Akrabalık ilişkisi olmayan yakın arkadaşlar
“Arkadaşlar seçtiğimiz kardeşlerdir” diye bir söz vardır. Bu sözle her ne kadar manevi anlamda kardeşlik kast edilse de sonuçları yeni açıklanan bir araştırma bu ifadenin genetik açıdan da bir doğruluk payı olabileceğini gösteriyor. Araştırmaya göre aralarında akrabalık ilişkisi olmayan yakın arkadaşlar genetik açıdan benzerlik gösteriyor.
Aile ve akrabalık ilişkilerinden ayrı arkadaşlıklar kurmak insanoğlunun önemli bir özelliği. İnsanların arkadaşlık kurarken benzer özelliklere sahip kişileri seçme eğilimi olduğu biliniyordu. Ancak bu eğilimin genom ölçeğinde çok sayıda gen açısından da geçerli olup olmadığı bir sırdı. İşte yeni yapılan araştırmada bu soruya yanıt arandı. Araştırmanın sonuçlarına göre yakın arkadaş olduğumuz kişilerle yabancılarla olduğundan ortalama olarak daha fazla ortak DNA taşıyoruz. Hatta yakın arkadaşlar arasındaki bu yakınlık ortalama olarak dördüncü dereceden kuzenler arasındaki yakınlık kadar.
Araştırmacılar tüm genom kapsamındaki yaklaşık 1,5 milyon kadar genin çeşitliliğini inceledi. Araştırmada hem kişilerin genetik bilgilerinin hem de kiminle arkadaş oldukları bilgisinin bulunduğu Fra-mingham Kalp Araştırmasına ait bir veri seti kullanıldı. Bu veri seti, iki bilgiyi birlikte içeren en büyük veri seti olduğu için tercih edildi.
Araştırmacılar 1932 katılımcıya ait verileri kullanarak arkadaş olan İkililerin genetik benzerlikleriyle, birbirine yabancı olan İkililerin genetik benzerlikleri arasında karşılaştırma yaptı. Hem birbiriyle arkadaş olan İkililer, hem de birbirine yabancı olan İkililer bu 1932 katılımcı arasından seçildi. Katılımcı grubunda birbiriyle akraba ya da eş olan ikili yoktu. Böylece araştırmacıların, genetik benzerlikleri yalnızca arkadaşlık ilişkileri üzerinden değerlendirmesi mümkün oldu.
San Diego’daki California Üniversitesinde tıbbi genetik ve siyaset bilimi profesörü James Fowler ile Yale Üniversitesinde sosyoloji, evrimsel biyoloji ve tıp profesörü Nicholas Christakis tarafından yürütülen araştırmada, tüm genom kapsamında genetik çeşitlilik göstergesi olarak kullanılabilen yaklaşık 1,5 milyon gen işaretçisi incelendi.
Araştırmanın bulgularına göre arkadaşlar arasındaki genetik benzerlik dördüncü dereceden kuzenler arasmdakine denk, bu da genlerimizin yüzde birine karşılık geliyor. Kulağa biraz düşük gelse de Christakis bunun genetikçiler açısından anlamlı bir oran olduğunu belirtiyor. Christakis çoğumuz dördüncü dereceden kuzenlerimizi tanımazken, on-ca seçenek arasından arkadaş olarak genetik benzerlik taşıdığımız insanları seçmemizi kayda değer buluyor.
Araştırmacılar ayrıca kimlerin birbiriyle arkadaş olabileceğini genetik bilgilerine dayanarak tahmin etmeye yarayan bir “arkadaşlık puanı” oluşturdu. Üstelik arkadaşlık puanına dayalı bu tahmini, örneğin bir insanın obezite ya da şizofreni ris- 0 kinin tahmin edilebildiği güven aralığında yapabiliyorlar.
Araştırmacılar ulaştıkları sonucun benzer etnik kökene sahip insanların birbirleriyle arkadaşlık kurma eğiliminden kaynaklı bir yanılsama olmadığını vurguluyor. Çünkü örneklem grubunun hemen hemen tamamı Avrupa kökenli kişilerden oluşuyormuş. Öte yandan araştırmacılar İkililer arasındaki olası akrabalık ilişkilerinin etkisini ortadan kaldırmak için bilinen en katı istatistiksel kontrol yöntemlerini kullanmış.
Benzerliğin Avantajları
Araştırmacılar genetik benzerlikler gösteren kişilerin yakın arkadaş olmasının insanlara bir dizi avantaj sağlamış olabileceğini düşünüyor. “İşlevsel akrabalık” olarak adlandırdıkları bu özellik en basit durumlarda -örneğin arkadaşınız üşürken siz de üşüyorsanız ve arkadaşınız bir ateş yakarsa- size avantaj sağlayabilir.
Fowler a göre işlevsel akrabalık, bazı özellikler ancak yanınızdaki kişi de o özelliği taşıyorsa anlamlı olabileceği için de avantaj sağlamış olabilir. Örneğin konuşma becerisine sahip ilk mutant konuşabilmek için bir başkasına ihtiyaç duymuş olmalı. Fowler bu tür özelliklerin bir tür sosyal ağ etkisiyle geliştiğini belirtiyor.
Araştırmacılar genom kapsamındaki genel benzerliklerin yanı sıra bazı gen gruplarına da odaklandı. Buna göre arkadaşların en çok koku almayla ilgili genlerinde benzerlik gösterdiği anlaşıldı. Öte yandan bağışıklıkla ilgili genler içinse tam tersi geçerliydi. Yani arkadaşların görece en çok farklılık gösterdiği genler bağışıklık sistemiyle ilgili genlerdi.
Bağışıklıkla ilgili durumun benzeri yakın zamanda eşler arasında da keşfedilmiş. Fowler ve Christakis’e göre bunun avantajı kolayca tahmin edilebilir: Birbiriyle ilişkisi olan insanların farklı patojenlere karşı dirençli olması hastalıkların birbirine bulaşma riskini azaltabilir. Ancak buna yönelik bir seçimi nasıl yapabildiğimiz hâlâ bir sır.
Arkadaşlarımızla neden en çok kokuyla ilgili genlerimizde benzerlik gösterdiğimiz ise biraz daha tartışmalı. Fowler kokuların bizi belirli çevrelere çekebileceğini, böylece benzer koku alma özelliğindeki insanlarla tanışma ve arkadaş ol–4Ü> ma olasılığımızı artırabileceğini düşünüyor. Ancak Fowler ve Christakis bu durumun başka sebepleri de olabileceğini tahmin ediyor.
Aslında araştırmacılar birden fazla mekanizmanın birlikte ya da paralel işleyerek bizi genetik benzerlik taşıdığımız insanları arkadaş seçmeye yönlendirmesini olası buluyor.
Araştırmanın en ilginç sonuçlarından biri arkadaşlar arasında en çok benzerlik gösteren genlerin diğer genlerden daha hızlı değişim geçiriyor olması. Bu Fowler ve Christakis’e sosyal çevre unsurlarının tıpkı fiziksel ya da biyolojik çevre unsurları gibi genlerdeki değişimler için itici bir güç olabileceğini düşündürmüş. Fowler arkadaşlık ilişkisinin türümüzün başarısında önemli bir rolü olduğu görüşünde.
Fowler ve Christakis’in çalışması arkadaşlığın rolü konusunda daha fazla araştırma gerektiğini vurgular nitelikte.