Jeotermal elektrik santrallerine yatırımlar
Yatırımlardan henüz rüzgar ve hidroelektrik kadar pay alamasa da yeni bir alan olarak yükselmeye başladı. Pek çok şirketin ilgi alanına giren jeotermal enerjide şu an 334 megavat olan kurulu gücü ikiye katlayacak 14 santral için kazma vuruldu bile. Zorlu’dan Sanko’ya kadar devlerin de içinde olduğu jeotermalde toplam yatırım tutarı 2 milyar doları buluyor.
Dış ticaret açığının en önemli Sorumlusu olarak gösterilen enerjide, özelleştirmelerin ardından gelen liberalleşmeyle yatırımlar hız kazandı. Dağıtım ve üretim kanallarında birbiri ardına gelen özelleştirme hamleleriyle enerjiye ısınan özel sektör, bu dönemde termik, hidroelektrik, rüzgar gibi pek çok alandaki girişimlerle Türkiye’nin toplam kurulu gücünü 65 bin megavata taşıdı. Yatırımlardan henüz diğer kanallar kadar pay alamasa da jeotermal elektrik santralleri de yeni bir alan olarak yükselmeye başladı.
Büyük küçük demeden pek çok şirketin ilgi alanına giren jeotermal enerjide, bakanlığın açtığı yeni sahalarla yatırımların hızlanması bekleniyor. Şu anda 334 megavat olan kurulu gücü ikiye katlayacak 14 santral için kazma vuruldu bile. Bu 14 santralde 371 megavatlık yeni jeotennal yatırımı için öngörülen yatırım tutarı 2 milyar doları buluyor.
DEVLERİN İLGİSİNİ ÇEKTİ
Jeotermalde atılan adımlar henüz çok yeni. 2006 yılında ilk santralin kurulduğu bu alanda şu ana dek 12 santral yapıldı ve üretime başladı. Toplam 334 megavatlık kurulu güce ulaşan sektörde özellikle Aydın’da yoğunlaşan yatırımlar Manisa, Denizli ve Çanakkale’ye dek uzanıyor.
91 santralin ihaleye çıktığı sektörde bu alana yönelik yeni yatırımlar da çok geçmeden açıklandı. Mevcut yatırımlara ek olarak yeni santraller için çalışmalara başlayan yatırımcılar içinde Zorlu ve Kipaş’ın yanı sıra Karadeniz, Sanko, Güriş, Türkerler Grubu gibi devler de yer alıyor. Sektöre yeni giren isimlerden Sanko Grubu Manisa Salihli’de 15 megavatlık kurulu güçle jeotermale adım atarken, Türkerler ise Manisa’da 34 megavatlık bir yatırıma start vermiş bulunuyor.
İLK SIRADA ZORLU VAR
Jeotermal enerji liginin ilk sırasında mevcut işletme kapasitesiyle Zorlu Enerji yer alıyor. Zorlu Grubu, Denizli’nin Sarayköy ilçesinde biri 80 ve diğeri 15 megavat gücünde olan iki santrale sahip. Bu alanda girişimlerine ara vermeyen Zorlu, Manisa Alaşehir’de de 30 megavatlık bir santralin yatırımına başladı.
Zorlu Enerji Genel Müdürü Sinan Ak, 2013 yılında devreye alman 80 megavatlık Kızıldere ü’nin yanı sıra yeni jeotermal yatırım çalışmalarının da tohumlarını attıklarını söylüyor. Şu an 95 megavatlık bir kurulu güce sahip olduklarını belirten Ak, bu kapsamda 2038 yılma kadar üretim lisanslarının bulunduğu Manisa ilinin Alaşehir ilçesindeki jeotermal sahasında sondaj çalışmalarını sürdürdüklerini dile getiriyor.
Sinan Ak, şöyle devam ediyor: “Denizli’nin Sarayköy ilçesindeki Ka-rataş mevkiinde yürüttüğümüz jeotermal kaynak araştırmalarımız olumlu sonuçlar verdi ve burada 100 megavat gücünde jeotermal elektrik santrali kurmak üzere lisans başvurusunda bulunduk. Ayrıca Kızıldere ve Alaşehir’de her biri 24,9 megavat güce sahip iki adet santral için önlisans başvurumuz da bulunuyor. Jeotermal alanındaki bu yoğun çalışmalarımızdan da anlaşılacağı gibi bu alan bizim için,stratejik bir öneme sahip.”
GÜRİŞ’TEN DEV YATIRIM
Sektörde işletmede olan kapasiteye göre Zorlu ilk sırada yer alırken, yeni yatırımla bu alanda en büyük adımı atan grup ise Gürmat Elektrik Üretim şirketiyle Güriş Holding oldu. Güriş Holding, 2006 yılında jeotermal işine ilk olarak Aydın’da 47,4 megavat kurulu güce sahip Germencik santraliyle girdi. Güriş, bu alandaki en büyük yatırıma da start verdi. 162 megavatlık yeni yatırımla kurulu güçte liderliğe giden Güriş’e bağlı Gürmat Elektrik’in genel müdürü Ali Karaduman, bu yatırımın 1 milyar doları bulacağını söylüyor.
Güriş’in bir mühendislik şirketi olduğunu ve tek santralde 47 megavat yatırımla bu alanın ilk büyük yatırımcılarından biri olduklarını kaydeden Karaduman, beş yıllık saha çalışmasının ardından bu sektöre girdiklerini dile getiriyor. Yatırım bedelindeki yüksekliğin diğer santrallere göre farklı teknoloji kullanmalarıyla ilgili olduğunu aktaran Karaduman, jeotermal santrallerde kısa zamanda atıl kalma riskini ortadan kaldırmak için ciddi mühendislik çalışması yapılması gerektiğini aktarıyor. Karaduman, “Bir santralde hedef 45 yıl üretim yapması. Fakat bazı santrallerin 20 yıl sonra atıl kalabileceğini şimdiden görüyoruz. O nedenle bu alana yatırım yapılırken saha çalışmasını dikkatli yapmak önemli. Çevre güvenliğini sağlamak için arta kalan soğuk suyu rezervuara doğru basmak gerekiyor. Yoksa 20 yılda atıl kalacak tesisler görebiliriz” diyor.
TÜRKERLER’DE HEDEF BÜYÜK
Manisa’ya biri 10 ve diğeri 24 megavatlık iki jeotermal elektrik santrali kuran Türkerler Grubu’nun yönetim kurulu başkanı Kazım Türker ise bu alanda kurulu gücü 250 megavata kadar çıkarmak istediklerini kaydediyor. Enerji alanında en heyecan duydukla-n ve verimi en yüksek yatırımı jeoter-male yaptıklarını belirten Türker, en son yatırımına başladıkları 24 megavatlık santralin 90 milyon dolara mal olduğunu anlatıyor. Manisa Alaşehir’de birbirine yakın dört jeotermal sahaları olduğunu belirten Türker, öz kaynak sağlandıkça bu yatırımların da yavaş yavaş devreye gireceğini ifade ediyor.
Kazım Türker şöyle konuşuyor: “Jeotermal santraller 8 bin 500 saat çalışıyor. Rüzgar, kömür, hidroelektrik gibi santrallerden 2-3 kat daha uzun çalışma sürelerine sahip. Jeotermalin özelliklerinden biri de 10,5 sent alım garantisi olması. Hem çok daha uzun süre çalışıyor hem de yatırımın geriye dönüş süresi daha kısa. Diğer enerji yatırımlarına göre bin 500-3 bin 500 metre arasında kuyu açılması nedeniyle biraz daha pahalı gözükmekle birlikte verimliliği çok yüksek bir alan.”