Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Üçüncü Çeyrekte Türkiye Ekonomisi Toparlanacak

‘V’ çıkışı

TÜRKİYE ekonomisi Covid-19 salgınının etkisiyle ekonomilerin kapandığı, ihracat ve turizmin durduğu ikinci çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9.9 daraldı. Piyasa beklentilerinin altında kalan ikinci çeyrekteki daralma, yıllık bazda 2009’un birinci çeyrekte yaşanan yüzde 14.5’in ardından en yüksek küçülmeye işaret etti, öncü verilerin üçüncü çeyrekte toparlanmaya işaret ettiğini vurgulayan ekonomistler, salgının etkileri ve vaka sayılarındaki artışın toparlanma hızı üzerinde belirsizlik yaratmaya devam ettiği görüşünde. Daralmadan ‘V’ tipi çıkış yaşanacağı görüşü ağırlık kazanırken, bunu olası görmeyenler de var.

Türkiye ekonomisinin ikinci çeyrek büyüme verilerine ilişkin Twitter hesabından paylaşımda bulunan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, kötümser tabloların aksine GSYIH oranının dünya ülkelerine kıyasla iyi bir sonuç verdiğini vurgulayarak, “2021’e pandeminin izlerini silerek girmekte kararlıyız, inşallah ‘V’ çıkışı GSYÎH verilerinde de göreceğiz” ifadelerini kullandı.

REVİZYON YAPILDI

Türkiye istatistik Kurumu (TÜIK) 2020 yılı ikinci çeyrek dönemsel gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) verilerini açıkladı. TÜIK, 2020’de yayımlanan dış ticaret, uluslararası hizmet ticareti ve ödemeler dengesi istatistiklerinde yapılan revizyonlar nedeniyle, ulusal hesaplar sisteminde güncellemeye gidildiğini duyurdu. Daha önce zincirlenmiş hacim endeksi olarak 2020’nin birinci çeyreğinde yüzde 4.5 olarak açıklanan büyüme oranı yüzde 4.4 olarak güncellendi. TÜIK verilerine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH ikinci çeyrekte bir önceki çeyreğe göre yüzde 11 azalırken, takvim etkisinden arındırılmış GSYH yıllık bazda yüzde 10 daraldı. Üretim yöntemiyle GSYH tahmini, ikinci çeyrekte cari fiyatlarla yıllık yüzde 1.3 artarak 1 trilyon 41.6 milyar TL oldu. GSYH’nin ikinci çeyrek değeri cari fiyatlarla dolar bazında 153 milyar 180 milyon olarak gerçekleşti.

YATIRIM HARCAMALARI AZALDI

Devletin nihai tüketim harcamaları ikinci çeyrekte geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 0.8 azaldı. Yerleşik hanehalklarının tüketim harcamaları ise bu dönemde yüzde 8.6 oranında geriledi. Hanehalkların nihai tüketim harcamaları dayanıklılık türüne göre incelendiğinde; ikinci çeyrekte dayanıklı mallarda yüzde 0.9, yarı dayanıklı mallarda yüzde 28.8, dayanıksız mallarda yüzde 0.7, hizmetlerde yüzde 25.4 daraldı. Gayrisafi sabit sermaye oluşumu, ikinci çeyrekte yıllık bazda zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 6.1 azaldı, inşaat yatırımları yılın ikinci çeyreğinde yüzde 16.4 küçülürken, makine ve teçhizat yatırımları ise yıllık yüzde 4.7 arttı. GSYH’yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde; ikinci çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre sanayi yüzde 16.5, inşaat sektörü yüzde 2.7, hizmetler yüzde 25, mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri yüzde 16.5 küçüldü. Bu dönemde tarım yüzde 4, bilgi ve iletişim faaliyetleri yüzde 11, finans ve sigorta faaliyetleri yüzde 27.8, gayrimenkul faaliyetleri yüzde 1.7 arttı. İmalat sanayi ise bu dönemde yüzde 18.4 küçüldü. Mal ve hizmet ithalatı ikinci çeyrekte yıllık yüzde 6.3, ihracatı ise yüzde 35.3 azaldı.

TÜFE AYLIK YÜZDE 0.86 ARTTI

Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) Ağustos’ta bir önceki aya göre yüzde 0.86 artarken, yıllık TÜFE bir önceki aya göre 0.01 puanlık artışla yüzde 11.77 oldu. TÜFE’de Ağustos’ta aylık en yüksek azalış yüzde 2.11 ile giyim ve ayakkabıda, yüzde 0.08 ile gıda ve alkolsüz içeceklerde yaşandı. Ağustos’ta en yüksek aylık artışın yaşandığı ana harcama gruplar ise yüzde 5.09 ile çeşitli mal ve hizmetler, yüzde 1.56 ile ulaştırma oldu. TÜFE’de en yüksek yıllık artış ise yüzde 26.99 ile çeşitli mal ve hizmetlerde, yüzde 14.68 ile sağlıkta, yüzde 13.51 ile gıda ve alkolsüz içeceklerde görüldü. Ağustos’ta yurt içi üretici fiyat endeksi (Yl-ÜFE) aylık yüzde 2.35 artarken, yıllık Yl-ÜFE ise bir önceki aya göre 3.2 puan artışla yüzde 11.53 oldu.

Ağustos enflasyonunun beklentilerin hafif gerisinde gerçekleştiğini vurgulayan İstanbul Kültür Üniversitesi öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Alçın, bunda yaz aylarının pozitif baz etkisiyle gıda fiyat artışlarının sınırlı kalmasının etkili olduğunu kaydetti. Ağustos’ta iç turizmdeki canlanmanın, özellikle otelcilik ve lokantacılık hizmet fiyatlarında güçlü artış ortaya koyduğunu belirten Alçın, “Yurtiçi üretici fiyatları cephesinde ise petrol, metal ve kur geçişkenliğine bağlı sermaye malı fiyatlarında güçlü artış var” dedi.

İHRACAT YÜZDE 5.7 AZALDI

Geçen hafta açıklanan verilerden biri de Ticaret Bakanlığı’nın Ağustos ayı resmi olmayan dış ticaret verileri oldu. Genel ticaret sistemine göre Ağustos’ta geçen yılın aynı ayına göre ihracat yüzde 5.7 azalarak 12 milyar 463 milyon dolar, ithalat yüzde 20.6 artarak 18 milyar 774 milyon dolar olurken, dış ticaret dengesi ise 6.3 milyar dolar açık verdi. Yılın 8 ayında ise ihracat yüzde 12.8 azalışla 102.5 milyar dolar, ithalat yüzde 1.14 azalışla 135.4 milyar dolar, dış ticaret açığı yüzde 69.4 artışla 32.9 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Ağustos’ta yıllık yüzde 394 artışla 4 milyar 82 milyon dolarlık altın ithalatı gerçekleştirilmiş olup, bu rakam 1989’dan bu yana aylık bazda en yüksek altın ithalatına işaret etti. 8 aylık dönemde ise altın ithalatı yüzde 153 artışla 15.1 milyar dolar oldu.

İstanbul Sanayi Odası (ISO) Türkiye İmalat PMI (Satın Alma Yöneticileri Endeksi) Ağustosta 54.3 düzeyinde gerçekleşti. Temmuz’da 56.9 olarak ölçülen Türkiye İmalat PMI’de bir önceki aya göre toparlanma ivmesi yavaşlaşa da; endeksin eşik değer 50’nin üzerinde olması, faaliyet koşullarında aylık bazda güçlü iyileşmeye işaret etti.

Prof. Dr. Sinan ALÇIN /İstanbul Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi
“Üçüncü çeyrek büyüme beklentim yüzde 3”

İkinci çeyrek, pandemi etkilerinin ağırlıklı etkilerinin ortaya çıktığı döneme denk geliyor. İkinci çeyreğin son ayı olan Haziran, ekonomide kapalı sektörlerin açılmasıyla birlikte toparlanma sürecinin başlangıcına işaret ediyor. Bu durum beklentilerin biraz altında bir daralmanın ortaya çıkmasının nedeni olarak görünüyor. Daralmada, hizmet ve sanayi sektörlerindeki güçlü küçülmenin itici gücü oluşturduğu söylenebilir. Açıklanan büyüme rakamında kamu kesimi nihai tüketim harcamalarındaki azalış dikkat çekici. Net ihracattaki sınırlı düşüşün gerisinde ihracattaki güçlü geri çekilmeye ithalat azalışının da eşlik etmesi yatıyor. 2019 yılı üçüncü çeyreğindeki yüzde l’lik büyüme 2020 üçüncü çeyreği için negatif baz etkisi yaratacak ancak Temmuz-Ağustos-Eylül dönemini kapsayan dönemde, özellikle ilk iki aydaki güçlü toparlanma pozitif yansıyacak. Sanayideki toparlanmanın üçüncü çeyrek büyümesi üzerinde olumlu etkisi olacakken, inşaatta da toparlanma gözlemleyebiliriz. Üçüncü çeyrek büyüme beklentim yüzde 3.

Prof. Dr. Murat ŞEKER / İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi
“Pandeminin sonbahardaki seyri önemli”

Pandemi nedeniyle Çin dışındaki G20 ülkelerinin tamamında bir daralma gözlendi. Türkiye’nin daralmasında sektörel bir dengesizliğin hakim olduğunu görüyoruz. Toplam sanayi yüzde 16.5, imalat sanayi yüzde 18.4 daralırken; finans ve sigorta faaliyetlerinde yüzde 27’lik bir artış söz konusu. Daralmanın reel sektörde çok daha ağır hissedildiği açıkça gözleniyor. Üçüncü çeyrekte eksi büyümenin devam edeceğini, dördüncü çeyrekte tek haneli düşük oranda bir büyümeyle karşılaşacağımızı düşünüyorum. Pandeminin sonbahar dönemindeki seyri, yıl sonu büyümeyi etkileyecek. ‘V’ tipi büyüme nispeten olacak, ancak büyüme grafiğinin V tipine ne kadar benzeyeceğinden şüpheliyim. Salgının önümüzdeki dönemdeki seyri ihracatın da seyrini bir ölçüde belirleyecek. İhracatın büyümeye olumlu etkisi ancak yeni yıl ilk çeyrekte görülebilecek. İkinci çeyrekte AB ülkelerinde ortalama yüzde 10‘unun üstünde bir daralma var. Ancak kırılganlıkların az olduğu ülkelerde, büyümede gözlenen daralmanın olumsuz etkisi sınırlı olabiliyor. Kırılganlıklar önemli.

Dr. Gönül Dinçer MURATOĞLU/ Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi
“Yıllık büyümeye dikkat”

GSYH, 2020 yılının ikinci çeyreğinde yıllık bazda yüzde 9.9, bir önceki çeyreğe göre yüzde 11 azaldı. TÜİK ikinci çeyrek itibarıyla GSYH hesaplarında revizyon yaptı. Yeni serilerde, GSYH’nin önceki yıllara kıyasla kaydettiği daralma, revizyondan önceki hesaplama yöntemine göre daha düşük. Harcamalar yöntemi ile GSYH’nin bileşenleri incelendiğinde, negatif büyümenin temel kaynaklarının hanehalkı tüketim harcamalarındaki ve yatırım harcamalarındaki düşüş ile net ihracattaki çarpıcı gerileme olduğu görülüyor. Stoktaki değişiklikler ise büyümeye pozitif katkıda bulundu. Sanayideki ve hizmetler sektöründeki küçülme üçüncü çeyrekte yurt içi ekonomik aktivitelerin canlanması ve bir önceki çeyrekte sağlanan hızlı kredi genişlemesinin harcamaları arttırmasıyla yerini toparlanmaya bırakmaktadır. Ote yandan net ihracattaki çarpıcı düşüş, dolar ve euro kurlarındaki artış eğilimi ve faizlerin yükselmesi reel sektörün finansman zorluklarına işaret ediyor. Bu da üretim artış hızını baskılayacaktır. Türkiye’nin ticaret ortağı olan ülkelerin tamamına yakınının negatif büyüme yaşaması ihracat artışını, kredi genişlemesindeki yavaşlama ise iç talebi sınırlandıracak. Dördüncü çeyrekte toparlanmanın hız kesmesi ve yıllık büyümenin negatif gerçekleşmesi bekleniyor. Negatif büyümeden çıkış ‘V tipi olmayabilir.

Hülya Genç Sertkaya

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu