Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Bilanço dönemi başladı

Piyasalar beklemede

ABD Temsilciler Meclisi Sözcüsü Nancy Pelosi önceki hafta sonu yaptığı konuşmada, 3 Kasım’daki başkanlık seçimlerinden önce mali teşvik paketi konusunda Beyaz Saray ile anlaşmaya varmada ilerleme sağlamak için son günü salı günü olarak belirledi. ABD Başkanı Donald Trump ise masadaki tekliflerinin miktarını artırma önerisini yineledi. ABD Temsilciler Meclisi Sözcüsü Pelosi ve Hazine Bakanı Mnuchin mali teşvik konusunda görüşmeler gerçekleştirilirken, bu görüşmelerin salı gününün sonrasına sarktığı da görüldü. Devam eden görüşmeler sonucunda Pelosi ve ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin arasındaki farklılıkların azaldığına dair haber akışları yer aldı. Hafta başından hafta ortasına kadar teşvik paketine ilişkin iyimser beklentiler risk iştahı ve piyasaları destekleyen gelişmeler oldu. Ancak hafta boyunca iki taraf arasında görüşmelerin devam etmesine karşın somut bir gelişmenin görülmemesi teşvik paketine ilişkin beklentilerin zayıflamasına ve belirsizliğin artış kaydetmesine neden oldu.

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, haftanın son işlem gününde ekonomik destek paketi üzerinde anlaşmaya yakın olduklarını ancak bazı konularda anlaşma sağlanamadığını ifade etti. Pelosi, tasarının yazılıp oylamasının ise biraz zaman alabileceği konusunda uyardı. Teşvik paketinin onaylanması ekonomik toparlanmayı ve risk iştahı destekleyebilecek bir gelişme olacakken, aksi bir durum risk başlıklarındaki gelişmelere bağlı olarak riskli varlıklarda düzeltme hareketlerini gündeme getirebilir. Teşvik paketinin yanında 3 Kasım’daki ABD seçimleri yaklaştıkça bu taraftaki gelişmeler de önemli olacaktır. Geçen hafta perşembe günü ABD Başkanı Trump ile başkan adayı Biden ikinci kez karşı karşıya geldi. Seçim tarihi yaklaştıkça piyasalarda volatilite artışı görülebilir.

VAKALARDAKİ ARTIŞ ENDİŞE KAYNAĞI

Dünya genelinde koronavirüs vaka sayısı cuma günü itibariyle 42 milyonu geçti. Avrupa’da vaka sayılarında yaşanan ciddi artış endişe ve risk oluşturmaya devam ediyor. Günlük bazda ciddi vaka artışlarının yaşandığı Avrupa’da tedbirler şıklaştırılırken, vaka artışlarının önüne geçilemediği görülüyor. Salgının ilk zamanlarına kıyasla ikinci dalgayı çok daha zor koşullar altında geçiren Avrupa’daki bu görünüm küresel risk iştahı üzerinde baskı oluşturuyor. Vaka sayılarındaki artışa bağlı tedbirlerdeki sıkılaşma ekonomik toparlanmanın gücü ve devamlılığı üzerindeki endişeleri ve karantina korkularını gündemde tutuyor.

ECB Başkanı Lagarde, koronavirüs vakalarında beklenmedik bir şekilde erken gerçekleşen artışın ekonomik görünüm için açık bir risk oluşturduğunu belirtti. Cuma günü Avrupa’da açıklanan öncü PMI rakamlarında imalat PMI rakamları gücünü korurken, salgın kaynaklı endişelere bağlı olarak hizmet PMI rakamlarında zayıflama devam etti. Vaka sayılarındaki artışa bağlı olarak salgın kaynaklı endişeler geçen hafta içerisinde küresel risk iştahı ve piyasalar üzerinde baskı oluştururken, konu ile ilgili gelişmeler önemini koruyor. Vaka sayılarındaki artış elbette sadece Avrupa ile sınırlı kalmıyor. ABD’de Covid-19 salgınındaki vaka artışları 41 eyalette yükselmeye devam ederken, ülkedeki vaka sayılarında üçüncü defa zirvenin görülebileceği belirtiliyor. Yurtiçinde de vaka artışları ve bu taraftaki uyarılar devam ediyor.

BREXIT’TE TİCARET ANLAŞMASI BELİRSİZLİĞİ

AB ve İngiltere arasında 31 Aralık’a kadar varılması beklenen ticaret anlaşması kara sularındaki balık yakalama anlaşmazlıkları başta olmak üzere belirli konulardaki uzlaşmazlıklar sorun oluşturmaya devam ediyor. Son aylarda İngiltere ve Avrupa Birliği arasında Brexit sonrası İngiltere ile yürütülmesi planlanan ticaret anlaşmasına yönelik görüşmeler takip edilirken, bu görüşmelerde olumlu bir ilerlemenin sağlanamaması da endişe oluşturuyor. Avrupa Birliği (AB), Brexit sonrası İngiltere ile ticari ilişkileri düzenleyecek anlaşma için müzakerelere devam kararı aldı ancak üye ülkelere anlaşmasızlığa hazırlıklı olunması çağrısında bulundu. İngiltere Başbakanı Boris Johnson ise bir değişiklik olmadığı sürece “Avustralya modeli” bir anlaşma hedeflediklerini söyledi. Avustralya modeli en basitinden tamamen anlaşmasız bir ayrılık ve Dünya Ticaret örgütü üzerinden tarafların ticaret ilişkilerini yönetmesi anlamına geliyor. Geçen hafta kaynaklara dayandırılan haberlerde ise İngiliz yetkililer Johnson’ın Brexit anlaşmasını tek taraflı ihlal etmesi nedeniyle kriz yaratan tartışmalı Brexit anlaşmasını yumuşatmaya hazırlandığı iddiaları yer aldı. Birleşik Krallık ile Avrupa Birliği arasında beklemede kalan müzakerelerin kaderi Kuzey İrlanda ile ticarete ilişkin tartışmalı maddeleri geri çekmesine bağlı olduğu değerlendiriliyor.

BİLANÇO DÖNEMİ BAŞLADI

Geçen haftanın yurt içinde ön plana çıkan gelişmesi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) ekim ayı PPK toplantısıydı. Eylül ayındaki toplantıda politika faizini 200 baz puan artışla yüzde 8.25’ten yüzde 10.25’e yükselten TCMB’nin ekim ayı toplantısında da faiz artırımına gitmesi bekleniyordu. Piyasadaki konsensüs beklentiler 200 baz puan faiz artırımı yönünde şekilleniyordu. Perşembe günü gerçekleşen toplantıda TCMB faiz oranlarında değişikliğe gitmedi. Piyasadaki faiz artırım beklentilerine rağmen TCMB’nin bu kararı sonrasında TL varlıklarda değer kayıpları yaşandı.

Kur tarafında tarihi zirveler test edilirken, Borsa İstanbul’da bankalar öncülüğünde satıcılı bir fiyatlama etkili oldu. Faiz kararını piyasalar açısından sürpriz olurken, TCMB bu kez para politikası sıklaştırmasını, politika faiz artışı yerine likidite kısıntısı yoluyla yapmayı tercih etti. TCMB, geç likidite penceresi (GLP) faizi ile gecelik borç verme faizini farkını 300 bp olarak belirledi. Merkez Bankası’nın kararı ile birlikte GLP faizi yüzde 13.25’ten yüzde 14.75’e yükseldi. TCMB’nin ilerleyen süreçte piyasaları fonlama kanalları ve ağırlıklı ortalama fonlama maliyetinin (AOFM) seyri takip edilecektir.

Geçen hafta itibariyle yurtiçinde de üçüncü çeyrek finansal sonuç açıklama dönemi başladı. Açıklanan finansal sonuçlara bağlı olarak Borsa İstanbul’da hisse özelinde hareketler görülebilecektir. Aynı zamanda son aylarda mali verilerden bağımsız fiyatlamaların olduğu küçük ve orta ölçekli şirketlerde bu dönemde sert hareketler görülebileceği dikkate alınmalıdır.

YENİ HAFTANIN GÜNDEMİ

Yeni haftada ABD’deki teşvik paketine ilişkin gelişmeler, vaka sayılarının seyri ve salgın kaynaklı endişeler küresel piyasaların ana gündemini oluşturmaya ve fiyatlamalar üzerinde etkili olmaya devam edecektir. Yurt içinde küresel çaptaki gelişmelere ek olarak kur cephesindeki fiyatlamalar ile siyasi ve jeopolitik gelişmemeler de ayrıca takip edilecektir. Yeni haftada yurtiçinde kapasite kullanım oranı, reel kesim güven endeksi, ekonomik güven endeksi TCMB toplantı özeti, TCMB Enflasyon Raporu toplantısı ile dış ticaret dengesi rakamları, Euro Bölgesi’nde ECB faiz kararı, ECB Başkanı Lagarde’ın konuşması, TÜFE ve 2020/3Ç GSYH rakamı; ABD tarafında ise yeni konut satışları, toptan stoklar, 2020/3Ç GSYH, kişisel tüketim harcamaları, bekleyen konut satışları, kişisel gelir/ giderler ve Michigan güven endeksi açıklanacak. Yurt içinde güven endeksleri ve dış ticaret rakamları takip edilmekle birlikte 28 Ekim Çarşamba günü gerçekleşecek yılın son Enflasyon Raporu toplantısı önemli olacak. TCMB’nin yılsonu enflasyon hedefi ile piyasalarla kuracağı iletişim önemli olacak. Ayrıca 28 Ekim günü yurtiçi piyasalar yarım gün işlem görecek olup, 29 Ekim Perşembe günü Cumhuriyet Bayramı nedeniyle yurtiçi piyasalar kapalı olacak. Euro Bölgesi’nde Avrupa Merkez Bankası (ECB) toplantısı ile üçüncü çeyrek büyüme rakamları ön planda olacak. Ayrıca Avrupa’daki salgın kaynaklı gelişmeler de ayrıca takip edilecek. ABD’de ise konut piyasasına ilişkin verilerin yanında haftanın öne çıkan temel veri ise 2020/3Ç ilişkin ilk okuma büyüme rakamları olacaktır. ABD’de açıklanacak GSYH rakamı küresel risk iştahı ve piyasalar üzerinde etkili olacaktır.

BIST-100 Endeksi haftayı yükseliş trendi altında kapattı

Geçen haftaya da olumlu bir açılışla başlayan ve hafta içerisinde bankacılık endeksine gelen alımların katkısıyla yukarı yönlü seyrini sürdüren BIST-100 Endeksi en yüksek 1.222,95 seviyesini test etti. Yurtdışındaki dalgalı ve görece zayıf seyre rağmen pozitif teknik görünümün korunduğu BIST-100 Endeksi’nde perşembe günü TCMB’nin faiz kararı sonrasında satışların yaşandığı görüldü. TCMB sonrasında bankacılık sektöründe yüzde 4’leri bulan kayıplar endeksi de aşağı çekerken, haftanın son işlem gününde de bankalar öncülüğünde endeksteki zayıf seyir devam etti.

BIST-100 Endeksi haftayı 1.190,63 puandan kapattı. Kur cephesindeki fıyatlamalar ve küresel risk iştahının seyri endeksin yönü üzerinde de belirleyici olacaktır. Eylül ayının son bölümünden itibaren gözlenen yükselişlere çekilen kısa vadeli yükseliş trendi (1.197) altında haftayı kapatan BIST-100 Endeksi’nde trend altında 1.182-1.169 ve 1.155 seviyeleri destek olarak takip edilebilir. Tekrar alımların etkili olması durumunda önümüzdeki hafta 1.200’lü seviyelere tekabül edecek olan yükseliş trendi ilk önemli direnç noktasını oluşturacaktır. Endekste alımların yeniden güç kazanabilmesi için yükseliş trendi üzerinde kapanışlara ihtiyaç olduğunu değerlendiriyoruz. Trend üzerinde 1.216-1.228 ve tarihi zirve olan 1.245 seviyeleri tekrar direnç olarak önem kazanacaktır.

ONURCAN BAL

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu