Uzaktan Çalışma Modelini Bankalar Benimsedi
ÇALIŞMA hayatı yeni bir düzene girdi. Birçok işkolunda uzaktan çalışma veya yaygın adıyla evden çalışmaya geçildi. Bu konuda en hızlı aksiyon alan sektörlerden bankacılık sektöründe de pandemi vakalarının ilk görüldüğü günden başlayarak özellikle genel müdürlük çalışanları ve çağrı merkezi çalışanları evden çalışmaya başladı. Geçen yıl mart ayından bu yana çalışma koşulları değişmedi. Bugün hali hazırda bankaların genel müdürlüklerinde çalışanların yüzde 50’den fazlası sürekli evden çalışmaya devam ediyor. Bankadan bankaya farklılık göstermekle birlikte genelde izlenen yöntem evden çalışanlar, hem ev hem ofisten yani hibrit çalışanlar ve oransal olarak çok daha düşük olan sürekli iş yerinden çalışanlarla faaliyetler sürdürülüyor. Yaklaşık bir yıldır süre gelen bu çalışma ortamı hizmetlerin kesintisiz ve sorunsuz sürdürülmesi nedeniyle banka yönetimlerini de harekete geçirdi. Bazı bankalar kalıcı biçimde uzaktan çalışma yönteminin pandemiden sonra da sürdürülmesine yönelik adımları şimdiden attılar. Hatta bunu kamuoyu ile paylaşanlar da oldu. Bazı bankalar ise hali hazırda kendi bünyelerinde sessiz sedasız hazırlıklarını sürdürüyor.
EVDEN ÇALIŞMA TARZI BENİMSENDİ
Sadece Türkiye’de değil, dünyada da benzer bir eğilim gözleniyor. Yüksek teknoloji kullanan finans kesiminde evden çalışmanın kalıcı olmasına yönelik adımlar birer birer atılıyor. Uygulamada yalnız bankalar için değil çalışanlar için de çok sayıda avantajın bulunması en önemli motivasyon kaynağı oluyor.
Bankalar açısından bakıldığında maliyetin düşmesi en önemli kazançlardan biri. Bu arada personel anketlerine net biçimde yansıyan çalışanların daha mutlu olması ve iş verimliliğinin artması da diğer bir artı. Bu arada hemen belirtelim; son yıllarda yetişmiş personeli bünyelerinde tutma konusunda zorlanan ve bu nedenle rekabete giren bankalar açısından özellikle çalışan memnuniyeti ayrı bir önem taşıyor.
Çalışanlar için de evden çalışmanın birçok avantajı var. Öncelikle büyük şehirlerde yaşayan insanların yoğun trafikte harcadıkları uzun zamandan tasarruf etmesi hayat kalitelerini önemli oranda artırıyor. Ayrıca işe gidiş geliş maliyeti de ortadan kalkıyor. Buna ek olarak evden çalışmanın başta internet, cep telefonu, dizüstü bilgisayar, mouse, klavye olmak üzere tüm masraflarının banka tarafından karşılanması, öğlen yemeği parasının ödenmesi, özel çalışma koltuklarının sağlanması gibi artılar da memnuniyeti artırıyor. Bazı bankaların “istediğin şehirden çalışabilirsin” özgürlüğü ise bir diğer motivasyon kaynağı. Uzaktan çalışmanın bir diğer artısı ise çevresel etki. Evden çalışmalarda kağıt kullanımının neredeyse ortadan kalkması, işe gidişlerde araç kullanımı ve servis kullanımının azalması karbon ayak izini de önemli oranda azaltmış durumda.
Bu hafta önümüzdeki döneme damga vuracak uzaktan çalışma konusunda şimdiden somut adımlar atan az sayıda bankayı sayfalarımıza taşıdık. Genç yetenekleri bünyelerine katmak ve yüksek vasıflı çalışanlarını elinde tutmak için yaptıkları çalışan dostu uygulamaları mercek altına aldık. Bir süredir gençler için cazip sektör olmaktan uzaklaşan bankacılık sektöründeki dönüşümün ilk adımlarını ve olası etkilerini inceledik…
YAPI KREDİ
KARBON AYAK İZİNİ DÜŞÜRDÜ
Yapı Kredi pandemi sürecinde uyguladığı evden çalışma yöntemini “Yalın Çalışma” düzeni olarak adlandırarak kalıcı hale getirme kararı aldı. Türkiye’de ilk vakanın açıklanmasıyla birlikte ilk olarak Yapı Kredi Müşteri İletişim Merkezi’nde çalışan 1.400 kişilik ekibi çok kısa bir sürede tamamen evlere taşıdıklarını söyleyen Genel Müdür Yardımcısı Hakan Alp, “Mart’tan bu yana 8 binden fazla Yapı Kredili sorunsuz bir şekilde evden çalışıyor. Güçlü teknolojik altyapımıza güvenerek biz de bu sistemi ‘Yalın Çalışma’ düzeniyle kalıcı hale getirmeye karar verdik. Aşamalı olarak uygulamaya aldığımız bu proje kapsamında şu anda dönüşümlü olarak Genel Müdürlük ofislerini kullanıyoruz. Yılın ikinci yarısında Yalın Çalışma modeline tamamen geçeceğiz” dedi.
Banka, Genel Müdürlük ekipleri ile iştiraklerinde uygulanacak verimlilik temelli “Yalın Çalışma” modeliyle uzaktan ve ofisten çalışmanın mümkün olacağı bir hibrit model ile daha dinamik bir dünyaya geçiş yapmayı planlıyor. 5.500’den fazla olan Genel Müdürlük çalışanı görev tanımları ve yaptıkları işin doğasına uygun olacak şekilde üç gruba ayrıldı. Bunlar tam zamanlı ofisten çalışma, dönüşümlü olarak ofisten çalışma ve esnek çalışma olarak sınıflandırıldı. Tam zamanlı ofisten çalışacakların, fiziksel olarak ofiste bulunmalarını gerektiren görevlere sahip çalışanlardan oluştuğunu ifade eden Alp, şu bilgiyi paylaştı: “Bankacılık mevzuatları ve yaptıkları iş gereğince, evden çalışamayacak olan bu grup, genel müdürlük çalışanlarımızın yüzde 28’ini oluşturuyor. Dönüşümlü olarak ofisten çalışacak Yapı Kredililer evde ve ofiste olacak şekilde hibrit bir modelle düzenli ve dönüşümlü çalışacaklar. Bu arkadaşlarımızın oranı ise yüzde 36. Esnek çalışacak Yapı Kredilileri de sürekli olarak uzaktan çalışan, ekip toplantısı gibi yüz yüze görüşülmesi gereken durumlarda Genel Müdürlük lokasyonlarına gelen çalışanlar olarak tanımlıyoruz. Bu süreçte ev ağırlıklı olarak esnek çalışma düzeninde olacak Genel Müdürlük çalışanlarımız ise yine yüzde 36 oranında. Ofis düzenini de yeni modele uygun olarak tasarlıyor ve değiştiriyoruz. Bu proje sürecini yılın ikinci yarısında tamamlamayı hedefliyoruz.”
Banka, evden çalışan ekiplere talep etmeleri halinde maske ve eldiven gönderimleri yapıyor, teknoloji kullanımları için destek paketi sunuyor, ev ağırlıklı hibrit çalışanlar için beraber çalışabilecekleri alanlar ve ortak kullanımda rezerv alanlar yaratıyor. Esnek çalışma prensipleri doğrultusunda çalışanların diledikleri zaman ofise gelme imkânları bulunduğuna da dikkat çeken Alp, “7.500’den fazla üyesi bulunan, çalışanların iş ve sosyal yaşamlarını bir arada sürdürmelerine destek olan platformumuz BizClub’la etkinlik düzenliyoruz. Hızla online platformlara taşıdığımız müze turları, canlı yayınlar, konserler, atölyeler ve yarışmalarla tüm çalışanların yanındayız. Evden çalışma düzenine adaptasyon ve gelişim süreçlerini desteklemek için çok çeşitli eğitim ve seminer planlamaları da yapıyoruz” diyor.
AKBANK
ÇALIŞANIN YÜZDE 12’Sİ İŞE GİDECEK
Akbank pandemi döneminde başlattığı uzaktan çalışma yöntemini kalıcı hale getirme kararını açıklayan ilk kurumlardan biri oldu. Pandemi döneminde bir hafta gibi kısa bir sürede yeni koşullara adapte olduklarını, buna karşın müşterilere verilen hizmetin kalitesinde ve sürekliliğinde aksaklık yaşamadığını söyleyen Akbank İnsan ve Kültür Genel Müdür Yardımcısı Pınar Anapa, “Deneyimlediğimiz yeni çalışma modeli ile ilgili olarak arkadaşlarımızdan da olumlu geri bildirimler aldık. Bunlardan yola çıkarak iş modelimizi daha da geliştirdik ve pandemi sonrasında kalıcı hale getirmeye karar verdik. Yeni çalışma düzenimizi şimdiden belirledik” dedi.
Yeni iş modelinde, müşterilerle birebir ve yüz yüze hizmet verilen şubelerde yerinden çalışma devam edecek. Buna karşın Genel Müdürlük birimlerinde yüzde 52 oranında uzaktan, yüzde 36 oranında hibrit, yüzde 12 oranında ofisten çalışma yapılacak. Akbank’ta yaklaşık 13 bin kişinin çalıştığını, üç farklı çalışma modelini aynı anda uygulayabildiklerini söyleyen Anapa, bankanın bu konudaki stratejisi hakkında şunları söylüyor:
“Dönüşüm süreçlerinde sadece son teknolojiye sahip olmak yeterli olmuyor. Süreçler, ihtiyaçlar, ürün ve hizmetler değişirken insanın da yeni teknolojilere, çalışma modellerine ve beraberinde yeni yetkinliklerine adapte olması gerekiyor. Bu sebeple dönüşümün merkezine, teknolojiyi kullanacak, işe değer katacak ve çözüm üretecek Akbanklıları alıyoruz. Bu süreçte kullandığınız dilden, 1K uygulamalarınıza, çalışma modelinizden, toplantı yapma biçiminize kadar her şeyi yeniden değerlendiriyorsunuz. ”
ING
İSTEDİĞİN ŞEHİRDE ÇALIŞMA İMKANI
ING pandemi öncesi çalışanlarına farklı çalışma modelleri geliştirmişti. Çalışanlarına uzaktan ve esnek çalışma modelleri sağlayan ilk banka olduklarını söyleyen ING İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Meltem Kalender öztürk, “2015’ten bu yana çalışanlarımız haftada iki gün uzaktan çalışıyor ve esnek çalışma saatlerinden yararlanıyor. Yaz dönemine özel tasarlanan Flexi Yaz uygulaması ile çalışanlarımıza istedikleri şehir ve lokasyondan çalışma ayrıcalığı sağlıyoruz. Uzaktan çalışma kültürüne ve altyapısına sahip bir kurum olarak pandemide de Türkiye’de ilk vakanın çıktığı günden bir gün sonra kolaylıkla uzaktan çalışmaya geçen ilk banka olduk. Yeni modellerimiz üzerinde çalışmaya pandemiden önce başlamıştık, dört yeni çalışma modelini daha geliştirerek 1 Ocak 2021’den itibaren kalıcı olarak uygulamaya aldık” diyor.
Öztürk, bu modelleri “Flexi 365”, “Ayda Bir Haftam Flexi”, “Haftam 3 ve 4 Gün Flexi” olarak sıralıyor. Flexi 365, İstanbul’daki Genel Müdürlük ve Kahramanmaraş’taki Operasyon Merkezi’ndeki çalışanlara yönelik bir model. Faaliyet gösterdiği iş kolu ve görevi uygun olan ING’liler, diledikleri takdirde haftanın beş günü uzaktan çalışabiliyor. Banka bu model ile bulundukları şehir fark etmeksizin esnek çalışmayı tercih eden yeteneklere ulaşmayı hedefliyor. İstanbul’daki Genel Müdürlük çalışanlarına yönelik olan hibrit çalışma modeli Ayda Bir Haftam Flexi, üç hafta ofisten, bir hafta uzaktan çalışmayı kapsıyor. Genel Müdürlük’ten şubelere kadar tüm ING Türkiye çalışanlarının yararlanabileceği Haftam 3 Gün Flexi ve Haftam 4 Gün Flexi modellerini tercih eden çalışanlar ise, üç veya dört gün boyunca çalışıp kalan günlerini diledikleri gibi planlayabiliyor. Yeni model konusunda çalışanlardan olumlu geri bildirimler aldıklarını ifade eden Öztürk, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Rolü uygun çalışanlarımız artık kalıcı olarak hibrit çalışma modelini uygulayabiliyor, örneğin, bir Genel Müdürlük çalışanı, ‘Ayda Bir Haftam Flexi’ ile ayın bir haftası uzaktan çalışabiliyor ve diğer haftalar da üç gün ofisten, iki gün uzaktan çalışma hakkına sahip oluyor. Bu model ile Genel Müdürlük çalışanı ayda sadece dokuz gün ofise giderek uzaktan çalışabiliyor. 2021 başından itibaren kalıcı olarak hayata geçirdiğimiz bu uygulamalarla ING’liler rollerine uygun modeli seçebiliyor. Bu modelleri geliştirmek kadar, etkin bir şekilde çalışması ve sürdürülebilirliği de gerekli.”
AKTİF BANK
SEÇME HAKKI ÇALIŞANIN
Aktif Bank pandemi sebebiyle yüzde 70 ev, yüzde 30 ofis dağılımı ile çalışıyor. Ancak bunu sabit ve mecburi bir oran gibi düşünmediklerini söyleyen Aktif Bank Yetenek, Gelişim ve Operasyon Genel Müdür Yardımcısı Selcen Arkalı, “Pandemi koşullarını sürekli olarak takip ediyor, buna göre gerekli aksiyonları alıyoruz. Evden ve ofisten çalışma oranlarımız da buna göre güncelleniyor” diyor. Banka uzaktan çalışma konusunu pandemiden bağımsız olarak kalıcı hale getirmek için de bir dizi çalışma yapıyor. Salgın sonlansa da esnek/ hibrit çalışma modelini hayat geçirip sürdürme kararında olduklarını söyleyen Arkalı, “Bu modelde çalışan mutluluğu ve verimliliği en önemli odak noktamız. Esnek/hibrit çalışma modellerinin gelecekte şirketlerin vazgeçilmezi olacağına ve kaliteli insan kaynağını nerede olursa olsun kuruma kazandırmanın çok daha anlamlı hale geleceğine inanıyoruz. Bu anlayışla çeşitli esnek/ hibrit kalıcı modeller belirledik. 2021’de yeni iş modellerimizi hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Altyapı ve teknoloji birikimimiz bize farklı şehirlerde çalışma fırsatı tanıyor. Proje odaklı bir organizasyon yapısına sahibiz. Çalışma saatlerimizi bu amaçlar doğrultusunda şekillendirebi-liyoruz” diyor.
Banka yeni çalışma modelini tüm banka kapsamında hayata geçirme konusunda çalışmalarını sürdürüyor. Yeni çalışma modelini 2021 dahilinde hayata geçirecekleri bilgisi paylaşan Arkalı, “Geleceğin çalışma modelini hayata geçirirken, ‘esnek çalışma’ adı altında, çalışanlarımıza seçme şansı sunmadığımız ‘artık evden çalışacaksınız’ gibi bir yaklaşım sergilemeyi hiç istemedik. Kimi çalışanlarımız ev ortamında çalışmayı konforlu bulurken, kimi çalışanlarımız da ofis ortamını tercih edebiliyor veya haftanın belli zamanlarında farklı modeller ve saatler tercih ge\cen * ediyor. Tüm tercihlere saygı duyan ve kucaklayan bir sistem sunacağız. Bu tercih özgürlüğü sayesinde her çalışanımız dilediği şekilde organize olabilecek” diyor.
Dinçer GÜLEYİN / Mercer Türkiye Genel Müdürü
“Bankalar yetenekleri elinde tutmaya çalışıyor”
Pandemide hem Türkiye’de hem de küresel ölçekte gerçekleştirdiğimiz “Koronavirüs (Covid-19) Salgınının İş Hayatına Etkisi” araştırmalarımızda şirketler, çalışanlarının yüzde 75’inin uzaktan çalışmaya geçtiğini iletmişti. 2021 Şubat’ta Türkiye’de gerçekleştirdiğimiz anketimizde ise uzaktan çalışmayı Covid-19 sonrası dönemde kalıcı hale getirip getirmeyeceklerine yönelik sorumuza yerel şirketlerin yüzde 50’si, yabancı sermayeli şirketlerin ise yüzde 75’i kalıcı hale getirmeyi planladıklarını açıkladı. Katılımcı şirketlerin yüzde 65’lik bir bölümünün hibrit çalışmaya geçmiş veya geçmeyi planladığını anlıyoruz. Uzaktan çalışmayı kalıcı hale getirmeyi planlayan sektörlerin başında bankacılık/finansal hizmetler geliyor. Şirketlerin neden uzaktan ve esnek çalışmayı kalıcı hale getirmeyi planladıklarını sorduğumuzda, birinci sırada çalışan bağlılığı ve çalışan performansı, ikinci sırada ise yetenek çekme ve yeteneği elde tutma başlıkları öne çıkıyor. Uzaktan ve esnek çalışmanın çalışan bağlılığı ve yetenek kazanımında büyük etkisi olduğu görülüyor. Bankacılık sektörü için bu iki konu Covid-19 öncesinden başlayan bir problem. Son yıllarda bankalar sadece kendi sektörleri içerisinde yeteneklerini kaybetmiyor, high-tech, start-up, e-ticaret şirketleriyle de yetenek savaşları veriyor. Bu şirketlerin çalışanlar tarafından tercih edilmesini ücret faktörü dışında çalışanlara sunduğu esnek ve kapsayıcı çalışma ile değer önermelerine bağlayabiliriz. Covid-19’un iş hayatına etkisini analiz etmek için yaptığımız araştırmaların altıncısına göre şirketler, pandemide uzaktan çalışmanın çalışan performansında düşüşe neden olmadığını, tam tersi çağrı merkezi gibi iş kolları olan sektörlerde yüzde 13 ek bir verimlilik sağlandığını iletiyor.
Bu nedenle, bankaların rekabetten geri kalmamak ve yetkin çalışanları çekmek ve bünyede tutmak için esnek çalışma modellerini hayata geçireceğini ve kalıcı hale getireceklerini öngörüyoruz. Küresel araştırmalarımızın sekizincisinin sonuçlarına baktığımızda şirketlerin yüzde 87’si yeni çalışma modelleri ve politika haline getirilmesine yönelik çalışmalara başladığını iletiyor.
İlkay ÖZEL / İnsan Kaynakları, Çevik Ofis ve Operasyon Destek Genel Müdür Yardımcısı
Allianz bir ila beş gün evden çalışacak
Yalnız bankacılık sektörü değil sigorta sektöründeki firmalar da esnek çalışmayı kalıcı hale getirmek için hummalı bir çalışma içerisinde. Sektörün en büyük oyuncularından Allianz Türkiye esnek çalışmaya geçtiğini resmi olarak ilk açıklayan sigorta şirketi oldu. Firmanın İnsan Kaynakları, Çevik Ofis ve Operasyon Destek Genel Müdür Yardımcısı İlkay Özel, kurumun yeni çalışma modeli hakkında şunları söylüyor: “Çalışanlarla yapılan atölye ve anket çalışmaları ışığında geliştirilen yeni model kapsamında, bir ile beş gün arasında değişen uzaktan çalışma modellerini kalıcı hale getirmeye hazırlanıyoruz. ‘Yeni Çalışma Modeli’ni pandemiden sonra hayata geçirmeyi planlıyoruz. Yaklaşık 2500 kişiden oluşan Allianz ailesi, çalışma disiplinlerine göre ‘Satış, Satış Dışı ve Çağrı Merkezi’ olacak şekilde üç kategoride yeni çalışma modeline geçecek. Yeni modelde saha ekibi haftada bir gün evde, diğer günler sahada görevlerine devam ederken, çağrı merkezinde görev yapan müşteri ilişkileri temsilcileri ise haftanın beş günü evden çalışacak. Allianz ailesinin diğer üyeleri ise haftanın iki günü ofise gelerek, kalan günlerde evden çalışacak. Pandemi bitene kadar da gönüllülük esaslı sahaya çıkan satış ekipleri dışında tüm çalışma arkadaşlarımız beş gün evden çalışacak.
Ocak 2021 itibarıyla ev ofisi destek paketini çalışma arkadaşlarımıza sunmaya başladık. Evden çalışma sürecinde ortaya çıkan, evde ergonomiyi desteklemek üzere sunulan tek seferlik ‘ev-ofisi kurulum’ ödemesi ve aylık rutin ev giderleri ödemesi ile ofis sandalyesi, internet paketi, cep telefonu, dizüstü bilgisayar, ekran, mouse, klavye gibi ekipmanlarla çalışanlarımıza destek vereceğiz. Allianz Grubu’nda 9500’ün üzerinde global çalışanın katıldığı bir anket düzenlendi. Yeni modelimize çalışma arkadaşlarımızı dinleyerek ve bu çalışmalarda çıkan sonuçları, talepleri ve geri bildirimleri ele alarak şekil verdik. Modelimizi ‘esneklik’, ‘verimlik’, ‘iyi olma’ ve ‘sürdürülebilirlik’ temelleri üzerine kurguladık.
ESİN ÇETİNEL