Birkaç Hamamböceğinden ve Fareden Bebeklere Zarar Gelmez
Günümüzde pek çok ebeveyn çocuklarını aşırı hijyenik ortamlarda yetiştirmeye önem veriyor. Bebek ürünleri ya da temizlik maddeleri reklamlarındaki “pırıl pırıl, mikropsuz evdeki sağlıklı bebek” imgeleri bu eğilimin bir göstergesi. Oysa bunun çocukların sağlığı için en iyi şey olmadığı uzun zamandır biliniyor. Hijyen hipotezi adıyla bilinen düşünceye göre fazla temiz evlerde büyüyen ve bağışıklık sistemleri aşırı hassasiyet geliştiren çocuklar alerjilere yatkın hale gelebiliyor.
Johns Hopkins Çocuk Merkezinde yapılan araştırmaya göre hayatlarının ilk yılında fare ve ev hayvanı döküntülerine, hamamböceği kaynaklı alerj enlere ve çok çeşitli bakterilere maruz kalan çocuklarda alerji, hırıltılı soluma ve astım belirtileri görülme olasılığı çok daha az.
Çiftliklerde büyüyen çocuklarda astım ve alerji görülme oranlarının daha düşük olduğu daha önce yapılan araştırmalarda ortaya konmuştu.
Şehirlerde yaşayan ve yüksek düzeyde hamamböceği ve fare alerj enleri ile kirleticilere maruz kalan çocukların da daha yüksek astım riski taşıdığı görülmüştü.
Yeni araştırma sayesinde bu konuda önemli bir keşif yapıldı. Yüksek düzeyde hamamböceği ve fare alerjenleri bulunan evlerde yaşayan çocuklarda daha yüksek oranda alerji ve astım görüldüğü doğru olsa da görünüşe göre eğer çocuk bu alerjenlerle hayatının ilk yılında karşılaşırsa bu, zarar değil yarar getiriyor. Ancak eğer çocuk alerjenlerle ve bakterilerle bir yaşından sonra karşılaşırsa bu koruyucu etki görülmüyor.
Araştırma bakterilere ve belirli alerjenlere erken dönemde maruz kalmanın çocukların bağışıklık tepkileri açısından koruyucu bir etki yaptığım gösteriyor. Bu bilgininse, her ikisi de astım öncülü olarak bilinen alerji ve hırıltılı solumaya karşı önleyici stratejiler geliştirilmesine yardımcı olabileceği düşünülüyor.