Analistlere göre ağustos hisse yorumları 2014
BIST-100 endeksinde temmuz ayı başında 76 bin seviyelerinden başlayan yükseliş hareketi geçen hafta 82 bin 500’lere kadar ulaştı. Kısa süre içinde gerçekleşen bu ciddi artış, aslında mart ayında 60 bin seviyelerinden başlayan kuvvetli yükseliş hareketinin devamı. Analistlere göre borsada zaman zaman kar satışları görsek de uzun vadeli yükseliş trendinde henüz bir bozulma yok. Ancak geçen hafta İsrail’in Gazze saldırılarıyla piyasanın 81 binlere gerilediğini de hatırlatalım.
Analistlere göre, Amerikan Merkez Bankası’mn (FED) düşük faiz politikası, dünyada risk iştahının yüksek olması borsalarda özellikle Borsa İstanbul’da yükseliş trendini destekliyor. Yurtiçinde büyüme hikayesinin azalarak da olsa devam etmesi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’mn faiz indirim sürecinde bulunması, cari ve dış ticaret açığının azalması, sanayi sektörü bilançoları Borsa İstanbul’u destekleyen diğer faktörler olarak sıralanıyor.
Öte yandan endeksin 82 bin üzerine çıkmasının ardından Merkez Ban-kası’nm geçen hafta politika faizini 0.50 baz puan indirerek yüzde 8.25’e, borçlanma faiz oranını ise yüzde 8’den 7.5’e indirmesine paralel olarak beklentilerin gerçekleştiğini hatırlatan analistler, bununla birlikte borsada satışların görüldüğünü hatırlatıyor.
Yurtdışmda Rusya-Uk-I rayna gerginliğinin etki-‘ leri sürerken İsrail’in Gazze’ye kara harekatı başlatmasıyla piyasalardaki tansiyonun yükseldiğini kaydeden analistler, jeopolitik risklerin daha da artması durumunda satışların hızlanabileceğim düşünüyor.
Endeksin haber akışı ya da kar satışlarına bağlı olarak 80 bin desteğini test etse bile bu seviye üzerinde tutunması durumunda en yakın hedefinin 85 bin olacağını öngören analistler, 80 bin desteğine doğru geri çekilmelerin ise alım fırsatı oluşturacağını belirtiyor. BIST’te trend şimdilik yukarı yönlü olsa da analistlere göre, riskler gözden kaçırılmamalı. Bu noktada İsrail-Filistin dışında Irak, Ukrayna gibi jeopolitik risklerin de altı özellikle çiziliyor.
“80 BİN SEVİYESİ TAKİP EDİLMELİ”
Endekste haber akışı ya da kar satışlarına bağlı olarak 80 bin desteği test edilse bile bu seviyenin üzerinde tutunulması halinde en yakın hedefin 85 binler olacağım öngören ALB Menkul Değerler Araştırma Müdürü Yeliz Karabulut, “80 bin desteğine doğru geri çekilmeler alım fırsatı oluşturmakla beraber FED, Irak, Ukrayna gibi risklerin getirebileceği dramatik satışlardan korunmak gerekir. Trend şimdilik yukarı olsa da riskler gözden kaçırılmamalı. 80 bin aşağısı, daha uzun vadeli işlem yapanlar içinse 76 bin aşağısına zarar kesme ya da VİOP-30 kontratında hedge’leme yapmayı öneriyorum” diyor.
Hisse almak isteyen yatırımcılara ise Karabulut, şunları öneriyor: “Portföylerde her zaman bir miktar banka hisseleri bulundurmakla beraber yılın ilk çeyreğinde iyi bilanço açıklamış sanayi şirketleri özellikle de euro bölgesine ihracat yapan, iskontolu kalmış şirketler değerlendirilmeli.”
“BANKACILIK LOKOMOTİF”
BIST’te zaman zaman kar satışları görülse de uzun vadeli yükseliş trendinde bir bozulmanın henüz olmadığım ifade eden Destek Menkul Değerler Analisti Eren Can Ümüt, gelişmekte olan ülke borsalarına yabancıların ilgisinin devam ettiği kanısında. Borsa İstanbul’da yaşanan son eliş hareketinin 80 in seviyeleri aşağı önlü geçilmediği sürece 85 binlere kadar devam edebileceğini tahmin eden Ümüt, “Küresel piyasalarda para arzmı etkileyen merkez bankalarının genişleyici politikalara devam etmesi dünyada risk alma iştahının yüksek olmasına neden oluyor.
Bu dönemde yatırımcıların kısa vadede takip etmesi gereken seviyeler önce 80 bin, daha sonra 76 binler olmalı. Endeks bu seviyelerin üzerinde kaldığı sürece yükseliş hareketinin devamını görebiliriz” diyor.
Ümüt, TCMB’nin politika faizinde indirime gitmesiyle BIST’in lokomotifi olan bankacılık sektörünün ağırlıklı olarak portföylerde bulunması gereken sektör olacağını belirtiyor. Öte yandan yılsonuna kadar finansal piyasalarda volatilitede artış görülebileceğini kaydeden Ümüt, “Bu noktada endeks ve hisse bazlı hareketlerde teknik seviyeler dikkatle takip edilmeli” diyor.
“HEDEF: 85 BİN”
İntegral Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Beste Naz Süllü ise, geçen hafta TCMB’nin açıkladığı kararın borsa cephesinde pek rağbet görmediğim düşünüyor. 50 baz puanm beklenilen bir indirim olduğunu ve fi-yatlanmasmm da piyasalarda daha önceden oluştuğunu ifade eden Süllü, “MB’nin faizde üst bandı yüzde 12’de bırakması, alt bantta 50 baz puan indirime gitmesi bankaların karları açısından zorlaştırıcı bir durum. MB’nin kararından önce trende katılmayan bankacılık endeksi, MB kararları ardından düşüşe geçti. Bence bu düşüşünü sürdürebilir. Endekste oluşan bu fiyatlanmalara bakılırsa 82 bin 500-82 bin 800 bandından kısa bi düzeltme hareketi ile 80 bin 600-80 bin 200 bandına kadar geri A çekilme görülebilir” diyor.
Endeks için hedefin 85 bin seviyesi olduğunu kaydeden Süllü, 78 bin üstünde kalındıkça borsada yükselişleri görme ihtimalinin giderek artacağım söylüyor. Yatırımcıların bu dönemde ellerindeki hisseleri endeksin 82 bin seviyelerinde azaltmaya giderek ağırlık maliyetlerini yüksek fiyattan ellerinden çıkartabileceğini kaydeden Süllü, geri düzeltmelerde ise tekrar birikim dönemine girebileceğini düşünüyor. Sanayi, GYO, metal sektörü hisselerinin endekste 30 gün içerisinde iyi prim yaptığını hatırlatan Süllü, bunlarını yanma çimento hisselerinin de eklenerek bir portföy yapılabileceğini söylüyor.
TAKAS AVANTAJI BAŞLIYOR
Öte yandan gelecek hafta Ramazan Bayramı tatili dolayısıyla BIST’in üç (28-29-30 Temmuz) gün kapalı olacağmı belirtelim. Uzun tatillerin borsa yatırımcıları için takas avantajı yarattığını hatırlatan analistler, Borsa İstanbul’da takas işleminin hisse alım ya da satımın takip eden ikinci günde yapıldığını ve buna da T+2 dendiğini ifade ediyor.
Ancak araya uzun bayram tatilleri girdiği zaman takas süresinin doğal olarak uzadığı belirtiliyor. Bu süre zarfında borsada alım yapan yatırımcıların ödemesi gereken parayı takas süresi boyunca öteleme ve aym zamanda alternatif enstrümanlarda değerlendirme (gecelik faiz veya döviz) imkanı elde ettiği hatırlatılıyor.
Kısacası hisse senedi alınmasının ardından T+2 gün içerisinde tatile girilmesi durumunda piyasalar kapalı olacağı için hisse senedi için ödemeler yapılmıyor ve para yatırımcının hesabında kalıyor. Bu sayede yatırımcılar tatil süresi boyunca hem paralarını farklı bir biçimde değerlendiriyor, hem de hisseye sahip oluyor.
Tabii faiz oranlarının yüksek olduğu ve alternatif yatırım araçlarının dalgalı bir seyir izlediği dönemlerde takas avantajı çok daha önemli bir yere sahipti. Günümüzde ise faiz oranlarının çok düşük olmasından dolayı takas avantajı bu yönüyle cazibesini kaybetmiş durumda.
Ancak analistler piyasada bu psikolojinin hala devam ettiğine dikkat çekiyor. Böyle uzun tatil dönemlerinde yatırımcıların öncelikle olası dalgalanmalara ve risklere karşı kendini koruyup bu döneme hissede girmiyor. Ayrıca ödemenin beş gün sonra yapılacak «olmasına paralel olarak işlem hacminin arttığını ve yatırımcıların bu dönemi kar realizas-yonları ve hisse değişimleri için değerlendirdiği belirtiliyor.
ALTI GÜN FIRSATI
Bu yıl yatırımcılar için takas avantajından yararlanabilecekleri tarihler perşembe ve cuma günlerine (24-25 Temmuz 2014) geliyor. Bu tarihlerde yapılacak hisse işlemlerinin takası 31 Temmuz ve 1 Ağustos 2014 tarihlerinde gerçekleşecek ve bu da hisse alımı yapan yatırımcılara bir haftalık alternatif yatırım araçlarından faydalanma fırsatı verecek.
Daha açık bir anlatımla bu hafta perşembe günü hisse alımmda takas avantajına sahip olunacak. Çünkü haftanın son işlem günü olan cumanın perşembe gününe göre T+1 zamanına denk gelecek. Oysa hisse için yapılan ödemeler T+2 günü tahsil olunur. T+2 günü ise piyasaların kapalı olduğu cumartesine geliyor. Bir sonraki hafta çarşamba günü ise bayram tatilinin son günü olduğu için perşembe gününün hisse ödemelerinin yapılacağı gün olacak. Bu noktada yatırımcılar, cuma gününden başlayıp çarşamba gününe kadar altı günlük takas avantajı sağlayacak.
Geçmiş yıllarda özellikle faizlerin yüksek seyrettiği dönemlerde takas avantajının uzun tatiller öncesinde piyasalarda hareketlilik yaratığını hatırlatan ALB Menkul Değerler Araştırma Müdürü Yeliz Karabulut, ancak faizlerin düşmesi ile piyasalar üzerindeki etkisinin azaldığını söylüyor. Karabulut, yatırımcıların tatil öncesinde hisse senedi pozisyonlarını kapamaları ve satış yapmaları nedeniyle piyasada hareketlilik yaşanabildiğini söylüyor.
“DOĞRU HİSSE SEÇİLMELİ”
Borsanın yükseliş eğiliminde olduğu bu dönemde takas avantajından yararlanmak isteyenlerin endeks bazında hareketlilik yaratma potansiyelini göz ardı etmemesini öneren Destek Menkul Değerler Analisti Eren Can Ümüt ise, “Takas avantajından faydalanmak isteyenler hisse alacakları günü iyi belirlemeli. Bu noktada T+2 kuralını bilmeleri gerekiyor. Fakat hisse yatırımı yapılırken kazanç olasılığını artırmanın altın kuralı orta ve uzun vadeli yatırım yapmaktır. Eğer belirlenen bir hisse alım seviyelerine gelmişse değerlendirilmeli. Bu yüzden sadece takas avantajından faydalanmak için hissede alım işlemlerinin yapılması çok doğru bir strateji değildir. Hisse seçerken de en önemli kriter öz sermaye karlılığını her yıl istikrarlı artırabilen, likit ve düzenli olarak temettü dağıtan firmaların seçilmesidir. Yatırım için belirlenecek zaman diliminin orta ve uzun vadeli olması ise kar potansiyelini artıracaktır” diyor.
Takas avantajından yararlanabilmek için belirlenen hisselerin yükseliş trendinde olması gerektiğini de belirten Ümüt’e göre, bayram tatiline girmeden önce alınan hisse senedi bayramdan sonra piyasanın düşüşle açılması sonucu avantaj yerine dezavantaja dönebilir. Dolayısıyla burada hisse seçimi kritik öneme sahip.
Analistlere göre, bu dönemde hisse seçiminde bankacılık sektörünün yanı sıra özellikle euro bölgesine ihracat yapan göreceli iskontolu kalmış hisseler arasından değerlendirme yapılmalı.