Little Caesars Franchise Yatırım Tutarı

Gıda işletmeciliğinde başarının sırrı

Franchise sisteminde başarı, doğru markayla doğru işletmeci adayının eşleşmesinden; gıda perakendesinde ise başarı, karınca gibi çalışan aile işletmecilerinden geçiyor.

Franchise sistemini tanımlarken; risklerin minimize edildiği bir çalışma sistemi olarak tanımlıyoruz. Bir markadan Franchise alırken dikkat edilmesi gereken konuları ise genellikle; marka bilinirliği, know-how’unu sub-franchisee’leri ile paylaşma becerisi, operasyonel standartları ve bunları uygulamadaki istikrarı, pazarlama yatırımı, kar marjı ve yatırımın geri dönüş süresi vb., gibi kriterler ile değerlendiririz. Aslında ilk başlanılması gereken konu ise; hangi firma için hangi işletmeci profilinin uygun olduğunu bulmaktır.

Franchisee alacak kişiler de yatırım yapmadan önce kendi yapılarına uygun firmaları araştırmalı; firmalar ise kendi sistemleri içinde başarıya ulaşmış işletmeci profillerini inceleyerek, başarılı ve daha az başarılı olanları analiz ederek sonuca ulaşmalı diye düşünüyorum.

Little Caesars franchisee’lerinin %65’i profesyonel hayattan sıkılarak kendi işine sahip olmaya karar vererek bizi seçmiş ve franchisee olmuş kişilerden oluşuyor.

Kalan kısmı ise şubelerimizde çalışan ve daha sonra ailelerinin birikimlerini de ortaya koyup franchisee olarak sistemimizde yer alan arkadaşlarımız tarafından işletiliyor.

Diğer yandan daha detaylı analizlerimizi yaptığımızda fark ettik ki; franchisee’leri-mizin %60’ı aile işletmesi şeklinde baba-oğul, karı-koca, abi-kardeş olarak çalışıyor. %10’luk kesim ise; artık aileden saydıkları çok yakın arkadaşları ile ortak olarak bu işi sürdürüyor.

Little Caesars zincirine dahil olmuş aile işletmesi olarak çalışan franchisee’le-rimizin daha başarılı ve daha dirayetli olduklarını gözlemliyorum. Ülkemizdeki işletmelerin neredeyse tamamına yakını aile işletmesi sayılıyor.

Aile şirketleri özellikle rekabet ortamında sahip oldukları avantajlarla ve birbirine olan bağlılıklarıyla öne çıkıyor. Adeta karıncalar gibi işlerine özen gösteren aile üyelerinin bu çalışkanlıkları başarıyı kaçınılmaz kılıyor.

Aile üyeleri ile çalışan bir franchise işletmesinde şunu net olarak izlemek mümkün; günün sonunda ailenin eve para götürecek olması, kendi ihtiyaçlarını daha iyi seviyede karşılayacak olması; motivasyon ve performansı daha yüksek seviyede tutuyor, bu da sistemde başarıyı getiriyor.

Nitekim PwC’ın yaptığı bir araştırma da bu kanımı doğruluyor. 2012 yılı Küresel Aile Şirketleri Araştırması’na göre Türkiye genelindeki aile şirketlerinin %81 ‘inin satışları artıyor ve bu şirketler”girişim-ci” ve “yenilikçi” nitelikleriyle öne çıkıyor. Aynı rapora göre bu şirketlerin %12’si 2017 yılına kadar hızlı ve agre-sif bir biçimde büyümeyi planlıyor. Öte yandan Türkiye’deki aile şirketlerinin %78’i istikrarlı büyüme sergilerken bu oran küresel düzeyde %69 olarak seyrediyor.

Ölçek ne olursa olsun aile şirketleri,Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomilerin belkemiği konumunda. Şirket yönetimlerine yapılacak yatırımlarda da aile şirketlerinin yönetsel dinamiklerinin göz önünde bulundurulması gerekiyor.

Biz Little Caesars ailesi olarak son dönemde franchise taleplerini yönetirken, aile işletmesi olarak çalışmayı planlayanlara daha fazla öncelik veriyoruz.