Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Enflasyon olması gerekenden az düştü

Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) enflasyonu haziran ayında yüzde 0,31 olarak çıktı. Oysa beklentiler bu ayda “sıfır” dolayında bir enflasyonun çıkacağı yönündeydi. Haziran ayı “mevsim normalleri” ise yüzde -0,2 dolayındaydı.

Dolayısıyla gerçekleşme hem beklentileri hem de mevsim normallerini (son 10 yılın ortalaması) epey aştı.

Yılbaşından beri yükselişte olan yıllık enflasyonda haziran ayında “baz etkisi” sayesinde düşüş bekleniyordu ve bu düşüş gerçekleşti. Ancak haziran ayı enflasyonunun hem beklentilerden hem de mevsim normallerinden daha yüksek çıkması, yıllık enflasyonun da hem beklenenden hem de olması gerekenden daha az düşüş göstermesine yol açtı. Mayıs ayında yüzde 9,66’ya kadar çıkmış olan yıllık enflasyon haziran ayında yüzde 9,l6’ya indi.

Oysa haziran ayı enflasyonu beklentilere yakın çıksaydı, yıllık enflasyon yüzde 8,8 dolayına inecekti. Haziran ayı enflasyonunun mevsim normallerine yakın çıkması halinde ise yıllık enflasyon yüzde 8,6 dolayına kadar düşecekti.

Enflasyon

YİNE GIDA VURDU

Haziran ayında enflasyonun olması gerektiği kadar düşmemesinin temel nedenini gıda fiyatlarındaki artış oluşturuyor. Esasında haziran ayında gıda fiyatları geçen yılın aynı ayında gerçekleşenden daha düşük bir artış gösterdi. Geçen yıl haziran ayında yüzde 1,82 olan gıda fiyatlarındaki artış oranı, bu yıl aynı ayda yüzde 0,36’da kaldı. Fakat haziran aylarında normalde gıda fiyatlarında düşüş oluyor. Son 10 yılın ortalaması alındığında haziran aylarında gıda fiyatlarında normalde yüzde 2,4 dolayında düşüş olduğu görülüyor. Geçen yılki kadar olmasa da bu yıl da haziran ayında gıda fiyatlarının mevsim normallerinin üzerinde çıkması, yıllık enflasyondaki düşüşü epey frenlemiş bulunuyor.

Tarımda yaşanan kuraklık nedeniyle gıda fiyatları zaten bu yılın başından beri sorun yaratıyor. Yılın ilk altı ayının dördünde gıda fiyatlarındaki değişim mevsim normallerini aştı. Haziran ayında kuraklık etkisine “Ramazan etkisi” de eklenmiş olabilir. Ramazan etkisi muhtemelen temmuz ayında da görülecek. Kuraklık etkisi ise bir süre daha bizimle birlikte olacak gibi görünüyor.

İNDİRİM SORGUSU

Merkez Bankası, haziran ayında enflasyonun düşüşe geçeceğine güvenerek, ocak ayında iyice sıktığı para politikasını mayıs ayında gevşetmeye başlamıştı. 28 Ocak’ta şok bir kararla yüzde 10’a çıkarılan politika faizi, son iki ayda 125 baz puan indirilerek yüzde 8,75’e çekilmişti. Haziran ayında enflasyon gerçekten de düştü ama bu düşüş sadece piyasaların değil Merkez Bankası’nın da beklediğinden daha az oldu gibi görünüyor. Bu da zaten çok eleştirilen ve politik baskıya bağlanan Merkez Bankası’nın faiz indirimi kararının daha fazla sorgulanmaya başlayacağını düşündürüyor.

Merkez Bankası, haziran ayında başlayan düşüşün devam etmesini ve enflasyonun yıl sonunda yüzde 7,6 dolayına inmesini bekliyor. Ancak zaten zor olan bu tahminin tutması ihtimali giderek azalıyor. Enflasyon “baz etkisi’yle temmuz ayında biraz daha düşecek ama daha sonra bu etki tersine dönecek. Yaptığımız hesaplara göre, yılın ikinci yarısında aylık enflasyon oranları hep mevsim normalleri dolayında çıksa bile yıl sonunda yüzde 10-11 arasında yani çift haneli bir enflasyon görülebilecek.

Bunun önüne geçilebilmesi için ikinci yarıyılda enflasyonda ciddi bir fren yaşanması gerekiyor. Fakat bir süredir dikkat çektiğimiz ve de haziran ayında görüldüğü gibi tarımdaki kuraklık bu açıdan ciddi bir risk oluşturuyor. Ağustos ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde yaşanabilecek ve döviz kurlarını yeniden

hareketlendirebilecek olası bir siyasi gerilimin yarattığı risk de sürüyor. Son dönemde bunlara Irak’taki gelişmelerin petrol fiyatlarına yansıması riski de eklendi. Merkez Bankası da para politikasında erken gevşemeye giderek toplam talep koşullarından alabileceği desteği kendi kendine engelledi ve işini daha da zora soktu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu