Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

AB Komisyonu’nun yeni başkanı Jean-Claude Juncker

AB Komisyonu’nun yeni başkanı Jean-Claude Juncker, AB’ye dinamizm kazandıracak, yepyeni fikir ve önerilerini kamuoyuyla paylaştı. Başkanın öncelikleri, ekonomik büyüme, siyasi katılım ve göç politikası olacak…

İNGİLTERE muhalefet etti, Almanya bastırdı. Juncker ve ailesinin Nazi dönemindeki geçmişi ortaya serildi, ama Lüksemburglu Jean-Claude Juncker Avrupa Birliği Komisyonu Başkam oldu. Geçtiğimiz hafta 15 Temmuz günü AB Parlamentosu’nun 422 oyunu alarak AB Komisyonu Başkanı seçilen Juncker, Lüksemburg’un eski başbakanı, maliye bakanı ve deneyimli bir politikacı.

Jean-Claude Juncker

AB Komisyonu, AB (Avrupa Birliği) hukukunda yasaların koruyucusu, önemli bir icra orgam. 28 AB devletinin temsil edildiği AB Konseyinde 27 Haziran günü AB Komisyonu Başkanı olarak önerilen Juncker’in seçilebilmesi için AB Parlamentosu’nda sadece 376 oya gereksinimi vardı, 751 kişilik parlamentodan 422 oy aldı.

EURO’NUN FİKİR BABASI

Juncker Almanların Lüksemburg’u işgali sırasında zorla maden gözcüsü yapılan bir polisin oğlu olarak dünyaya gelmiş. Hukuk tahsilini 28 yaşında bitirdikten sonra hemen politikaya atılmış, 1989’da Lüksemburg Maliye Bakanı olmuş daha sonra Maastrich Anlaşması’m hazırlayanlar arasında bulunmuş, 1995’de başbakanken ‘Euro para birimi’ fikrini ortaya atmış, 2005’den 2013 yılına dek Euro Grubunun başında yer almış. Kendisi gerçekten AB fikrine inanmış, ülkesinin ötesinde düşünebilen bir kişi, tam bir Avrupalı ve doğru bir seçim.

Şimdi Juncker’in emrinde 33 bin memur var, aylığı ise 30 bin 800 euro. Kendisi tam 60 yaşında.

Juncker, ilk yaptığı konuşmada önceliğinin Avrupa’da işyeri sayısını artırmak ve büyümeyi sürdürmek olduğunu, bunun için de ilk üç ay içinde 300 milyar euro tutarında yatırım planladığım ifade etti. Küçük ve orta boy işletmelerin Avrupa’nın belkemiğini oluşturduğuna değinerek Avrupa’daki istihdamm yüzde 65″inin bu işletmeler tarafından sağlandığını ve bunların bürokrasiden kurtulması gerektiğini söyledi.

ÖNERİLERİ DİKKAT ÇEKİCİ

Enerji politikası konusunda ise, bunun politik amaçlar için kullanılmaması gerektiğim ve var olan enerji kaynaklarının bir araya getirilerek müzakere gücünün arttırılması ve altyapının sağlanması ile Avrupa’nın kendi ayakları üzerinde durması zorunluluğunu belirtti.

“Euro’nun kurtarılması zorunluydu” diyen Juncker, bu arada bunun sosyal boyutunun ihmal edildiğini itiraf etti. Özellikle emeklilerin yapısal reformların yarattığı krizlerin bütün yükünü taşımak zorunda bırakıldığına değinen Juncker, bu arada armatör ve spekülatörlerin daha da zenginleştiklerine dikkat çekti. “Gelecekte demokratik bir şekilde bütün yeni destekleme ölçütleri ve programları için Troyka’nm yerine geçecek, esaslı olarak sosyal sonuçları irdeleyebilecek bir yapıya gereksinim var” dedi.

Bilindiği gibi Troyka, Avrupa Merkez Bankası, Uluslararası Para Fonu ve AB Komisyonu temsilcilerinden oluşan ve görevi AB’de Euro Grubu’nda yer alan ve bütçesi bozulan ülkelerle görüşmeler yapmak olan bir denetim kurulu.

“GÖÇ POLİTİKASI YENİLENMELİ”

“ABD ile akıllı ve dengeli bir ticaret bilançosu istiyorum, bunun için görüşmeler yapmak gerek” diyen Juncker, “Avrupa’nın yüksek güvenlik, sağlık hizmetleri, sosyal bakış ve verilerin korunması ilkelerinden vazgeçmek ve kültürel çeşitliliğimizi serbest ticaret uğruna kurban etmek istemiyorum” görüşünü vurguladı.

“Göç politikasında daha bir dayanışma ve üçüncü ülkeler ile üye ülkeleri arasında güçlü bir işbirliği yaparak, kural dışı göçler sorusunu daha özenli olarak ele almak istiyorum” dedi. Yeni ve yasal bir göç politikasının öneminin altını çizerek, Avrupa’nın dünya haritasında kalifiye göç için çekici bir yer haline gelmesini arzu ettiğini belirtti.

Bu hedeflere birlikte yürümek gerektiğine işaret eden Juncker, bütün ülkelerin aynı hızda hareket edemediğini ve bunun sağlanabilmesinin önemini vurguladı. Bazılarının bu hedefe ulaştığını, bazılarına ise bu hedefe ulaşmak için yardım edilmesi gerektiğini belirtti.

Cinsiyet eşitliği için bunun bir lüks değil bir zorunluluk olduğunu belirten Juncker, özellikle komisyon üyesi olarak atanacak kişilerde hükümetlerin buna dikkat etmesi gerektiğini söyledi.

Juncker, beş yıl süre ile AB’ye yeni üye alınmayacağını belirtti. Var olan üyeleri aynı hıza getirmeye ve yeni bir göç politikası oluşturmaya çalışırken bunu yadırgamamak gerek. Bizim de zaten daha açılacak fasıllarımız var. Ne yapalım biraz daha bekleriz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu