Tüketimi Artan Et ve Yumurta da Fırsatlar Var
Et ve yumurta tüketimi küresel ölçekte hızla artıyor!
KANATLI et ürünleri sektörü tüm dünyada olduğu gibi bizde de giderek büyüyor. Gelişmeler bu sektörü özel uzmanlık alanı haline getirmiş durumda. Tecimsel anlamda dünyada tüketilen et ve yumurtaların büyük bir bölümü çoğu zaman olduğu gibi yine kanatlı etleri olacak.
Balıklar dahil, deniz ürünleri daha da öne çıkacak. Av hayvanları hariç; kırmızı et tüketimi ile kanatlı etleri, ülkelerin geleneklerine ve dinsel inançlarına göre yeniden şekillenecek. Tüketim önümüzdeki yıllarda artacak, kırmızı et tüketimiyle yarışır hale gelecek. Değişik türdeki yumurtaların tüketimi ise beklenmedik bir hızla büyüyecek.
Böylece bizler istatistik sonuçlardan çok; geleceğin beslenme eğilimlerine göre daha titiz ve projektif yorumlar yapmak zorunda kalacağız. Çünkü istatistiksel sonuçlar homojen alışkanlıkların etkisiyle aynı anda oluşamayacak. Toplumsal değer yargıları ile kültürel yapılar doğal olarak et ve yumurta tüketimini etkilemeye devam edecek.
Kimi ülkeler ABD’de olduğu gibi kanatlı et tüketimini öne alırken, kimi de -bizim inancımızda olduğu üzere- domuz eti tüketmeyecek, önce genel et tüketimine şöyle bir değinmekte yarar var.
Bazı ülkelerin üretim ve tüketicileri et seçiminde kültürel alışkanlıkların etkisi altında, örneğin Hindistan’da büyük çoğunluk neredeyse et yemezken; kategorik olarak ABD ve Japonya’da insanlar çok az düzeyde ‘koyun eti’ tüketiyor. Sığır etinin rağbet gördüğü ülkelerin başında ise genellikle ABD, Arjantin, Brezilya geliyor, rakamlar bir hayli yüksek ve yükselmeye de devam ediyor.
Sonuç olarak, ülkelerin kişi başına et tüketimi söz konusu olduğunda ABD, Brezilya ve Arjantin daima ilk üç sırayı teşkil etmeye devem edecek. Bu durum yıllara göre ufak çapta değişkenlik gösterse de ABD uzun zamandır hep önde olacak.
TÜKETİMİ ALIŞKANLIKLAR BELİRLİYOR
Kanatlı eti deyince sıralamada yine bu ilk üçü göreceğiz. Kendi içinde kişi başına en çok kanatlı eti tüketen ülkelerin başında bu kez Türkiye de olacak. ABD, Brezilya, Arjantin, Kanada, AB Topluluğu, Güney Afrika, Meksika ve Rusya’dan sonra biz genel sıralamada ortalarda bir yere geleceğiz.
Yıllık kanatlı eti tüketimi bizde kişi başına 23 kilo civarında. Diğer türlerle birlikte toplam et tüketimi ise 36 kilo. Aynı değerler Amerika’da kanatlı etinde kişi başına 50 kilo; toplamda ise 110 kiloyu geçiyor. ABD’de koyun eti tüketimi ise hayret edilecek şekilde yok denecek kadar az. Tüm bu alışkanlıklara rağmen ‘kanatlı pazarı’ tüm dünyada hızla büyüyor. Başta tavuk olmak üzere, tüm kanatlıların ehlileşmeden önce Hindistan Yarım Adası’ndaki tropikal ve subtropikal ormanlarda yaşayan vahşi ve saldırgan kuş türlerinden geldiği biliniyor.
Kuzey Hindistan’da, çok daha sonra da ‘Babil Uygarlığı’ döneminde Ortadoğu’da iyice ehlileştirilip dünyaya hızla yayılan tavuk türleri kendi içinde daha çok çeşitlenecek et ve yumurtalarıyla mutfakların asla vazgeçilmezleri haline gelmeye devam edecek.
UZMANLIK GEREKTİRİYOR
Ülkemizde bugün çoğunlukla ‘Orpington’, ’Sussex’, ‘Brahma’ ‘Plymouth Rock’ türleri görülüyor. Ayrıca, Denizli ve Muğla çevresinden menşe alan çok daha eski yerel tür ve ırklar da var.
Tavuklar genellikle et ve yumurtaları için yetiştirilse de şimdilerde dünyadaki birçok turistik tatil köyü tavuk ırklarının ilginç türlerini süs tavukları olarak da yetiştiriyor. Bu eğilim hızla artarken bir anlamda ‘süs tavukları yetiştiriciliği’ başlı başına yeni bir sektör olarak dikkat çekiyor.
Bu tavuklar tatil köylerinde ziyaretçilere hoş anlar yaşatıyor, çoğu da özel bahçelerde neredeyse insanlardan hiç kaçmıyor. Bugün süs tavukları yetiştiriciliği bir uzmanlık alanı haline gelmiş durumda.
Eti, yumurtası ve süslü görüntüleriyle kabaca üç bölümde incelenen bu yenilenmiş sektör elbette tavuk gibi çok bilinen tür ve çeşitlerden oluşmuyor; tekdüze çiftlik tavukları yanında çok değişik tat özelliği ve değişik ırklara sahip nitelikli tavuklar da gurme damaklar tarafından çok tercih ediliyor.
Bunların yumurtalarının yanısıra etlerinin de değişik niteliklere sahip olması hayli ilginç. Örneğin Fransa’da sadece bir tek bölgeye mensup ‘siyah derili’ tavuk ırkları etlerinin lezzeti ve karakteristik özellikleriyle gurmelerin hemen dikkatini çekiyor. Bu ve benzer türler gurme damakların yorumları da alınarak kendi reklamlarını yapmakla kalmıyor, lezzet literatürüne de önemli katkılar sağlıyor.
TAT ALGISINI DEĞİŞTİRİYOR
Konu bu kez sadece yumurta olunca şaşırtıcı görüntüler ortaya çıkıyor, ilginç belgesellere konu oluyor. Lezzet testleri yapılmış bazı yumurtalar tavukların cinsine göre sınıflandırılıyor; kabuklarının şaşırtıcı renkleri, benekleri hatta desenleri, algılanan tat duyumunu en üst düzeye çıkarıyor.
Bunların beslenme değerleri hayli farklı ve ilginç. Yapılan bir belgesel film dahi o türün satışlarının tavan yapmasına vesile oluyor. Elbette bu konu, gıda ve beslenme rejimi tek düze ülkelere uygun değil. Yeni gelişmeleri gündeme taşıyan ülkeler ise daha çok Fransa, İtalya ve İspanya.
Kanatlılar dünyası sadece tavuk ırklarından ibaret değil elbette. Bizim de az çok aşina olduğumuz keklik, hindi, ördek, kaz, bıldırcın yumurtaları görünüşleriyle hemen dikkat çekiyor. Hem fiyatları, hem de lezzetleri gurme damaklar için epey farklı. Hatta bazı gurmeler için tavukların bilinen ırklarının yumurtaları da ayrıcalıklı lezzetlere sahip. Alt türler de var elbette; örneğin Fransa’da ‘Pigeon’ (Pijon) aslında bir tür güvercin ve ilginç yumurtasıyla tanınıyor. Aynı tür Kuzey Afrika’da da epey ün yapmış durumda. Benzer akım ilginç biçimde Amerika’da da görülüyor. Sonuç olarak ülkemizdeki birikim bizi dünyanın sayılı kanatlı eti ve yumurtaları bazında en ön sıralara geçirebilir. Hem iklimsel, hem de konum olarak bu gerçeğe şimdi çok daha yakınız. Yeni yatırımlara hazırlanın!
NUR DEMÎROK