma yaygınlaştı. Yine bu dönemin hayatımıza kazandırdığı en önemli teknolojik yenilik video konferanslar oldu.

Gerçi video konferanslar yıllardır var. Fakat kullanıcı kitlesi genelde büyük ölçekli şirketlerdi. Onlarda bile sadece yönetimsel amaçlarla belli bir seviyenin üstünde kullanılıyordu.

BİLGİLENDİRİCİ BİR WEBINAR

Salgınla herkesin hayatına giren video konferanslar o kadar çoğaldı ki artık insanlarda bir bıkkınlık Oluşturmaya başladığım gözlemlemekteyim. Fakat takip ettiğim video konferanslar arasında özellikle birinden ve de özellikle içeriğinden bahsetmek istiyorum. Çünkü geçtiğimiz aylarda özellikle sosyal medya üzerinden takip ettiğimiz ve benim “5G linçi” diye tanımladığım olaylar zincirine mükemmel bir cevap niteliğinde idi.

Ülkemizin en eski sivil toplum kuruluşlarından biri ve “Kamu yararına dernek” statüsünde olan Türkiye Bilişim Derneği tarafından düzenlenen video konferanslardan bazılarını takip etme şansım oldu. Video konferansın başlığı “5G, Korona ve Bulaşıcı Hurafeler” idi. Moderatörliığünü TBD Merkez İcra Kurulu Başkam. Dr. Aydın Kolat’ın yaptığı video konferansın konuşmacıları Prof. Dr. Mustafa Alkan, Abdullah Raşit Gülhan ve Mehmet Ali Inceefe idi.

5G’YE YÜKLENEN ANLAMLAR

Video konferansta konuşulanlar benim 5G konusundaki düşüncelerimde yanılmadığımı ortaya koydu. Bu konuda yanılmadığımın, konunun uzmanları tarafından da ortaya konulması gururumu okşamadı değil. Konuşulanları şöyle özetleyebilirim.

Uzunca bir süredir 5G diyoruz. O kadar çok anlam yükledik ki. Oysa insanlık tarihindeki birçok G’den sadece birisi olacak. 5G konusunda kıyamet kopmasının asıl sebebi ise SG’nin kavramsal olarak hem radyo frekansı hem de ağ tarafında ciddi değişiklikler getiriyor olması. Ağ tarafındaki yenilikler bireylerin elleriyle dokunacakları veya gözleriyle görecekleri şeyler değil.

GIGAHERTZ YALANLARI

Bütün kıyamet radyo frekansı tarafında koptu. 5G frekans olarak aslında iki grup frekans kullanıyor. Birincisi mevcut 2G, 3G ve 4G’de kullanılan hemen hemen hepsi, İkincisi de bu milimetrik dalga dediğimiz 24-25 gigahertz’lerden 100 gigahertz’lere kadar giden ama pratikte 24 ile 60 gigahertz arasının tanımlandığı bir alan. Özellikle 60 gigahertz RF sinyallerin oksijen tarafından en çok emildiği bölge. Hepsinde normal seyrederken yüzde 98’i oksijen tarafından emiliyor. Özellikle dünyaya yakın yerlerde karbondioksitle de birleştiği için yani karbondioksit yoğunluğundan ötürü de daha fazla kaygı yaratan bir duruma geldi, yani bu ilişkiyi kuranların çoğu işte buradan hareket ediyor. Oksijen 60 gigahertz civarındaki elektromanyetik RF dalgalarının yüzde 98’ini emiyor. Dolayısıyla esas soruna yol açan budur diyorlar. Bir kısmı biraz daha ileri gidiyor ve diyor ki bu oksijen özellikle kandaki oksijen bunu emdiği için alyuvarlar oksijeni taşıması gerekirken taşıyamıyor. Bu durumun kansere yol açtığını söylüyorlar. Bu durumun kansere yol açma ihtimali, işlenmiş bir kırmızı et veya diğer besinlerin kansere yol açma ihtimalinden daha yüksek değil.

Webinar’a katılan üniversite öğretim üyeleri bu konudaki hurafeleri çok güzel yanıtladılar.

MUTLAKA İZLEYİN

Kısacası, 5G’yle beraber gündeme pek gelmeyen fakat gerçekte arkasında olan bir takım siyasi faktörler de vardır. Özellikle bu mobil teknolojiler alanında teknolojik üstünlüğünü Çin’e kaptıran ABD’nin durumu bir türlü kabullenememesi de önemli bir faktördür.

Sonuç olarak, bu video konferansı organize eden başta Dr. Aydın Kolat olmak üzere tüm konuşmacılarına teşekkür ediyorum. TBD’nin sitesinden bulun ve kaydını seyredin. İnanın tüm düşünceleriniz değişecek.

MUSA SAVAŞ

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu